16 Şubat 2024 Cuma

Zen hikayesi şöyle başlar; ‘’Bir zamanlar kötü geçen bir hasattan sonra şikayet eden bir çiftçi vardı: “Tanrı hava durumunu kontrol etmeme izin verse keşke! Çünkü besbelli kendisi çiftçilik hakkında pek bir şey bilmiyor.” dedi içinden.. Tanrı bunu duyunca ona dedi ki: “Bir yıl boyunca havanın kontrolünü sana bırakacağım; ne istersen dile, bu dileğin hemen yerine gelecek." Adam çok mutlu oldu ve hemen dedi ki, “Şimdi güneş istiyorum” ve güneş çıktı. Sonra dedi ki, “Yağmur yağsın” ve yağdı. Tüm bir sene boyunca önce güneş açtı ve sonra yağmur yağdı. Mahsul büyüdükçe büyüdü, izlemesi bile zevkliydi. “Hava durumunu ben daha iyi kontrol ediyorum” dedi Çiftçi kibirle. Mahsül hiç bu kadar çok, hiç bu kadar yemyeşil olmamıştı. Sıra hasada geldi. Çiftçi buğdayı kesmeye koyuldu; ama yüreğine indi. Başakların içleri bomboştu. Tanrı ona sordu: “Nasıl mahsulün?”, Adam şikayet etti: “Kötü, efendim, çok kötü.” “Peki sen havayı kontrol etmedin mi? İstediğin her şey olmadı mı?” diye sordu Tanrı. “Evet! Ben de işte bundan dolayı şaşkına döndüm, istediğim güneşi ve yağmuru elde ettim; ama hiç mahsul alamadım.” dedi Çiftçi. O zaman Tanrı dedi ki: “Peki hiç rüzgar, fırtına, kar ve buz istemedin mi? Bunlar havayı temizleyip kökleri güçlü ve dayanıklı hale getiriyor. Sen hep güneş ve yağmur istedin ama kötü hava istemedin. O yüzden elinde mahsul yok.” Yoksunluk(kar, buz) olmadan varlık ‘lezzet’ verir mi? Üzüntü olmasa mutluluğun değeri bilinir mi? Rumi bitirsin; ‘’Yaşadığımız her keder ve sıkıntı bayatlamış mutluluklarımızı süpürür, temizler. Yeni ve taze hoşnutluklar için bizi hazırlar. Bir keder gelip çattığında yepyeni hoşnutlukları bekle. Keder de sıkıntı da bir emanettir. Gelir, yaşanır ve gider. Hoşnutluk farketmeye bağlıdır. Farketmek ise ancak zıtlıkla mümkündür. Dert ve keder olacak ki hoşnutlukları hissedebilelim, farkedip gereken lezzeti alabilelim. Her gün et yemek insana ne kadar et hazzı verir! Ne sürekli açık el, ne de sürekli kapalı bir el insan için hoşnutluktur. İnsan için hoşnutluk, hem açılan hem de kapanan eldir. Yoksunluk, sahip olduğumuzda alacağımız haz için bizi hazırlar. Dolayısıyla yoksunluk bir nimettir.’’ . . ©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

0 $type={blogger}: