30 Nisan 2021 Cuma
‘’Kalp deniz,dil kıyıdır.Denizde ne varsa kıyıya o vurur’ demiş Mevlana..Mevlananın ya da diğer tasavvuf alimlerinin Astroloji’yi bilmediklerini mi düşünüyorsunuz? Mevlana Astroloji bilmeseydi bu tanımlamayı yapamazdı..Şimdi kalp ve dil tanımını Vedik perspektiften açıklayacağım..Vedik Astroloji’de kişinin kalbi 4. Ev yani Yengeç burcu tarafından yönetilir,kalbi yöneten gezegen Ay’dır..Yengecin(Kalbin) yöneticisi Ay, 2. Evde yani Boğa burcunda yücelim halindedir,yani burası Ay’ın en iyi çalıştığı yerdir,yani kalbin en sevdiği yer 2. Ev ve doğal burcu Boğa burcudur.2. Ev bizim konuşmamızı yönetir,aynı zamanda fiziksel olarak ‘dil’ organı buranın kontrolündedir konuşma şeklimiz,üslubumuz,konuşma tarzımız 2. Evin yani Boğa burcunun yöneticiliği altındadır.Şimdi burdan ne anlıyoruz? Kalbin yöneticisi Ay (4. Ev ve Yengeç), 2. Evi ve Boğa(Konuşmak-Kendini İfade Etmek) burcunu aşırı seviyor ve burada kendini tamamen açığa vuruyor,çünkü burada çok rahat hissediyor,yani kalp kendini en iyi ‘konuşarak’ ifade edebiliyor.Yani Kalp (Ay-Yengeç) deniz,dil ise kıyı (Konuşmak-2.Ev-Boğa,Ay’ın Yücelimi)..Bu bilgiyi nasıl yararınıza kullanırsınız ?Bir insan çok kaba,küfürlü,acıtıcı,sert bir şekilde konuşuyorsa kalbi(Ay) ‘kirlidir’,günaha meyillidir. Çünkü denizde(Ay-Kalp-4.Ev) ne varsa o kıyıya (Dil-Boğa-2.Ev) vurur..Özellikle şu an su gibi kullanılan küfürler insanların ‘denizlerinin’(Kalp) çok fazla kirlendiğini ve çok fazla günaha meyilli olduklarını gösteriyor..Sözler ‘Kalpten’(4.Ev – Yengeç) gelirler ve dile(2. Ev – Boğa – Konuşmak) ulaşırlar,eğer dilden çıkan kötüyse ‘kalp’ kötüdür.Bir kuyudan kovayla su çektiğinizi hayal edin,kuyu (Kalp-Ay - 4. Ev) temizse,çıkan su (2. Ev – Sözler) temiz olacaktır,eğer kuyu(Kalp-Ay-4. Ev) pis ise,çıkan su da (Sözler-2.Ev-Boğa) pis olacaktır.Biri sürekli küfürlü sözcükler kullanıyorsa ‘kalbinin kirliliği’ diline kadar varmıştır.’Bazı’ filmler,diziler,internet mecraları,sürekli bir ‘kötü dil’ kullanma durumunu normalize etmeye ve gençleri bunlara özendirmeye çalışıyorlar.. Gençlerimizin ‘kalplerinin’ kirlenmemesi için onları bunlardan koruyun,kendinizde ‘kötü sözcükleri’ kullanmayı bırakın..
.
.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
27 Nisan 2021 Salı
İnsanın iyisi kötüsü olmaz..Ama ‘kötüye yakın’ insanların hepsinde görebileceğiniz tek bir özellik vardır ‘Başkalarını Suçlamak’..Şu ana kadar yaşamış olduğum hayat deneyimlerinden önemli bir tanesi de,sürekli herşey için başkalarını suçlayan insanların çok tehlikeli, günaha meyilli,kendilerine ve başkalarına ağır zararlar veren insanlar olduğunu görmemdir..Örnek vermek gerekirse ‘Ben bunu yapacaktım ama beni engellediler’,’Bu senin yüzünden oldu ! ‘,’Ben çok başarılıydım ama iş arkadaşım engelledi’,’İnsanlar yüzünden bu hale geldim’,’Aslında çok yetenekliyim ama önümü kesiyorlar’,’Babam çalışıp bize para bırakmamış,ondan şu anda fakiriz!’,’’Şu anda böyle kötü bir hayat yaşıyor olmamın sebebi sensin ! ‘,’Annem,Babam bana yeterince ilgi gösterseydi bu kötü alışkanlıklara sahip olmazdım !’ ….Bu örnekleri çoğaltabiliriz,kişi sürekli başkalarını suçlama döngüsündedir,kendi başarısızlıklarını ve kötü özelliklerini bu yolla kapatmaktadır,hem kendisine hemde çevresindekilere ağır acılar çektirmektedir.Vedik Astroloji perspektifinden bakarsak 6. Evde (Düşmanlık-Ceza) ve 8. Evde (Geçmiş karma borçları-Nefret) bolca gezegen yerleşimi bulunan kimseler ‘Suçlama Oyununa’ esir olmuş,hayatlarını sadece başkalarını suçlayarak geçiren kimselerdir.Asıl bilmeleri gereken şey ise tek problemin ‘kendileri’ olduğudur.Herhangi yaşanan bir olay için başkalarını suçlayan birilerini gördüğünüzde bilin ki ‘tehlikeli’ biriyle karşı karşıyasınız..İyi insan, olgunlaşmış insan yaşadığı olaylar için başkalarını suçlamaz,hata yaptığında başkasının üzerine atmak yerine ‘Evet ben hatalıydım’, ‘Haklısın,burada yanlışım var’,’Senin bir hatan yok’ ‘Hata yapman önemli değil ‘ diyebilen insandır..Bu kimselerin Vedik haritalarında güçlü bir Jüpiter(İnanç-Ahlak) ve Güneş ( Prensipler) yerleşimleri mevcuttur. Bir insanın yaşadığı olaylar için sürekli başkalarını suçlaması demek doğum haritasında ağır kötücül etkilerin mevcut olması demektir..Ve ancak bu ‘suçlama oyunundan’ kurtulabilirse ‘iyi insan’ olma yoluna bir adım atabilir.
.
.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
24 Nisan 2021 Cumartesi
Neden Kuran’da Peygamberlerin ettikleri dualara da yer verilmiştir ? Çünkü her bir Peygamber bir insan arketipidir ve her inanan onların yaşadığı durumları yaşadığında onlar gibi dua etsin diye bu ayetler Kuran’da mevcut.İşte örnekler;
Hz.Muhammed’in Duaları: “…Rabbim! Gireceğim yere dürüstlükle girmemi sağla; çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla. Bana tarafından, hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver.”(İsra Suresi, 80)
“Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin.Dilediğinden de mülkü çeker alırsın.Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin.Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin.Geceyi gündüze sokarsın, gündüzü geceye sokarsın.Ölüden diriyi çıkarırsın, diriden ölüyü çıkarırsın.Dilediğine de hesapsız rızık verirsin.”(Âl-i İmran Suresi, 26-27)
"Allah bana yeter.O'ndan başka ilah yoktur. Ben O'na tevekkül ettim.O, Büyük Arş'ın Rabb'idir." (Tevbe Suresi, 129)
Hz.Nuh’un Duası : Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum.” (Hûd Suresi, 47)
Hz Adem ve Hz. Havva’nın duası : “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik,eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyân edenlerden oluruz.” (A’raf Suresi, 23)
Hz.İbrahim’in Duası: “Ey Rabbim!Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat. Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl. Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle.” (Şuarâ Suresi, 83-85)
Hz.Musa’nın Duası: Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz. Ki sözümü anlasınlar.” (Tâha Suresi, 25-28)
Hz.Süleymanın Duası: “Ey Rabbim! Beni bağışla ve bana benden sonra kimseye lâyık olmayacak bir mülk / hükümranlık bahşet. Şüphesiz, Sen çok bahşedicisin.” (Sâd, 38/35)
Hz.İsa’nın Duası: "Ey Allah'ım, Rabb'imiz, gökten üzerimize bir sofra indir. Ki o sofra bizim için; öncemiz ve sonramız için bir bayram olur ve Sen'den de bir ayet.Bizi rızıklandır ve Sen rızıklandıranların en hayırlısısın." (Maide Suresi, 114)
Hz.Lut’un Duası: “Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et” (Ankebut Suresi, 30)
.
.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
21 Nisan 2021 Çarşamba
Güneş takvimine göre 12 ay ve 365 gün mevcut ama bir de unutulan Ay takvimi var Nam-ı diğer ‘Kaplumbağa Takvimi’ bu takvime göre her ay,Ay’ın bir döngüsü olan 28 gündür ve toplam 13 ay olmak üzere 1 yıl 13x28= 364 gündür,sonda kalan 1 gün ise çok özel kabul edilir.Kızılderili Çeroki kabilesinde Kaplumbağa ve Karga arasında geçen bir efsane anlatılır.Uzun zaman önce Kaplumbağa ormanda yapraklar arasında yürürken,Karga onu görür.Karga’ Merhaba arkadaşım,nasılsın’ demiş,Kaplumbağa ‘iyiyim ama dünyayı senin gözünden yukarılardan görmek isterdim,benim yapabildiğim ise sadece gözümün önünü görmek ‘ demiş.Buna karşılık Karga ‘şu kırık dalı görüyormusun,ağzınla onun bir yanını kavra,diğer yanını da ben pençelerimle kavrayacağım ve seni gökyüzüne kaldıracağım’demiş.Kaplumbağa Karganın dediğini yapmış ve yavaşça beraber gökyüzüne süzülmüşler,dağların,ırmakların üzerinden geçe geçe gidiyorlarmış.Gökyüzünde birlikte süzülürken Karga ‘ Nasıl arkadaşım,beğendin mi benim gözümden dünyayı ? ‘ diye sormuş Kaplumbağaya,Kaplumbağa konuşmak için ağzını açtığı sırada,zaten ağzıyla tutunduğu dal gidivermiş ve büyük bir yükseklikten karaya doğru düşmüş..Kabuğu kırılarak birçok parçaya ayrılmış.Karga,arkadaşına olanları görünce çok dehşete kapılmış.O sırada onları izleyen ‘Yaratıcı’ yeryüzüne doğru konuşmuş ‘Kaplumbağa ! Ben seni gökyüzünde uçmak için yaratmadım,ben seni yeryüzünde yavaşça emeklemek için yarattım.Bu sana ders olsun! Parçalanan kabuğunu tekrar birleştireceğim,artık kabuğuna yeni bir ‘amaç’ veriyorum.Sırtında 13 Ay için 13 tane alan bulunacak,kabuğunun çevresinde ise Ay’ın 28 günü için 28 tane alan bulunacak.Bundan böyle ‘bilgeliğin koruyucusu’ olacaksın ve diğer orman hayvanlarından daha uzun yaşayacaksın ! ‘ demiş.Kaplumbağanın arkasındaki takvim (Ay Takvimi) 364 gündür,ekstra kalan 1 gün ise Çerokiler tarafından ‘Yeşil Tahıl’ günü olarak adlandırılır ve o gün genellikle yazın ortasına denk gelir ve iyi hasatın habercisidir.O günde bütün küslükler unutulur,kutlamalar yapılır,yemekler yenir,O gün yeni bir başlangıçtır ! Bu arada ‘görebilene’ bu hikayede bir çok ‘sır’ var..
.
.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
19 Nisan 2021 Pazartesi
Doğru şekilde dua etmeyi bilmek çok önemlidir.Neden Yüce Allah’ın 99 ismi var ? Bu isimlerin bir çok sırra sahip olmasının yanı sıra bir işlevleri de bize dua yönelimleri vermeleridir.Besmele de Yüce Allah’ın Rahman (Çok Şefkat ve Merhamet eden) ve Rahim(Bağışlayan,Esirgeyen) isimleri mevcut.Ayetel Kürsi de Hay(Her Daim Diri),Kayyum (Her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, kainatı idare eden),Aliyy(Çok Yüce,Pek Yüksek Olan),Azim(Pek Azametli ve Büyük Olan) isimleri mevcut.İhlas suresinde Yüce Allah’ın Samed (Sığınacak Tek Dayanak Olan)ismi mevcut.Bu örnekleri çoğaltabiliriz.Yüce Allah isimlerini Kuran’da bizzat kendi insanoğluna vermiştir ve bu isimlerin sahibidir.’Bütün güzel isimler Onundur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Onu tesbih eder.O, Aziz’dir, Hakim’dir.’(Haşr 59/24)..’Melekleri de,arşın çevresini kuşatarak Rablerinin hamdiyle tespih eder halde görürsün. Aralarında hakla hüküm verilmiştir. Nihayet şöyle denir: "Hamd alemlerin Rabbi'ne özgüdür’ Zümer-75..Ve son olarak Araf 180. Ayette ‘En güzel isimler(Esma- Ül Hüsna) Allah'ındır; O'na onlarla dua edin.O'nun isimlerinde ters bir tutum izleyenleri bırakın.Onlar yapıp ettiklerinin cezasını çekeceklerdir. ‘ sözleri açıkça Yüce Allah’ın kendisine isimleriyle dua edilmesini istediğini gösteriyor,işte doğru dua budur.Yüce Allah’tan emeliniz ne ise Yüce Allah’ın O sıfatını bulup O'na O sıfatla dua etmeniz gerekir.Bir kaç örnek vermem gerekirse ‘Ya Rezzak (Bütün yaratılanların rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan) bu kulunun ve ailesinin rızkını bollaştır’.Ya Alim(İlmi Ebedi ve Ezeli Olan,İlmin Sahibi) bu kulunun ilmini genişlet’.’Ya Şafi (Hastalıkları İyileştiren) bu kuluna ve ailesine şifa ver’.’Ya Rahim (Bağışlayan,Esirgeyen) bu kulunun günahlarını bağışla’.’Ya Baki (Varlığının sonu bulunmayan, ebedi olan) yaptığım işleri kalıcı eyle’.’Ya Selam(Kullarını selâmete çıkaran) veya Ya Fettah(Her türlü zorlukları kolaylaştıran,darlıktan kurtaran) bu kulunu zorluklardan azad et.’ ‘Ya Semi (Herşeyi İşiten) lütfen duy bu kulunu ! ‘.Ben size gerekli örnekleri verdim.Artık gerisi sizde..
.
.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
3 Nisan 2021 Cumartesi
‘Makamımız aşk,usulümüz edeptir bizim.Kapımıza değil,gönlümüze vuran buyursun’ demiş Şems-i Tebrizi..Edeb olmadan aşk neye yarar?’Eğer bir müminin kalbini kırarsan Hakk’a eylediğin secde değildir,gönül insanın kıblesidir kırmayın’ demiş Yunus Emre.Kırdıktan sonra dostluk neye yarar? ‘Maddi hayata meyledenler için hayat deniz suyu içmeye benzer, içtikçe susarlar, susadıkça içerler.’demiş Muhyiddin Arabi..Devamlı susadıktan sonra su içmek neye yarar? ‘Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder.’ demiş Gazâli.. ‘Görmedikten’ sonra ‘bakmak’ neye yarar? ‘Allah'ın kendilerine verdiği akıldan razı olmayan kimse yoktur.Fakat akılsızların en değersizi aklıyla övünen kişidir.’demiş Mevlana..Övündükten sonra akıl neye yarar? ‘Sen doğru ol da! Varsın sanan eğri sansın.Lakin sakın unutma ki sen kendini bir şey sanmadığın sürece 'doğru insansın' demiş Yunus Emre..Doğru olmadıktan sonra ‘insanım’ demek neye yarar?.. ‘Yol odur ki doğru vara.Göz odur ki hakkı göre.Er odur ki alçakta dura.Yüceden bakan göz değil.’ demiş Yunus..Kibir olduktan sonra yükselmek neye yarar?..Ve bunların hepsi nefstendir.. İnsanın en büyük düşmanı kendi nefsidir..’ Bir gün nefsime dedim: gel seninle Rabbime gidelim. gelmedi. Ben de tek başına yürüdüm,gittim.’ demiş Beyazıd-ı Bestâmi..
.
.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
28 Mart 2021 Pazar
Newton’un Eylemsizlik yasası..Canlılar hareket edebilmek için kaslarının kasılıp gevşemesine ihtiyaç duyarlar.Hareket yeteneğinin kaynağı canlılar için bu kas sistemlerinden gelir.Peki cansız varlıklarda bu olay nasıl gelişiyor ? Cansız varlıklar hareket etmek için dışarıdan bir kuvvete ihtiyaç duyarlar,yani Newton’un söylediği şekilde ‘Doğadaki nesneler dışarıdan bir kuvvet uygulanmadıkça düzgün doğrusal hareketini ya da durağanlığını korur’ işte buna ‘eylemsizlik ilkesi’ denir.Bu ilkenin en dikkat çekici vurgusu ‘düzgün doğrusal’ tanımlamasındadır,örneğin bir at arabası dünya üzerinde sürtünme olmasa(Sürtünme Kanunu),ata bile gerek duymadan ona verilen ilk hareket ile durmadan sonsuza kadar gidebilir.Gök cisimleri de bu ilkeyle hareket ederler.Yani gezegenler yaratılışlarında onlara dışarıdan uygulanan ‘ilk kuvvet’ ile gereken gücü almışlardır ve onları döndüren işte dışarından verilen bu ‘ilk’ kuvvettir.’Allah göğe yöneldi, o gaz bulutu halinde idi. Böylece Göğe ve Arz'a dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" İkisi de: "İsteyerek(itaat ederek) geldik" dediler.Böylece onları, 'iki gün'de,'yedi Gök' olarak tamamladı ve her bir Göğe, emrini vahyetti. Biz, 'Dünya Göğü'nü de, lambalarla (yıldızlarla) donattık ve muhafaza ettik. İşte bu, Aziz(üstün-şerefli) ve Âlim olan Allah'ın takdiridir. FUSSİLET 11-12.’ O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.’Enbiya 33.Bu demek oluyor ki dışarıdan gezegenlere durmaları için gelecek tek bir kuvvet sonucunda bu döngü sonlanacaktır. ‘O dehşet günü gökleri yazılı kâğıt tomarlarını dürer gibi düreriz. Yaratmaya başlamadan önceki hale döndürürüz. Sözümüz sözdür; biz bunu mutlaka yaparız.’(ENBİYA/104).Yüce Allah kıyamet gününün tasvirini Kuran’da şöyle yapmaktadır ‘Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı,Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman.O gün yer,Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır. (ZİLZAL/1-5)Sûr'a bir tek üfleme üflendiği, Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman,İşte o gün olacak olur. O gün gök yarılmış, sarkmıştır.’Hakka/13-16
.
.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
27 Mart 2021 Cumartesi
İlahi sistemin en güçlü ilmi Vedik Astroloji’de 3 çeşit aşk vardır.Birinci aşk tipini Venüs kontrol eder..Venüs beğeniyi,hoşlantıyı ve cinsel çekimi gösterir,bu aşkın yüzeysel halidir.İkinci aşk tipi Ay tarafından kontrol edilir,bu bir insanın başka bir insana duyduğu ‘gerçek’ aşktır. Üçüncüsü ise Jüpiter tarafından kontrol edilir,bu ise aşkın en üst modu olan ‘İlahi Aşk’ tır,bütün güzel aşkların varacağı nokta burasıdır.Bir insan başka bir insana aşık olduğunda İlahi enerjiler bedeninde canlanmaya başlar yani Venüs fazını geçip Ay fazına girmiştir.Buradan sonra iki insanın birbirlerine olan aşkları Jüpitere dönüşür,buradan sonra artık dualite yok olmuştur,iki kişi ‘birlik’ bilincinde yok olmuşlardır,artık dualite yoktur ve İlahi enerjiler artık ‘bir’ olmuş bu iki insana ardına kadar açılır..Ancak Dervişler-Aydınlanmışlar bu aşamaları atlayıp başka birine ihtiyaçları olmadan direk Jüpiter fazına geçebilirler,işte o dervişlerden biri Mevlana; ‘Ey sevgili; heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım, gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan, ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir.Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül. Aşk nasip işidir hesap işi değil! Aşk adayıştır arayış değil! Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda aşk seni bulmaya gelir.Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur. Beni çok özle, bir daha bu kadar sevmeyecekler seni. Aşksız olma ki ölü olmayasın. Aşkta öl ki diri kalasın. Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan Ay gibi belli olur.Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil,sessiz sedasız can veren pervanelere sor. Bir gönülde aşk ve sevgi ateşi yoksa o kişi karanlıklarda, Allah’ın nurundan habersizdir. Sana kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla.’
.
.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
21 Mart 2021 Pazar
Nefs dediğimiz olgu Rahu tarafından kontrol edilir.Rahu insanı yanlışa düşürmekten,insanı yanlış yola saptırmaktan sorumludur.Nefsimizi göremeyiz tıpkı Rahu gibi,çünkü Rahu bedensiz bir gezegendir yani matematiksel bir noktadır bu da Rahunun sadece zihin (vesvese) bazında insana etki etmesi demektir.Mevlana der ki ‘Nefsin ejderhadır.Öldü sanma, uykuya dalar o.Dertten eline fırsat düşmediği için uyur.Derdin bitince çıkar hemen. Hüner,dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır’.Mevlananın Ejderha tanımı,Hint Vedalarında Rahu’ya verilen isimdir(Diğeri ismi Yılan). Rahu(Nefs) tatmin olmaz,sürekli ister,sahip oldukça daha fazla ister ve yine tatmin olmaz..İnsanın boşluğunu kullanır ve kontrol altına alır ‘Boş kafa,şeytanın çalışma alanıdır’ sözündeki gibi..Rahu şeytanın ta kendisidir.Abartıyı sever,lüksü sever,israfı sever,ahlakın dışına çıkmayı sever,zararlı bağımlılıkları sever,suç işlemeyi sever ve bunlara yeltendiğinizde sizi daha da bunlara meyilli eder ve içinden çıkamamanızı sağlar.Üstad Buddha ‘Bir kişinin kendi kendini yenerek kazandığı zafer,bir başkasının savaşta bin kişiyi yenerek kazandığı zaferden daha iyidir’ der..Burada insanın nefsinin onun en büyük düşmanı olduğunu vurgular.Kutsal kitabımız Kuran’da Yusuf suresi 53. Ayette ‘ Yine de ben nefsimi temize çıkarmıyorum.Çünkü nefis,Rabbimin acıyıp koruması dışında,daima kötülüğü emreder,şüphesiz rabbim çok bağışlayan,pek esirgeyendir."der.Nefs bizim dünyadaki sınav araçlarımızın en büyüğüdür,sürekli bizi yoldan çıkarmaya çalışır ama buna biz meyil etmezsek hiçbir şey yapamaz.Ama bir kere bir yanlışa meyil ettik mi Rahu(Şeytan) düzinelerce vesveseyle saldırıp aklımızı ‘tutulmaya’ uğratır,yani bu ancak kişi meyil ettiğinde olur.Peki çare nedir?Hiçbir şekilde yanlış bir şeye meyil etmezsek,vesvese de gelemez..Yüce Kitabımız Kuran şunu tavsiye eder ‘Şeytandan sana bir vesvese gelirse,hemen Allah’a sığın.Muhakkak ki O; işitendir,bilendir.’Araf/200.Kuran Şeytandan gelen vesveselere karşı Nahl 98. Ayette ‘Euzu billahi mineşşeytanirracim’ yani ‘Kovulmuş Şeytanın şerrinden sana sığınırım’ dememizi emreder.Deneyin,bu sözle zayıf bir anınızda gelen vesvese kesinlikle yok olacaktır.
.
.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
11 Mart 2021 Perşembe
Tarih boyunca kurulmuş en güçlü hanedanlıklardan biri olan ve Çin üzerinde hüküm sürmüş Zhou Hanedanlığının en bilge adamı Zhuangzi (Milattan önce 369) arkadaşı Chuang Tzu’ya(Aslında Kendi) bir anektod anlatıyor’’Bir keresinde rüyamda bir kelebek olduğumu gördüm, farkında olduğum tek şey bir kelebek olarak yaşadığım inanılmaz mutluluktu ve insan halimin farkında değildim.Sonrasında uyandım ve tekrar ‘kendim’ olmuştum.Şimdi halen şunu düşünüyorum,ben bir insanım ve kelebek olduğumu rüyamda mı gördüm yoksa şu an ben bir kelebeğim de insan olduğum rüyasını mı görüyorum ? ..Tabi bunları söze aktarmakla sana bunları anlatmayı ne kadar başarabilirim bilmiyorum.Balık tuzakları balıkları yakalamak için vardır,bir kere balığı yakaladın mı artık tuzakla ilgilenmezsin.Aynı şekilde kelimeler de ‘anlam’ yüzünden varolurlar,bir kere kelimenin anlamını kavradın mı kelimeyi unutabilirsin. Eğer ‘anlamı’ kelimelerin fiziksel varlıklarının içinde arıyorsan kelimelerin hiçbir anlamı olmadığını bilmelisin.Bazı zamanlar kelimeler herşeyin anlamı gibi görünecekler, bazı zaman da hiçbirşey ifade etmeyeceklerdir.’Gerçek’ kelimeleri aşar..’’
.
.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
2 Mart 2021 Salı
Neden abdest var ? Namaz abdesti,boy abdesti ..Sadece bizim dinimizde ‘abdest’ yok,Hristiyanlıkta,Yahudilikte,Budizmde ,Hinduism’de hepsinde ‘Abdest’ alma mevcut.İbadetler öncesi ya da gündelik hayatın bereketli geçmesi için abdest almak birçok dinde tavsiye edilen bir durumdur.Ama neden ? Çünkü durum çok basittir.Temiz bir su damlasını ya da canlı bir su damlasının bir kabın içindeki ölü yada enerjisi düşük suya atarsanız o kabın içinde mevcut olan su’da canlılaşmaya ve enerjisini temizlemeye başlar ve tamamen enerji dolar.Bu değişimi sadece bir damla ‘temiz su ya da canlı su ‘ yapar.Vücudumuzun duş sırasında 1 buçuk litreden fazla suyu derimiz vasıtasıyla emdiği bilimsel kanıtlanmış bir gerçek.Vücudumuzun %80’i su ve gün içinde bir çok yıpratıcı enerjiye maruz kalıyoruz,auramız kirleniyor,belki kötü şeyler söylüyoruz,kötü şeyler duyuyoruz,kötü şeyler izliyoruz,içimizdeki ‘Su’ bunların hepsinden etkileniyor,kirleniyor,kötü enerjileri içinde barındırmaya başlıyor ve zararlı hale dönüşüyor (Bunun nasıl gerçekleştiğini ‘Suyun Sırrı’ adlı Youtube Kanalımdaki Videomda anlattım,neden bahsettiğimi bilmeyenler önce o videomu izleyip sonra bu yazıyı okusunlar).Tabiki %80 imiz sudan oluştuğu bu bizim ruh halimizi kötü yönde etkiliyor.İşte o anda en basitinden dışarıdaki temiz ve kötü enerji değmemiş suyla alacağımız bir namaz abdesti,derimiz altından emilerek direk vücudumuzda gün için yıpranmış suyla buluşuyor ve yeni gelen su içerde yıpranmış suyu yenilemeye,temizlemeye ve içindeki kötü enerjileri dışa atmaya başlıyor,tamamen onu yeniye,dönüştürüyor.Namaz abdestinde neden eller ve ayaklar yıkanır?Modern Tıp ve geleneksel Çin tıbbı,vücudumuzdaki bütün organların ulaşım noktalarının ellerimizde yani avuçlarımızda ve ayaklarımızın tabanındaki bölgede olduğunu söyler.Yani abdest sırasında bu bölgeleri yıkıyoruz ki yeni gelen temiz,enerjisi iyi su,vücudun heryerine,her organında ki suya ulaşsın onu yenilesin ve dönüştürsün diye.Çok yerde duymuşsunuzdur,bir damla ‘zem zem suyu’ normal suya atıldığında hepsini zemzem suyuna dönüştürür diye..Yani gün içinde ‘abdest’ almak,bir nevi yenilenmektir, temizlenmektir.Biz ‘Su’ dan ibaretiz unutmayın..
.
.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem