‘’Gözlerini kapatırsan, işte o zaman ‘görürsün’, dinlemeyi bırakırsan, ‘gerçeği’ o zaman duyarsın. Sessiz olursan, kalbinin şarkı söyleyişini dinlersin. Kimseyi aramazsan, herkesle ‘bir’ olursun.. Hareketsiz durursan, ilahi enerjiyle akar gidersin.. Kibar ol! İşte o zaman güce ihtiyacın kalmaz. Sabırlı ol! İşte o zaman her şeyi başarırsın. Alçak gönüllü ol! O zaman kendinle barışırsın. Düşünmeyi bırak! İşte o zaman bütün problemlerini çözersin..’’ Eski bir Tao meditasyonunun sözleridir bu.. Dıştaki beş duyu sahte, içteki beş duyu ‘gerçektir’.. Bu ‘dünya’ bir rüyadır. Rüyadaki hiçbir şeyi yanına alamazsın, rüyadaki hiçbir şey ‘gerçek’ değildir.. Basit olarak ‘uykudasın’.. O zaman uykudayken ‘rüya aleminin’ geçici süsleri için hırslanma, savaşma, kalp kırma.. Rüya alemi olan dünyadan herkesin kendiyle birlikte götürdüğü tek şey ‘gönlüdür’, sahte ‘rüya aleminin süsü’ için gönül kırma.. Rüya için ‘gerçeği’ feda etme.. Şu iki alim bir ‘rüyanın’ içinde yaşadığımızı şöyle açıklıyorlar.. Celaleddin-i Rumi diyor ki ‘’ Bu âlem, bir rüyadır, zanna kapılma sen. Sen gündüzün de uykudasın. Bu uyku değil deme.Gölgenin parlaklığıdır bu, asıl ise ancak ay ışığından ibarettir.Ey yiğit, bil ki uykun da uyanıklığın da uyuyan adamın rüya içinde rüya görmesine benzer.Bu adam, kendisini uyuyorum sanır ama bilmez ki ikinci uykudadır, iki kat uyku içindedir.’’ .. Muhyiddin Arabi diyor ki ‘’ Alem bir sanrıdan ibarettir,onun gerçek bir varlığı yoktur.Bu ise 'hayal' ile kastedilen şeydir.Yani sen hayalinde zannetin ki bu alem kendi başına buyruk,kendi kendine oluşmuş bir gerçektir; bu alem Mutlak Gerçek'den(Hakk'dan) hariç bir varlıktır. Halbuki hiçde böyle değildir.Bil ki sen kendin de bir hayalsin; idrak ettiğin her bir şey ve 'bu ben değilim' dediğin her bir nesne de hayaldir.Şu halde bütün varlık alemi de hayal içinde hayaldir.’’ .. İşte böyle.. Rumi bitirsin ;’’ Tut ki bütün doğuyu, batıyı zaptettin, her tarafın saltanatına sahip oldun. Mâdem ki bu saltanat, sonunda sende kalmayacak, sen onu bir şimşek farzet; çaktı, söndü.Gönül, ebedi olmayan mülkü, bir rüya bil! Cellat gibi boğazına yapışan debdebeyi, şan ve şöhreti ne yapacaksın ki?’’
© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan
0 $type={blogger}: