27 Temmuz 2024 Cumartesi

Her yer Deniz.. Irmaktan Bahsetme!

 

‘Benlik’ iddia etmen ‘mutsuzluğunun’, ‘başarısızlığının’ temel kaynağı.. Çünkü ‘benlik’ yapaydır, sahtedir, ‘ana kaynaktan’(Hakk) ayrıdır.. ‘Yapay olan’, ‘sahte olan’ yiyecekler nasıl vücuduna zarar veriyorsa, yapay olan, sahte olan ‘benlik’ de (ego) ruhuna ve hayatına zarar veriyor.. Rumi diyor ki; ‘’Sen sıkı sıkıya, "Ben"e ve "Biz"e yapışmışsın. Yokluğa ve birliğe ulaşamamışsın, karşılaştığın bütün bu bozuk düzen işler, bütün bu perişanlıklar, bu yıkıntılar hep bu ikilikten meydana gelmededir’’. ‘Benliğin’ neyin içine girerse oradan ‘mükemmelik’(Hakk) çekiliyor, ‘kusurlar’ oraya yerleşiyor.. Bir zen hikayesinden bir kesit dinleyelim; ‘’Bir şeyi mükemmel yapmaya çalışırsan mükemmel olmadan kalır. Doğal olarak yap, her zaman mükemmel olur. Doğa mükemmeldir, çaba ise mükemmel değildir. O yüzden ne zaman bir şeyi aşırı yapıyorsan, onu yok ediyorsun. Bu nedenle, normalde herkes çok güzel konuşur ama bir kişiyi sahneye çıkartıp, bir kalabalığa hitap etmesini söyle, birden aptallaşır, birden her şeyi unutur, ağzından kelimeler zorlukla çıkar. Konuşmaya çalışsa bile asil olmaz, çünkü doğal değildir, akıcı değildir, ne oldu? Bu adamın dostlarıyla, eşiyle, çocuklarıyla, çok güzel konuştuğunu biliyorsun, bunlar da insan; aynı insanlar. Neden korkuyor? Çünkü benlik bilinci devreye girdi. Artık egosu söz konusu, sahnede bir performans göstermeye çalışıyor. Ne zaman bir şey sergilemeye çalışırsan, egon için gıda arıyorsun, ne zaman doğal olup, olayları akışına bıraksan, hepsi mükemmel oluyor ve bir sorun çıkmıyor. Doğal olduğun zaman, olayları akışına bıraktığında, Tanrı arkandadır. Ne zaman korkuyorsan, titriyorsan, bir şeyleri ispat etmeye çalışıyorsan, Tanrı'yı kaybedersin(çünkü benlik devreye giriyor). Etrafındaki insanlara bakarken, kendi ‘kaynağını’ unutuyorsun. Benlik bilinci seni ‘zayıflatır’. Benlik bilinci olmayan bir insan ise güçlüdür, ancak bu gücünün kendisiyle bir ilgisi yoktur, o güç ‘öteden’ gelir. Benlik iddia ettiğin zaman ise başın derttedir. Benlik bilincine sahip olduğun zaman, aslında ‘kendini tanımadığının’ emarelerini gösteriyorsun. Benlik iddia etmen daha henüz ‘yuvana’ ulaşamadığına işaret ediyor..’’

.

.

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan  

24 Temmuz 2024 Çarşamba

Burçlar ve Doğada Kontrol Ettikleri

 

Doğanın her bir öğesi vedik astrolojiye göre bir gezegenin ve burcun kontrolündedir. Mesela vedik astrolojiye göre Kova burcunda büyük sarp karlı dağlar bulunur, bir kişinin vedik doğum haritasında Kova'nın yöneticileri olan Satürn ve Rahu güçlü bir şekilde yerleşmişse ya da kişinin vedik astrolojiye göre Yükseleni ya da Ay'ı Kova burcunda yerleşmişse, ya da bir kişinin vedik astrolojiye göre Kova burcunda en az 3 tane gezegeni varsa kişi kışı çok sever ve karlı dağları oralarla ilgili her türlü aktiviteyi sever. Vedik astrolojiye göre Balık burcunda denizler, okyanuslar bulunur aynı zamanda denizlerin yönetici gezegeni Ay'dır. Bu ne demek oluyor? Kişinin vedik doğum haritasında Ay güçlü bir yerleşimdeyse kişi denize, denizle ilgili her şeye bayılır, aynı zamanda kişinin vedik astrolojiye göre Yükseleni ya da Ay'ı Balık burcundaysa ya da en az 3 gezegeni Balık burcundaysa kişi için 'deniz' vazgeçilmez olacaktır, her daim yüzmeyi ve denizde vakit geçirmeyi sever. Vedik astrolojiye göre Yengeç'te ise ırmaklar bulunur, ırmakları çok sevenler vedik doğum haritasında güçlü Yengeç vurgusu barındıranlardır. Vedik astrolojiye göre Başak'ta tarlalar, bağlar, bahçeler bulunur, tarımla uğraşmayı sevenler, güzel bahçelerde vakit geçirmeyi sevenler de vedik astrolojiye göre güçlü Başak vurgusu vardır.. Vedik astrolojiye göre Akrep'te göller, kuyular, bataklıklar bulunur, Akrep'in yöneticileri olan Mars ve Ketu'da bunların yöneticisidir. Özellikle göllere ilgi duyan insanlar, göl yanında vakit geçirmeyi sevenler vedik doğum haritalarında güçlü Akrep vurgusu taşırlar.. Vedik astrolojiye göre Aslan'da geniş ormanlar ve orta büyüklükte dağlar bulunur.. Ormanları çok sevenler, ormanda vakit geçirmek isteyen insanların vedik doğum haritalarında güçlü Aslan etkisi mevcuttur aynı zamanda Aslan’ın yöneticisi Güneş, Koç burcunda yüceldiği için vedik astrolojiye göre güçlü Koç vurgusuna sahip insanlar da orman sevgisi güçlü olarak görülecektir.. Güneş’in yükseleninizde(1.ev) yerleşmesi dahi sizin bir ‘orman tutkunu’ olmanıza neden olur.. Yani neyi sevdiğiniz, nerede bulunmaktan hoşlandığınız dahi vedik doğum haritanızdan bağımsız değildir..

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan 

7 Temmuz 2024 Pazar

Doğal Olana Direnme
Zen hikayesinde; ‘’Yaşlı bir bilgeye sormuşlar; ‘’Zehir nedir?’’ Bilge cevaplamış ‘’İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir! Bu, güç olabilir ya da tembellik; yiyecek, ego, hırs, kendini beğenmişlik, korku, öfke veya herhangi bir şey’’. ‘’Korku nedir?’’ diye sormuşlar, Bilge; ‘’Belirsizliği kabul etmemektir! Belirsizliği kabul edersek eğer macera haline gelir..’’ demiş. ‘’Kıskançlık nedir?’’ diye sormuşlar, Bilge cevaplamış ‘’Diğerlerinin iyiliğini kabul etmemektir! Eğer onların iyi durumlarını kabul edersek ilham haline gelir!’’. ‘’Öfke nedir?’’ demişler, Bilge cevaplamış ‘’Kontrolümüzün dışında olan şeyleri kabul etmemektir! Eğer onları kabul edersek esneklik ve hoşgörüye dönüşür.’’ ‘’Nefret nedir?’’ diye sormuşlar, Bilge cevaplamış ‘’İnsanları oldukları gibi kabul etmemektir! Eğer koşulsuzca kabul edersek, sevgiye dönüşür..’’.. Farkındaysanız negatif duygular ancak ‘sınırı aştığımızda’, doğal olanı ‘kabul etmediğimizde’, ‘direndiğimizde’ ortaya çıkıyor.. Hayat ise ırmakla ‘bir’ olmakla, doğal olana direnmemekle, O’na uyum sağlamaktan ibarettir.. ’Diğerlerinin iyiliğini kabul etmediğimizde’ bizde ‘kıskançlık’ ortaya çıkıyor, ‘kontrolümüz dışındaki şeylere’ direndiğimizde ise bizde ‘öfke’ ortaya çıkıyor.. Bunu hayatın her alanına uygulayabiliriz.. ‘Doğruluğa’ karşı direndiğimizde, bizde ‘yanlışlık’ ortaya çıkar, ‘ışığı’ kabul etmediğimizde bizde ‘karanlık’ ortaya çıkar, ‘temizliğe’ karşı direndiğimizde bizde ‘kirlilik’ ortaya çıkar.. Hayatta ‘doğal olan’ her neyi kabul etmez, doğal olan her neye karşı ‘direnirsen’ sen de ‘zararlı’, ‘negatif’ bir duygu ortaya çıkacaktır.. Hayat ırmakla(Hakk olanla) ‘uyumlanmaktan’ ibaret, ‘ırmağa’ karşı ‘yüzebilen’ var mı? Bu mümkün değil.. Yani ‘doğal olana’ karşı direnmek sadece ‘acı getirir’ ve seni yoldan saptırır(yozlaştırır).. Yine bir zen hikayesiyle bitirelim; ‘’Yaşlı bir adam kazayla bir ırmağa düşer ve yüksek bir şelaleye doğru gider, etraftakiler bunu görünce adamın hayatı için endişelenirler. Adam mucize eseri şelalenin altından sağ olarak çıkar. Herkes yanına koşarak, ona nasıl sağ kaldığını sorar. Yaşlı adam cevap verir: "Kendimi suya uydurdum; suyu kendime değil!".. . . © Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan