Vedik astrolojide zihnimizi yöneten gezegen Ay’dır. Ve Ay vedik astrolojiye göre ‘su’ elementine mensuptur. Bu bize zihnin çalışma prensibi hakkında büyük bir bilgi veriyor.. Su konulduğu kabın ‘şeklini’ ve ‘rengini’ alır.. Su, ona ne söyleniyorsa hafızasında kaydeder ve söylenilen ‘şeye’ dönüşür, kodlanabilir.. Yani zihnine(su - Ay) neyi telkin edersen ona dönüşür, söylediğin olgunun ‘şeklini’ ve ‘rengini’ alır.. Bu konuda çarpıcı bir çalışma var(Kaynak:Hürriyet-Ö. Bolat). ‘’Harward üniversitesi Psikoloji Professörü Ellen Langer bir deney yapıyor. 75 yaşındaki bir grup insanı bir haftalık kampa alıyor. Ama kampın bir özelliği var. Kişiler 55 yaşında olduklarını varsayacaklar. Hatta isim kartlarında dahi 55 yaşındaki fotoğrafları olacak. 55 yaşındayken yaşadıkları olaylardan ve haberlerden bahsedecekler. 55 yaşındayken çıkan gazeteleri okuyacaklar. Grup, bir hafta bu şekilde yaşadıktan sonra, Langer onlara bazı testler uyguluyor. Sonuç şaşırtıcı. Bu yaşlıların hafızaları, kas güçleri ve zekaları gelişiyor. En ilginci de şu: fiziksel olarak da daha genç görünüyorlar. Onları tanımayan insanlara, bu kişilerin kamp öncesinde ve sonrasında çekilmiş fotoğrafları gösteriliyor. Yaşları, 3 yaş daha genç tahmin ediliyor.’’ Bu çarpıcı bir durum yani zihnimizi(Ay-Su) kodlayarak, zihni bir duruma inandırarak tüm hayatımızı, hatta bedenimizi dahi dönüştürebiliyoruz! Çünkü zaten hayat ‘zihnimizde’, dışarıdaki her şey ‘içerinin’ yansıması.. İç(zihin) ‘dönüşünce’ dış da(beden-fiziksel dünya) dönüşüyor.. Prof. Langer’in yaptığı bir başka araştırma şöyle; 7 otelin çalışanlarını iki kısma ayrıyor, yarısına(deney grubu) diyor ki ‘’Otel işi yaparken egzersiz yaptığınızı düşünün’’, diğer yarısına ise hiçbir şey söylemiyor. 4 hafta sonra Langer, görevlilerin sağlık durumlarına bakıyor ve inanılmaz bir fark buluyor. Deney grubundaki görevliler, kilo vermiş, dahası vücutları kas kazanmış, kolestrolleri düşmüş. Kendi yaptığı işleri egzersiz olarak görmeyen kat görevlileri ise fiziksel olarak aktif olmalarına rağmen sağlıkları daha iyiye gitmemiş’’.. Yani ne diyordu Rumi; ‘’Gül düşünür gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun!’’..
.
.
İyi şeylerden başka bir şey düşünme! Çünkü düşünce, suret dokumasının ipliğidir. Güzelleşen ve iyi olan düşünceden doğan her suret, güzeldir. Bir adam belada safa görürse, bela tatlılaşır. Hasta, iyileştiğini görünce ilaç, kendine hoş gelir. Kötüye yormak ve kuruntu yapmak insanı derdi yokken bile hasta eder. Onun için olaylara iyi bak. Sen kötü düşünceyi zehirli tırnak gibi bil. Bu tırnak derinleştikçe can yüzünü tırmalar. - Celaleddin-i Rumi
.
.
©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan
0 $type={blogger}: