24 Haziran 2018 Pazar

3. ev ve Cesaret
etica, Arial, sans-serif; font-size: 14px; margin-bottom: 6px;"> Kişinin cesareti,atılganlığı,davranış şekli doğum haritasının 3. evinin yönetimindedir.Eğer kişinin 3. evinde,malefik yani kötücül gezegenler olan Güneş,Mars,Satürn,Rahu,Ketu gezegenlerinden biri varsa kişi oldukça cesurdur ve risk almaya meyillidir.3. evinde malefik gezegenler bulunan kişi daha çok aktif olma,hareket etme ihtiyacındadır,azmi çok daha fazladır,rekabetçi bir yapıya sahiptir.Bu kişiler daha zorlu işlere girmeye meyilli insanlardır ve daha tartışmacılardır,kavga etmeye meyillidirler.Eğer bir kişinin 3. evinde benefik yani iyicil gezegenler olan Ay,Venüs,Merkür,Jüpiterden biri varsa kişi oldukça sakin,tartışmadan kaçınan,rekabeti sevmeyen bir yapıdadır.Risk almayı sevmez,daha iyicil işler yapmayı sever.3. evinde iyicil gezegenler olan kişiler de cesaret eksikliği görülür,bir işi yapmadan bir çok kere düşünürler.3. evde kötücül gezegenler agresif bir kişilik ortaya çıkartırken,iyicil gezegenler daha huzurlu ve çatışmadan kaçınan bir kişilik ortaya çıkartır.Hint astrolojisinde sadece normal yükselen baz alınmaz,bir vedik doğum haritasında bir çok özel yükselen referans noktaları vardır.Özel olarak belirlenen Arudha Lagna(Yükselen),Ghatika Yükselen,Hora Yükselen,Sree Yükselen,Chandra Yükselen gibi yükselenlerden kişinin 3. evinin durumu incelenip kişinin cesareti ve agresiflik seviyesi belirlenir.
Bu yazıyı sayfanızda paylaşın ki herkes bilgilensin.Sevgiler !
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

31 Mayıs 2018 Perşembe

Kötücül ve İyicil Gezegenler
Bir doğum haritasında kötücül gezegenler yani malefik
gezegenler olan Satürn,Mars,Güneş,Rahu,Ketu bulundukları evlere zarar verirler.Bu gezegenler bulundukları evlerin temsil ettiği konular hakkında zorluklar çıkarırlar.Kötücül gezegenlerin olumlu çalıştıkları tek yer ise kötücül evler olan 6.,8. ve 12. evlerdir.Buralar zaten kötücül-zararlı evler olduğundan kötücül gezegenler 6.8. ve 12. evlerden birinde konumlandıklarında olumlu sonuçlar doğururlar.Aynı şekilde iyicil gezegenler olan Jüpiter,Venüs,Merkür,Ay iyicil evlerde (6.,8.,12 evler dışındaki evler) olumlu çalışırlar ve bulundukları eve fayda sağlarlar.İyicil gezegenler,kötücül evler olan 6.,8. ve 12. evlere denk geldiklerinde ise iyi özelliklerini önemli ölçüde kaybedip zarar görürler.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

25 Mayıs 2018 Cuma

Merkürün Yaşı
Her gezegen muhatap olduğu burca ve elemente göre davranış gösterir.Gezegenler bulundukları burca ve burcun elementine göre farklı yaşlara bürünürler ve o yaş dönemine göre hareket ederler.Şimdi bu konuda mantık,eğitim-öğretim,zeka ve bilgi gezegeni olan,ayrıca beynin kontrolünü tamamen elinde tutan Merkürün durumunu inceleyelim.Bir doğum haritasında Merkür İkizler,Terazi ve Kova burçlarında yani hava burçlarından birinde konumlanmış diyelim.Merkür hava burçlarında 'çocuk' durumundadır.Merkür hava burçlarında konumlandığında kişi de muhteşem bir öğrenme isteği,aynı çocuk gibi yeni öğrenilen şeylere şaşırma,tarif edilemez bir öğrenme heyecanı ve birden fazla konuyla aynı anda ilgilenme durumu oluşur.Bu kişiler çok fazla konuşur ve çok kolay sinirlenirler,kolay tahrik edilebilirler.Sürekli başkalarını kendi fikirlerini kabul etmeye zorlarlar.Merkür Koç,Aslan ve Yay yani ateş burçlarında artık 'genç' halindedir,buralarda bir genç olarak çalışır.Bu konuma sahip kişilerde büyük bir bilgi birikimi görülür.Konuları çok kolay kavrarlar,anlayışları gelişmiştir.İlgilendikleri konularda uzman olurlar,sahip oldukları bilgiden dolayı gurur duyarlar. Agresiflerdir,çok kolay tartışmalara girebilirler(Aynı genç insanlar gibi).Eleştiriye katlanamazlar,oldukça tutkululardır. Merkür, Boğa,Başak ve Oğlak burçlarında yani toprak burçlarında artık bir 'yetişkin' olmuştur,burada bir yetişkin gibi hareket eder.Bu konuma sahip kişinin düşünceleri dengelidir ve kişi ne istediğini bilir.Kişinin düşünceleri,kararları dış etkilerden etkilenmez, düşünceleri değişken değildir,kararlıdır.Tavsiyeleri tutarlıdır,konuşmaları mantıklıdır.Bilgiyle övünmez,sahip olduğu bilgiyi kötüye kullanmaz.Merkür,Yengeç,Akrep,Balık yani su burçlarında artık bir 'yaşlıdır',bu burçlarda yaşlılığa erişir.Merkür için bu burçlarda bulunmak iyi değildir,kişi beyin gücünü yanlış işler için kullanır.Yaptıkları işlerde,aldıkları kararlarda prensipleri ve ahlakı gözetmezler.Çevrelerini çok fazla eleştirirler ve herşeyde hata ararlar.Sahip oldukları bilgiyi kötü işler için kullanırlar.Gezegenler nasıl çalışacaklarını burca ve sahip oldukları elemente göre belirlerler.
Bu yazıyı sayfanızda paylaşın ki herkes bilgilensin.Sevgiler !
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

11 Mayıs 2018 Cuma

Gezegen Transitleri
Vedik Astroloji de gezegen transitleri çeşitli şekillerde değerlendirilir.Genel olarak gökyüzünde hali hazırda bulunan transiti Yükselen burca göre değerlendirmek gerekir.Örneğin yükselen burcu Koç olan biri için Satürnün Yay burcunda seyir halinde olması Satürnün onun 9. evinden geçmesi demektir.Bu transitin kişiye fiziksel ve somut olarak neler getireceğini bilmek için bu transiti 9. ev kapsamında yorumlamalıyız.Ama transitleri sadece Yükselen burca göre değerlendirmek yetmez,özellikle Vedik astroloji de Ay burcuna göre transitleri değerlendirmek elzemdir.Çünkü Ay kişinin 'zihnidir' ve gökyüzünde olan gezegen transitinin kişinin zihnine olan etkilerini bilmeden genel bir yargıya varamayız.Aynı şekilde Vedik astrolojide transitleri Ay burcunda itibaren değerlendirmek özel bir anlam taşır.Vedik astroloji de Ay burcuna göre yorumlanan transitlere 'Gochara' adı verilir Türkçeye çevirirsek 'Hesap' , 'Ödeme zamanı','Geri Ödeme' gibi kavramlara karşılık gelir bu tanım.Evet bir transiti Ay burcumuza göre ele aldığımızda bu transit ruhun geri ödemesi gereken karmayı,borcu gösterir.Onun için bir transiti sadece Yükselen burca göre yorumlamak,onu tanımlamaya,hayırlı olup olmadığına karar vermeye yetmez.Sistem nasıl çalışır?Yükselen Koç burcu dedik Satürn Yay transiti 9. evden geçerken kişiyi daha çok ruhsal ve kişisel gelişim yolunda sınayacağını gösterir,ayrıca yüksek öğretim,din gibi konular hayatında ön plana çıkacaktır transit boyunca.9. ev iyicil bir ev olduğu için bu transite yumuşak geçişli bir transit diyebiliriz.Şimdi bu transiti kişinin Ay burcuna göre yorumlayalım,bu kişinin Ay burcu Yengeç olsun ve Yay burcunda transit halinde Satürn bu kişinin sağlık evi olan 6. evine denk gelecektir.6. ev zararlı bir evdir,sağlık temaları kişiyi zorlayacaktır,konu Ay burcuna göre olduğu için kişi sağlığı konusunda çeşitli 'karmik borçlar' ödeyecektir transit boyunca,zihinsel gerginlikler yaşayıp huzursuz olacaktır.Yani Yükselen burca göre daha uyumlu bir tablo çıkarken kişinin Ay burcuna göre de transiti incelediğimizde transitin çehresi tamamen değişti.Bu nedenle bir transit sadece Yükselen burca göre incelenmemelidir,Ay burcu da hesaba katılmalıdır,çünkü insan hayatında zihnin (Ay) dahil olmadığı bir süreç yoktur.Gezegen transitleri eğer ruhumuza neler katacak görmek istiyorsak bu sefer aynı transiti ruhumuzu temsil eden Güneşe göre incelemeliyiz.İnsan 3 parçadan oluşur,Yükselen Burç( Fiziksel Beden),Ay burcu (Zihin) ve Güneş Burcu (Ruh)..Her transit bu 3 öğeye göre ayrı ayrı incelenmelidir.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem
Anlamak
Hayatı anladığın kadar onu kontrol etmeye muktedirsin.Yani anladığın kadar yaşıyorsun...Peki nasıl olur bu anlama?Bir şeyi,ancak ona dair 'bilgin' varsa anlayabilirsin,bilgi yoksa anlayışta oluşmayacaktır.Yani hayatın tüm özünü 'Bilgi' olarak özetleyebiliriz.Bilgi herşeyin başıdır,bilgi sahibi olmadan ne hayattan zevk alabilirsin,ne kendin ne de başkası için yararlı bir şey yapabilirsin ne de hayatını kontrol edebilirsin.Bilgi sahibi olmadan hayatın yemek,içmek ve uyumak kısır döngüsünde kalacaktır,ki bunu hayvanların da yapabildiğini biliyoruz..İşte bize bahşedilen beyin 'öğrenerek' yani 'bilgi edinerek' hayvanlardan ayrılmamıza yol açar.Bilgi tanımlanamayacak kadar büyük bir güçtür,bilgisiz bir insan yaşamış sayılmaz ve zaten yaşadığını da anlayamaz.Eğer bilgin olmazsa değer bile veremezsin.Koca kaşıkçı elmasını eskiciye 2 kaşığa satan adam eğer bu taşın değerli bir şey olduğu 'bilgisine' sahip olsaydı bu elması 2 kaşık karşılığında verir miydi?Yaratılan bu muhteşem evreni onun hakkında bilgin olmadan nasıl anlayacaksın ?Kendini bile 'bilgi' olmadan nasıl anlayacaksın ?Bilgisizlik yani cehalet bu dünyada ki bütün değerli şeylerin katilidir.Örneğin önünde muhteşem teknolojik bir uçak var,bu makinanın muhteşem bir şey olmasına karşın sende onu nasıl uçuracağına dair 'bilgi' yok,bu sefer ne olacaktır?Bu muhteşem alet süper özelliklerine rağmen senin için bir 'teneke yığını' olmaktan öteye geçemeyecektir,çünkü onu nasıl kullanacağına dair 'bilgin' yok.Bilgi bu dünya üzerinde ki herşeyin değerini anlama kılavuzudur.Altından anlamak için 'sarraf' olmak gerekir,sarraf olmakta altının bir çok özelliğini 'bilmekten' geçer.Altından anlamayan kişi için altınla çakıl taşı arasında fark yoktur.Bu dünya da bilgiye önem vermeyen,sürekli öğrenmeyen kişi hayatından vazgeçmiş demektir.Astroloji de bilginin temsilcisi 'Merkür' gezegenidir ve Merkürün sanskritçesi Buddha 'dır yani 'aydınlanmış kişi' .Binlerce yıl öncesinden bu yapılan atıfın bilgiyi temsil eden gezegene yapılması hiçte tesadüf değildir. Bilmeyen,öğrenmeyenin ruhu ömür boyu karanlıkta kalır,böyle bir kişi ne kendisinin ne de çevresindekilerin değerini bilebilir,hayatında olan hiç bir şeyi hakkıyla anlayamayacağı için içi boş bir hayat sürdürür ve hayatı karanlık içinde sonlanır..

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

4 Mayıs 2018 Cuma

Ev Sistemi
Astrolojik doğum haritası toplamda 12 evden oluşur.Burada 1.2.3. ve 4. evler kişinin hayatının ilk bölümünü kontrol eder.5.6.7.8. evler kişinin hayatının orta bölümünü yani yetişkinlik yaşlarını kontrol eder.9.10.11.12. evler ise kişinin hayatının son bölümünü kontrol eder.Şimdi bu bilgiyi nasıl kullanabiliriz?Örneğin birinin gezegenleri 9.ve 12. evler arasında yoğunlaşmışsa biz bu kişinin hayatının ilk bölümü ve yetişkinlik bölümünün pasif geçeceğini ama hayatının son bölümünün aktif geçeceğini söyleyebiliriz.Ya da Mars-Satürn-Rahu-Ketu gibi kötücül gezegenler kişinin yaşamının ilk yıllarını kontrol eden 1. ve 4. evler arasında konumlanmış olsun,bu kişinin çok zorlu ve sıkıntılı bir çocukluk geçirdiğini ama çocukluk evresini atlattıktan sonra hayatta zorlu olaylar yaşayamayacağını gösterir.Ya da iyicil gezegenler olan Jüpiter,Venüs,Merkür,Ay gibi gezegenler kişinin yaşamınının orta bölümünü kontrol eden 5. ve 8. evler arasında yerleştiğini düşünelim,kişi hayatının orta bölümünde yani yetişkinlik çağında bir çok başarı kazanıp mutlu olacak, şansı yaşamının orta bölümünde yüzüne gülecektir.Doğum haritası da aynı insan yaşamı gibi giriş-gelişme-sonuç şeklindedir.Doğum haritası okumak tıpkı insanı okumak gibi İlahi bir sanattır..
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

17 Nisan 2018 Salı

İnsan Ömrü
Standart insan ömrü süresi günümüzde bir çok ülkede değişim gösterir,örneğin ülkemizde beklenen standart insan ömrü süresi 70-75 yaş civarıdır,bu beklenti parametreleri ülkelerin refah düzeylerine göre değişir,Afrika da Uganda,Kongo,Liberia gibi ülkelerde standart insan ömrü beklentisi 30-40 lı yaşlara kadar düşüyor.Dünya düzeyinde normlarda ortaya standart bir rakam çıkardığımızda standart bir insan ömrü 65 yaş civarında oluyor.Acaba bunlar doğru rakamlar mıdır?Gerçekten insan ömrü bu kadar kısa olabilir mi?İşte astroloji tekrar burada devreye giriyor.Vedik astroloji de Dasha sistemi dediğimiz bir sistem vardır,bu sistem de tam bir insan ömrü 120 yıldır.Ve insanın hayatının her bir bölümünü 9 gezegenden biri yönetir,yani bu 120 yıllık yaşam 9 gezegene süresel olarak dağıtılır.Güneş kişinin hayatının 6 yılını yönetir,Ay ise 10 yılını,Mars 7 yılını,Merkür 17 yılını,Jüpiter 16 yılını,Venüs 20 yılını,Satürn 19 yılını,Rahu 18 yılını,Ketu ise 7 yılını yönetir.Yani gezegenler 120 yıllık insan ömrünü paylaşmışlardır,örneğin Mars Dasha da doğan bir kişinin hayatının ilk 7 yılını Mars yönetir,sonrasında Mars dashanın arkasından 18 yıllık Rahu dasha gelir ve Rahu kişininin hayatının yönetimini 18 yıllığına devralır.Bu dashaların kişiye ne getireceğini,neler yaşatacağını görmek için kişinin hangi dasha periyodunun içinde olduğuna bakmak lazımdır.Örneğin bir kişi 7 yıllık Mars dashanın içinde olsun ve doğum haritasında Mars yücelimde olduğu Oğlak burcunda yerleşmiş ve iyi açılar almış bu ne demektir?Kişi hayatının o 7 yılını çok şanslı ve güzel olaylar yaşayarak geçirecektir,Mars haritasında kötü yerleşmiş olsaydı durum tam tersi olacaktı.Peki bunlar bir yana neden insan ömrünün çok kısa olduğu ilüzyonu insanlara verilmeye çalışılıyor.Bir çok yerde 60 yaşında bir kişi yaşlı sayılıyor,aslında insana biçilen ömrün daha yarısı 60 yaş..İnsanda yaşamın 'kısa' olduğu ilüzyonuna kapıldığında bedeni bu kötü düzene uyuyor ve erken ayrılış gerçekleşiyor.Eski insanların çok uzun süreler yaşadıkları biliniyor,zaten 12.000 yıl eski olan Vedik astroloji ilmi boşuna standart bir insan ömrünü 120 yıl olarak tanımlamıyor.Astroloji İlahi sistemin yorumlanmasıdır ve Astroloji deki rakamlar tesadüfi rakamlar değillerdir.Toplumlar 60-70 yaşında ki kişilere 'Yaşlı' adını takıp,genel toplumdan dışladıkları sürece (Örneğin Yaşlılara iş vermeme,Yaşlıların sosyal hayatta aktif olmalarının kınanması) insan bahşedilen bu ömre arkasını dönüyor ve yapay toplumun kurallarına boyun eğerek sisteme uyuyor.İlahi sistemde insana biçilen yaş en az 120 yıldır,kişinin doğum haritasında güçlü raja yoga konumları varsa 120 yaş üstünü de rahatlıkla görebilir..
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
Temel İçgüdüler
İnsan da aynen hayvanlar gibi içgüdüleriyle yaşayan bir varlıktır ve psikolojinin biliminde de kanıtladığı gibi insan bu içgüdülerine üstün gelememektedir.Bu temel hayvani içgüdülerin birincisi yemek yeme isteği ikincisi ise cinselliktir.İnsanı böyle dizayn eden Yaratıcı bu yolla insanın hayatta kalmasını ve üremesinin devamlılığını sağlamıştır.İnsanı hayvandan ayıran özellik ise akıllı ve entelektüel bir varlık olmasıdır,buna rağmen bahşedilen akıl insanın bu hayvani içgüdülerine bir etki edemez,insan her koşulda beslenmek ve üremek ister.Astroloji de beslenme güdüsü Ay'ın kontrolündedir,cinsellik güdüsü ise Venüsün kontrolündedir yani insan,bilinçaltında Ay ve Venüse bağımlıdır.Bu nedenle insanlar Ay ve Venüsün yönettiği konulara da istem-dışı bağımlılık gösterirler.Ay beslenme güdüsü dışında,'duyguları' yönetir,insan duyguya açtır,hayatın her alanında duygu arar,duygusal tatmin Ay'ın yönetimindedir,Ay'ın yönettiği diğer bir konu ise 'aidiyet' duygusudur,insan bir yere ait olma ihtiyacındadır,bir ülkeye,bir şehre,bir insana vb. insan kendini tanımlayacağı bir 'aidiyet' arar.Ay'ın yönettiği başka bir konu ise 'Aile' kavramıdır,kişi hep aile kurma ihtiyacı içindedir,doğduğu aile ve kurduğu aile Ay'ın kişiye tanımladığı duygusal bağımlılıklardan biridir.Şimdi Venüsün insanın bilinçaltına cinsellik dışında verdiği bağımlılıklara bakalım.Venüs astrolojide aşkı ve sevgiyi kontrol eder,her insan sevme-sevilme ihtiyacı içindedir,bu içgüdüye engel olamaz,Venüsün bir diğer yöneticiliğini yaptığı konu beğenme-beğenilme konusudur,her insan istem-dışı olarak beğenilmek-beğenmek ister.Venüs uyumu ve barışı yönetir,her insan bilinçaltında 'uyum' içinde yaşama ihtiyacındadır,bu bir bağımlılıktır,toplum içinde huzursuzluk çıkartan kişilere insanların tepki göstermesi bundandır,her insanın içinde 'uyum ve barış' bağımlılığı vardır.Ay ve Venüsün bize hayvani içgüdüler dikte etmesinin sebebi insanın temel kodlarına bağlı kalması içindir,sonrasında insana verilen Merkür yani 'zeka' bu hayvansal içgüdüler ile yaşamayı öğrenip enetelektüel bir dünya kurmamız içindir.Sistem kusursuzdur,çünkü her sistem 'Kaynağının' bir yansımasıdır.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

5 Nisan 2018 Perşembe

Görünmeyenin Görünene Üstünlüğü
Bu kadar iyi düzenlenmiş ve muhteşem ayrıntılara sahip bir evrenin,kendine has bir işleyişi olması da normal değil mi?İlahi düzende en küçük ayrıntının bile bir düzeni ve bir görevi vardır.Bu yüzden bu evrende ve dünyamızda mevcut olan yaratılmış herşeye saygı duymalıyız,tasavvuf ehli Yunus Emrenin 'Yaratılanı severiz,yaratandan ötürü' demesi yaratılmış herşeyin,tek kaynaktan,tek yaratıcıdan geldiğini göstermek içindir.Yaratılmış herhangi bir öğeye (Dağlar,taşlar,ağaçlar, insanlar,denizler,okyanuslar yani yaratılmış herşey) saygısızlık yapmak onun geldiği İlahi kaynağa da saygısızlık yapmak demektir.Tasavvufta ve Ezoterizmde söylenen sözler derin manalar içerirler,kelimeler göründükleri kadar basit değillerdir,keza içinde bulunduğumuz evren de hiç basit ve göründüğü gibi ola bir yer değildir.Bu İlahi sistemde görünmeyen şeyler(Duygular,hisler,mutluluk, gurur,acı,sevinç,duygunun her türü.) her zaman görünen şeylerden(Para,parayla satın alınan herşey,duygu içermeyen herşey,yapay olan insan yapımı olan herşey) daha değerlidirler.Bu sebepten dolayı İlahi olan (Mutluluk,aşk, sevgi,inanç,samimiyet) yerine yapay olanı (Para,dünya malı,insan yapımı şeyler) seçen insan hiç bir zaman ruhsal olarak tatmin olamaz ve hayatı boyunca bu tatminsizliğin ona verdiği huzursuzlukla oradan oraya savrulur.Astrolojiyi anlamak ise İlahi sistemin nasıl bir şey olduğunu anlamak için çok önemlidir.Hint astrolojisinde Sura ve Asura diye iki tanım vardır.Sura iyi yaratılmış ruhları tanımlamak için söylenir,Asura ise şeytani ruhları belirtmek için söylenir.Suraların(İyi Ruhların) başı Jüpiterdir,Asuraların(Kötücül Ruhların) başı ise Venüstür.Peki neden böyledir,Jüpiter ve Venüsün temsil ettiklerine bakalım..Jüpiter inancı,ahlakı,ruhsal gelişimi,derin duyguları,İlahi sevgiyi kontrol eder.Venüs ise parayı,maddiyatı ve fiziksel tatmini kontrol eder.Astroloji de iyi yol Sura (Jüpiter) ve kötü yol Asura (Venüs) kesin bir şekilde çizilmiş durumdadır.İlahi sistemi tanımak için,yaratıcının gönderdiği Astroloji gibi derin ilimleri tanımak kişiye büyük fayda sağlar.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

17 Mart 2018 Cumartesi

Astroloji de 3 Temel Öğe
Yükselen Burç,Güneş burcu ve Ay burcu,bu 3 temel öğe doğum haritasının temel direkleridir ve kişinin hayatının %70 lik kısmını kaplarlar.Harita da tüm diğer etkenler geri kalan %30 luk kısmı doldururlar.Bir kişinin karakteri Yükselen Burç,Güneş ve Ay ın konumlarının birleştirilmesinin sonucudur.Keza genel hayat mutluluğunu da bu 3 öğenin haritada nasıl çalıştığı belirler.Bir kişinin doğum haritasında bu 3 öğenin iyi yerleşmiş olması demek,başarılı ve mutlu bir hayat belirtisidir,kişi hayat sınavlarında ne kadar zorlanırsa zorlansın sonunda başarı ve tatmin vardır.Yükselen,Güneş ve Ay'ın bir doğum haritasında zararlı yerleşimleri,sevmedikleri gezegenlerle birlikte yerleşmeleri yada sevmedikleri burçlarda yerleşip zararlı açılar almaları,kişiyi çok uğraştıracak bir hayatın habercisidir.Yükselen burç karakteri,Güneş ego ve ruhu,Ay ise zihni yönetir,kişi de bunlardan birinin sorunlu çalışması demek,hayat boyu problem göstergesidir.Yükselen burç doğum anımızda belirlenir ve hayat boyu kişiliğimiz bu burca göre şekillenir,Güneş ve Ay ise ruhumuzun iki ışık kaynağıdır,diğer gezegenlerin ışık verme gibi özellikleri yoktur,sadece Güneş ve Ay ışık sahibidirler,Güneş ruhumuzu aydınlatırken,Ay ise zihnimizi aydınlatır,bu iki ışığın kesintisiz olarak ruhumuzla buluşması büyük önem arzeder.Bu ışıklar doğum haritasında problemliyse ruhumuz giderek karanlıkta kalacaktır.Kendimizin birincil temsilcisi olan Yükselen burcun bu ışıklarla(Güneş-Ay) temas halinde olması ışıklar içinde muhteşem bir hayatın habercisidir.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

8 Mart 2018 Perşembe

Şans
Şans faktörü her insanda bulunur ama kişinin şanslı olduğu hayat alanı bu şansı hangi gezegenin ona verdiğine göre değişir.Eğer bir kişinin doğum haritasında Güneşi güçlü yerleşmişse kişi devlet kademesinden,güçlü insanlardan yardım alır,şan,şöhret edinir,çevresinde tanınır ve yönetici olur,şansı her zaman onu izler.Eğer bir kişinin doğum haritasında Ay'ı güçlü yerleşmişse kişi ailesinden yana şanslıdır,anne ve babası hayatı boyunca onun şansıdır,doğduğu yerde,doğduğu ülkede şansı daha iyi çalışır,ev-arsa gibi taşınmazlar edinme de şanslıdır,sağlıklı ve rahat bir zihni olur ve karar alma konusunda şanslıdır.Eğer kişinin Merkürü haritada güçlü yerleşmişse kişinin mükemmel bir hitabet yeteneği vardır,karşısında ki insanları söz yoluyla ikna etmekte şanslıdır,ayrıca kişinin eğitim hayatı çok başarılı geçer,eğitimden yana çok şanslıdır,iletişim ve teknoloji konuları etkinlik alanlarıdır.Eğer bir kişinin doğum haritasında Marsı güçlü yerleşmişse eğer bu kişi kadınsa erkekler konusunda çok şanslıdır,kendisine asil ve güçlü erkekleri çeker,bunun dışında hem erkek hem kadın haritasında güçlü yerleşmiş Mars kendi eforlarıyla elde edecekleri büyük şansları gösterir,girdikleri savaşlardan yana şanslıdırlar genellikle kazanırlar.Eğer bir kişinin haritasında Venüs güçlü yerleşmişse,eğer bu kişi erkekse kadınlardan yana şanslıdır, güçlü ve hayırlı kadınları kendine çeker hem erkek hem kadın haritasında güçlü yerleşmiş Venüs kişiyi aşk ilişkilerinde,sosyal ilişkilerde ve evlilikten yana şanslı yapar ayrıca paradan yana güçlü bir şansa sahip olur.Eğer bir kişinin doğum haritasında Jüpiter güçlü yerleşmişse bu kişi tam anlamıyla 'şanslıdır',kişi hayatının her alanında şansı deneyimler,bunun dışında kişi ruhsal gelişim ve insanlardan iyilik görme konusunda oldukça şanslıdır,kişinin inancı aynı zamanda kişinin şansıdır.Bir kişinin doğum haritasında Satürnü güçlü yerleşmişse kişi iş hayatından yana şanslıdır,yaşadığı zorluklar onun şansıdır,otorite figürlerinden yana şanslıdır,hayatta yüksek mevkilere çıkmak konusunda şanslıdır.Bir kişinin doğum haritasında Uranüs,Neptün,Pluton gibi dış gezegenler güçlü yerleşmişse kişi toplumlara hitap etmekten,toplumları şekillendirmekten yana şanslıdır,büyük insan kitlelerinin desteğini almaktan yana şanslıdır.Şansın her insana göre farklılık göstermesinin nedeni kişinin haritasında saklıdır.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

26 Ocak 2018 Cuma

Ünlü Olmak
Güneş ün temsilcisidir,bir kişinin ünlü olabilmesi için doğum haritasında güçlü bir Güneş yerleşimine sahip olması gerekir.Aynı şekilde gündüz doğmuş olanların gece doğanlara göre ünlü olma olasılığı çok daha fazladır,çünkü gündüzler gün batımına kadar Güneşin kontrolü altındadır.Güneş hep yükseklerdedir ve ulaşılmazdır,yolda giderken gündüz Güneşi görmek isterseniz kafanızı direk yukarı kaldırmanız gerekir,bütün kafalar ona doğru çevrilir,tüm heybetiyle hep yükseklerde durur Güneş.Ayrıca dünyanın neresinde olursanız olun(Bazı dönemler kutuplar hariç) Güneşi görebilirsiniz,Güneş herkes tarafından bilinen tanınandır işte Güneşi doğum haritasında güçlü yerleşmiş kişi de herkes tarafından tanınır bilinir.Güneşin mesleklerinden biri de politikadır,politika ayrıca bir ün sebebidir.Politika Güneşin mesleklerinden biri olduğu için kişiye sınırları zorlayan bir ün verir,mesela dünyanın herhangi bir yerinde ki ünlü şarkıcıyı tanımayanlar çıkabilir ama Barack Obama,Vladimir Putin gibi politika adamlarını tanımayanlar çok daha az olacaktır.Güneş Kraldır,Kralın ünü her yere yayılır çağlar geçse de unutulmaz, Makedonyalı Büyük İskender,Julius Sezar,Fatih Sultan Mehmet,Napolyon Bonaparte gibi isimleri çağlar geçmesine rağmen kimse unutmamıştır ve çağların ötesinde bir ünleri vardır bu kralların.Çünkü bu kişiler Güneşin(Kral) canlı temsilcileridir. Ünlü olmak için kullanılan 'Işıklar altında olmak' deyimi Güneş ışınlarına atıftır.Güneş dünyanın neresine giderseniz gidin sizinledir,eğer haritanızda güçlü bir Güneş yerleşimine sahipseniz dünyanın her tarafında bilinen Güneş gibi siz de bilinir ve tanınırsınız.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

22 Ocak 2018 Pazartesi

Saçlar

Kişinin saçları kişinin karakteri hakkında bize bir çok ipucu verir. Eğer bir kişinin saçları çok sık ve sert bir saçsa bu kişi zorlu koşullara dayanıklı, disiplinli, sabırlı üzerinde Satürn enerjileri taşıyan biridir. Uzun, ipek gibi yumuşak ve güzel görünümlü saçlara sahip kişi Venüs özelliklerini taşır, bu kişi uyumludur, sosyaldir, hoşgörülüdür, kavga sevmez, insanları kırmak istemez. Dağınık ve aşırı yumuşak bir saça sahip olan kimse (Örnek::Einstein ın saç tipi) Kova özellikleri taşır, çok zeki, bağımsızlığına düşkün, orjinal ve mucit kişilikli biridir, farklı olmayı sever. Kıvırcık saçlara sahip olan kişi Merkürün kontrolü altındadır, bu kişi etkileyici bir hitabet yeteneğine sahiptir, çok meraklıdır, seyahat etmeyi sever, yerinde duramaz, sürekli bir işle meşgul olmak ister, öğrenmeyi, keşfetmeyi sever. Bütün bunların yanı sıra saçların çok önemli işlevleri vardır. Sahi neden vardır saçımız?Saçlar bizim dış dünyayla olan bağlantımızdır, saçlar bir kişide dış enerjileri çekmek için bir 'anten' görevi görürler. Saçınız ne kadar uzunsa dışarda ki enerjileri o kadar içinize çekersiniz, dış dünyayla daha fazla bağlantılı olursunuz, duyguları, düşünceleri saçlarınız aracılığıyla beyninize aktarırsınız. Saçlar kısaldıkça dış dünyayla ilişki kesilir. Bu nedenle dış dünyayı algılamak istemeyen ve içlerine dönüp ruhsal yolculuk yapan Tibet rahipleri kafalarını kazıtırlar. Tibet rahiplerinin kafalarını kazıtmaları dış dünyayla bağlantı sağlayan antenlerini kesip dışarıdan bir sinyal tarafından rahatsız olmaksızın içteki ruhsal yolculuklarına devam edebilmek içindir. Tabi saçları kazıtmanın, yani saçtan bağımsız olmanın bir çok zararı vardır. Saçsız olan kişi dış enerjilere kapalı olduğu çevresini algılayamaz, mantıklı düşünemez, merhametinde azalma görülür, daha kolay yönetilebilir. Bu durum bir Tibet Rahibi için problem olmasa da Almanya gibi ülkelerde ki ırkçı 'Dazlaklar' gibi grupların bu saç türünü benimsediğini görebilirsiniz. Saçı olmayan kişi sadece kendi bildiğini doğru olarak düşünme eğiliminde olur, dış enerjilere kapalı olduğu için kendi bildiği yanlış olsa bile savunmaktan çekinmez. Saç önemlidir, insan bedeninin her bir öğesinin altında görünenden bağımsız sırlar yatar. .


© Kadim Astroloji Analisti Erdem

19 Ocak 2018 Cuma

Doğum Haritasında Retro  Mars
Retro Merkür ve Retro Venüsü açıkladıktan sonra şimdi de doğum haritasında geri halde yerleşmiş Mars'ın durumuna bakalım.Mars kişinin fiziksel gücünü nereye kullandığıdır,kişinin hırsını,azmini,fiziksel gücünü hangi hayat alanlarına kullandığını doğum haritasında Marsın durumundan görebiliriz.Marsın retro halde yerleşmesi çok olumlu bir konum değildir.Marsı doğum haritasında retro yerleşmiş kişilerin hayat enerjisi sürekli inişli-çıkışlıdır.Enerji, atılganlık,agresiflik gerektiren durumlarda kişi harekete geçemez yada zamanlaması hatalı olur.Kişinin büyük bir inatçılığı vardır,çoğu konuda harekete geçmek için direnir ama neden direndiğini kendisi de bilmez.Kişi sürekli nedenini bilmediği bir yorgunluk yaşar,çok çalışmış ve enerji harcamamış olsa bile yorgun hissettiği durumlar sık olur.Bu konuma sahip kişi aksiyon insanı değildir o planlamakta başarılıdır,bu planı uygulamakta ise sıkıntı yaşar.Kişi arzuladığı şeyleri yapmaktan çekinir,adeta isteklerini yerine getirmemek için kendi kendine baskı uygular,sürekli, tutkularını bastırır.Bu kişinin hayatı kendiyle savaşmak ve tutkularını bastırmakla geçer.Öğrenmesi gereken ders ise kendinin değerli olduğu ve isteklerine yol vermesi gerektiğidir.Şimdi bunun dışında sadece Marsı retro olan kişileri değil tüm insanları ilgilendiren bir konuya değineyim.Normal şartlarda transit Mars gökyüzünde gerilerken yapılmaması gereken ve yaptığınız halde size kayıplar getirecek bir takım durumlar vardır.Mars her türlü dinamik enerjiyle ilgilidir ve Mars geri olduğunda bu enerji kötü bir şekilde yolundan sapar ve motorla(Dinamik Enerji-Mars) çalışan her türlü aletten verim alınmamasını sağlar örneğin transit Mars gökyüzünde retro ise o transit sürecinde araba alınmaz.Transit Mars gökyüzünde retro haldeyken ev alınmaz,eve taşınılmaz,ameliyata girilmez,dava açılmaz,yeni bir işe girilmez,işiniz varsa yeni eleman alınmaz,ortaklığa girilmez,bu işlemler gökyüzünde Mars geri giderken yapıldıkları takdirde kayıptan başka bir şey getirmezler.Bu sene Mars retrosu 26 Haziran 2018-27 Ağustos 2018 tarihleri arasında olacak ve bu periyod arasında belirtmiş olduğum eylemlerden imtinayla kaçınmanız sizi kayıplardan koruyacaktır..
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

18 Ocak 2018 Perşembe

Sınır
Satürn sınırdır.Öyle ki Satürn gezegeninin çevresinde ki halka bile onla diğer gezegenler arasında sınır çeker.Satürn 7 iç gezegenin(Güneş, Merkür, Venüs,Ay,Mars,Jüpiter,Satürn) sonuncusudur ve dış gezegenler olan Uranüs, Neptün ve Plutonun iç gezegenler arasında olan sınırdır.Kişi Satürnden önceki gezegenlere geçerse bireyseldir,Satürnden sonraki gezegenlere geçerse toplumsaldır,yani gezegenler arası sınır da Satürndür.Bir ülkenin sınırları Satürnün kontrolü altındadır,ondan sınırlar çok soğuk(Satürn) ve ağır disiplin kuralları (Satürn) uygulanan yerlerdir.Sınır içeren herşey Satürnün kontrolü altındadır,örneğin duvarları Satürn kontrol eder,ne gariptirki bir çok ülke sınırlarını korumak amacıyla büyük duvarlar(Satürn) örer..İkinci dünya savaşı sonrasında Doğu Almanya ile Batı Almanyanın birbirlerinden ayrılmak için ortaya sınır olarak Berlin duvarını(Satürn) çekmeleri buna güzel bir örnektir.Doğum haritasında Satürnü kuvvetli olan kişiler sınır belirleyen şeylere takıntılıdır,böyle şeyleri satın almayı ve bunlarla ilgilenmeyi çok severler.Örneğin perdeler, halılar..Perdeler dış dünyayla aranıza çektiğiniz sınırdır(Satürn).. Perdeye fazla düşkün olan kişilerin bilinçaltında Satürnün sınır belirleme eylemi vardır.Satürnün sınır teması yanında çok güçlü olan bir başka teması ise 'sorumluluk' temasıdır.Eskiler evlilik yüzüğüne 'Satürnün Halkası' derlerdi. Sınırı belirlemek için bir çemberden daha iyi bir şey olabilir mi?İnsanların evlenince yüzüğü taktıkları parmak yani yüzük parmağı Güneşin kontrolü altındadır ve evlenince kişiler bu Güneş parmağının(yüzük parmağı) üstüne sınır ve sorumluluk bildiren Satürn halkasını takarlar.Peki niye Güneş parmağına(Yüzük Parmağı) takılır,sınır ve sorumluluk halkası?Çünkü Güneş astroloji de kişinin 'iradesini' temsil eder,yani yüzük parmağına(Güneş) takılan yüzük(Satürn) artık bu insanın iradesinin(Güneş) başka insanlara karşı 'sınırlandığını'(Satürn) ve bu kişinin sadece yüzüğü taktığı kişi için sorumluluk(Satürn) sahibi olduğunu gösterir.Sınırlar önemlidir,çoğu zaman kim olduğumuzu çizdiğimiz sınırlar belirler..
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

16 Ocak 2018 Salı

Doğum Haritasında Retro Venüs
Doğum haritasında bir kişinin gezegenleri ileri harekette olabileceği gibi bir çok kimsenin de gezegenleri geri harekettedir yani retro haldedir.Gezegen retro haldeyken doğan kişi de diğer insanlara göre farklı özellikler görülecektir.Örneğin Venüsü retro olarak doğmuş kişiye bakalım.Venüs bir kjşinin beğenilerini ve zevklerini yönetir,doğum anında geri harekette olan Venüs bu kişiye çok farklı bir zevk anlayışı verecektir.Bir çok kişinin eğlendiği durumlar bu kişiye eğlenceli gelmeyecektir.Venüs aynı zamanda sosyallik gezegenidir,Venüs geri olunca kişi sosyal hayatını yönetmekte zorlanır,arkadaş ilişkilerini düzenleyemez. Venüs diplomasinin gezegenidir,Venüsü retro olarak doğmuş kişi diplomasiyi bilmez,diplomasi gerektiren,biraz daha ılımlı sözler gerektiren bir ortamda aksine sert ve ılımlı olmaktan uzak konuşmalar gerçekleştirir,diplomatik olması gerekirken fazla dobradır.Cinselliğe ve evliliğe bakış açısı diğer insanlara göre çok farklıdır.Başkalarının önem vermediği konularda aşırı titiz ve takıntılı olmaya meyillidir.Kişinin düşünce tarzı ve alışkanlıkları toplumun tam tersi öğelere sahiptir.Venüs paradır ve bu kişi parayı nasıl kullanacağını bilmez.Genel olarak retro olan gezegenler kendi fonksiyonlarını tam olarak hayata geçiremezler ve gezegenin temsil ettiği konularda daha aykırı davranmaya meyillidirler.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

14 Ocak 2018 Pazar

Bebek
Yeni doğan bir bebek,bebeğin Anne ve Babasına çok güçlü İlahi bir mesajdır.Çünkü yeni doğan bir bebeğinde doğum haritası vardır ve orada bebeğin annesini Ay,bebeğin babasını ise Güneş temsil etmektedir,yeni doğan bebeğin Annesi ve Babası hakkında İlahi taraftan ne mesaj getirdiğini incelemek lazımdır..Bebek,Anne ve Babanın haritasına dair kendisinin etken olacağı yeni İlahi bilgileri de haritasında yanında getirmiştir.Anne yada Baba yeni doğan çocuğunun haritasından kendi haritasının devamını ve kendi akıbetini görebilir.Hiç bir şey tesadüf olmadığı gibi bebeğin dünyaya gelmesi de tesadüfi değildir,hele ki Annenin ve Babanın hayatlarına dair İlahi taraftan mesaj getirmesi ise kaçınılmazdır..
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

13 Ocak 2018 Cumartesi

Ağaç
Ağaç çok önemli bir varlıktır.Kadim toplumlar her zaman ağaçlara büyük saygı göstermişlerdir.Çünkü ağaç 3 boyuta da hitap edebilen tek varlıktır.Ağacın kökleri yerin altındadır, dolayısıyla yer altı dünyasıyla bağlantıdadır,ağacın gövdesi ise yerin üstündedir yani normal olan dünyamızla,materyal boyutla bağlantılıdır,ağacın dalları ise göğe uzanır bu da ağacın göklerle yani üst boyutla olan bağlantısını gösterir.Bu özelliğiyle ağaç alt dünyayı,materyal dünyayı(normal boyut-dünyamız) ve üst boyutu kendisinde toplayabilen tek varlıktır.Kadim toplumlar ağacı yaşayan bilge bir varlık olarak görmüşler,büyük saygı göstermişler ve ondan çekinmişlerdir.Zira 3 boyutla olan bağlantısı onun mükemmel enerjili bir varlık olmasına yol açar.Eski toplumlarda bu nedenle ağaca dileklerini çaput olarak bağlama geleneği bulunur,çünkü ağacın 'göklere' yükselen dalları ile dilekleri 'Kök-Tengri' ye ulaştırılacağı düşünülmüştür,bu gelenek halen günümüzde devam eder.Ağaç korkulan ve rahatsız edilmemesi gerekilen bir varlıktır eski kadim toplumlarda.Örneğin tarihte Rusyayı,Türk akınlarından koruyan şey ağaçlardır,eski Rus halkı Türk akınlarına karşı Sibirya ormanlarına çekilmiştir,ağaca büyük saygıları olan Kadim Asya Türkleri ormanları rahatsız etmek ve ağaçlara saygısızlık yapmaktan çok korkarlardı bu nedenle savaş için hiç bir zaman ormanlara girmemişlerdir.Avrupada ki kadim toplumlar Cermenler,Saksonlar,Franklar için ağaç çok kutsal bir öğeydi.Tüm Cermen efsanelerinde kutsal ağaçlar,kutsal ormanlardan söz edilir.İskoç kökenli olan Keltler karar alma meclislerini sadece kutsal olan 'Söğüt Ağacı' altında yapabilirlerdi.Ağacın kutsal sayıldığı bir çok kadim toplum vardır,çünkü ağaç 3 boyutu da kendinde birleştirebilmiş,canlı ve bilge bir varlıktır.Bir ağaç gibi bilge olabilmek demek,evrenin sırlarına vakıf olmak ile eş anlamlıdır.Ağaçları sevelim ve saygı duyalım,zira onlar bu İlahi düzenin en önemli parçalarından..
© Kadim Astroloji Analisti Erdem
İç ve Dış Gezegenler
İç gezegenler bir doğum haritasında esas gezegenlerdir,iç gezegenler Güneş,Ay,Merkür,Venüs,Mars,Jüpiter ve Satürnü içerir,dış gezegenler ise toplumsal gezegenler Uranüs,Neptün, Plutonu ihtiva eder.İç gezegenler kişinin hayatında ki özel olayları yönetirken,dış gezegenler ise toplumların hayatlarını etkilerler bireyselden çok kitlesel gezegenlerdir.Haritada ise bir iç gezegenle bir dış gezegenin bir araya gelmesi iç gezegenin direk dış gezegenin kontrolü altına girmesine neden olur.Yani Güneş,Ay,Merkür,Venüs,Mars,Jüpiter Satürn bir dış gezegenle(Uranüs,Neptün,Pluton) bir araya geldiğinde bu büyük ve kontrol edilemeyen enerjileri yenemez.İç gezegenler, dış gezegenlerle kavuşum durumunda olduklarında o gezegenlerin kontrolü altında bir ömür geçireceklerdir.Örneğin Ay (İç Gezegen) Uranüs(Dış Gezegen) kavuşumu..Bu kavuşumda Ay ömür boyu kişinin Uranüsünün 'emir eri' olarak çalışacaktır. Uranüs,Neptün,Plutonun enerjileri kontrol edilemez,üstün gelinemez enerjilerdir,Uranüs,Neptün,Pluton haritanızda ne kadar çok gezegenle kavuşmuş ne kadar fazla açı kurmuşlarsa o kadar belirsiz,tahmin edilemeyen ve yönlendirilemeyen bir hayatınız olacaktır.çünkü bu gezegenler dokundukları yeri esir alırlar ve söz konusu bu 3 gezegense tahmin edilemeyen, belirlenemeyen,dizginlenemeyen kadersel olaylar ömür boyu kişinin hayatında baş köşede olacaklardır.
© Kadim Astroloji Analisti Erdem

12 Ocak 2018 Cuma

Gözle Görünmeyen
Biz bilinçaltımızla yaşarız,hayatta aldığımız kararları bilinçli verdiğimizi sanarız ama hayır,bütün kararlarımızın altında bilinçaltımız yatar.Bilinçaltını yöneten gezegendir Ay dır,bütün bilinçdışı hareketlerimiz Ay'dan sorulur.Yani aslında bizim tüm karar alma mekanizmamız Ay'a tabidir.Ay aynı zamanda alışkanlıklarınızı da yöneten gezegendir,bu demek oluyor ki alışkanlıklarınız bilinçaltına bağladığınız iplerden oluşur ve alışkanlıklarınızı bilinçli olarak tatbik etmezsiniz,tüm alışkanlıklarınızda bilinçdışı bir etki vardır,alışkanlıklarınızı kolay kolay bırakamamanızın nedeni budur,çünkü kişi sadece bilincini yönetebilir,kişi bilinçaltını yönetemez..Ay başka neyi temsil eder?Duygularımızı,hislerimizi,dünyayı algılayışımızı, duygusal tepkilerimizi..Eğer Ay tüm karar alma mekanizmanızı tek başına yönetiyorsa ve aynı zaman duygularınızdan da sorumluysa ortaya nasıl bir gerçek çıkar?Hayatta aldığınız tüm kararlar duygularınıza tabidir,mantık denen şeyi sadece duygularınıza hitap ediyorsa kullanırsınız..Önünüzde insanın sadece bilinçaltına göre yaşadığına dair,bilinçaltına göre karar aldığına dair binlerce bilimsel makale,binlerce bilimsel çalışma varken 'mantık' diye bir şey sadece ilüzyondur insanın hayatında..En kalpsiz,en ketum diyebileceğiniz insanlar bile hayatta ki kararlarını duygularıyla alırlar..Şimdi gelelim asıl çarpıcı gerçeğe..Bizim karar mekanizmamız Ay'ın yönettiği bilinçaltına ne yapılamıyordu?Hükmedilemiyordu.. Çünkü insanın bilinçaltına,bilinçli ve farkında olarak ulaşma gibi bir şey söz konusu değildir..O zaman sonuç nereye çıkıyor ? Kimse hayatına hükmedemez,kimse kararlarına hükmedemez.İnsanlar sadece karar aldıklarını sanırlar,oysa altlarda bir yerde Ay onları kendi istekleri doğrultusunda sürüklemektedir..Yani duygular..
© Kadim Astroloji Analisti Erdem