Eski bir 'zen' hikayesi vardır; ''Bir zamanlar, vaktinin çoğunu tarlasıyla ilgilenerek geçiren yaşlı bir çiftçi varmış. Bir gün, bu çiftçinin atı kaçmış. Duruma üzülen komşuları, çiftçiye. “Ne kötü şans, bu çok kötü oldu” demişler. “Belki” diye cevap vermiş yaşlı çiftçi. Ertesi sabah çiftçinin atı, peşine taktığı üç vahşi at ile geri dönmüş. Bu duruma hayret eden komşular “Harika bir şey! Birden fazla atın oldu!” demişler. “Belki” diye yanıtlamış yaşlı çiftçi. Bir sonraki gün, çiftçinin oğlu yabani atlardan birine binmeye çalışırken düşmüş ve ayağını kırmış. Komşular, bu talihsizliğe ne kadar üzüldüklerini dile getirmek için yaşlı adamın evine gelmişler ''İşte bu çok kötü oldu'' demişler. “Belki” demiş çiftçi. Ertesi hafta ülkede savaş çıkmış, köyün erkeklerini orduya almak üzere askerler gelmiş. Çiftçinin oğlunu ise ayağı kırık olduğu gerekçesiyle almamışlar askere. Komşular her şey senin leyhine döndü 'Çok şanslısın' demişler, “Belki” demiş yaşlı çiftçi.'' Buradan alınacak ders hiçbir olayın ya da durumun kesin olarak ‘iyi’ ya da ‘kötü’ olduğuna karar verme. Çünkü iyi olaylarla da kötü olaylarla da 'imtihan' ediliyoruz. Yüce Allah diyor ki; Enbiya 35 ''Her nefis, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de sınıyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz.'' Hem 'hayır' ile hem de 'şer' ile sınandığımıza göre olayların asıl gideceği yönü bilmemiz, bizim kısıtlı, insani 'görüşümüz' ile mümkün değildir. Ve insani, yani kısıtlı olan aklımız ile her konuyu çok kolay yargılayıp o olayı hayır ya da şer olarak görebiliyoruz ama buna karşın Yüce Allah şöyle diyor; Bakara 216 ‘’Hoşlanmazsınız, size ağır gelir ama düşmanlarla savaşmak, size farz edilmiştir. Bazı şeyler vardır ki hoşlanmazsınız, fakat hayırlıdır size. Bazı şeyler de vardır, hoşlanırsınız, şerdir size. Allah bilir, siz bilemezsiniz.’’.. Yani ‘iyi’ bir olay mı yaşadın buna karşın senin cevabın ‘Belki’ olmalıdır sonucunun nereye gideceğini bilemezsin.. Ya da kötü bir olay mı yaşadın, şer mi olduğunu düşünüyorsun, senin cevabın bunun karşılığında ‘Belki’ olmalıdır, şer gördüğün olay bir ‘şansa’ bir ‘kutsanmaya’ dönüşebilir..
©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan
28 Kasım 2023 Salı
23 Kasım 2023 Perşembe
Onlara ‘gerçeği’ söyleyince ‘boş bakışlarla’ karşılaşır insan.. ‘Onlar’ herhangi bir konuda gerçeği görmelerine, duymalarına rağmen ölesiye tartışmak isterler.. Peki kim bunlar? Furkan 43-44 ‘’Kendi istek ve tutkularını ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın? Yoksa sen, onların çoğunun işittiklerini ya da akıllarını kullandıklarını mı zannediyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır yol bakımından daha şaşkındırlar.’’ O zaman ‘kesinlikle’ onlarla ‘tartışma’, çünkü hiçbir şey işittirmeyi başaramazsın(A’raf 179) ve kendine zarar verirsin!.. Rumi bir hikaye anlatıyor; ‘’Meryem oğlu İsa, hızlıca bir dağa kaçıyordu. Birisi, ardından koşup dedi ki: “Hayrola… peşinde kimse yok, neden kaçıyorsun?” İsa, cevap bile vermedi. Adam, bir müddet İsa’nın peşinden koştu, bağırdı: “Allah rızası için dur. Neden kaçıyorsun. Ardında ne aslan var, ne düşman..’’ İsa dedi ki: “Bir ahmaktan kaçıyorum. Yürü, benim yolumu kesme!”. Adam dedi ki: “Körün gözlerini, sağırın kulağına açan Mesih sen değil misin? İsa “Evet, benim” dedi. Adam “O afsunu ölüye okuyunca ölüyü dirilten padişah sen değil misin!” dedi.. İsa ‘Evet’ dedi. Adam “Peki, öyleyse ey tertemiz ruh, dilediğini yaparken kimden korkuyorsun? İsa dedi ki: “Canı ezelden halk eden Tanrı’nın tertemiz zatına ant olsun.. O afsunu, o İsm-i Âzam’ı köre okudum, gözleri açıldı; sağıra okudum, kulakları duydu. Ölüye okudum dirildi. Varlığı bulunmayan şeye okudum, meydana geldi, bir şey oldu! Fakat ahmağın gönlüne yüz binlerce kere okudum, fayda vermedi. Mermer bir kaya kesildi, ona tesir bile etmedi. Âdeta kuma döndü, ondan bir şey bitmesine imkân yok!”. Adam, “Tanrı adının köre, sağıra ölüye tesir edip de ahmağa tesir ermemesinin hikmeti ne? Onlar da illet, bu da illet... neden onlara tesir ediyor da buna tesir etmiyor?” dedi. İsa dedi ki. “Ahmaklık, Tanrı’nın vurmuş olduğu kahırdır. Hastalık, körlük, kahır değildir, bir iptilâdır… fakat ahmaklık, öyle bir illettir ki ahmağa da zarar verir, onunla konuşana da! Ahmağa vurulan dağ, Tanrı mührüdür. Ona bir çare bulmanın imkânı yok!”.. İsa nasıl kaçtıysa sen de ahmaktan kaç! Ahmakla sohbet, nice kanlar döktü!..’’
.
.
©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan
19 Kasım 2023 Pazar
Modern çağda bilinenin aksine toplamda 4 değil 5 element vardır. Ateş, su, hava, toprak ve akaş.. İlk 4 elementin herkes farkında, gözle görülebilen deneyimlenebilen elementlerdir bunlar. 5. Element olan Akaş ise gözle görünmez(belirli bir ruhani mertebeden sonra görünür), bu Yüce Allah’ın evrenin her yerine, evrenin her bir atomuna sızan enerjisidir. 5. Element olan akaş’ın temel özelliği ‘bir arada’ tutmak, ‘birleştirmektir’. 5. Element olan Akaş, Yüce Allah’ın evreni ‘bir arada’ tutan enerjisidir. Eğer Akaş elementi olmasaydı vücudumuzdaki organlar bir arada tutulamaz, dağılırdı. Somut olarak gördüğünüz, herşeyin ‘bir arada’ durmasını, atomlarının ayrışmamasını sağlayan elementtir akaş. Demek ki ‘akaş’ her şeyi ‘birleştirebiliyorsa’ insanların üzerinde de etkisi olması değil mi? Vedik elementlere bakalım. Ateş elementi gezegenleri Güneş, Mars, Ketu’dur. Hava elementi Satürn, Rahu, su elementi Ay, Venüs, toprak elementi Merkür’dür. Akaş elementine ise sadece tek gezegen mensuptur, o da Jüpiter.. Yani Jüpiter insanları ‘bir arada’ tutabilen enerjiye sahip gezegendir. Jüpiter iki burcu yönetir; Yay ve Balık. Demek ki Yay ve Balık burcunun simgelediği her şey insanları bir araya getirebiliyor birleştiriyor. Yay neyi temsil eder? Din, inanç, ahlak ve kanunlar. İnsanların çoğu bu konular konusunda ‘görüş birliğine’ sahiptir. Balık ise son burç olduğu için ölümü simgeler. İnsanlar cenazede(balık-akaş) bir araya gelir. Ya da insanlar bir camide, kilisede bir araya gelir(yay-akaş). Evet din, inanç, kanunlar ve ölüm yani akaş elementinin temsilcisi Jüpiter’in yönettiği her şey konusunda insanlar ‘birleşir’, ‘bir araya’ gelirler. Bunlar insanların ‘birlik’ olmasını sağlar. Ve bir olmak(Jüpiter-akaş) Yüce Allah’ın yolunun temsilcisidir, bu nedenle inanç(akaş), Jüpiter’dir. Ve Yüce Allah birliği bozanlara ‘akılsız’ diyor; Haşr 14 ‘’Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparçadır. Bu, şüphesiz onların akletmeyen bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir.’’. Birlik(akaş) bozulursa insanlar kalan 4 somut elemente mahkum olur ve Yüce Allah’ın enerjisinden ve Allah yolundan uzaklaşırlar.. ‘Birlik’(akaş) rahmet demektir.
.
.
©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan