20 Ağustos 2024 Salı


Tefekkür vakti.. Rumi’yi dinleyelim; ‘’Beden ırmak yatağı; ruh da ondaki akar suya benzer. Ruhun sembolü olan su akıp gitmededir. Sen ise "Duruyor" dersin. O koşup gitmededir; sen ise "Oturmuş kalmış" dersin. Suyun derelerden, arklardan akıp gittiğini görmüyorsan, onun üstündeki yeniden yeniye yığılan şu çerçöp nedir? Hiç değilse onlara bak! Ey insan! Senin çerçöpün de düşüncelerindir. Her an sana dokunulmamış, alınmamış, bozulmamış, çeşitli şekillere bürünmüş düşünce gelir gider. Suyun yüzü de, düşünce ırmağı da akıp giderken, sevimli sevimsiz, güzel çirkin, birçok çerçöpü de sürükler, onlardan bir türlü kurtulamaz. Tertipleyen öyle tertiplemiştir. Aslında hakikat bahçelerinden akıp gelen bu ırmağın üstüne, gayb âleminin meyvelerinden kabuklar düşer.Sen o kabukların özünü, meyvesini suyun içinde ara! Çünkü o su hakikat bağından gelmektedir. O meyvelerden bazıları acı, bazıları tatlıdır; bazıları insana yolunu şaşırtır, "dalalet"e sürükler, bazısı doğru yola, "hidayet"e ulaştırır. Allah sana gizlice öyle bir şey verir ki, dünya halkı sana karşı yerlere eğilir. Adî bir taşa bir hüner vermiş, onu altın yapmıştır da, halkın gözünde aziz kılmıştır. Şu insan bedeni topraktan yaratılmış olduğu halde, Cenâb-ı Hakk ona, kendinden bir şey(Hicr 29), bir parlaklık verdi de, insan o parlaklık ile dünyayı kaplamakta, âlemi zapt etmekte, akıl almaz işler başarmaktadır.’’ Su ‘çerçöpten’ nasıl temizlenir? Rumi’yi dinleyelim; ‘’Hisler ve düşünceler; berrak suyun üzerindeki çerçöp gi­bi suyun üzerini kaplamışlardır. Akıl eli, o çerçöpü bir tarafa atar; aklın önünde su meydana çıkar. Hüdâ, aklın elini açmadıkça, bizim hevâmızdan neş’et eden çerçöpler, suyumuzun (can potansiyelimizin) üzerinde her an artar, durur. Hevâ bu duruma güler, akılsa ağlar; o hevâ da daima suyu örter. Takvâ, hevânın iki elini bağladığında Cenâb-ı Hakk da aklın her iki eli­ni çözer. Akıl senin hizmetkârın ve kumandanın olunca da evvelce sana gâlib ve hâkim olan hisler(hevâ), artık senin mahkûmun olurlar..Gayba mensup sırlar, can âleminden zuhûr etsin diye, hislerini uykusuz rüyâya daldırır da uyanıkken rüyâlar görürsün; böylece insana semâ­dan kapılar açılır..’’

.

.

.'Takva' Kelimesinin Anlamı:  Korunma, çekinme, dikkate alma, farkındalık, kaçınma, sakınma. - Genel olarak kullanılan manası 'emir yasaklara uymak ve Allah'a saygı duymak'.

A'raf 26 ''Ey Ademoğulları! Şu bir gerçek ki size, edep yerlerinizi örtecek giysi de indirdik, süs ve gösterişe yarayacak giysi de... Takva elbisesi, en hayırlısıdır. Bu, Allah'ın ayetlerindendir. Umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz.''

.
.

©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan 

0 $type={blogger}: