24 Aralık 2025 Çarşamba

Gül Bahçesi

 

Vedik gelenekte kişinin 'mutlu olma' hali, kişinin zihnindeki düşüncelerin 'pozitif mi' yoksa 'negatif mi' olduğuyla doğrudan ilişkilendirilir. Şimdi bunun vedik astroloji üzerinden 'sağlamasını' yapalım.. Vedik astrolojide Ay 'mutluluk' karakasıdır(temsilcisidir). Yani bir vedik doğum haritasında Ay kişinin 'mutluluğundan' sorumludur. Peki neden vedik haritada Ay bu görevi üstlenmiştir? Cevabı çok basit, Ay bir vedik doğum haritasında kişinin zihnini(Ay), düşüncelerini(Ay), duygularını(Ay) kontrol eder, bunların hepsi Ay'ın sorumluluğundadır. Ve zihnimizdeki(Ay) pozitif düşünceler(pozitif Ay) ya da negatif düşünceler(negatif Ay) yaşam mutluluğumuza(Ay) direk etki yaparlar. Kişinin iyi ve pozitif düşüncelere(pozitif Ay) sahip olması onu mutlu(güçlü Ay) biri yapar.. Yani ne diyordu Rumi; ''Düşüncen gülse gül bahçesisin!''..

©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

11 Aralık 2025 Perşembe

Tapasya

 

Satürn’ün vedik astrolojide yönettiği konulardan en önemli iki konu sabır ve ‘tapasya.. ‘Tapasya’ kavramı kadim Hint kültüründe kişinin spiritüel potansiyelini ortaya çıkarabilmesi için kişinin yaptığı tüm spiritüel pratiklerdir(örneğin dua, zikir, namaz, meditasyon). Hangi dinde hangi kültürde olursa olsun, ibadetler süreklilik, çaba ve sabır gerektirdiği için bu konuların yöneticisi Satürn’dür. Kişinin vedik doğum haritasında güçlü bir şekilde yerleşmiş Satürn, kişinin her daim spiritüel konulara ilgi duymasına yol açar(özellikle Satürn, Jüpiter’den açı alıyorsa bu durum daha güçlüdür), kişi spiritüel pratiklere düşkün olur ve bunları düzenli bir şekilde tatbik eder. Vedik astrolojide Satürn sabrın gezegenidir. Tıpkı sabrı temsil ettiği gibi gökyüzünde Satürn’ün ‘yürüyüşü’ de ‘yavaş yavaş’tır. Satürn bir burçta 2,5 yıl kalır, tüm zodyağı tamamlaması 29,5 yıl sürer. Bir kişinin hangi ‘hayat alanlarında’ sabırlı olduğunu görmek istiyorsak vedik doğum haritasında Satürn’ün durumuna bakmamız yeterlidir. Çünkü sabır kavramı haritada Satürn’dedir ve Satürn haritada değdiği yani kavuşum yaptığı ya da açı yaptığı bütün gezegenlere bu sabrı ‘dağıtır’.. Örnek vereyim.. Mesela kişinin Satürn’ü Merkür(iş karakası-temsilcisi) ile kavuşum halinde olsun. Merkür kişinin iş hayatını yönetir ve Satürn(sabır) ile kavuşumda bu ne demek? Kişi işinde oldukça sabırlı, en zorlu şartlara dayanabilen biri demek.. Aynı kişi diğer hayat alanlarında(sosyal ilişkiler, aşk ilişkileri ya da herhangi bir hayat alanı) çok sabırlı olmayabilir ama kişi işyerine(Merkür) geldiği an sabırlı(Satürn) bir moda bürünür. Çünkü iş hayatında(Merkür), kişinin Satürn(sabır)-Merkür(iş) kavuşumu aktive olur.. Bunu tüm gezegenlere uygulayabiliriz.. Satürn-Venüs(ilişki hayatı) evlilik hayatında sabırlı kişi, Satürn-Mars(her türlü ihtilaf) anlaşmazlık, ihtilaf, kavga konularında kendini dizginleyebilen, sabredebilen kişi vb.. Ayrıca her insanın sabretme ve zorluklara dayanma kapasitesi vedik astrolojiye göre Satürn’ün olgunlaşma yaşı olan 36 yaşından itibaren en üst seviyeye ulaşır..

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan


24 Kasım 2025 Pazartesi

Jüpiter ve Mars

Vedik astrolojide gezegenlerin yücelim burçları ve düşüş burçları vardır. Bir gezegen kişinin vedik doğum haritasında yücelim burcunda konumlandığında en iyi sonuçlarını verir ve maksimum fayda sağlar. Kişi yücelmiş gezegenin konularında çok mutlu ve şanslıdır. Aynı gezegen düşüş burcunda konumlandığında ise en kötü sonuçlarını verir ve gücünü yitirir, gezegenin simgelediği konular zarar görür.. Biz bu durumdan hayata ve ilahi sisteme dair birçok şey öğrenebiliriz.. Bugün Mars ve Jüpiter’in durumunu açıklayacağım. Jüpiter, vedik astrolojide Yengeç burcunda yücelimdedir, burada en güzel, en faydalı sonuçlarını üretir, Yengeç’teki Jüpiterin simgelediği konular kişinin hayatında çok güçlenir ve kişiye çok fayda verirler. Jüpiter vedik astrolojide Oğlak burcunda düşüştedir, Jüpiter’in simgelediği bütün konular Oğlak burcunda büyük zarar görürler ve Jüpiter gücünü Oğlak burcunda kaybeder.. Mars ise vedik astrolojide Yengeç burcunda düşüştedir(Jüpiterin yüceldiği yer), Mars Yengeç’te gücünü kaybeder, simgelediği konular zarar görür. Ve Mars’ın yücelim burcu ise Oğlaktır(Jüpiterin düştüğü yer), Mars’ın bütün simgeledikleri Oğlak’ta maksimum ‘güç kazanır’.. Bu formül bize neyi veriyor? Mars’ın konularının olduğu yerde Jüpiter bulunamaz, Jüpiter’in konularının bulunduğu yerde ise Mars bulunamaz. Neden? Çünkü Jüpiterin yüceldiği yerde(Yengeç) Mars gücünü kaybediyor(düşüyor), Marsın yüceldiği yerde(Oğlak) ise Jüpiter gücünü kaybediyor(düşüyor).. O zaman şimdi bu iki gezegen hangi konuları simgeliyor ona bakalım. Jüpiter vedik astrolojide inanç, ahlak, mutluluk, şifa, doğruluk, anlayış, cömertlik, öğrenmek, bilgelik, huzur konularını yönetir. Mars ise negatif düşünce, öfke, nefret, intikam, kavga, zorbalık, ihtilaf, düşmanlık, hırs, kin, huzursuzluk konularını yönetir.. Demek ki bir yerde Mars(negatif düşünce, kavga, öfke, nefret, intikam, kin) varsa Jüpiter(inanç, mutluluk, şifa, anlayış, huzur, öğrenme) oradan yok oluyor.. Demek ki bir yerde Jüpiter(inanç, mutluluk, öğrenme, cömertlik, anlayış, huzur, ahlak, şifa) varsa Mars oradan yok oluyor( negatif düşünce, kavga, öfke, nefret, intikam, kin).. Düşünmek lazım..

.

.

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan




13 Ekim 2025 Pazartesi

Yalan

 

Tüm dünyada popüler kültür filmler, diziler, eğlence programları aracılığıyla ve fırsat bulduğu her alanda ‘yalan söylemeyi’ normalleştiriyor.. Popüler kültür ‘iyi yalan söyleyen’ çok zekidir, algısını oluşturuyor insanların gözlerinde.. Oysa Yüce Allah ‘kalbinde olmayan şeyi dilinle söylemeyi’ kınadı.. Fetih 11 ‘’Bedevilerden geride bırakılanlar, sana diyecekler ki: 'Bizi mallarımız ve ailelerimiz uğraştırdı. Bundan dolayı bizim için bağışlanma dile.' Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: 'Şimdi Allah, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Allah'a karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir? Hayır, Allah yaptıklarınızı haber alandır.'’’ .. Ve Yüce Allah insanları yalan konusunda uyardı; Saff 2-3 ‘’Ey iman edenler yapmayacağınız şeyi niye söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyi söylemeniz Allah katında büyük günahdır.’’.. Demek ki kişi yapmayacağı bir şeyi söylediğinde, yani yalana başvurduğunda büyük bir günahı ‘yüklenmiş’ oluyor.. Ve ‘yüklenilen’ her günah kişiye sistemde bir ‘musibet’ olarak geri döndürülür(Şura 30).. Yani bu ne demek? Çok yalan söyleyen kişinin, başına çok fazla musibet gelir.. Bu nedenle Yüce Allah ‘yalan söz söylemekten uzak durun’ diyor; Hac 30 ‘’İşte böyle; kim Allah'ın haram kıldıklarına saygı duyarsa, Rabbinin katında kendisi için hayırlıdır. Size okunanlar dışındaki hayvanlar helal kılındı. Öyleyse putların pisliğinden kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının.’’.. Çünkü sürekli ‘yalan söylemek’ Şeytan’ı ‘taklit etme’ halidir, Şeytan’da aynı şeyi yapıyor zaten; Nisa 120 ‘’Şeytan, onlara vaatlerde bulunur, onları olmayacak isteklere sürükler, kuruntular verir; ama o, onlara bir aldanıştan başka hiçbir şey vaat etmez.’’.. Yani sürekli yalan söyleyen kişi ‘Şeytanlaşıyor’, çünkü neyi ‘taklit edersen’ zamanla ona benzersin.. Şuara 221-222 ‘’Şeytanların kimlere inmekte olduklarını size haber vereyim mi? Her bir çok yalancı/iftiracı günahkâr üzerine iner onlar.’’.. Rumi’den bir tavsiyeyle bitirsin; ‘’Söküklerini dik sözlerinin, dilini kalbine yanaştır; dilinle söylediğini kalbinlede söyle. Kalbinden geçmeyeni diline değdirme..’’

©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan 


28 Ağustos 2025 Perşembe

Dört Yönden Sarılmış Durumdasın!

 


Şeytan kovulduğunda, Yüce Allah’a şöyle diyor;  A’raf 16-17 ‘’Dedi ki: "Beni azdırmana andolsun, senin dosdoğru yoluna oturacağım. Sonra muhakkak onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Çoğunu şükredici bulmayacaksın’’. Yüce Allah burada bize Şeytan’ın çalışma mantığını anlatıyor (Bilgi: Emrah Eryılmaz-Hakikat Planı #reklam değil tavsiye). İlk olarak Şeytan insanlara ‘önlerinden’ ve ‘arkalarından’ sokulacağını söylüyor.. Şeytan’ın ‘önlerinden’  demesi insanları sürekli ‘geleceklerine’ dair endişelendirmesi ve ‘geleceklerine’ dair korkutmasıdır(fakirlik-hastalık-ölüm ile). Şeytan’ın ‘arkalarından’ sokulacağım demesi insanları ‘geçmişleriyle’ korkutmasıdır, insanların geçmişte yaptığı hatalar, günahlar nedeniyle onlara sürekli vesvese-korku-üzüntü vermesi halidir. Veliler bunubiliyordu.. Rumi bu nedenle dedi ki ‘’Geçmiş de gelecek te seni Allah’tan ayıran bir perdedir. Her ikisini de ateşe vur. Geçmiş ve gelecek endişesiyle ne vakte kadar ney gibi boğum boğum olacaksın?‘’.. Lao Tzu ise dedi ki ‘’Depresyondaysan geçmişte yaşıyorsun.Endişeliysen gelecekte yaşıyorsun. Huzurluysan ‘şimdi de’ yaşıyorsun demektir.”  Yani Şeytan sürekli insanları geçmişleriyle (arkalarından) ve gelecekleriyle(önlerinden)
korkutur. Ayette(A’raf 16-17) Şeytan başka hangi taraftan yaklaşıyordu insanlara?Sağlarından ve sollarından..Sağ tarafta yaptığımız tüm iyi ameller var, Allah inancı var, keza kıyamet gününde ‘kitabı’ sağ tarafından verilenler (İnşikak 7-8-9) cennet boyutlarına girmeye hak kazananlardır.. Şeytan sağ taraftan insana nasıl yaklaşır? İnanç kavramını bir aldatma aracı olarak kullanarak, ‘inanç sömürüsü’(Fatır 5) tarih boyunca pek yabancı olmadığımız bir konu.. Şeytan’ın kişiye sol taraftan yaklaşması? Kıyamet günü kitabı sol tarafından verilenler başarısız olan varlıklardır(Hakka 25), bu günahlarının sevaplarını  geçmesi nedeniyledir.Sol tarafta işlediğimiz bütün günahlar, bütün kötü ameller var, Şeytan sol taraftan 'günahlara’ teşvik etmek için insana yaklaşır..Yani ‘dört tarafımız’ sarılmış durumda.Peki çare? Al-i İmran 103 ‘’Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Dağılıp bölünmeyin’’.

©Kadim Astroloji Analisti-Erdem Çalışkan 

4 Temmuz 2025 Cuma

İcabet


Her ne şartta olursa olsun dua etmeyi bırakma.. Yüce Allah ‘’Bana dua edin, duanıza icabet edeyim’’(Mümin 60) dedi, yani dua edenin duasına icabet edilir.. Rumi bu nedenle şöyle dedi ‘’Kardeş elini duadan ayırma! Kabul edilmiş, edilmemiş bununla ne işin var senin?’’.. Çünkü ilahi sistemde Yüce Allah’ın insanlara olan yardımı ‘kesintisizdir’, Muhyiddin Arabi şöyle diyor: ‘’Bilmelisin ki, varlıklara dönük ilahi yardım, kesilmez. Eksilirse, eksiklik yardımı alandan kaynaklanır, yoksa yardım eden yönünden değildir. Belirli bir durumda yardımın olmayışı Hakkın katına izafe edilirse, bu eksiklik, yardımdan mahrum kalan kimse hakkında bir maslahattır. ‘’.. Yani duayı bırakma çünkü duan duyuluyor(Semi) ve görülüyor(Basir).. Bu konuda Rumi’den bir hikaye dinleyelim; ‘’Birisi her gece Allah der durur, bu zikrinden ağzı tatlılaşır, zevk duyardı. Şeytan “Ey çok söz söyleyen, bunca Allah demene karşılık onun Lebbeyk demesi nerde? Tanrı tahtından bir cevap gelmiyor. Böyle utanmadan, sıkılmadan ne vakte dek Allah deyip duracaksın” dedi. Adamın gönlü kırıldı, başını yere koydu, yattı. Rüyada yeşiller giyinmiş Hızır’ı gördü. Hızır “Kendine gel, niçin zikri bıraktın, çağırdığın addan nasıl usandın, zikrinden nasıl pişman oldun?” dedi. Adam, cevap olarak “Lebbeyk sesi gelmiyor, kapıdan sürüleceğimden korkuyorum” deyince, Hızır ‘’Senin o Allah demen, bizim Lebbeyk dememizdir. Senin o niyazın derde düşmen, yanıp yakılman, bizim haberci çavuşumuzdur. Senin hilelere düşmen, çareler araman, seni kendimize çekmemizden, ayağını çözmemizdendir. Korkun da bizim lûtfumuzun kemendidir, aşkın da. Her Yarabbi demende bizim, efendim, buyur dememiz gizli” dedi. Bilgisiz adamın canı, bu duadan uzaktır. Çünkü Yarabbi demesine izin yok ki! Zarara, ziyana uğrayınca Tanrı’ya sızlanmasın diye ağzında da kilit var, gönlünde de. Ağzı da bağlı, gönlü de. Firavun’a yüzlerce mal, mülk verdi, o da nihayet ululuk, büyüklük dâvasına girişti. O kötü yaradılışlı, Hakk’a sızlanmasın diye ömründe baş ağrısı bile görmedi. Tanrı, ona bütün dünya mülkünü verdi de dert, elem, keder vermedi. Dert, Allah’ı gizlice çağırmana sebep olduğundan bütün dünya malından yeğdir.’’

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan


Bilmelisin ki, varlıklara dönük ilahi yardım, kesilmez. Eksilirse, eksiklik yardımı alandan kaynaklanır, yoksa yardım eden yönünden değildir. Belirli bir durumda yardımın olmayışı Hakkın katına izafe edilirse, bu eksiklik, yardımdan mahrum kalan kimse hakkında bir maslahattır. Çünkü Allah yaratıklarının maslahatlarını en iyi bilendir. Bu nedenle Allah'ı bilenler, dua ederken belirli bir ihtiyacı belirlememelidir. Bunun yerine, bir belirleme yapmadan, kendisinde iyilik bulunan şeyi istemelidir. Nice insan vardır ki, duasında belirli bir şeyi ister, sonra -Allah'ın bildiği bir hikmet nedeniyle- ihtiyacı karşılandığında, belirlemiş olduğu ihtiyacı hakkında pişmanlığa kapılır, belirlememiş olmayı temenni eder durur. Yardım, Rahman kaynaklı bir rahatlatmadır (teneffüs). Varlıklardaki ilahi yardım ise, doğal ve artan bir şeydir. Doğal olan, zatın varlığı ve kendisindeki bir acının uzaklaştırılması için ihtiyaç duyulan şeydir. Artık olan ise, buna ilave olup gerçekte kendisine gerek duyulmayan şeylerdir. - Muhyiddin Arabi

.

.

O'na dua ettiğin zaman, O'ndan duanın kabulünü iste: çünkü O, kendisinden icabet istemeyenlerin duasına icabet etmez. Eğer icabet istemeden sadece dua ederse, bu dua etmemiş olmaktan farksızdır. - Muhyiddin Arabi


Not: 'Seher vaktini'de değerlendirmeyi unutma, seher vakti her sabah Güneş'in doğuşundan 90 dakika önce başlayan ve Güneş'in doğuşuna kadar süren vakittir..


Bu seher vakti esen rüzgar, Hakk aşıklarının gönüllerindeki sırlara aşinadır. Bu uğurlu zamanda sen de uyuma. Bu zaman yalvarma, yakarma zamanıdır, uyuma zamanı değildir! İki cihanın halkına, ilahî bir lütuf olarak ezelden ebede kadar kapanmayan dilek kapısı, seher vaktinde açıktır. Fırsatı kaçırma, yatıp uyuma! - Celaleddin-i Rumi