30 Haziran 2021 Çarşamba

Sadece İyilik
Nisa 79. Ayet ‘Sana iyilik olarak ne erişirse, Allah'tandır. Sana kötülük olarak ne dokunursa, o da kendi nefsindendir. Biz seni insanlara peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak da Allah yeter.’..Bu ‘umman’ gibi bir ayettir ve bu ayet ‘hayatın’ sırrını açıklayan ayetlerden biridir.Ne diyor ayette sana bir kötülük gelirse kendi nefsinden,sana bir iyilik olur ise Yüce Allah’tandır.Kuranın birçok yerinde ‘Allah kuluna zulmetmez’ diye belirtiliyor.Yunus 44. Ayet ‘ Gerçek şu ki Allah insanlara zerrece zulmetmez, fakat insanlar kendilerine kötülük ediyorlar.’ Nahl 33. Ayet ‘’Onlar kendilerine meleklerin gelmesinden yahut Rabbinin emrinin gelmesinden başka bir şey mi gözlüyorlar? Onlardan öncekiler de öyle yapmışlardı. Allah onlara zulmetmedi ancak onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.’’ Enfal 51. Ayet ‘’ İşte bu, kendi ellerinizle yapıp ettikleriniz yüzündendir ve kuşkusuz Allah kullarına asla zulmetmez.’’..Yüce Allah sevgisi sonsuz olandır,bağışlayandır,merhamet edendir.Peki insanın başına musibet Yüce Allah’tan gelmiyorsa nereden geliyor ? Tabiki kendinden..Kuran’ın kaç yerinde ‘siz kendinize/nefsinize zulmedersiniz’ diyor.Peki nasıl napıyoruz bunu ? Yüce Allah bize ‘beden’ denen muhteşem bir makina vermiş ve bu beden sonsuz bilgiyi içinde saklayabilen muhteşem bir beyne sahip.Beden-beyin öyle güçlü bir araç ki sürekli bir seçim ve yaratım sürecindeyiz(Biz Yeryüzündeki Halifeleriz).Zararlı davranışlar ve zararlı alışkanlıklar sahibi olarak bu muhteşem doğamıza zulmediyoruz.Sonra zararlı yaşam tarzı,öğrenmemeyi seçme,zararlı filmler,zararlı şarkılar,zararlı aktiviteler ile haşır-neşir olarak kendimizi zararlı yönde kodluyor ve hayatımızı şekillendiriyoruz.Sahibi olduğumuz mevcut ‘makina’(beden-beyin) bunları realiteye dönüştürdüğünde de bu ‘musibet’ başıma nerden geldi diyoruz’..’Temiz Yaşam’ önemlidir,bilinçaltınız her saniye çalışıyor,duyduğunuz,gördüğünüz herşey ile kendi ‘realitenizin’ tuğlalarını bir bir yerleştiriyorsunuz.Kan ve korku dolu filmler,savaş dolu bilgisayar oyunları,entrika,aldatma,intikam,kirli oyunlar içeren dizilerle zihininizi kodlarken ne yaşamayı bekliyordunuz ? ‘Gül Bahçesinde’ olmayacağınız kesin.. . . © Kadim Astroloji Analisti Erdem

24 Haziran 2021 Perşembe

Yüce Allah’ın Yardımı
İnsan ile Şeytanı birbirinden ayıran fark nedir? Yüce Allah insanı cennette yaptığı hatadan sonra ‘yeryüzüne halife’ kılmış,Şeytanı ise lanetleyip cehenneme girmeden önce kıyamete kadar süre vermiş..İnsan da hata yaptı Şeytan da hata yaptı peki sonuç neden böyle oldu?İşte burda İnsanoğlu Şeytandan ayrılıyor..Adem ve Havva cennette hata yaptıklarında Yüce Allah’a ne demişlerdi ? Araf 23.Ayet ‘ Dediler ki: “Ey rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz!”..Peki Şeytan yaptığı hata üzerine Yüce Allah’a ne demişti ? Araf-16.Ayet ‘İblis, "Öyle ise beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım" dedi.’.Şeytan(İblis) hatasına karşın Yüce Allah’a ‘Beni azdırmana karşın’ diyor..Fark bu..İnsan hatasını kabul edip ‘biz kendimize zulm ettik’ derken Şeytan’ beni sen azdırdın’ diyor,kendi kötülüğüne karşılık bunu Yüce Allah’a atfediyor..İşte İnsan’ı insan yapan en büyük özellik ‘hatasını anlayıp’,Şeytan gibi kibirden uzak olmak..Daha önceki yazılarımda yazmıştım,kişinin kendi hataları için kibirine sarılıp başkalarını suçlaması ‘Şeytani’ insanlar ortaya çıkartır..İyi insan kendi hatasını kabul eder ve başkasını suçlamaz.Şeytanı ateşe götürecek ‘kibir’ günümüz dünyasında heryeri sarmış durumda..Popüler kültür ‘kibir’ ile dolu ‘En iyi benim’,’Ben Süperim’ ’Muhteşemim’,’ Herkes bana hayran’ bu sözleri artık hergün heryerde duyar olduk..Kibir insanın gözlerini kör eder ve bütün anlama kabiliyetini yok eder..Örneğin bir konuda en iyi olduğunu düşünüyorsan artık o konu hakkında öğrenme sürecini sonlandırırsın,bu da kişiyi cehalete sürükler..Heryerde herkeste her konuda kibir var,’öğrenme’,’ilim üretme’ ise yok,rafa kalkmış durumda.. Cennette hatasını kabul edip öğrenmeye aç olan İnsan,gittikçe Şeytana benzemeye başlıyor..Ve dünya gittikçe daha da kötüye gidiyor,peki neden? Ali İmran 86.Ayet ‘..Allah cahil ve zalim bir topluluğa yardım etmez.’..Dikkat edin,ayetle sabit Allah’ın rahmeti insanlık olarak cahil kalıp kibire bulaştıkça üzerimizden gidiyor..Yeni birşey öğrenmediğiniz tek gün bile ziyandasınız.. . . © Kadim Astroloji Analisti Erdem

8 Haziran 2021 Salı

Aşikar Olan 'Yol'
1584 yılında yaşamış kılıç üstadı Miyamoto Musashinin öğrencilerine en büyük öğüdü şudur ‘Dışarıda,seni şu anda olduğundan daha iyi,daha zeki,daha güçlü,daha hızlı,daha şanslı yapabilecek hiçbir şey yok,bunları sağlayacak herşey sadece kendi içinde mevcut.Hiçbir şeyi kendinden dışarda arama ! ‘ Her insan içine dönmeli..’Gerçek’ sadece sessizlikte ve kişinin kendi içinde bulunabilir.8. yüzyılda yaşamış Çinli üstad Shitou insanı bir ‘barakaya’ benzetiyordu..’ Baraka küçük olmasına rağmen tüm evreni içinde barındırıyor’ diyordu..Zen Üstadı Seung Shan insanın gelişme aşamasını şöyle betimliyordu ‘Kapının önünde durağanlığın ve sessizliğin hakim olduğu uçsuz bucaksız bir toprak var,’bahar’ gelir ve otlar ‘kendiliğinden’ büyümeye başlarlar ‘..13. yüzyılda yaşamış Zen üstadı Dogen ise şöyle diyordu ‘Cennete ulaşmak için kişi ‘kendini’ tanımaya çalışmalıdır..Kendini tanımaya çalışmak ise kendini unutmaktır.. Kendini unutmak ise kişinin tamamen aydınlanmasına yol açar ‘..’Bana nereye gittiğimi sormayın,bu sınırsız dünyada sadece bir yolcuyum,attığım her adım benim ‘evimdir’ ‘diyordu Üstad Dogen..’Ancak bir aptal kendini başkalarından farklı görebilir ama bilge bir adam başkalarını ‘kendiyle’ bir olarak görür’ demişti Üstad Dogen..Ve büyük Zen Üstadı Dogen şöyle diyordu ‘ Eğer ‘gerçeği’ bulunduğun yerde bulamıyorsan, nerede bulmayı bekliyorsun ? Herşeyin başlangıç noktası sensin.. ‘ Peki nasıl fethedebilir insan kendini,nasıl ulaşabilir ‘gerçeğe’?Avustralya Aborjinlerinin bir atasözü der ki ‘Gölgeleri görmek istemiyorsan, gözlerini Güneş’ten ayırma..’. Güneş (Dharma,Doğru Yol,Din,İnanç) kendi gölgelerimizden(günahlarımızdan) sıyrılmamızı sağlar ve içimizdeki ışığı (Güneş) keşfetme fırsatımız ortaya çıkar..Üstad Mevlana demiş ki ‘Sessiz olduğumda,herşeyin müzikten (Müzik=Güneş=Kalp Ritmi) ibaret olduğu ‘O’ yere düşüyorum ..’ Güneş (Dharma-İnanç-Müzik) doğru yola iletir,Ay (Akıl-Zihin-Algı) kandırır.. Bodhidharma demiş ki ‘Eğer gerçeği anlamak için aklını(zihnini) kullanırsan,ne gerçeği anlayabilirsin ne de kendi zihnini anlayabilirsin.Eğer gerçeği anlamak için aklını(zihnini-Ay) kulanmazsan,hem gerçeği hem de zihnini anlayabilirsin’.. . . © Kadim Astroloji Analisti Erdem

3 Haziran 2021 Perşembe

Düşünce
Büyük yazar George Orwell’in 1948 yılında yazdığı ve tüm dünyayı sarsan ‘1984’ kitabında değindiği konulardan biri de ‘kısaltmalardır’.Sistem özellikle bu yüzyıldan itibaren insan neslinin ‘düşünmeyi bırakmasını’ istemektedir. İnsanların düşünmeyi bırakması için de bunu öncelikle konuşulan dilin içine sokulması lazımdır.Şu an bütün dünyada herşey için ‘kısaltmalar’ kullanılıyor ve bu kısaltmalar insan beyni üzerinde ‘düşünmemeyi ‘ tetiklemesinden dolayı oldukça revaçta ve daha da artacaklar.Örnek vermem gerekirse ‘E. Ç.’ dediğimde bunun benim ismim olduğunu anlarsınız ve düşünmeden anlamını kavrayıp geçersiniz ama ‘Erdem Çalışkan’ dediğimde beyniniz ‘düşünmeye başlar’, yazılarımı, kişiliğimi, benim hakkımda bildiklerinize doğru yönlendirir beyniniz sizi. ‘ABD’ dediğimde bunun anlamını tam olarak kavrarsınız ve düşünmeden kabul edersiniz ama ‘Amerika Birleşik Devletleri’ dediğimde beyniniz düşünmeye başlar,oranın nasıl bir yer olduğu,zihninizdeki imajını,hepsini düşünürsünüz ve reaksiyon verirsiniz.Absürd bir örnek vermek gerekirse,eğer kullanımda olsaydı(belki ileride olacaktır) ‘KF’ dediğimde bunun bir yemek olduğunu anlayıp düşünmeden kabul edecektiniz ama ‘Kuru Fasulye’ dediğimde hemen o yemek hakkında düşünecek,sevmiyorsanız reddedecek ya da seviyorsanız bu yemeği canınız çekecektir.Ama size kısaltma şeklinde ‘KF’ dendiğinde ne beyniniz düşünecek ne duyularınız harekete geçecektir,hiçbir tepki vermeyeceksiniz,üstüne anlamını da kavramış olacaksınız.Kısaltmalar sizin tepki vermeden,düşünmeden kabul etmeniz için tasarlanmıştır.’Dil’ öyle güçlü bir araçtırki insan beynini kodlayabilen yegane unsur ‘sözcüklerdir’.Neden Kuran’dan sureler okuyoruz düzenli olarak?Bunun bir amacı da zihninizi kodlayıp enerji seviyenizi ayarlamanız içindir.’Düşünürseniz’ sistem için bir problemdir,çünkü ‘sorgularsınınız’. Kuran’da Yüce Allah hemen hemen 5 ayette bir ‘siz hiç düşünmez misiniz?’,’akletmez misiniz ? ‘diye boşuna mı söylüyor ? Sanıyorum ki insanlık için ‘düşünme’ vakti geldi de geçiyor bile.. . . © Kadim Astroloji Analisti Erdem