Sabır inanılmaz bir ‘kimyadır’, çünkü elmasa, yakuta, zümrüte dönüştürür ‘taşları’(Bakara 24).. Yüce Rahman, Asr suresinde ‘sabır’ için şöyle diyor; Asr 1-3 ‘’Asra andolsun; Gerçekten insan, ziyandadır. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.’’ Yüce Rahman burada Hakk’ın(gerçek) ve sabrın yakın ilişkisini vurguluyor.. Bu nedenle Rumi şöyle diyor; ‘’Asr suresinin sonunu dikkatlice oku da bak. Allah o surede sabrı hakla beraber andı, sabrı hakka eş etti. Yüz binlerce kimya yarattı ama insan sabır gibi bir kimya görmedi.’’ Peki sabretmek neden önemli? Çünkü sabır bu sistemde her kapıyı açabilen ‘en güçlü’ anahtar.. Çünkü sistem ‘zaman’ ve ‘mekan’ üzerine kurulu.. En’am 67 ‘’Her haberin gerçekleşeceği bir zaman/mekân vardır. Yakında bileceksiniz.’’ Yani her olay ancak ‘zaman’ ve ‘mekân’ şartının bir araya gelmesiyle vuku bulabiliyor ilahi sistemde..Sabır işte bunun için önemli, istediğin bir konu için her türlü çabayı gösterebilirsin ama onun gerçekleşmesini ‘bekleyecek’(zaman) sabrın yoksa sonuç ‘hüsran’ olacaktır.. Bu nedenle Hintli alim Kabir şöyle diyordu; ‘’Bahçivan, ağaca 100 kova su da verse meyve ancak mevsiminde çıkacaktır..’’ Yani bir işe ne kadar efor sarfettiğin önemli değil, önemli olan bu işin olması için gereken sabrı gösterebiliyor musun? Bugün domates tohumu ektin diye ertesi gün domates toplayamazsın, ‘sabır’ gerek.. Hayat sınavında ‘zorluklara’ karşı da durum böyle, Rumi diyor ki ’’Sabretmek insanın içini açar, gönlünü ferahlatır. Eğer tamamıyla zorluklara daldınsa, daralıp kaldınsa sabret. Çünkü sabır rahatlığın, genişliğin anahtarıdır. Dileği, isteği sabır elde ettirir. Tohum toprak içinde gizlendiği, zahmetlere katlandığı için bahçe yeşerir, güzelleşir. Gam ve kederin anahtarı sabırdır. Amaca sabırla varılır. Acele ile değil.’’ Sabırla ‘mücevhere’ dönüşürsün, ‘taş’ olmaktan kurtulmak gerek..‘Üzüm’ yerine ‘koruk’ yememek için de sabırla her şeyin ‘vaktini’(En’am 67) beklemek gerek, Rumi bitirsin; ‘’Her şey vaktini bekler, Ne gül vaktinden önce açar, Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle, senin olan sana gelecektir.’’
© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan