22 Ekim 2018 Pazartesi

Yanık Gezegen
Çok merak edilen bir konu olarak gezegenlerin yanık olma durumuna değineceğim.Güneş galaksimizin en güçlü gezegenidir,gezegenlerin kralıdır,tüm gezegenler onun etrafında dönmektedir ve kendilerini Güneşe göre ayarlamaktadırlar.Güneş saf ateştir,çok güçlü bir enerjisi vardır,dokunduğu şeyi yakar ve küle döndürür.Işığı o kadar güçlüdür ki biz bile ona çıplak gözle bakamayız.Şimdi gezegenlerden biri de Güneş ile kavuşum durumunda olduğunda aynı şeyi yaşar,gözleri kamaşır,Güneşingüçlü ışığından dolayı önünü göremez hale gelir,Güneşin sıcağından dolayı yanar,fiziksel fonksiyonları bozulur ve bu nedenle işlerini aksatır.Her gezegenin Güneşe yaklaşma derecesine göre yanık olup olmama durumu vardır.Ay,Güneşe 12 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,Mars 17 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,Merkür 14 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,eğer Merkür geri hareketteyse 12 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,Jüpiter 11 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,Venüs 10 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,Saturn 15 dereceden fazla yaklaşırsa yanar.Şimdi 'yanık' bir gezegen haritada nasıl davranır ona bakalım.Örneğin Jüpiter Güneş ile kavuşsun ve yansın ve Jüpiter haritada 7. ve 10. evlerin yöneticisi olsun.İlk olarak Jüpiter yanıp zarar gördüğü için kendi evlerini yönetemeyecek hale gelecektir ve kişi 7. ev(Eş) ve 10. ev(iş) konularında bir çok sorun yaşayacaktır.Bunun dışında Jüpiterin doğal temsiliyetleri de zarar görecektir,örnek olarak Jüpiter din,inanç,ahlak gibi konuları yönetir,Jüpiter iyi çalışamadığı kişi de bu konularda eksiklik ve zorlanma görülecektir.Bütün gezegenler Güneşe yaklaşınca yanar ama en az zarar gören Merkürdür,çünkü Merkür teknik olarak Güneşten çok uzağa gidemez ve çoğu zaman 'yanık' durumdadır,bu nedenle Merkürün gördüğü zarar diğer gezegenlere oranla çok daha az olacaktır.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

17 Ekim 2018 Çarşamba

Kelam
etica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; margin-bottom: 6px;"> .Söylediklerimiz yani kelimeler..Her biri bir frekans taşır,dalga boyutları vardır,bu evrende var olan her maddeninde bir dalga boyutu ve frekansı vardır.Bunun sonucu nereye çıkar?Çıkardığımız sesler yani söylediklerimiz de birer'maddedirler'.Neydi kural?'Maddeler vardan yokedilemezler'..Yani bir kere kurduğunuz cümle,söylediğiniz kelime maddeye dönüşür ve söylediğiniz kelimeler evrende hiç bir yere kaybolmazlar.Söylediğiniz şeylerin olumlu olup olmadığına göre bu kelimeler sonsuza kadar negatif yada pozitif sonuçlar üretirler.Ne söylediğinize dikkat etmelisiniz,söyleceğiniz şeyin sonsuza kadar evrende dönüp,dolaşacağını ve bunun büyük bir sorumluluk olduğunu unutmamanız gerekir.'Kelam' dediğimiz şey kutsaldır.Neden duanın gücü vardır?Çünkü iyi enerjili bir madde oluşturup evrene veriyorsunuz,artık o sizin iyiliğiniz için sonsuza kadar çalışan bir araç oluyor.Ne söylediğinize dikkat edin,söyleyeceğiniz şeyin sonsuza kadar var olacağı bilinciyle yaşayın..
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

12 Ekim 2018 Cuma

En Zararlı Ev
Bir doğum haritasında 12 ev vardır.Vedik astroloji de bu 12 ev içinden en kötücülü 8. ev olarak kabul edilir.8. evin yönetici gezegeninin haritada yerleştiği yer kişi için yıkım yaşayacağı,çaresiz hale düşeceği konuları gösterir,bunun dışında 8. evde yerleşen gezegenler de 8. evin hışmına uğrarlar ve zarar görürler.Peki 8. ev neden zararlıdır?9. ev dharma yani din,inanç ve büyük şans evidir,8. ev 9. evden 12. evde yerleşmiştir yani dharmanın kayboluşu,şansın yıkımı 8. evin doğal temaları olmuştur.Doğum haritasında 8. evin yönetici gezegeninin başka bir evde yerleşmesi makbul sayılmaz,çünkü yönetici gezegen gittiği yere 8. ev temalarını taşıyacaktır ve yerleştiği ev konularına büyük zararlar verecektir.8. ev aynı zamanda 1. evle birlikte kişinin yaşam uzunluğundan sorumludur,güçlü ve çok zararlı etkiler almamış bir 8. ev ve 8. ev yöneticisi uzun ömür anlamına gelirken,bunun tersi kişinin hastalıklarla uğraşmak zorunda kalmasına ve dolayısıyla ömrünün kısalmasına neden olur.Tabi Vedik Astroloji de yaşam uzunluğu konusu bambaşka bir alandır,kişinin ömür uzunluğunu hesaplama konusunda 7 farklı yöntem vardır,eski Vedik bilgeler özellikle yaşam uzunluğu konusunda 12.000 yıl önceden çok köklü bilgiler bırakmışlardır.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

11 Ekim 2018 Perşembe

Gezegenler Arası İlişki
Doğum haritasında ki konumları yorumlamak için gezegenlerin arasında ki ilişkileri iyi bilmek gerekir.Gezegenleri de insanlar gibi düşünmek gerekir,her insanın sevdiği iyi anlaştığı insan vardır ya da çekindiği insan vardır,yada istemsiz kızdığı insan vardır,birlikte olmaktan hoşlandığı yada yanından bile geçmek istemediği insan vardır.Gezegenlerde de durum aynen böyledir.Gezegenler bir gezegenle anlaşırken diğer gezegenle çok kötü bir ilişki içinde olabilir,bu konumda kişinin hayatında etkisini güçlü bir şekilde gösterecektir.Güneşten başlayalım,Güneşin en büyük düşmanı Satürndür,sonrasında ki düşman Rahu dur,sonrasında ise Venüstür bu gezegenlerle güneş arasında bir 'nefret' ilişkisi vardır,bu nedenle doğum haritasında Güneş bu gezegenlerle yan yana geldiğinde yada bu gezegenlerin yönettiği burçlarda yerleştiğinde çok olumsuz sonuçlar verir.Güneşin en büyük dostları ise Ay,Jüpiter ve Mars tır.Güneş bu gezegenlerle birlikte olduğunda kendini rahat hisseder ve bu gezegenlerin burçlarına yerleştiğinde verimli ve olumlu hareket eder.Güneş doğum haritasında sevmediği bir gezegenle kavuştuğunda orada sürekli bir sürtüşme ve olumsuzluk vardır,iki birbirinden nefret eden kişinin zorla aynı yere kapatılması gibi bir durumdur bu.İki gezegende birbirine üstünlük kurma çabası içinde olacaktır,kişinin hareketleri ise o ev konularında tutarsızlaşacaktır.Güneşin sevdiği bir gezegenle haritada kavuşması ise Güneşin olduğundan çok daha hayırlı ve verimli çalışmasına ve kişinin o ev konularında rahatlıkla ilerleyebilmesine olanak verir.İnsanda kainatın yansımasını görebiliriz,kainatın bir parçası olan gezegenlerde de insana ait özellikler görmek hiçte tesadüfi bir durum değildir..
Bu yazıyı sayfanızda paylaşın ki herkes bilgilensin.Sevgiler !
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

7 Ekim 2018 Pazar

Suralar ve Asuralar Arasında ki Çatışma
Vedik Astroloji de gezegenler iki bölüme ayrılırlar.Daha önceki yazılarımda bu bölümlerden bahsetmiştim,biri Suralar(İlahi yani Ruhani-Asil olanlar) ve Asuralar (Şeytani yani Materyalistik olanlar).Suralar Güneş,Ay,Jüpiter,Mars ve Ketu gezegenleridir.Asuralar ise Satürn,Venüs, Merkür,Rahu gezegenleridir.Bu iki grubun birbirleriyle sonsuz bir çatışmaları vardır.İki grupta birbirlerinden nefret etmektedirler,çünkü birinci grup olan Suralar(Güneş,Ay, Jüpiter,Mars,Ketu) içlerinde Satwa yani Asalet,Doğruluk ve İnanç prensiplerini taşırlar,İkinci grup olan Asuralar(Satürn, Venüs,Merkür,Rahu) ise içlerinde Tamas yani Şeytanilik,Materyalizm,Dünya Malına Fazlaca Düşkünlük, Çıkarcılık,Hırs,Şehvet prensiplerini taşırlar.Bu nedenle doğum haritasında bu iki gruptan gezegenlerin bir arada bulunması,bu konumun olduğu ev konuları hakkında kişinin sürekli bir 'iç çatışma' yaşamasına neden olur.Bu iki grup İyi ile Kötünün savaşını temsil ederler.İlahi düzende 'Sınav' kavramını işte Asuralar(Satürn, Venüs,Merkür, Rahu)dediğimiz gezegenler kontrol ederler,bu gezegenler kişiyi hırslı,kıskanç,materyalistik ve çıkarcı olmaya yönlendirirler,Suralar(Güneş, Ay,Jüpiter,Mars,Ketu) dediğimiz gezegenler ise kişiye 'Doğru Yolu' öğütlerler.Kişinin haritasında Suralar dediğimiz gezegenler güçlü yerleşmişse kişi doğru yolda giden, ahlaklı,dürüst, toplum kurallarını gözeten,yanlış yapmaktan korkan,sözüne sadık,inançlı,İlahi düzene saygılı biri olacaktır,eğer kişinin doğum haritasında Asuralar güçlü konumda yerleşmişse kişi daha paracı,ahlak kurallarını hiçe sayan,çıkarcı,şehvetli,kıskanç ve dünyasal zevklere düşkün biri olacaktır.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem