Bugün kendin için ne yaptın? Muhtemel cevapların ‘güzel bir yemek yedim!’,’arkadaşlarımla kahve içtim!’,’kendime yeni kıyafetler aldım!’ ya da bunların türevleridir..Ama sorumu yanlış anladın..Ben dedim ki bugün ‘kendin’ için ne yaptın? Sen bedenine ne yaptığını söylüyorsun,bu beden ‘sen’ değilsin ki..Bedenin bir gün ölecek ve çürüyecek,bedenin içinde bulunan ‘ruhun’ işte ‘sen’ O’sun,sonsuz olan,hiç ölmeyecek olan o..Ama yaptığın şeylerin %99’u sadece bedenine yönelik,sürekli bedenini besliyorsun,’kendini’ beslemiyorsun ki.. İnsan sürekli bedenini beslemekle,bedeninin gıdasıyla uğraşır,ama ‘kendini’ (ruhunu) beslemeyi çoğu zaman unutur..Bedenin gıdası yiyeceklerdir,peki ruhun gıdası nedir?Ruhun gıdası Yaratıcıyla günün belli vakitlerinde buluşmak ve Yaratıcı’dan bu ‘gıdayı’ temin etmektir.Yüce Allah Kuran’da namazı insana farz kılmıştır ama O’nun bu kıldığımız namaza ihtiyacı yoktur o zaman neden namaz kılmamızı istiyor? İşte olayın önemli kısmı burada.Allah ile günün belli vakitlerinde buluşup ona ‘secde’ edersek Allah bize ‘ruhumuzun gıdasını’ veriyor,nasıl fiziksel beden yemek yiyince genişliyorsa,ruhumuzda Allah’tan ‘gıdasını’ aldığında alabildiğince genişliyor..Beden ancak 0 ila 300 kg aralığında bir boyuta çıkabilirken,ruhumuz günlük olarak namazlarda ‘beslendiğinde’ bir ülke,bir kıta hatta ‘dünya’ boyutu ve fazlasına erişecek bir hale gelir..Nasıl mı? Cebrail kanatlarını açtığında ‘dünyayı’ kapladığı söylenir ki,Allah’ın melekleri bile devasa boyutlardadır,keza kıyamet gününde milyarlarca galaksi Allah’ın avucunda dürülü olarak kalacaktır.Zümer 67 ‘’ Onlar Allah’ı gereği gibi takdir edip tanımadılar. Kıyamet gününde bütün dünya O’nun avucundadır; gökler de O’nun kudret elinde dürülüp bükülmüştür. Allah, müşriklerin koştukları ortaklardan uzaktır ve yücedir.’’ Bu ne demek oluyor? Namaz ile alacağımız günlük ‘gıdalarla’ ruhumuzun boyutları ‘semayı’ aşacak duruma gelir.Yani Allah Alak 19’da ‘‘Secde et ve yaklaş!’’ derken bunun sadece manevi anlamını kastetmiyordu, ‘fiziksel’ anlamını da kastediyordu! Namazın ne kadar önemli olduğunu kavrayabiliyor musun? Namaz olmazsa,bedenin tok,ruhun ise ‘aç’ olarak yaşarsın..
.
.
© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan
26 Ocak 2022 Çarşamba
10 Ocak 2022 Pazartesi
Dünya durağan görünüyor değil mi? Bedenin sabit,gördüğün objelerin hepsi sabit,somutlar değil mi? Durum böyle değil..Rahman Suresi 29. Ayet ‘’ Göklerde ve yerde kim varsa O'ndan ister.O, her an yeni bir iş ve oluştadır.’’ ‘Halik’ ismiyle Allah evrende sürekli yaratım halindedir ve bu sürekli yaratım gözle görülemeyecek kadar hızlıdır,bedenimiz bile her nefeste,göz açıp kapanıncaya kadar ‘yenileniyor’..Mevlana diyor ki ‘’Her nefeste dünya yenilenir.Fakat biz,dünyayı öylece durur gördüğümüzden bu yenilenmeden haberdar değiliz.Ömür su gibi yeniden yeniye akıp gider. Fakat bedende bir daimîlik gösterir.Elinde hızlıca oynattığın ucu ateşli bir sopa nasıl upuzun ve tek bir ateş hattı gibi görünürse ömür de pek çabuk akıp geçtiğinden daimî bir şekilde görünür.Ateşli çöpü sallasan ateş gözüne upuzun görünür.Bu ömür uzunluğu da Allah’ın tez tez halk etmesindendir. Allah’ın yeniden yeniye ve süratle halk etmesi, ömrü öyle uzun ve daimî gösterir.’’,diğer bir büyük alim Muhyiddin Arabi diyor ki ‘’Görülen varlığın,görülebilmesi için geçen zaman o kadar kısadır ki,bu zaman algılanamaz.İnsan her an yeniden yaratıldığının farkına varamaz.’’ Her an her nefeste yeniden yaratılıyoruz peki bu bilgiyi nasıl kullanabiliriz?Düşün her nefeste yeniden ‘halk’ ediliyorsan,her nefeste kendini yenileme ve şifalanma şansın var demektir.Şifalanma sadece hastalıklara karşı olmaz,kişi en başta ‘ejderha’ olan nefsini şifalandırmalı ve sakinleştirmelidir.Her nefeste ‘nefsin’ tekrar oluşuyor..Nefes teknikleri önemli..Düşünsene vücudunda karaciğerin var,böbreğin var,kalbin var,bağırsakların var hangisinin üstünde kontrol sahibisin,vücudunda neyi kontrol edebiliyorsun? Vücudunda tek kontrol edebileceğin şey ‘nefesin’,demek ki ‘anahtar’ da o..Vedik Astroloji’de kişinin ‘ömür uzunluğunu’ yöneten Satürn gezegeni hava elementine mensuptur ve ‘nefes’ Satürndür,yani ‘doğru nefes’ ömrü uzatır.. Her nefeste ‘yeni’ bir perde açılıyor hayatında..Eğer bilinçsiz nefes almayı bırakıp ‘nefes teknikleri’ öğrenirsen (Sufi Nefesi,Pranayama) bir süre sona hayatında açılan ‘yeni sayfaların’ farkında olursun,nefsini dizginlersin,zihnin ve vücudun her nefeste şifalanır..
© Kadim Astroloji Analisti – Erdem Çalışkan
7 Ocak 2022 Cuma
İsra 36. Ayet ‘’Bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulağın, gözün ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.’’ Kuran’ın muhteşem öğüdü,bilinmezliğe atlama çünkü sonrasında vücudundaki her organ ve ‘gönlün’ dahil hesap verecek..Ama nasıl olur?Günümüzde her şey tamamen bilinmezlik içinde ve insanların bununla hiçbir sıkıntıları yok.. ‘Yeni trend var katılmalıyım!’,’Moda buymuş uygulamalıyım!’,’Yeni bir teknolojik gelişme olmuş hemen deneyimlemeliyim!’,’Bunun yenisi çıkmış almalıyım!’..Dur!..Tedbir ve ihtiyat nerde kaldı?Yeni bir ‘gelişme’ olduğunda hemen bu iyi mi kötü mü diye sorgulamadan insanlar içine atlıyor,yeni bir ‘kavram’ üretildiğinde insanlar hiç düşünmeden bu kavramı benimsiyorlar..Sorgula! Zira bu senin için çok önemli..Ahiret gününde göz gördüğünden hesabı verecek,kulak duyduğundan,ağız konuştuğundan kabul ettiğimiz,peşine düştüğümüz her şeyden vücudumuzun her zerresi sorumlu tutulacak.. Fussilet 20.Ayet ‘Nihayet oraya geldiklerinde vaktiyle yaptıklarından dolayı kulakları, gözleri ve derileri onların aleyhine şahitlik ederler.’ Hayatımız keşmekeş içinde,dünya eskisi gibi değil,her gün gözlerimizi açtığımızda bir ‘kavram’ eskimiş yerine yenisi gelmiş oluyor,her gün yeni bir teknolojik gelişme oluyor ya da her gün yeni bir öğe işgal ediyor hayatımızı..Sorgulamayı unuttuk,tedbir ve ihtiyat gitti elimizden,insanlar tedbire ve ihtiyata sahip olmazlarsa kendilerini hiçbir zaman ‘kötülükten’ koruyamazlar.. ‘Yeni’ iyi değildir! Kim yeninin ‘iyi bir şey’ olduğunu benimsetti bu insanlara,hem de bu kadar kısa süre içinde..İhtiyat ve tedbir,’güvenli’ bir yaşamın anahtarıdır..Mevlana diyor ki ‘Allah hangi kuşa ihtiyat ve tedbir duygusu vermişse o kuş o taneye, o tuzağa aldanıp gelmez.İhtiyatsızlık, tedbirsizlik, pişmanlıktan ibarettir.İhtiyat ve tedbir ona derler ki kötü zannı gideresin, kaçıp kötülüklerden kurtulasın.Tedbirsiz insan, adamakıllı âciz kalır. Çünkü ahmaklığından dolayı ne önünü görür, ne ardını!’’ Tedbirin olmazsa,gözü kandırırlar,kulağı şaşırtırlar..Sonra insan şu ayete konu olur Nur 24 ‘’ O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder."
.
.
© Kadim Astroloji Analisti – Erdem Çalışkan