13 Kasım 2018 Salı

Zaman Dilimi
Ay zihni yönettiği için kişinin 'odak' noktasını da Ay kendi ayarlayacaktır.Ay kişinin zihnini zamanın bir yerine sabitlemelidir ki,kişinin bilinçaltı akışı karmasıyla uyumlansın.Bir doğum haritasında kişinin Ay'ı doğum haritasının ilk dört evi olan 1.-2.-3.-4 evlerden birine yerleşmişse kişinin zihni oldukça aktivdir,kişinin zihni sürekli alarm halindedir kişi 'şu anda' yaşar,çevresinde yaşanan olaylara çok çabuk tepkiler verebilir,çünkü kişinin zihni 'şimdi' ile uyumlanmıştır.Bir kişinin doğum haritasında Ay 5.-6.-7.-8. evlerden birinde yerleşmişse kişinin zihninin odak noktası 'gelecektir',kişi sürekli geleceğe yönelik planlar yapar,sürekli gelecek hakkında konuşur,her işini geleceğe yönelik yapar,geleceğe odaklı olduğu için finansal yatırımlarında başarılıdır.Kişi adeta gelecekte yaşar,geçmişle ilgilenmez,sürekli ilerlemenin geleceğe 'ulaşmanın' peşindedir.Bir kişinin doğum haritasında Ay 9.-10.-11.-12 evlerden birinde yerleşmişse kişinin zihninin odak noktası 'geçmiştir'.Kişi adeta geçmişte yaşar,şu anki ve gelecekteki hareketlerini hep geçmişte yaşamış olduğu olaylara göre belirler,geçmiş bilinçaltında çokça baskındır,her işe başlarken referansı 'geçmiştir',kişi için neler başaracağından çok neler 'başarmış' olduğu önemlidir.Doğum haritasında Ay'ın konumu kişinin yaşanan zaman diliminin neresinde olduğunu gösterir,kişinin odak noktası aynı zamanda kişinin bilinçaltına enerji akışının merkezidir.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

6 Kasım 2018 Salı

Gezegenlerin olgunlaşma yaşları
Daha önceki yazılarımda gezegenlerin olgunlaşma sürelerinden bahsetmiştim.Gezegenler de insanlar gibidir,onların da tam kapasite çalışabilmeleri için olgunlaşıp 'yaş almaları' lazımdır.Nasıl bir bebek büyük bir insanın yapacağı işi yapamazsa,aynı şekilde haritamızda olgunlaşmamış yani yaş almamış gezegenlerde işlevlerini tam olarak gerçekleştiremezler çünkü tam kapasite çalışamamaktadırlar.Şimdi her gezegenin kişinin hangi yaşında olgunluğa eriştiğine bakalım.Jüpiter kişi 16 yaşındayken olgunluğa erişir,Jüpiter inanç ve ahlak sistemini kontrol eder yani diyebiliriz ki kişi 16 yaşına eriştiğinde inanç ve ahlak yapısı nihai olgunluğuna erişir.Güneş 21 yaşında olgunluğa erişir,kişinin karakteri,kendini ifade şekli ve egosu tam olarak 21 yaşında tam hale gelir.Ay 24 yaşında olgunluğa erişir,kişinin duygu dünyası,zihinsel ve duygusal tepkileri ancak 24 yaşında tam olgunluk kıvamına gelir.Venüs 25 yaşında olgunlaşır,kişinin aşk ilişkilerine bakışı,aşk ilişkilerinde ki tavrı,evliliğe bakış açısı,beğenileri,zevkleri ancak 25 yaşında son şeklini alır.Mars 28 yaşında olgunlaşır,kişinin cesareti,liderlik yetenekleri,rekabet duygusu,yenme içgüdüsü,fiziksel gücü,vücudunun dayanma sınırı,ancak 28 yaşında son şeklini alır ve olgunluğa erişir.Bunların dışında Merkür 32 yaşında,Satürn 36 yaşında,Rahu 42 yaşında ve Ketu 48 yaşında olgunlaşmanın son noktasına gelirler.Her insan bu aşamalardan geçer,gezegenin olgunlaştığı yaş demek artık kişinin o gezegenin özelliklerinden maksimum fayda sağlayacağı yaş demektir.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

22 Ekim 2018 Pazartesi

Yanık Gezegen
Çok merak edilen bir konu olarak gezegenlerin yanık olma durumuna değineceğim.Güneş galaksimizin en güçlü gezegenidir,gezegenlerin kralıdır,tüm gezegenler onun etrafında dönmektedir ve kendilerini Güneşe göre ayarlamaktadırlar.Güneş saf ateştir,çok güçlü bir enerjisi vardır,dokunduğu şeyi yakar ve küle döndürür.Işığı o kadar güçlüdür ki biz bile ona çıplak gözle bakamayız.Şimdi gezegenlerden biri de Güneş ile kavuşum durumunda olduğunda aynı şeyi yaşar,gözleri kamaşır,Güneşingüçlü ışığından dolayı önünü göremez hale gelir,Güneşin sıcağından dolayı yanar,fiziksel fonksiyonları bozulur ve bu nedenle işlerini aksatır.Her gezegenin Güneşe yaklaşma derecesine göre yanık olup olmama durumu vardır.Ay,Güneşe 12 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,Mars 17 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,Merkür 14 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,eğer Merkür geri hareketteyse 12 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,Jüpiter 11 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,Venüs 10 dereceden fazla yaklaşırsa yanar,Saturn 15 dereceden fazla yaklaşırsa yanar.Şimdi 'yanık' bir gezegen haritada nasıl davranır ona bakalım.Örneğin Jüpiter Güneş ile kavuşsun ve yansın ve Jüpiter haritada 7. ve 10. evlerin yöneticisi olsun.İlk olarak Jüpiter yanıp zarar gördüğü için kendi evlerini yönetemeyecek hale gelecektir ve kişi 7. ev(Eş) ve 10. ev(iş) konularında bir çok sorun yaşayacaktır.Bunun dışında Jüpiterin doğal temsiliyetleri de zarar görecektir,örnek olarak Jüpiter din,inanç,ahlak gibi konuları yönetir,Jüpiter iyi çalışamadığı kişi de bu konularda eksiklik ve zorlanma görülecektir.Bütün gezegenler Güneşe yaklaşınca yanar ama en az zarar gören Merkürdür,çünkü Merkür teknik olarak Güneşten çok uzağa gidemez ve çoğu zaman 'yanık' durumdadır,bu nedenle Merkürün gördüğü zarar diğer gezegenlere oranla çok daha az olacaktır.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

17 Ekim 2018 Çarşamba

Kelam
etica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; margin-bottom: 6px;"> .Söylediklerimiz yani kelimeler..Her biri bir frekans taşır,dalga boyutları vardır,bu evrende var olan her maddeninde bir dalga boyutu ve frekansı vardır.Bunun sonucu nereye çıkar?Çıkardığımız sesler yani söylediklerimiz de birer'maddedirler'.Neydi kural?'Maddeler vardan yokedilemezler'..Yani bir kere kurduğunuz cümle,söylediğiniz kelime maddeye dönüşür ve söylediğiniz kelimeler evrende hiç bir yere kaybolmazlar.Söylediğiniz şeylerin olumlu olup olmadığına göre bu kelimeler sonsuza kadar negatif yada pozitif sonuçlar üretirler.Ne söylediğinize dikkat etmelisiniz,söyleceğiniz şeyin sonsuza kadar evrende dönüp,dolaşacağını ve bunun büyük bir sorumluluk olduğunu unutmamanız gerekir.'Kelam' dediğimiz şey kutsaldır.Neden duanın gücü vardır?Çünkü iyi enerjili bir madde oluşturup evrene veriyorsunuz,artık o sizin iyiliğiniz için sonsuza kadar çalışan bir araç oluyor.Ne söylediğinize dikkat edin,söyleyeceğiniz şeyin sonsuza kadar var olacağı bilinciyle yaşayın..
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

12 Ekim 2018 Cuma

En Zararlı Ev
Bir doğum haritasında 12 ev vardır.Vedik astroloji de bu 12 ev içinden en kötücülü 8. ev olarak kabul edilir.8. evin yönetici gezegeninin haritada yerleştiği yer kişi için yıkım yaşayacağı,çaresiz hale düşeceği konuları gösterir,bunun dışında 8. evde yerleşen gezegenler de 8. evin hışmına uğrarlar ve zarar görürler.Peki 8. ev neden zararlıdır?9. ev dharma yani din,inanç ve büyük şans evidir,8. ev 9. evden 12. evde yerleşmiştir yani dharmanın kayboluşu,şansın yıkımı 8. evin doğal temaları olmuştur.Doğum haritasında 8. evin yönetici gezegeninin başka bir evde yerleşmesi makbul sayılmaz,çünkü yönetici gezegen gittiği yere 8. ev temalarını taşıyacaktır ve yerleştiği ev konularına büyük zararlar verecektir.8. ev aynı zamanda 1. evle birlikte kişinin yaşam uzunluğundan sorumludur,güçlü ve çok zararlı etkiler almamış bir 8. ev ve 8. ev yöneticisi uzun ömür anlamına gelirken,bunun tersi kişinin hastalıklarla uğraşmak zorunda kalmasına ve dolayısıyla ömrünün kısalmasına neden olur.Tabi Vedik Astroloji de yaşam uzunluğu konusu bambaşka bir alandır,kişinin ömür uzunluğunu hesaplama konusunda 7 farklı yöntem vardır,eski Vedik bilgeler özellikle yaşam uzunluğu konusunda 12.000 yıl önceden çok köklü bilgiler bırakmışlardır.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

11 Ekim 2018 Perşembe

Gezegenler Arası İlişki
Doğum haritasında ki konumları yorumlamak için gezegenlerin arasında ki ilişkileri iyi bilmek gerekir.Gezegenleri de insanlar gibi düşünmek gerekir,her insanın sevdiği iyi anlaştığı insan vardır ya da çekindiği insan vardır,yada istemsiz kızdığı insan vardır,birlikte olmaktan hoşlandığı yada yanından bile geçmek istemediği insan vardır.Gezegenlerde de durum aynen böyledir.Gezegenler bir gezegenle anlaşırken diğer gezegenle çok kötü bir ilişki içinde olabilir,bu konumda kişinin hayatında etkisini güçlü bir şekilde gösterecektir.Güneşten başlayalım,Güneşin en büyük düşmanı Satürndür,sonrasında ki düşman Rahu dur,sonrasında ise Venüstür bu gezegenlerle güneş arasında bir 'nefret' ilişkisi vardır,bu nedenle doğum haritasında Güneş bu gezegenlerle yan yana geldiğinde yada bu gezegenlerin yönettiği burçlarda yerleştiğinde çok olumsuz sonuçlar verir.Güneşin en büyük dostları ise Ay,Jüpiter ve Mars tır.Güneş bu gezegenlerle birlikte olduğunda kendini rahat hisseder ve bu gezegenlerin burçlarına yerleştiğinde verimli ve olumlu hareket eder.Güneş doğum haritasında sevmediği bir gezegenle kavuştuğunda orada sürekli bir sürtüşme ve olumsuzluk vardır,iki birbirinden nefret eden kişinin zorla aynı yere kapatılması gibi bir durumdur bu.İki gezegende birbirine üstünlük kurma çabası içinde olacaktır,kişinin hareketleri ise o ev konularında tutarsızlaşacaktır.Güneşin sevdiği bir gezegenle haritada kavuşması ise Güneşin olduğundan çok daha hayırlı ve verimli çalışmasına ve kişinin o ev konularında rahatlıkla ilerleyebilmesine olanak verir.İnsanda kainatın yansımasını görebiliriz,kainatın bir parçası olan gezegenlerde de insana ait özellikler görmek hiçte tesadüfi bir durum değildir..
Bu yazıyı sayfanızda paylaşın ki herkes bilgilensin.Sevgiler !
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

7 Ekim 2018 Pazar

Suralar ve Asuralar Arasında ki Çatışma
Vedik Astroloji de gezegenler iki bölüme ayrılırlar.Daha önceki yazılarımda bu bölümlerden bahsetmiştim,biri Suralar(İlahi yani Ruhani-Asil olanlar) ve Asuralar (Şeytani yani Materyalistik olanlar).Suralar Güneş,Ay,Jüpiter,Mars ve Ketu gezegenleridir.Asuralar ise Satürn,Venüs, Merkür,Rahu gezegenleridir.Bu iki grubun birbirleriyle sonsuz bir çatışmaları vardır.İki grupta birbirlerinden nefret etmektedirler,çünkü birinci grup olan Suralar(Güneş,Ay, Jüpiter,Mars,Ketu) içlerinde Satwa yani Asalet,Doğruluk ve İnanç prensiplerini taşırlar,İkinci grup olan Asuralar(Satürn, Venüs,Merkür,Rahu) ise içlerinde Tamas yani Şeytanilik,Materyalizm,Dünya Malına Fazlaca Düşkünlük, Çıkarcılık,Hırs,Şehvet prensiplerini taşırlar.Bu nedenle doğum haritasında bu iki gruptan gezegenlerin bir arada bulunması,bu konumun olduğu ev konuları hakkında kişinin sürekli bir 'iç çatışma' yaşamasına neden olur.Bu iki grup İyi ile Kötünün savaşını temsil ederler.İlahi düzende 'Sınav' kavramını işte Asuralar(Satürn, Venüs,Merkür, Rahu)dediğimiz gezegenler kontrol ederler,bu gezegenler kişiyi hırslı,kıskanç,materyalistik ve çıkarcı olmaya yönlendirirler,Suralar(Güneş, Ay,Jüpiter,Mars,Ketu) dediğimiz gezegenler ise kişiye 'Doğru Yolu' öğütlerler.Kişinin haritasında Suralar dediğimiz gezegenler güçlü yerleşmişse kişi doğru yolda giden, ahlaklı,dürüst, toplum kurallarını gözeten,yanlış yapmaktan korkan,sözüne sadık,inançlı,İlahi düzene saygılı biri olacaktır,eğer kişinin doğum haritasında Asuralar güçlü konumda yerleşmişse kişi daha paracı,ahlak kurallarını hiçe sayan,çıkarcı,şehvetli,kıskanç ve dünyasal zevklere düşkün biri olacaktır.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

28 Eylül 2018 Cuma

Senin Olmayan
İlahi sistemde ki en önemli özelliklerden biri yaratılmış herşeyin benzersiz yani 'tek' olma özelliğidir.Aynı şekilde bu kişinin karakter özellikleri de için geçerlidir.Bir kişi asil veya zarif ise bu doğum haritasında kişiye asalet veren gezegen konumlarına sahip olduğu içindir yani bu özellik o insana ' verilmiştir',bu nedenle 'asalet doğuştan gelir','asil olunmaz doğulur' gibi cümleleri sık duyarsınız.İlahi düzen de bir özellik sizde yoksa o özelliği en fazla 'taklit' etme yoluna gidersiniz o özelliğe sahip olamazsınız.Mutluluk doğum haritanızda takdir edilmemişse,ilişki hayatında başarı doğum haritanızda takdir edilmemişse başka insanlara özenme,bir kıskançlık hali,hayıflanma,üzülme gibi durumlara girmemelisiniz,çünkü özendiğiniz kişinin doğum haritasında bu özellikler 'İlahi El' tarafından verilmiştir sizin doğum haritanızda ise böyle bir 'takdir' yoktur,yani konu Yaratıcıdan geçer,boşuna özendiğiniz kişiye kötü enerji yollamanın manası yok.Bu sistemde kimsenin rızkı kimseye geçmez,başkasının güçlü yada zengin olması sizin için bir şey ifade etmemeli,çünkü onun doğum haritasında gelir evi olan 2. ev de güzel konumlar olabilir sizin doğum haritanızda bu yoksa üzülmek neden ?Yani sonuçta herşey Yaratıcıya çıkıyor...İnsan sosyal bir varlık olduğu için duygu durumu doğal olarak yaşadığı ortamdan,temas kurduğu kişilerden etkileniyor ama İlahi sistemde insan tek başınadır, başarısı,gücü,rızkı,zenginliği,fakirliği,mutluluğu, mutsuzluğu,sevilmesi,sevilmemesi hepsi sadece insanın kendine özgüdür,yani başkasının sahip olduğu bir şeye yada başkasının bir özelliğine 'özenmek' kıvamı abarttığınız zaman kötü bir enerji çıkmasına yol açar.Kıskançlık insanın ruhuna zarar veren bir duygudur.Tasavvufta en önemli kavramlardan biri 'kalbi kirletmemek' terimidir,kıskançlık gibi zararlı duyguları kişi içine soktuğunda 'kalbi kirlenir' ve kişi saflığını kaybeder.Her insan kendi içinde bir evrendir,kimse kimsenin rızkına,talihine,kaderine karışamaz,bunu sadece 'Yaratıcı' yapabilir,bunu bilenler ve farkedenler ömür boyu çok daha mutlu ve tatmin olmuş şekilde yaşarlar.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

15 Eylül 2018 Cumartesi

Öğrenim Farkı
Astroloji öğrenmenin zorlukları konusunda bir çok yakınmadan sonra,Kadim Astroloji Kursu 1 kitabımın bu öğrenme işini ne kadar kolaylaştırdığı konusunda bir çok güzel dönüş alınca,yıllarca astrolojinin Astroloji öğrencilerine çok karmaşık anlatıldığını anladım.Herşeyin bir mantığı olduğu gibi evren de bir mantık ve matematik üzerine kuruludur.Bu sistemde herşey belirlidir.Her gezegen belirli bir özelliğe sahiptir ve o özellikler sadece o gezegene tabidir,gezegenlerin temsil ettiklerini ve özelliklerini astroloji öğrencisi bilirse işi çok kolaylaşacaktır.Yükselen burç kişinin kendisidir,sağlıkla birinci dereceden alakalıdır,kişinin zekasının,dış dünyaya görünüşünün,fiziksel bedeninin temsilcisi Yükselen Burçtur.Güneşe gelirsek bu kişinin iradesidir,yaşam enerjisidir,bu iradeyi nerede nasıl kullanıyor,kendini nasıl ifade ediyor,yaşam enerjisini hangi alanda kullanıyor kişinin Güneşinin haritada durumuna bakılarak kolayca anlaşılabilir.Bundan sonra Ay gelir,kişinin zihni,iç huzuru,duyguları,kendini rahat hissettiği alan,duygusal olarak bağımlı olduğu alan kişinin Ay'ının haritada konumuna bakarak anlaşılır.Sonrasında ise Merkür gelir bu kişinin kendini dış dünyaya sözlü ve yazılı olarak nasıl ifade ettiğini gösteren gezegendir,Zihin ve Zekayı kontrol eden Ay'dır ama bu zekanın nasıl çalışacağını belirleyen Merkürdür,yani kişinin 'aklını' nasıl kullandığını anlayacağımız gezegen Merkürdür.Sonrasında Venüs kişinin beğenilerini,finansal durumunu,ilişki hayatını,evliliğini,sosyalliğini gösteren gezegendir,haritada konumlanışına göre kişinin bu alanlarda nasıl davranacağını görebiliriz.Sonrasında Jüpiter gelir kişinin inancı,ruhsallığı,ahlak yapısı,sahip olduğu ahlaki değerler,kişinin hayatta ki öğretmenleri,öğrenme kapasitesi bu gezegenden sorulur.En son olarakta Satürn gelir bu gezegen kişinin çalışma hayatını,sahip olduğu disiplini,zararlı alışkanlıklarını,sabrını,direnme gücünü,yaşayacağı zorlukları,çaresiz kalacağı alanları gösteren gezegendir.Bu gezegenlerin dışında 'dış gezegenler' dediğimiz Uranüs,Neptün,Pluton vardır bu gezegenler toplumsal olaylarla ilgilenir,bireysel olarak harita da bir yöneticilikleri yoktur.Yani Yaratıcının verdiği Astroloji gibi ilimlerle alakalı bir zorluk yoktur,ilim bir okyanustur,içine giren elbet yüzmeyi öğrenecektir..

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

11 Eylül 2018 Salı

Zeka
İnsan entelektüel bir varlıktır.Yaratıcının kurduğu bu muhteşem düzeni anlayabilmek ve bunu yararımıza kullanabilmek için bize bahşedilen zeka aynı zamanda bize İlahi ilimlerin kapısını aralar.Bu zeka yani zihin,Vedik Astroloji de Ay'ın kontrolü altındadır.Ay gökyüzünde en hızlı yol alan gezegendir,2,5 günde bir burç değiştirir,bu bizim zihinsel dünyamızın da çevremizde ki atmosfere hızlı tepki vermek için programlandığının göstergesidir.Bir doğum haritasında güçlü bir şekilde yerleşmiş Ay kişinin çok zeki olmasına,zihinsel ve duygusal tepkilerinin güçlü olmasına,sarsılmaz bir iradesinin olmasına yol açar.Kişinin zihni kişinin temel yaşam mekanizmasıdır,herşey onun kontrolünden geçer,bir harita da sorunlu yerleşmiş,zarar görmüş bir Ay kişinin tüm hayat mekanizmalarını olumsuz şekilde etkiler.Kişi karar almakta zorlanır,özgüven problemi yaşar,duygusal gel-gitleri çok sık olur,sahip olduğu potansiyeli ve yeteneklerini doğru şekilde kullanamaz.Ay Boğa,Yengeç burçlarında iyi çalışır,Jüpiterin sahip olduğu Yay ve Balık burçlarında da kendini iyi hisseder,bu burçlarda da olumludur.Ay Akrep,Oğlak burçlarında zararlı şekilde çalışır,aynı şekilde Kova,Koç,İkizler gibi burçlarda kendini iyi hissedemez.Tabi Ay'ın aldığı açılar ve birlikte olduğu gezegenlerde Ay'ın genel 'ruh hali' üzerinde etkili olacaktır.Örneğin Ay'ın Jüpiterle bağlantılar zihnimiz için iyiyken,Satürn yada Mars gibi stresli,agresif gezegenlerle bağlantısı kişinin zihninin yanlış ve handikaplı çalışmasına neden olur.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

21 Temmuz 2018 Cumartesi

Evlilik
Yoğunluğumdan dolayı uzun zamandır sayfamla
ilgilenemiyorum ama fırsat buldukça yazı yazmaya devam edeceğim.Bugün insan hayatında ki en önemli konulardan birine değinelim yani Evlilik ..İnsanlar çift yaratılmış derler,her bir insanın diğer bir yarısı olduğuna inanılır.Kimi insan diğer yarısına ulaşıp tamamlanır kimisi için bu mümkün olmaz,burada doğum haritası devreye girer,eğer kişi bu yaşam sürecinde tamamlanma potansiyeli taşıyorsa ruh eşini bulacaktır.Hint astrolojisinde Navamsha denen bir harita vardır bu harita kişinin ruh eşini gösterir,buraya kadar normal ama önemli olan kısım ise bu harita aynı zamanda kişinin 'ruhunun' gitmesi gereken yolu,dönüşmesi gereken şekli ve 'ruhunun' kurtuluşunu gösterir.Bu terime 'moksha' denir,yani 'ruhsal kurtuluş'.Yani kişinin ruhunun doyuma ulaşıp,ruhsal kurtuluşa ulaşmasını gösteren harita aynı zaman kişinin 'eş' haritası dır.Bu ne demektir?Kişi evlenmeden ruhsal doyuma ve kurtuluşa(tekamül) hiç bir zaman ulaşamaz.Kişinin ana haritasına Rasi haritası denir eş haritasına ise Navamsha denir,kişi her yaş aldıkça Rasi haritasından çıkıp Navamsha haritasında ki özellikleri alır ama bu enerjilerin akışı için bir 'eş' şarttır.Anadolu da uzun zamandır birlikte yaşayan evli çiftlerin birbirlerine benzedikleri,birbirlerinin huylarını aldıkları söylenir.Bu kesinlikle doğrudur,her eş diğerine kendisinde bulunan özellikleri aktarır,çünkü ruhsal kurtuluş için eşte bulunan özellikleri benimsemek ve uygulamak elzemdir,çünkü kişinin ruhu eşinde bulunan özelliklere 'açtır' .Tabi gerçek 'ruh eşimizin' özelliklerine muhtacız,diğer insanlar bizi ilgilendirmez çünkü ruhumuzda bir karşılıkları yoktur yani ruhumuz onlarda bir 'ihtiyaç' bulmaz.Yani neden herkes ile evlenilmez sorusunun karşılığıdır bu,çünkü ruhunuzun ihtiyacı olan özelliklere sahip birini bulana kadar arar durursunuz.Ruhsal doyum için kesinlikle Navamsha yani ruh eşi haritanızda ki kriterleri,gezegen konumlarını karşılayan biriyle evlilik kurmalısınız.Mutlu bir evlilik,ruhsal doyum ve tekamül(kurtuluş) için bu olmazsa olmazdır..
Bu yazıyı sayfanızda paylaşın ki herkes bilgilensin.Sevgiler !
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

24 Haziran 2018 Pazar

3. ev ve Cesaret
etica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; margin-bottom: 6px;"> Kişinin cesareti,atılganlığı,davranış şekli doğum haritasının 3. evinin yönetimindedir.Eğer kişinin 3. evinde,malefik yani kötücül gezegenler olan Güneş,Mars,Satürn,Rahu,Ketu gezegenlerinden biri varsa kişi oldukça cesurdur ve risk almaya meyillidir.3. evinde malefik gezegenler bulunan kişi daha çok aktif olma,hareket etme ihtiyacındadır,azmi çok daha fazladır,rekabetçi bir yapıya sahiptir.Bu kişiler daha zorlu işlere girmeye meyilli insanlardır ve daha tartışmacılardır,kavga etmeye meyillidirler.Eğer bir kişinin 3. evinde benefik yani iyicil gezegenler olan Ay,Venüs,Merkür,Jüpiterden biri varsa kişi oldukça sakin,tartışmadan kaçınan,rekabeti sevmeyen bir yapıdadır.Risk almayı sevmez,daha iyicil işler yapmayı sever.3. evinde iyicil gezegenler olan kişiler de cesaret eksikliği görülür,bir işi yapmadan bir çok kere düşünürler.3. evde kötücül gezegenler agresif bir kişilik ortaya çıkartırken,iyicil gezegenler daha huzurlu ve çatışmadan kaçınan bir kişilik ortaya çıkartır.Hint astrolojisinde sadece normal yükselen baz alınmaz,bir vedik doğum haritasında bir çok özel yükselen referans noktaları vardır.Özel olarak belirlenen Arudha Lagna(Yükselen),Ghatika Yükselen,Hora Yükselen,Sree Yükselen,Chandra Yükselen gibi yükselenlerden kişinin 3. evinin durumu incelenip kişinin cesareti ve agresiflik seviyesi belirlenir.
Bu yazıyı sayfanızda paylaşın ki herkes bilgilensin.Sevgiler !
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

31 Mayıs 2018 Perşembe

Kötücül ve İyicil Gezegenler
Bir doğum haritasında kötücül gezegenler yani malefik
gezegenler olan Satürn,Mars,Güneş,Rahu,Ketu bulundukları evlere zarar verirler.Bu gezegenler bulundukları evlerin temsil ettiği konular hakkında zorluklar çıkarırlar.Kötücül gezegenlerin olumlu çalıştıkları tek yer ise kötücül evler olan 6.,8. ve 12. evlerdir.Buralar zaten kötücül-zararlı evler olduğundan kötücül gezegenler 6.8. ve 12. evlerden birinde konumlandıklarında olumlu sonuçlar doğururlar.Aynı şekilde iyicil gezegenler olan Jüpiter,Venüs,Merkür,Ay iyicil evlerde (6.,8.,12 evler dışındaki evler) olumlu çalışırlar ve bulundukları eve fayda sağlarlar.İyicil gezegenler,kötücül evler olan 6.,8. ve 12. evlere denk geldiklerinde ise iyi özelliklerini önemli ölçüde kaybedip zarar görürler.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

25 Mayıs 2018 Cuma

Merkürün Yaşı
Her gezegen muhatap olduğu burca ve elemente göre davranış gösterir.Gezegenler bulundukları burca ve burcun elementine göre farklı yaşlara bürünürler ve o yaş dönemine göre hareket ederler.Şimdi bu konuda mantık,eğitim-öğretim,zeka ve bilgi gezegeni olan,ayrıca beynin kontrolünü tamamen elinde tutan Merkürün durumunu inceleyelim.Bir doğum haritasında Merkür İkizler,Terazi ve Kova burçlarında yani hava burçlarından birinde konumlanmış diyelim.Merkür hava burçlarında 'çocuk' durumundadır.Merkür hava burçlarında konumlandığında kişi de muhteşem bir öğrenme isteği,aynı çocuk gibi yeni öğrenilen şeylere şaşırma,tarif edilemez bir öğrenme heyecanı ve birden fazla konuyla aynı anda ilgilenme durumu oluşur.Bu kişiler çok fazla konuşur ve çok kolay sinirlenirler,kolay tahrik edilebilirler.Sürekli başkalarını kendi fikirlerini kabul etmeye zorlarlar.Merkür Koç,Aslan ve Yay yani ateş burçlarında artık 'genç' halindedir,buralarda bir genç olarak çalışır.Bu konuma sahip kişilerde büyük bir bilgi birikimi görülür.Konuları çok kolay kavrarlar,anlayışları gelişmiştir.İlgilendikleri konularda uzman olurlar,sahip oldukları bilgiden dolayı gurur duyarlar. Agresiflerdir,çok kolay tartışmalara girebilirler(Aynı genç insanlar gibi).Eleştiriye katlanamazlar,oldukça tutkululardır. Merkür, Boğa,Başak ve Oğlak burçlarında yani toprak burçlarında artık bir 'yetişkin' olmuştur,burada bir yetişkin gibi hareket eder.Bu konuma sahip kişinin düşünceleri dengelidir ve kişi ne istediğini bilir.Kişinin düşünceleri,kararları dış etkilerden etkilenmez, düşünceleri değişken değildir,kararlıdır.Tavsiyeleri tutarlıdır,konuşmaları mantıklıdır.Bilgiyle övünmez,sahip olduğu bilgiyi kötüye kullanmaz.Merkür,Yengeç,Akrep,Balık yani su burçlarında artık bir 'yaşlıdır',bu burçlarda yaşlılığa erişir.Merkür için bu burçlarda bulunmak iyi değildir,kişi beyin gücünü yanlış işler için kullanır.Yaptıkları işlerde,aldıkları kararlarda prensipleri ve ahlakı gözetmezler.Çevrelerini çok fazla eleştirirler ve herşeyde hata ararlar.Sahip oldukları bilgiyi kötü işler için kullanırlar.Gezegenler nasıl çalışacaklarını burca ve sahip oldukları elemente göre belirlerler.
Bu yazıyı sayfanızda paylaşın ki herkes bilgilensin.Sevgiler !
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

11 Mayıs 2018 Cuma

Gezegen Transitleri
Vedik Astroloji de gezegen transitleri çeşitli şekillerde değerlendirilir.Genel olarak gökyüzünde hali hazırda bulunan transiti Yükselen burca göre değerlendirmek gerekir.Örneğin yükselen burcu Koç olan biri için Satürnün Yay burcunda seyir halinde olması Satürnün onun 9. evinden geçmesi demektir.Bu transitin kişiye fiziksel ve somut olarak neler getireceğini bilmek için bu transiti 9. ev kapsamında yorumlamalıyız.Ama transitleri sadece Yükselen burca göre değerlendirmek yetmez,özellikle Vedik astroloji de Ay burcuna göre transitleri değerlendirmek elzemdir.Çünkü Ay kişinin 'zihnidir' ve gökyüzünde olan gezegen transitinin kişinin zihnine olan etkilerini bilmeden genel bir yargıya varamayız.Aynı şekilde Vedik astrolojide transitleri Ay burcunda itibaren değerlendirmek özel bir anlam taşır.Vedik astroloji de Ay burcuna göre yorumlanan transitlere 'Gochara' adı verilir Türkçeye çevirirsek 'Hesap' , 'Ödeme zamanı','Geri Ödeme' gibi kavramlara karşılık gelir bu tanım.Evet bir transiti Ay burcumuza göre ele aldığımızda bu transit ruhun geri ödemesi gereken karmayı,borcu gösterir.Onun için bir transiti sadece Yükselen burca göre yorumlamak,onu tanımlamaya,hayırlı olup olmadığına karar vermeye yetmez.Sistem nasıl çalışır?Yükselen Koç burcu dedik Satürn Yay transiti 9. evden geçerken kişiyi daha çok ruhsal ve kişisel gelişim yolunda sınayacağını gösterir,ayrıca yüksek öğretim,din gibi konular hayatında ön plana çıkacaktır transit boyunca.9. ev iyicil bir ev olduğu için bu transite yumuşak geçişli bir transit diyebiliriz.Şimdi bu transiti kişinin Ay burcuna göre yorumlayalım,bu kişinin Ay burcu Yengeç olsun ve Yay burcunda transit halinde Satürn bu kişinin sağlık evi olan 6. evine denk gelecektir.6. ev zararlı bir evdir,sağlık temaları kişiyi zorlayacaktır,konu Ay burcuna göre olduğu için kişi sağlığı konusunda çeşitli 'karmik borçlar' ödeyecektir transit boyunca,zihinsel gerginlikler yaşayıp huzursuz olacaktır.Yani Yükselen burca göre daha uyumlu bir tablo çıkarken kişinin Ay burcuna göre de transiti incelediğimizde transitin çehresi tamamen değişti.Bu nedenle bir transit sadece Yükselen burca göre incelenmemelidir,Ay burcu da hesaba katılmalıdır,çünkü insan hayatında zihnin (Ay) dahil olmadığı bir süreç yoktur.Gezegen transitleri eğer ruhumuza neler katacak görmek istiyorsak bu sefer aynı transiti ruhumuzu temsil eden Güneşe göre incelemeliyiz.İnsan 3 parçadan oluşur,Yükselen Burç( Fiziksel Beden),Ay burcu (Zihin) ve Güneş Burcu (Ruh)..Her transit bu 3 öğeye göre ayrı ayrı incelenmelidir.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem
Anlamak
Hayatı anladığın kadar onu kontrol etmeye muktedirsin.Yani anladığın kadar yaşıyorsun...Peki nasıl olur bu anlama?Bir şeyi,ancak ona dair 'bilgin' varsa anlayabilirsin,bilgi yoksa anlayışta oluşmayacaktır.Yani hayatın tüm özünü 'Bilgi' olarak özetleyebiliriz.Bilgi herşeyin başıdır,bilgi sahibi olmadan ne hayattan zevk alabilirsin,ne kendin ne de başkası için yararlı bir şey yapabilirsin ne de hayatını kontrol edebilirsin.Bilgi sahibi olmadan hayatın yemek,içmek ve uyumak kısır döngüsünde kalacaktır,ki bunu hayvanların da yapabildiğini biliyoruz..İşte bize bahşedilen beyin 'öğrenerek' yani 'bilgi edinerek' hayvanlardan ayrılmamıza yol açar.Bilgi tanımlanamayacak kadar büyük bir güçtür,bilgisiz bir insan yaşamış sayılmaz ve zaten yaşadığını da anlayamaz.Eğer bilgin olmazsa değer bile veremezsin.Koca kaşıkçı elmasını eskiciye 2 kaşığa satan adam eğer bu taşın değerli bir şey olduğu 'bilgisine' sahip olsaydı bu elması 2 kaşık karşılığında verir miydi?Yaratılan bu muhteşem evreni onun hakkında bilgin olmadan nasıl anlayacaksın ?Kendini bile 'bilgi' olmadan nasıl anlayacaksın ?Bilgisizlik yani cehalet bu dünyada ki bütün değerli şeylerin katilidir.Örneğin önünde muhteşem teknolojik bir uçak var,bu makinanın muhteşem bir şey olmasına karşın sende onu nasıl uçuracağına dair 'bilgi' yok,bu sefer ne olacaktır?Bu muhteşem alet süper özelliklerine rağmen senin için bir 'teneke yığını' olmaktan öteye geçemeyecektir,çünkü onu nasıl kullanacağına dair 'bilgin' yok.Bilgi bu dünya üzerinde ki herşeyin değerini anlama kılavuzudur.Altından anlamak için 'sarraf' olmak gerekir,sarraf olmakta altının bir çok özelliğini 'bilmekten' geçer.Altından anlamayan kişi için altınla çakıl taşı arasında fark yoktur.Bu dünya da bilgiye önem vermeyen,sürekli öğrenmeyen kişi hayatından vazgeçmiş demektir.Astroloji de bilginin temsilcisi 'Merkür' gezegenidir ve Merkürün sanskritçesi Buddha 'dır yani 'aydınlanmış kişi' .Binlerce yıl öncesinden bu yapılan atıfın bilgiyi temsil eden gezegene yapılması hiçte tesadüf değildir. Bilmeyen,öğrenmeyenin ruhu ömür boyu karanlıkta kalır,böyle bir kişi ne kendisinin ne de çevresindekilerin değerini bilebilir,hayatında olan hiç bir şeyi hakkıyla anlayamayacağı için içi boş bir hayat sürdürür ve hayatı karanlık içinde sonlanır..

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

4 Mayıs 2018 Cuma

Ev Sistemi
Astrolojik doğum haritası toplamda 12 evden oluşur.Burada 1.2.3. ve 4. evler kişinin hayatının ilk bölümünü kontrol eder.5.6.7.8. evler kişinin hayatının orta bölümünü yani yetişkinlik yaşlarını kontrol eder.9.10.11.12. evler ise kişinin hayatının son bölümünü kontrol eder.Şimdi bu bilgiyi nasıl kullanabiliriz?Örneğin birinin gezegenleri 9.ve 12. evler arasında yoğunlaşmışsa biz bu kişinin hayatının ilk bölümü ve yetişkinlik bölümünün pasif geçeceğini ama hayatının son bölümünün aktif geçeceğini söyleyebiliriz.Ya da Mars-Satürn-Rahu-Ketu gibi kötücül gezegenler kişinin yaşamının ilk yıllarını kontrol eden 1. ve 4. evler arasında konumlanmış olsun,bu kişinin çok zorlu ve sıkıntılı bir çocukluk geçirdiğini ama çocukluk evresini atlattıktan sonra hayatta zorlu olaylar yaşayamayacağını gösterir.Ya da iyicil gezegenler olan Jüpiter,Venüs,Merkür,Ay gibi gezegenler kişinin yaşamınının orta bölümünü kontrol eden 5. ve 8. evler arasında yerleştiğini düşünelim,kişi hayatının orta bölümünde yani yetişkinlik çağında bir çok başarı kazanıp mutlu olacak, şansı yaşamının orta bölümünde yüzüne gülecektir.Doğum haritası da aynı insan yaşamı gibi giriş-gelişme-sonuç şeklindedir.Doğum haritası okumak tıpkı insanı okumak gibi İlahi bir sanattır..
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

17 Nisan 2018 Salı

İnsan Ömrü
Standart insan ömrü süresi günümüzde bir çok ülkede değişim gösterir,örneğin ülkemizde beklenen standart insan ömrü süresi 70-75 yaş civarıdır,bu beklenti parametreleri ülkelerin refah düzeylerine göre değişir,Afrika da Uganda,Kongo,Liberia gibi ülkelerde standart insan ömrü beklentisi 30-40 lı yaşlara kadar düşüyor.Dünya düzeyinde normlarda ortaya standart bir rakam çıkardığımızda standart bir insan ömrü 65 yaş civarında oluyor.Acaba bunlar doğru rakamlar mıdır?Gerçekten insan ömrü bu kadar kısa olabilir mi?İşte astroloji tekrar burada devreye giriyor.Vedik astroloji de Dasha sistemi dediğimiz bir sistem vardır,bu sistem de tam bir insan ömrü 120 yıldır.Ve insanın hayatının her bir bölümünü 9 gezegenden biri yönetir,yani bu 120 yıllık yaşam 9 gezegene süresel olarak dağıtılır.Güneş kişinin hayatının 6 yılını yönetir,Ay ise 10 yılını,Mars 7 yılını,Merkür 17 yılını,Jüpiter 16 yılını,Venüs 20 yılını,Satürn 19 yılını,Rahu 18 yılını,Ketu ise 7 yılını yönetir.Yani gezegenler 120 yıllık insan ömrünü paylaşmışlardır,örneğin Mars Dasha da doğan bir kişinin hayatının ilk 7 yılını Mars yönetir,sonrasında Mars dashanın arkasından 18 yıllık Rahu dasha gelir ve Rahu kişininin hayatının yönetimini 18 yıllığına devralır.Bu dashaların kişiye ne getireceğini,neler yaşatacağını görmek için kişinin hangi dasha periyodunun içinde olduğuna bakmak lazımdır.Örneğin bir kişi 7 yıllık Mars dashanın içinde olsun ve doğum haritasında Mars yücelimde olduğu Oğlak burcunda yerleşmiş ve iyi açılar almış bu ne demektir?Kişi hayatının o 7 yılını çok şanslı ve güzel olaylar yaşayarak geçirecektir,Mars haritasında kötü yerleşmiş olsaydı durum tam tersi olacaktı.Peki bunlar bir yana neden insan ömrünün çok kısa olduğu ilüzyonu insanlara verilmeye çalışılıyor.Bir çok yerde 60 yaşında bir kişi yaşlı sayılıyor,aslında insana biçilen ömrün daha yarısı 60 yaş..İnsanda yaşamın 'kısa' olduğu ilüzyonuna kapıldığında bedeni bu kötü düzene uyuyor ve erken ayrılış gerçekleşiyor.Eski insanların çok uzun süreler yaşadıkları biliniyor,zaten 12.000 yıl eski olan Vedik astroloji ilmi boşuna standart bir insan ömrünü 120 yıl olarak tanımlamıyor.Astroloji İlahi sistemin yorumlanmasıdır ve Astroloji deki rakamlar tesadüfi rakamlar değillerdir.Toplumlar 60-70 yaşında ki kişilere 'Yaşlı' adını takıp,genel toplumdan dışladıkları sürece (Örneğin Yaşlılara iş vermeme,Yaşlıların sosyal hayatta aktif olmalarının kınanması) insan bahşedilen bu ömre arkasını dönüyor ve yapay toplumun kurallarına boyun eğerek sisteme uyuyor.İlahi sistemde insana biçilen yaş en az 120 yıldır,kişinin doğum haritasında güçlü raja yoga konumları varsa 120 yaş üstünü de rahatlıkla görebilir..
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
Temel İçgüdüler
İnsan da aynen hayvanlar gibi içgüdüleriyle yaşayan bir varlıktır ve psikolojinin biliminde de kanıtladığı gibi insan bu içgüdülerine üstün gelememektedir.Bu temel hayvani içgüdülerin birincisi yemek yeme isteği ikincisi ise cinselliktir.İnsanı böyle dizayn eden Yaratıcı bu yolla insanın hayatta kalmasını ve üremesinin devamlılığını sağlamıştır.İnsanı hayvandan ayıran özellik ise akıllı ve entelektüel bir varlık olmasıdır,buna rağmen bahşedilen akıl insanın bu hayvani içgüdülerine bir etki edemez,insan her koşulda beslenmek ve üremek ister.Astroloji de beslenme güdüsü Ay'ın kontrolündedir,cinsellik güdüsü ise Venüsün kontrolündedir yani insan,bilinçaltında Ay ve Venüse bağımlıdır.Bu nedenle insanlar Ay ve Venüsün yönettiği konulara da istem-dışı bağımlılık gösterirler.Ay beslenme güdüsü dışında,'duyguları' yönetir,insan duyguya açtır,hayatın her alanında duygu arar,duygusal tatmin Ay'ın yönetimindedir,Ay'ın yönettiği diğer bir konu ise 'aidiyet' duygusudur,insan bir yere ait olma ihtiyacındadır,bir ülkeye,bir şehre,bir insana vb. insan kendini tanımlayacağı bir 'aidiyet' arar.Ay'ın yönettiği başka bir konu ise 'Aile' kavramıdır,kişi hep aile kurma ihtiyacı içindedir,doğduğu aile ve kurduğu aile Ay'ın kişiye tanımladığı duygusal bağımlılıklardan biridir.Şimdi Venüsün insanın bilinçaltına cinsellik dışında verdiği bağımlılıklara bakalım.Venüs astrolojide aşkı ve sevgiyi kontrol eder,her insan sevme-sevilme ihtiyacı içindedir,bu içgüdüye engel olamaz,Venüsün bir diğer yöneticiliğini yaptığı konu beğenme-beğenilme konusudur,her insan istem-dışı olarak beğenilmek-beğenmek ister.Venüs uyumu ve barışı yönetir,her insan bilinçaltında 'uyum' içinde yaşama ihtiyacındadır,bu bir bağımlılıktır,toplum içinde huzursuzluk çıkartan kişilere insanların tepki göstermesi bundandır,her insanın içinde 'uyum ve barış' bağımlılığı vardır.Ay ve Venüsün bize hayvani içgüdüler dikte etmesinin sebebi insanın temel kodlarına bağlı kalması içindir,sonrasında insana verilen Merkür yani 'zeka' bu hayvansal içgüdüler ile yaşamayı öğrenip enetelektüel bir dünya kurmamız içindir.Sistem kusursuzdur,çünkü her sistem 'Kaynağının' bir yansımasıdır.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

5 Nisan 2018 Perşembe

Görünmeyenin Görünene Üstünlüğü
Bu kadar iyi düzenlenmiş ve muhteşem ayrıntılara sahip bir evrenin,kendine has bir işleyişi olması da normal değil mi?İlahi düzende en küçük ayrıntının bile bir düzeni ve bir görevi vardır.Bu yüzden bu evrende ve dünyamızda mevcut olan yaratılmış herşeye saygı duymalıyız,tasavvuf ehli Yunus Emrenin 'Yaratılanı severiz,yaratandan ötürü' demesi yaratılmış herşeyin,tek kaynaktan,tek yaratıcıdan geldiğini göstermek içindir.Yaratılmış herhangi bir öğeye (Dağlar,taşlar,ağaçlar, insanlar,denizler,okyanuslar yani yaratılmış herşey) saygısızlık yapmak onun geldiği İlahi kaynağa da saygısızlık yapmak demektir.Tasavvufta ve Ezoterizmde söylenen sözler derin manalar içerirler,kelimeler göründükleri kadar basit değillerdir,keza içinde bulunduğumuz evren de hiç basit ve göründüğü gibi ola bir yer değildir.Bu İlahi sistemde görünmeyen şeyler(Duygular,hisler,mutluluk, gurur,acı,sevinç,duygunun her türü.) her zaman görünen şeylerden(Para,parayla satın alınan herşey,duygu içermeyen herşey,yapay olan insan yapımı olan herşey) daha değerlidirler.Bu sebepten dolayı İlahi olan (Mutluluk,aşk, sevgi,inanç,samimiyet) yerine yapay olanı (Para,dünya malı,insan yapımı şeyler) seçen insan hiç bir zaman ruhsal olarak tatmin olamaz ve hayatı boyunca bu tatminsizliğin ona verdiği huzursuzlukla oradan oraya savrulur.Astrolojiyi anlamak ise İlahi sistemin nasıl bir şey olduğunu anlamak için çok önemlidir.Hint astrolojisinde Sura ve Asura diye iki tanım vardır.Sura iyi yaratılmış ruhları tanımlamak için söylenir,Asura ise şeytani ruhları belirtmek için söylenir.Suraların(İyi Ruhların) başı Jüpiterdir,Asuraların(Kötücül Ruhların) başı ise Venüstür.Peki neden böyledir,Jüpiter ve Venüsün temsil ettiklerine bakalım..Jüpiter inancı,ahlakı,ruhsal gelişimi,derin duyguları,İlahi sevgiyi kontrol eder.Venüs ise parayı,maddiyatı ve fiziksel tatmini kontrol eder.Astroloji de iyi yol Sura (Jüpiter) ve kötü yol Asura (Venüs) kesin bir şekilde çizilmiş durumdadır.İlahi sistemi tanımak için,yaratıcının gönderdiği Astroloji gibi derin ilimleri tanımak kişiye büyük fayda sağlar.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem