26 Mayıs 2022 Perşembe

Düşünce

 

Her ‘düşünce’ bir tohumdur, elbet yeşerip meyve verecektir.. Ne düşündüğünüze dikkat edin! Rumi diyor ki ’’Önce düşünce vardır. Sonra bu düşünce eyleme dönüşür. Dünyanın kuruluşunu ezelden beri böyle bil. Meyveler, önce düşüncede tohum halindedir. Sonra meyve olarak ortaya çıkarlar. Sen bir işe girişip bir meyve fidanı dikince, sonunda meyvenin meydana gelmesi yolunda ilk harfi okudun, yani ilk adımı attın. Her düşünce, sonuca götüren bir araçtır. Işık gök gürültüsünden, düşünce de eylemden önce gelir. İkbal'in söyleyişiyle, “Bak tefekkür işe yol gösterir. Şimşek çakar, arkasından gök gürler." Her saniye zihninizde ‘tohumlar’ saçıyorsunuz, bunların hepsi olgunlaştıkça bir bir ‘meyve’ verecekler.. O zaman bu ‘ağır’ mesuliyetinizin farkında mısınız? Tohumu eken biziz, tohumu seçen yine biz.. O zaman ‘iyi’ tohumları seçmeliyiz.. Rumi diyor ki ‘’İyi şeylerden başka bir şey düşünme! Çünkü düşünce, suret dokumasının ipliğidir. Güzelleşen ve iyi olan düşünceden doğan her suret, güzeldir. Bir adam belada safa görürse, bela tatlılaşır. Hasta, iyileştiğini görünce ilaç, kendine hoş gelir. Kötüye yormak ve kuruntu yapmak insanı derdi yokken bile hasta eder. Onun için olaylara iyi bak. Sen kötü düşünceyi zehirli tırnak bil. Bu tırnak derinleştikçe can yüzünü tırmalar.’’ İyi düşüncenin sonucu iyi, kötü düşüncenin sonucu ‘kötüdür’.. Düşünceleriniz ruh halinizin genel sonucudur, eğer ruhunuzun seviyesini (frekans) her daim yüksek tutabilirseniz, zihininiz vasıtasıyla saçacağınız tohumlar da ‘iyi tohumlar’ olur.. Peki ruh nasıl yüksek seviyede (yüksek frekansta) tutulur? Beslenerek.. Ama fiziksel bir beslenmeden bahsetmiyorum (yine de sağlıklı şeyler tüketin, ‘sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’), farklı bir beslenme bu.. Muhyiddin Arabi diyor ki ’’İnsan, diğer canlılar gibi sadece topraktan beslenen bir canlı olmamalıdır. ’İnsan’ dediğin ‘gökten’ beslenmesini bilendir..’’ Peki ‘gökten’ nasıl beslenilir? ‘Göğün Sahibine’ yönelerek, iyi işler yapmak, arınmak, doğru namaz ve sürekli Rahman ile iletişim(dua-zikir) halinde olarak.. Ruhun/zihnin düzenli olarak güzel düşünce ‘tohumları’ saçması için ‘gök gıdası’ bu şekilde elde edilir..

.

.

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan


21 Mayıs 2022 Cumartesi

Oyun


3 boyutlu bir bilgisayar programının, bir ‘oyunun’ (Ankebut 64) içindeyiz ve oyunun sahibi ise Yüce Allah.. Biz bir ‘hiç’iz.. Rumi diyor ki '' Dünya bir hiçtir, biz de hiçleriz. Dünya da, biz de hayalden, rüyadan ibaretiz! İş böyleyken, dünya malı için çırpınır dururuz! Uyuyan kişi uykuda olduğunu bilseydi, rüya gördüğünü anlasaydı, hiç üzülür müydü?’’ Bu ‘bilgisayar oyununda’ kişinin alt etmesi gereken tek düşman ‘kendisi’.. Çünkü baş düşman Şeytan’ın biz ona ‘izin’ vermeden bizi etkileme gücü yok(Nahl 99).. Bu bilgisayar oyununda tek düşman, tek rakip yine kendimiziz, kendi yaptıklarımız bu ‘oyundan’ başarılı ya da başarısız olarak çıkabileceğimizi belirleyecek.. Rumi diyor ki ‘’Şeytan; dünya hırsı, para sevgisi, yüksek mevki arzusu, hiddet ve şehvet yemlerini saçar durur. Yemler meydandadır fakat bu yemlerin başımıza getireceği felaketler gizlidir; o görünmez.’’.. Şeytan’ın görevi insanı saptırmak ama bunları ‘kabul ederek’ ona ‘izin veren’ kim? İnsanın ta kendisi.. En büyük düşman kendi içimizde.. Biz bu dünya kavramlarına itibar ettikçe, ‘oyun’ içinde daha başarısız hale geliyor, daha ‘körleşiyoruz’.. Rumi diyor ki ‘’Dünya malına aşırı düşkünlük, maddeye karşı duyulan tamah seni kör eder. Hakk yolunda yürümenin şartı mizacın değişmesidir. Yani, insanda bulunan hayvanlık tabiatının insanlık tabiatına çevrilmesidir. Sen kendi kendini kontrol eder de,manen arınır temiz olursan ey Hakk yolcusu, işte o zaman iyiliklere, lütuflara nail olursun.’’ Kişi kendi nefsi üzerinde egemen olamayıp ‘bilgisayar oyunundaki’ sahte öğelere ne kadar kapılırsa o kadar ‘ruhu’ geriye gider, herşeyin dış görüşüne önem verir, mânâsına önem vermez.. Rumi diyor ki ‘’Surette, şekilde ileri olanlar mânâda geri bulunanlardır..’’Bu sahte ‘Bilgisayar oyununu’(Sekar) ‘sevenler’ sürekli onun içinde kalacaklardır(Zuhruf 74).. Tek düşman kendimiziz, ‘Sekar’dan(bilgisayar oyunu) çıkmak için kendi üzerimizde ‘egemen’ olmalıyız. Bilge Lao Tzu diyor ki ‘’İnsanları bilen akıllıdır, kendini bilen ise bilgedir. Başkasını yenen güçlüdür, kendini yenen ise ‘egemen’..’’Peki gezegenler bu ‘oyunun’ neresinde? Onlar ‘oyunu’ çalıştıran ‘bilgisayarın’ ta kendisi..


© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

19 Mayıs 2022 Perşembe

Saçmalayan İnsanlık

 


Yüce Allah’ın Kur’an’da belirttiğine göre yeryüzünde ‘doğru yolda’ olanlar çok çok ‘az’ bir kısım.. Örneklere bakalım.. Fatır 45 ‘’Eğer Allah, insanları, kazandıkları yüzünden hesaba çekseydi, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar ertelemektedir. Allah, kullarını iyice görmektedir.’’ Sebe 13 ‘’. Ey Dâvûd ailesi, şükür olarak iş yapın! Kullarım içinden şükredenler o kadar az ki!‘’ En’am 116 ‘’Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Sadece zanna uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.’’.. Yüce Allah’ın Kur’an’da belirttiği gibi, yeryüzündeki insanların çoğunluğunun ‘yanlış yolda’ olduklarını ve ‘saçmaladıklarını’ bilmek kişiye ne gibi bir yarar sağlar? Kişi çoğunluğun itibar ettiği öğelere karşı ‘tedbirli’ yaklaşmayı öğrenir, örneğin ‘Moda’, ‘Trend’, ‘Akım’, ‘Envai çeşit yenilik adı altında servis edilen şeytani kavramlar’, ‘eski güzel ahlak ve kültür kavramlarını yok etmek için dizayn edilmiş şeytani ‘yeni’ hoşgörü ve ‘yeni’ ahlak kuralları’ ve ‘popüler kültür’.. ‘Popüler’ demek ‘çoğunluğun’ rağbet ettiği demek (En’am 116) ve Yüce Allah’ın dediğine göre çoğunluk ‘saçmalıyor’! Zaten kültürün ‘popüleri olmaz’ gerçek ‘kültür’ rafine bir kavramdır, herkes rağbet etmez, yani ‘popüler kültür’ kavramı ‘cehaleti’ yüceltmek ve illüzyon amacıyla üretilmiş kavramdır.. Kişi tüm bu kavramlara karşı ‘mesafeli’ olmalıdır.. İnsanların ‘çoğunluğunun’ yanlış yolda olması durumunu vedik astrolojide toplum hayatını düzenleyen iki gezegene bakarak anlayabiliriz Rahu ve Ketu.. Bunlar Ay düğümleridir ve Ay ‘toplumu’ simgeler. Toplumdaki bütün gelişmeler,ilerlemeler ancak Güneş-Ay tutulmaları ile mümkün olurlar Rahu ve Ketu tutulmaları oluşturan gezegenlerdir.. Sorun ise Rahu-Ketu gezegenleri vedik astrolojide ‘kötücül’ gezegenlerdir, her tutulmadan sonra teknoloji ve toplum yaşamının ilerlemesine rağmen ahlak ve inanç kavramları yozlaşır.. Yani her tutulmadan sonra dünya biraz daha ‘yozlaşıyor’, insanlar biraz daha fazla ‘saçmalıyor’.. Dünya üzerinde yozlaşmış ve ‘saçmalayan’ insan ırkının onayladığı bir çok ‘kavrama’, ‘olguya’ şüpheyle bakmak gerekiyor..

.

.

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

17 Mayıs 2022 Salı

Kur'an ve Sümer Tabletleri

 

Bu yazımı kafasında Kur'an'a karşı şüphe olanlar için yazıyorum. Özellikle şunu çok duyuyorum, Sümer tabletlerinde Kur'an'da bulunan aynı bilgiler yazıyor, keza Hint eski çağ metinleri olan Vedalar'da da aynı bilgiler var, başka kültürlerde çıkan eski belgelerde de Kuran'ın içerdiği bilgiler var.. Bu nedenle Kur'an'a karşı şüpheye düşüyor insanlar.. Ama farketmedikleri nokta, bu mükemmel bir şey! Sümer tabletlerinde ya da Vedalar'da Kur'an ile aynı bilgilerin bulunması Kur'an'ı tamamen doğrular! Çünkü Yüce Allah Kur'an'da diyor ki ; Fatır 24 '' Şu bir gerçek ki, biz seni hak ile bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinden bir uyarıcı gelip geçmemiş olsun.'' .. Yani Yüce Allah'ın yasalarının gitmediği tek bir kavim bile yok! Ve insanlığın başlangıcından itibaren hep aynı din olan 'İslam' tebliğ edilmiştir. Al-i İmran 67.ayet '' İbrahim ne Yahudi idi ne de Hristiyan;o tektanrıcı bir müslümandı. Hiç bir zaman ortak koşanlardan olmadı.''.. Örneğin İbrahim peygamber ve onun soyundan olan tüm peygamberler 'Müslümanlardır', başlangıçta Adem atamız ve ondan sonra gelen peygamberler de öyle..Ve insanlığın en başından itibaren hep 'Müslümanlık' yani 'Teslimiyet' tebliğ edilmiştir keza Yüce Allah'ın yasaları değişkenlik göstermez. Şura13 ''Daha önce Nuh'a buyurduğu dini size yasa olarak belirledik. Sana vahyettiğimiz gibi İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya da öğütledik: "Bu dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin." Fakat kendilerini çağırdığın şey, ortak koşanlara ağır gelmektedir. ALLAH dileyeni kendine seçer ve kendisine yöneleni doğruya ulaştırır.'' Fetih 23 '' Öteden beri uygulanan ALLAH'ın sünneti (sistemi) budur. ALLAH'ın sünnetinde bir değişme bulamazsın.''.. Ahzab 62 ''Öncekilere uygulanmış ALLAH'ın sünneti (yasasıdır). ALLAH'ın sünnetinde herhangi bir değişme bulamazsın.'' İsra 77 ''Senden önce gönderdiğimiz tüm elçiler için öngördüğümüz sistem (sünnet) budur. Sistemimizde herhangi bir değişiklik göremezsin.'' Yani Kur'an'da bulunan bir bilgi eski, kadim bir medeniyetin kalıntılarında da bulunuyorsa bu muhteşem bir şey! Allah'ın sünneti hiç değişmedi ve kıyamete kadar da böyle gidecek! Her kavme bir uyarıcı geldiğine göre dünya üzerine binlerce peygamber gelmiştir. Bu peygamberlerin tebliğlerinden dolayı bu eski medeniyetlerde bulunan bilgilerin direk Kur'an'la uyuşması sadece Yüce Allah'ın büyüklüğünü ve yasasının 'azametini' gösterir.. Düşünmek lazım.. Bir de Kur'an'ı okuyup 'anlamak' lazım..

Şuara suresi 192-196 ''Kesin olan şu ki, o âlemlerin Rabbi'nden indirilmiştir. Onu senin kalbine Ruh’ül Emin indirdi, uyarıcılardan olasın diye. Açık-seçik Arapça bir dille. O, elbette ki öncekilerin kitaplarında da var.''

Mü'minun 68 ''Onlar, yine de o sözü (Kur'an'ı) gereği gibi düşünmediler mi, yoksa onlara, geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?''

Fussilet 43 ''Sana söylenen şeyler, senden önceki elçilere söylenenden başkası değildir. Şüphesiz, Rabbin, hem elbette mağfiret sahibidir, hem de acı bir azab sahibidir.''

 © Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

14 Mayıs 2022 Cumartesi

Gerçek Zenginlikten Haberin Var mı?

 


Zengin olmak kişinin tekelinde mi sizce? Para kişiyi zengin bir şekilde yaşatabilir mi? Çok fazla mal, mülk sahibi olması kişinin zengin olduğunu gösterir mi? Ben söyleyeyim, hayır göstermez ve bunu söylerken spiritüel değil ‘fiziksel’ bir mânâdan bahsediyorum. Dünya üzerinde herkes çabaladığı takdirde para kazanabilir, hatta çok çabalarsa zengin olabilir, işte Yüce Allah’ın şerhi tam burada başlıyor.. Yüce Allah herkese para kazanma imkanı vermiş ama kazanılan parayı ‘harcama’ imkanını ‘pek az’ insana veriyor.. Kişi ben ‘zenginim’ diyor ama kişinin içinde Allah tarafından konulmuş bir ‘mühür’ var ve devasa bir zenginliğe sahip olmasına rağmen o parayı harcayamıyor, adeta kuruşları sayıyor, bu çok fazla gördüğüm bir örnektir.. Kişi dünya kadar ‘zengin’ ama konu sevdiği, istediği bir şeyi almaya gelince içerisindeki ‘set’ çalışmaya başlıyor, kişi o kadar malın, mülkün içinde o sevdiği şeyi almaktan imtina ediyor, sırası geliyor hasta oluyor, ‘kendi sağlığı’ için hastaneye para vermekten imtina ediyor.. Ama bu insan ‘zengindi’? Bu insanın evleri,arabaları, büyük miktar bir parası vardı? Hmm demek ki dışarıdan görünen ‘zenginlik’ aslında zenginlik değil.. Demek ki herkes para kazanabilirmiş ama herkes o parayı harcama ‘iznine’ sahip değilmiş.. Bir başka gördüğüm örnek kişi çok zengin ama yediği yiyecekler çok zararlı, yaşam tarzı düzensiz ve yıpratıcı, kişi çok zengin ama dar gelirli birinin mutluluk duyduğu kavramların yanına bile yaklaşamıyor.. Çünkü sahip olduğu zenginliğin ona ‘sağlıklı, mutlu, bilinçli’ bir yaşam getirmesine Yüce Allah tarafından izin yok.. Bir başka ‘zengin’ türü sahip olduğu zenginliği kendi ruhunu ‘zincirleyen’ zararlı bağımlılıkları (israf,kumar,alkol,madde bağımlılıkları) sürdürmek için kullanıyor, şimdi bu kişi o kadar paraya rağmen zengin mi? Çok para kazanmayı ‘zenginlik’ olarak gösteren ‘dünya sisteminin’ sakladığı şey, herkesin zengin olabileceği ama pek az kimsenin o zenginliği ‘harcamak’ için Yüce Allah’tan izin alabileceği, çok az kişinin bu zenginliği ‘doğru yolda kullanmak’ için ‘izni’ olduğu gerçeğidir.. Zengin olursun ama o paradan ‘fayda’ görebilir misin, o ‘izne’ tabii işte..

.

.

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

12 Mayıs 2022 Perşembe

Verebilmek Asalettir!

 


Yüce Allah Kur’an’da cimriliği bir çok kere lanetlemiştir, cimrilik insan özelliklerinin en ‘kötülerindendir’. Muhammed 38 ‘’ Sizler, ALLAH yolunda harcamaya çağrılıyorsunuz, ancak bir kısmınız cimrilik etmektedir. Kim cimrilik ederse kendisine karşı cimrilik etmiş olur. ALLAH zengindir, siz ise yoksulsunuz.’’. Teğabun 16 ‘’O halde, gücünüz ölçüsünde Allah'tan sakının, dinleyin, itaat edin. Ve kendi yararınız için infakta bulunun. Nefsinin cimrilik ve doymazlığından korunanlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.’’ Leyl 8-9-10 ‘’Ama kim cimriliğe sapar ve kendisini tüm ihtiyaçların üstünde görür,ve iyiyi, güzeli yalanlarsa, onu zora yöneltiriz.’’ Tevbe 35 ‘’Gün gelir o biriktirdikleri altınlar ve paralar cehennem ateşinde ısıtılarak onlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanır:Kendiniz için biriktirdiğiniz işte budur. Biriktirdiğinizi tadın.".. İşte böyle.. Bakara 195’’ ALLAH yolunda harcayın, kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın! İyilik edin. ALLAH iyilik edenleri sever.’’ Rumi’yi dinleyelim ‘’Yoksul, nasıl ihsana ve ihsan sahibine âşıksa ihsan sahibi de yoksula âşıktır. Yoksulun sabrı çoksa ihsan sahibi onun kapısına gelir. İhsan sahibinin sabrı fazlaysa yoksul, onun kapısına varır. Fakat yoksulun sabrı, kemalidir, ihsan sahibinin sabrı ise onun noksanıdır.Cömertlik, yoksul gibi, yoksullara muhtaçtır. Cilalı ve tozsuz ayna arayan güzeller gibi cömertlik de yoksul ve zayıf kişileri arar. Güzellerin yüzü ayna ile güzelleşir. Onlar aynaya bakıp bezenirler. İhsan ve keremin yüzü de yoksula bakmakla görünür. Bundan dolayı Hak “Vedduhâ” sûresinde “ Ey Muhammed, yoksula bağırma” buyurdu. Mademki yoksul, cömertliğin aynasıdır, iyi bil ki ağızdan çıkan nefes aynayı buğulandırır. Tanrı’nın bir çeşit cömertliği, yoksulları meydana çıkarır, bir başka cömertliği de onlara bol bol ihsanda bulunur. Şu halde yoksullar, Tanrı cömertliği aynalarıdır. Hak ile Hak olan ve varlıktan tamamı ile geçen hakikî yoksullarsa mutlak nur olmuşlardır. Bu iki çeşit yoksuldan başkaları (yani varlığı olmayanlarla varlıktan geçenlerden başkaları) esasen ölüdür. Bu çeşit adam bu kapıda değildir, perdedeki, nakıştan, suretten ibarettir.’’


© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

8 Mayıs 2022 Pazar

Bazı Şeyler 'Bir' Olmaz

 


Bazı şeyler ‘bir’ olmaz.. Zümer 9 ‘’Böyle birisi; gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak ibadet eden, ahiretten korkan, Rabbinin rahmetini uman biri gibi midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak Ulül Elbab düşünüp ibret alır." En’am 122 ‘’Bir ölüyken dirilltiğimiz, insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kimse gibi olur mu? İşte böyle! Küfre sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir.’’ Nahl 75 ‘’ALLAH, hiçbir şeye gücü yetmeyen, sahiplenilmiş bir köle ile kendi tarafımızdan güzelce rızıklandırdığımız, o rızıktan gizli ve açık yardım için harcayan kişiyi örnek olarak verir. Bu ikisi hiç bir olur mu? Bütün hamdlar ALLAH'adır, ancak çokları bilmezler.’’ Nahl 76.ayet ‘ALLAH şu iki adamı da örnek verir: Birisi bir şey yapacak yeteneğe sahip olmayıp tümüyle efendisine/sahibine bağımlıdır, onu ne işe koşsa bir şey beceremez.İşte böyle bir kişi ile dosdoğru yol üzerinde bulunup adaleti uygulayan kişi hiç bir olur mu?’’ Secde 18’’Hiç, bir mümin, bir sapık gibi olur mu? Hayır, eşit olmazlar!’’ Zümer 29 ‘’ALLAH, çelişen ortaklara sahip bir adam ile bir tek kişiye bağlı olan adamın örneğini verir. Örnek olarak bu ikisi eşit olur mu? Hamd, yalnız Allah'adır! Ama onların çokları bilmiyorlar.’’ Al-i İmran 162 ‘’ALLAH'ın rızasını gözeten bir kimse ALLAH'ın öfkesine uğrayan gibi olur mu? Onun yeri cehennemdir; o ne kötü bir sonuçtur!’’ R’ad 16 ’’De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kim?" De ki: "ALLAH" De ki: "O'ndan başka, kendilerine dahi yarar ve zarar veremiyen kimseleri evliyalar mı edindiniz?" De ki: "Hiç körle gören bir olur mu, yahut hiç karanlıkla ışık bir olur mu?" Yoksa ALLAH'ın yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da yaratmalarını birbiriyle mi karıştırdılar? De ki: "ALLAH her şeyin yaratıcısıdır, O Tektir, Egemendir." Muhammed 14 ’’Rabbinden bir delil üzerinde bulunan, işlediği kötülükler kendisine güzel gözüken gibi olur mu? Onlar arzularına uymaktadırlar.’’ Nahl 17 ‘’ Yaratan, yaratamayan gibi olur mu? Düşünmez misiniz?’’ Zuhruf 44 ‘’Bu Kur’an sana ve toplumuna bir mesajdır. Bundan sorumlu tutulacaksınız.’’

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

7 Mayıs 2022 Cumartesi

Oku Çek!

 

Rumi diyor ki ‘’Ey genç, günah yükü olmayan kişi şeyhtir. Yay gibi, Hakk onu eline almıştır. Ondan gelen her şeyi kabul etmiştir. Bir kimsede beşeriyet sıfatlarından bir tek kıl bile kalsa, o kişi arşa, göklere mensup değildir. Yani Allah’ın has kullarından değildir’’.. Rumi burada derin bir semboloji vermiş ve vedik astrolojiyi bilenler(derin şekilde bilenler) için anlaşılması kolay, ‘diğer insanlar’ için ise zor(Zümer 9).. Şimdi Rumi’nin verdiği bu ‘sembolojiyi’ açıklayayım.. İnsanın hayat yolculuğu 12 burçtan ibarettir, insan Koç’ta doğar, Balık’ta ölür.. İnsanın yaptığı bu 12 ‘arazilik’ yürüyüşte 10. Burç olan Oğlak’tan itibaren ‘cennet’ katları yani üst katlar başlar.. Cennet katlarından önceki son burç Yay burcudur, bu burcun simgesinin altı ‘at’ (hayvan), üstü ‘insan’ olan biri olması bu burcun ‘sırrıdır’.. Bu yarı insan, yarı hayvan yaratık elinde bir ‘ok’ tutar.. Bu ‘ok’ mantra(Sanskritçe de ‘dua’ demektir) yani ‘dualardır’, ‘zikirlerdir’, ’namazdır’ (doğru namaz). 10. Burca yani ilk cennet katına erişmek kişi bu ‘oku’ (çift anlam: diğer anlamı için Alak 1 ) sonuna kadar çekmeli, güçlü bir şekilde cennet katına fırlatlamalıdır. Dikkat ederseniz oku fırlatan kısım yaratığın ‘insan’ olan kısmı, yani düşünen, inancı olan, ahlakı olan, değerleri olan, aklını kullanan (Mü’minun 80) kısmı.. Ancak yaratığın ‘insan’ olan kısmı üst katlar için ‘Oku’(dua, zikir, namaz) gerip cennet katlarına ulaşmak için atabiliyor.. Sembolün alt kısmı olan hayvan kısmı ise sadece yemeyi, içmeyi, cinselliği dünya nimetlerine düşkünlüğü ve insanı ‘hayvanlaştıran’ bütün vasıfları içeriyor.. Peki hayvan olarak sembolde neden ‘at’ tercih edilmiş? Çünkü atın en önemli özelliği ‘arkaya doğru tepmesidir’.. Yani Yüce Allah her bir insana diyor ki yukarı katlara gelmek için ‘insan’ olmalısın yani ‘aklını kullanmalısın’, inanca, ahlaka, insani değerlere sahip olmalısın o zaman üst katlara ulaşmak için ‘oku’ gerip atabilirsin.. Ama sadece yeme, içme, cinsellik, dünya malı, dünya nimetlerine düşkün olup, inancı, ahlakı, insani değerleri yok sayıp, aklını kullanmazsan ‘bu kapıdan’ yani üst katların kapısından geri tepilirsin! (alt kısım at).


.

.

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan


5 Mayıs 2022 Perşembe

Kir

 


Tekvir suresi 29. Ayet ‘’Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz!’’ .. Bu ayetin ‘derin’ bir mânâ var.. Eğer Yüce Allah dilemiyorsa biz herhangi bir şeyi ‘dileyemiyoruz’ yani gönlümüze düşen dilekler, istekler bile Yüce Allah’ın ‘filtresinden’ geçiyor.. Peki bunu bilmek ne işe yarar? Diyelim ki biri çok kötü bir şey yapmak istiyor, çok kötü bir emeli var, örneğin intikam almak, birine zarar vermek, iftira atmak, hırsızlık yapmak, dedikodu yapmak vb. örnekleri çoğaltabiliriz, ayetle sabit olduğu gibi kişinin gönlüne düşen bu ‘emel’ öncelikle Yüce Allah’ın filtresinden geçip kişinin gönlüne düşüyor.. Eğer Yüce Allah bu kötü isteğin kişinin ‘gönlüne’ düşmesine izin verdiyse işte o zaman problem büyük.. Bu ‘kötü’ isteğin kişinin gönlüne düşmesine izin verilmesi bu kişinin yanlış yolda ve bolca ‘günah işleyen’ biri olduğunu gösteriyor, bu isteğin kişinin gönlüne gelmesinin sebebi kendidir..(Şura 30. ayet ‘’Size dokunan her bir kötülük, ellerinizin kazandıklarındandır. O, bir çoğunu da affeder.).. Çünkü ayetle de sabit olduğu gibi Yüce Allah kuluna zulmetmez (Yunus 44).. Yani kişi, kendi gönlüne gelen isteklere bakarak kendinin doğru yolda mı yoksa yanlış yolda mı olduğunu çok kolay şekilde anlayabilir.. Tasavvufta ‘kalbin kirlenmesi’ kavramı vardır.. Kötü düşünceler, kötü istekler kişinin ‘kalbini’ kirletir.. Kötü dilekler, kötü istekler ‘kirdir’, kir ancak ‘kirli’ olan yere girer.. Yani gönlünüze kötü istekler geliyorsa ya da daha kötüsü bu ‘kötü istekleri’ gerçekleştirebiliyorsanız başınız büyük belada.. Unutmayın bu istekler gönlünüze düşmeden önce ‘filtreden’ geçtiler.. Yani işin özü önceden oluşturduğunuz ‘günah’ katmanları yoksa gönlünüze ‘kötü istekler ve ‘bunları gerçekleştirme’ hissi de düşmüyor.. Önceden birçok günah katmanı oluşturduysanız da Yüce Allah yenilerini gerçekleştirmenize izin veriyor ki bunları cezalandırsın.. Maide 49  ‘’Dikkat et de Allah'ın sana indirdiğinin bir kısmından seni uzaklaştırıp fitneye düşürmesinler. Eğer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onları bazı günahları yüzünden belaya çarptırmak istiyor. Zaten insanların birçokları doğru yoldan iyice sapmış bulunuyorlar.’’



© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

28 Nisan 2022 Perşembe

Süper Kahramanlar
Neden süper kahramanlar var? Her saniye film ya da dizi olarak bir yenisi üretiliyor,hatta 1930 lardan günümüze ulaşmış olanları bile var.. Süper kahramanların bir çok ismi var, ‘Bilmem ne adam’, ‘Bilmem ne kadın’, ’Çeşitli hayvan isimlerine sahip adam ve kadınlar’, ‘Bilmem ne madeninden adam’, isimleri bilerek söylemiyorum, zaten hepsini tanıyorsunuz, yıllardır hemen hemen her gün zihninize empoze ediliyorlar.. Bunların hepsi milyonlarca dolarlık yatırımlar ve keyif olsun diye yapılmıyorlar, hepsine çok ciddi paralar harcanıyor, dünya çapında çok büyük reklamlar yapılıyor.. Peki ne bu süper kahraman merakı Holywood ve Dünya sinemasında? Düşünün, bu ‘süper kahramanların’, hiçbiri ‘normal insan’ değiller, bu kişiler ‘normal insan’ iken, hepsine çeşitli özellikler ‘eklenmiş’, ‘yüklenmiş’, ‘mutasyona uğraşmışlar’ izleyene ‘keşke bende böyle olabilsem!’ hissini veriyorlar..İzleyene, kendinin yani insan özelliklerinin yetersiz olduğunu hissettiriyorlar, hele bu izleyen bir çocuksa..(Bütün çocukların ellerinde bunların oyuncakları var,bunların çizgi filmleriyle büyütülüyorlar..) Anlaşılan birileri için ‘normal insan özellikleri’ yeterli değil… ya da… ‘normal insan özelliklerinin’ yeterli olmadığına insanlığı inandırmak istiyorlar.. Peki ne için? İleride insanın yapısını değiştirmek, DNA’sını bozmak, Yüce Allah’tan gelen ‘Hak’ olan insan vücudunun yapısını istedikleri gibi değiştirip ‘kendi çıkarları’ doğrultusunda manipüle etmek için.. Bakara suresi 204-205 ayetler ‘’İnsanlardan öylesi vardır ki, onun dünya hayatına ilişkin sözü senin hoşuna gider ve o, kalbindekine Allah'ı tanık tutar. Oysaki o, düşmanların en yamanıdır. Yanından ayrıldığında yeryüzünde fesat çıkarmak, ekini ve nesli yok etmek için işe koyulur. Oysaki Allah, fesadı sevmez.’’..Devam edelim.. Tabii insanlar, insan vücuduna yapılacak böyle radikal değişikliklerden çok korkacaklardır ve çekineceklerdir, bu nedenle yıllar boyunca ‘süper kahraman’ dizileri, filmleri çekildi, çekiliyor ve görünüşe göre daha da fazla çekilecek.. Bu uygulamalardan çekinen insanlara ‘‘Bak,bu uygulama ile sende ‘bilmem ne adam’ gibi olacaksın!’’, ya da ‘’Vücuduna bu eklemeyi yaparsak sende ‘bilmem ne kadın’ gibi olacaksın!’’ vb. gibi telkinler devreye girecek.. Çünkü son 90 yıldır insanlara ‘süper kahraman’ dizileri ve filmleri ile bu zaten empoze ediliyor, insanlar bu duruma çok alıştılar, bu onların ‘korkmadan, çekinmeden’ bu değişikliklere ‘evet’ demelerini sağlayacak.. Süper kahraman dizilerinin, filmlerinin bu yapımları çekenler için faydaları nelerdir?

1- Bu filmleri ve dizileri izleyen kişide yetersizlik hissi oluşuyor, insan vücudunun yeteri kadar özelliğe sahip olmadığı kişinin bilinçaltına işleniyor.

2- İzleyen kişi, insan vücuduna dışardan yapılan müdahalelere karşı (mutasyon, biyonik organ, çip ya da herhangi bir tıbbı müdahale) sempati beslemeye başlıyor..

3- İzleyen eğer bir çocuksa, küçüklüğünden itibaren ‘normal insan özelliklerinin’ yeterli olmadığı konusu çocuğun karakterine kadar işliyor.

4- Bu diziler ve filmler Yüce Allah’ın yarattığı insanın, doğanın, sistemin ‘yeteri kadar’ iyi olmadığı algısını izleyen kişilerin bilinçaltına işliyor..

Bu filmleri yapan kişiler için oldukça kârlı sonuçlar değil mi? ..

Peki bunları okuyan sen, hala gözünü açmadın mı?

Umarım çok geç olmadan tüm insanlık gözünü açar.. Beled suresi 12-13 ayetler ‘’Zor yolun ne olduğunu bilir misin? Köleleri özgürlüklerine kavuşturmaktır…’’

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

25 Nisan 2022 Pazartesi

Derecen Ne?
Aynı askerlik mesleğindeki gibi Yüce Allah’ın önünde hepimizin dereceleri var, hepimizin rütbeleri var.. Yüce Allah’ın önünde kimi insanın derecesi düşük, kimisinin derecesi yüksek.. Ama şuna emin olun ki tanıdığınız bildiğiniz her insanoğlunun Yüce Allah önünde bir derecesi, bir rütbesi kesinlikle var.. Yüce Allah bu duruma özellikle şu ayetlerde değiniyor; En'am 132.ayet ''Yaptıklarına karşılık olarak her biri için dereceler vardır. Rabbin, onların yaptıklarından habersiz değil.'' ve Mü’min suresi 15. Ayet ‘’O Refî'dir, dereceleri yükseltendir; arşın sahibidir. Buluşma günü hakkında uyarmak için emrinden olan Rûh'u kullarından dilediğine indirir.’’ Nedir bu Ruh? İsra 13 ‘’Herkesin kuşunu boynuna bağladık’’ derken Yüce Allah bu ‘Ruh’tan bahsediyordu, yani ilahi rehberimiz, içimizdeki vesveseye karşı uyaran, göğsümüzü sağlamlaştıran, Yüce Allah’tan gelen ‘saf’ rehber, ölünce boynumuzdan bizi yukarı katlara taşıyacak olan.. Şimdi konumuza geri dönelim.. Kesinlikle herkesin Yüce Allah’ın önünde bir rütbesi yani derecesi var dedik, peki bunu bilmek ne işimize yarayacak? İlk olarak din gününde herkes kendi rütbesine yani derecesine göre yargılanıp ya üst cennet boyutlarına katılmaya hak kazanacak ya da rütbesi yani derecesi yetmiyorsa ceza olarak tekrar Sekar’a (dünya boyutu) geri gönderilip 50.000 yıllık döngüye (Mearic 4. Ayet) tekrardan başlayacak.. Peki dereceleri ne yükseltir? Yüce Allah’ın tekliğine şehadet etmek, Yüce Allah ile aramıza canlı-cansız hiçbir varlığı sokmamak(Bakara 163), teslim olup salih ameller işlemek(R’ad 29), Yüce Allah’ın üzerimize farz kıldığı ibadetleri doğru şekilde yapmak(Nisa 103,Bakara 183), özellikle ‘doğru namaz’ kılmak ki insanların çoğu bundan haberdar değil, takva sahibi olmak (A’raf 26) yani günahtan kaçınıp Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına uymak.. Dindeki pratikleri kavrayabiliyor musunuz? Derece demek bizim ‘frekansımız’ demek.. Oruç tutuyoruz frekansımız yükseliyor, namaz kılıyoruz(doğru namaz) frekansımız yükseliyor, zekat veriyor,hayır işler yapıyoruz frekansımız yükseliyor.. Ta ki din gününde frekansımız cennet boyutunda yaşamaya yetene kadar, o ‘rütbeye’ erişene kadar.. Tüm ibadetler bizim için,arınmamız ve derecemizin artması için, Yüce Allah’ın bunlardan hiçbirine ihtiyacı yok.. . . © Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

22 Nisan 2022 Cuma

Çift-Düşün
‘Çift-düşün’, zihin ‘kandırma’ tekniğinin ismidir bu. İlk olarak Orwell’in ‘1984’ romanında bu teknikten bahsedilir.. Bir konuda yargı ‘tektir’, bir şey iyiyse iyidir, kötüyse kötüdür,ama ‘çift-düşün’ zihni kandırma tekniğinde, kötü bir şeyin yanına ‘iyi’ bir özellik konularak o kötü ‘şeyin’ kişinin zihninden ‘onay’ alması sağlanır. Örneğin ‘’Bu yiyecek çok zararlı! (Yenilmemeli) ama tadı çok lezzetli!‘’.Kişi ‘tamamen’ kötü olan bir yiyeceği ‘‘ama tadı güzel’’ diyerek çift-düşün yapmış oldu ve zihnini kandırdı. ‘’Bu insan çok kötü karakter özelliklerine sahip! (Hemen ilişki kesilmeli) ama işini biliyor!’’ Kişi ‘çift-düşün’ ile kendini tekrar kandırmış oldu.Reklamcılar da bunu çok sık yapar ‘’Bu ürün çok pahalı’’ dersiniz, reklamcılar ‘’Ama siz buna değersiniz!’’ derler.. Çift-düşün sizin zihninizi kontrol altına almak için her an çevrenizde.. Bir konuda yargı olumsuzsa bu yargıdan sonra başka yargı aranmaz, olumsuzun ardından gelen ikinci yargı ancak zihninizi kandırmak içindir.. ‘1984’ kitabında bir diğer konu ‘kısaltmalardır’.Sistem özellikle bu yüzyıldan itibaren insan neslinin ‘düşünmeyi bırakmasını’ istemektedir.İnsanların düşünmeyi bırakması için de bunu öncelikle konuşulan dilin içine sokulması lazımdır.Şu an bütün dünyada herşey için ‘kısaltmalar’ kullanılıyor ve bu kısaltmalar insan beyni üzerinde ‘düşünmemeyi ‘ tetiklemesinden dolayı oldukça revaçta ve daha da artacaklar.Örnek vermem gerekirse ‘E. Ç.’ dediğimde bunun benim ismim olduğunu anlarsınız ve düşünmeden anlamını kavrayıp geçersiniz ama ‘Erdem Çalışkan’ dediğimde beyniniz ‘düşünmeye başlar’, yazılarımı, kişiliğimi, benim hakkımda bildiklerinize doğru yönlendirir beyniniz sizi. ‘ABD’ dediğimde bunun anlamını tam olarak kavrarsınız ve düşünmeden kabul edersiniz ama ‘Amerika Birleşik Devletleri’ dediğimde beyniniz düşünmeye başlar,oranın nasıl bir yer olduğu,zihninizdeki imajını,hepsini düşünürsünüz ve reaksiyon verirsiniz. Size bir şeyin kısaltması söylendiğinde ne beyniniz düşünür ne duyularınız harekete geçer,hiçbir tepki vermezsiniz,üstelik anlamını da kavramış olursunuz.Kısaltmalar sizin tepki vermeden,düşünmeden kabul etmeniz için tasarlanmıştır.

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

19 Nisan 2022 Salı

Sevilen Kim?
Aşk.. İnsanın Yüce Allah’a bağlandığı en güçlü hal..Bu sadece Allah aşkı değil, kişinin insanlara, hayvanlara,doğaya,dünya nimetlerine karşı hissetiği her aşk aslında Allah’a olan aşktır..Nasıl mı? Anlatayım..Biz birini niye severiz, niye ona aşık oluruz?Aslında bizim herhangi bir insana duyduğumuz aşk ya da sevgi Allah’adır,çünkü bu kimseleri sevmemiz ya da aşık olmamız Allah’ın nurunun onlara yansıması nedeniyledir..Biz birini ya da bir şeyi severken aslında Yüce Allah’ı seviyoruz,O, onların yaratıcısı ve sevdiğimiz insanlara ‘sevilme’ vasfı veren tek öğe Yüce Allah’ın onların üstüne düşen ‘nurudur’ (Vedud)..Rumi diyor ki ‘’Ananla,babanla iyiydin, Allah’tan başkaları sana vefakârsa hani o ünsiyet?Hak’tan gayrı birisiyle gerçek dostluk olsaydı,dadınla,lalanla ünsiyetin ne oldu?Sütle, memeyle olan ünsiyetin kalmadı.O ünsiyet,onların duvarına varan güneş ışığından ibarettir.O akis güneşe gitti.Yiğidim,o ışık nereye düşerse sen ona âşık oluyorsun.Her vara sirayet eden aşk,Allah vasfından meydana gelir,o şeyin yaldızından,o şeyin zahirî güzelliğinden değil. Maddelerdeki o hoşluk, o güzellik sahtedir onlardan el çek.’Sahtenin’ üstündeki altın,sonunda madenine geri gider.Sen direk madene git. Duvardaki ışık güneşe varır.Sen de sana lâyık olan o güneşe git.’’Yani ‘Güneş’in’ ışığı ‘duvara’ vuruyor ve bu biz ışığı ‘duvardan’ biliyoruz ama ‘duvarın’ kendi ışığı yok ki.. Dünya üzerindeki her bir insan,her bir hayvan,doğanın her bir parçası ‘duvardır’,onların sevilme vasfıysa ‘O Yücelik Güneş’inden’ (Yüce Allah) üzerlerine düşen ışıktır..‘Işık’ duvarın üstüne vurmazsa, ‘duvarın’ (insanlar,hayvanlar,doğa) sevilebilecek bir tarafı yoktur..Yani birine aşıksanız,ya da anne,babanızı seviyorsanız, hayvanı,ağacı,dağı,kuşu,böceği seviyorsanız siz aslında Yüce Allah’ın onların üstüne düşen nurunu seviyorsunuz,yani direk olarak Yüce Allah’ı seviyorsunuz..Rumi bitirsin ’’Dünyaya âşık olan kişi,üstüne güneş vurmuş bir duvara âşık olur.Bu parlaklığın,bu ışığın duvardan olmayıp güneşten olduğunu anlamak için hiç zihnini yormamış ve gönlünü tamamıyla duvara vermiş olan kişiye benzer; güneşin ışığı, güneşe geri dönünce ebediyen mahrum kalır.’’ . . 

 © Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

7 Nisan 2022 Perşembe

Güzel Söz Söyle
Vedik astrolojide Merkür konuşma karakasıdır(karaka-temsilci demektir). Kişinin konuşma üslubu, konuşmasının tarzı, konuşmasının içeriği vedik haritasındaki Merkür’ün kontrolü altındadır. Merkür haritada kötücül gezegenlerle(Mars,Satürn,Rahu,Ketu) kavuşmuşsa ya da kötücül gezegenlerden açı almışsa kişinin konuşma üslubu da ‘kötü’ olacaktır. Kişi kaba,küfürlü kelimeleri çok sık tercih edecektir, aynı zamanda konuşmasında gözle görülür bir agresiflik olacaktır, konuşma tarzı genel olarak ‘bozuk’ ve ‘nahoş’ olacaktır.. Peki Merkür vedik doğum haritasında başka hangi konuları kontrol eder? Para ve kariyer... Demek ki parayla olan ilişkimiz ve kariyerimiz direkt olarak nasıl ‘konuştuğumuza’ bağlı çünkü bu 3 konu da aynı gezegen tarafından yönetiliyor.. O zaman kişi kariyer hayatında, para kazanırken konuşma üslubunda ‘güzele doğru’ yapacağı ufak bir değişimle bu alanda devrim yapabilir, bu sayede hem gelirini arttırabilir hem de kariyerini iyileştirebilir. Nasıl konuştuğumuz = Kariyerimiz = Kazandığımız para.. Nasıl konuştuğumuz çok önemlidir.. Günümüzde insanların doğru, güzel konuşmaya verdikleri önem gittikçe azalıyor, insanların çoğu kaba ve küfürlü sözcükler kullanıyor..Kötü haber ise bu insanlar böyle devam ettikçe Merkür gezegenlerine zarar verdikleri hem kariyerlerine hem de para akışlarına zarar veriyorlar.. Yüce Allah’ın Kuran’da belirttiği gibi İbrahim 26. Ayet ‘’Kötü bir söz, yerden koparılmış köksüz kötü bir ağaç gibidir’’. Adı üstünde ‘kötü söz’, kötü olan neyden hayır gelir ki kötü sözcüklerden, kötü kelimelerden hayır gelsin.. Daha önce de söylediğim gibi bir kişinin çok fazla kaba ve küfürlü sözcükler kullanması kişinin çok fazla ‘yalan söylemeye’ meyilli olduğunu gösterir.. Çünkü içteki ‘kalp’ kirlenmiştir ve bu nedenle dışa çıkan netice ‘kötüdür’.. Günümüzde gençlik küfürlü kelimeleri su gibi kullanıyor, keza yetişkinlerin çoğu da onlara uymuş durumda ve böylece toplumun ‘kalbi’ kirleniyor..Durup düşünülmeli.. Bilge Yusuf Has Hacib şöyle diyor ‘’Kötü söz yanan ateş gibidir; onu ağızdan çıkarmamalısın, sonra kendin yanarsın. Dilin söylediği iyi söz ise akarsu gibidir; nereye akarsa orada çiçekler açar.’’ . .

 © Kadim Astroloji Analisti-Erdem Çalışkan

28 Mart 2022 Pazartesi

 Kur'an

Kutsal Kitabımız Kur’an, tamdır ve eksiksizdir ve başka bir kaynağa gerek duymadan kendi kendini açıklayan bir kitapdır. Yüce Allah Kur’an’ın içinde hiçbir cevabı eksik bırakmamıştır(En’am 38). 

En'am suresi 38. ayet  ‘’Yeryüzünde hiç bir canlı ve iki kanadıyla uçan hiç bir kuş yoktur ki, sizin gibi ümmetler olmasın. Biz Kitap'ta hiç bir şeyi eksik bırakmadık, onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler.’’


Kovulmuş Şeytan'dan Allah'a sığınırım(Nahl 98). Bismillahirrahmanirrahîm.

NAMAZ İBRAHİM PEYGAMBER İLE BAŞLAMIŞTIR NAMAZ, ZEKAT, ORUÇ GİBİ MÜSLÜMANLIĞIN TEMEL İBADETLERİ İBRAHİM PEYGAMBERE ÖĞRETİLMİŞ VE ONDAN SONRA BİNLERCE YIL DEVAM ETMİŞTİR.

Al-i İmran 67 ''İbrahim, ne yahudi idi, ne hıristiyandı: ancak, O hanif (muvahhid) bir müslümandı, müşriklerden de değildi.''

Bakara 130 ''Kendi nefsini aşağılık kılandan başka, İbrahim'in dininden kim yüz çevirir? Andolsun, biz onu dünyada seçtik, gerçekten ahirette de O salihlerdendir.''

Bakara 132-133 ''Bunu İbrahim, oğullarına vasiyet etti, Yakup da: 'Oğullarım, şüphesiz Allah sizlere bu dini seçti, siz de ancak müslüman olarak can verin'. Yoksa siz, Yakub'un ölüm anında, orada şahidler miydiniz? O, oğullarına: 'Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?' dediğinde, 'Senin ilahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilahı olan tek bir ilaha ibadet edeceğiz; bizler ona teslim olduk' demişlerdi. ''

Nahl suresi 123. ayet ''Daha sonra sana şunu vahyettik: Bir hanîf olarak İbrahim'in dinine uy! O, müşriklerden değildi.''

Bakara suresi 127-130 ayetler ‘’İbrahim, İsmail ile birlikte evin (kabenin) temellerini yükseltiyor: "Rabbimiz, bizden kabul et, şüphesiz sen İşitensin, Bilensin. "Rabbimiz, ikimizi sana teslim olanlar (müslümanlar) yap. Soyumuzdan da sana teslim olan bir topluluk çıkar. Bize nasıl ibadet edeceğimizi göster, sana yönelmemizi kabul et, kuşkusuz sen yönelişleri kabul edensin, Rahimsin. "Rabbimiz, onların arasından, ayetlerini onlara okuyacak, onlara kitabı ve bilgeliği öğretecek ve onları temizleyecek bir elçi gönder. Sen Yücesin, Bilgesin. Kendini kandırandan başkası İbrahim'in dininden yüz çevirmez. Onu bu dünyada seçtik, ahirette de erdemli kişilerden olacak."

İbrahim suresi 14.ayet "Rabbim, beni namazı(salatı) gözeten biri kıl, çocuklarımı da... Rabbimiz dualarımı kabul et."

Ta-Ha 11-14 ayetler ''Onun yanına geldiğinde kendisine "Mûsa!" diye seslenildi."Benim ben, senin Rabbin! Hadi, pabuçlarını çıkar; sen kutsal vadide, Tuva'dasın.""Ben seni seçtim, öyleyse vahyolanı dinle.""Ben, evet Ben ALLAH'ım; Benden başka tanrı yoktur. Bana kulluk et ve Beni anmak için salatı gözet."


KUR'AN TEK BAŞINA BÜTÜN CEVAPLARI İÇERİR

En'am suresi 38. ayet – ‘’Yeryüzünde hiç bir canlı ve iki kanadıyla uçan hiç bir kuş yoktur ki, sizin gibi ümmetler olmasın. Biz Kitap'ta hiç bir şeyi eksik bırakmadık, onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler.’’

Kehf suresi 4. ayet ‘’Biz bu Kuran'da halk için her türlü örneği verdik. Fakat insan tartışmaya çok düşkündür.’’

A’raf suresi 52.ayet ‘’Bilgiyle detaylandırdığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitabı onlara getirdik.’’

Hud Suresi 1. Ayet ‘’Elif, lam, ra Öyle bir kitaptır ki, Hakim ve Habir olan tarafından ayetleri sağlamlaştırılmış ve sonra da açıklanıp detaylanmıştır.’’

İsra suresi 89.ayet ''Biz bu Kuran'da her türlü örneği verdik, ne var ki halkın çoğunluğu inkarda direniyor.’’

İsra suresi 41.ayet ‘’Biz, gerçeği, Kur'an'da türlü biçimlerde ifade ettik ki, düşünüp anlayabilsinler. Fakat bu onların sadece kaçışlarını artırıyor.’’

Furkan Suresi 32-33 ayetler “Onların sana getirdikleri hiçbir örnek yoktur ki, biz sana gerçeği ve en güzel yorumu getirmiş olmayalım.”

Nahl suresi 89.ayet ‘’Her topluluk içinden, kendilerine karşı bir tanık gönderdiğimiz, şunlara karşı da seni tanık olarak getirdiğimiz gün... Biz sana bu kitabı, her şeyi açıklayan, bir yol gösterici, bir rahmet ve müslümanlara bir müjde olarak indirdik.’’

Zümer suresi 2. ayet - ''Emin ol, biz sana kitabı hakla indirdik. Onun için dini yalnız kendisine(Kuran'a) halis kılarak Allah'a ibadet ve kulluk et.''

Bakara suresi 165. ayet - ''İnsanlardan kimi de vardır ki ; Allah ile aralarına birilerini koyup bu kişileri Allah'a denk tutarlar ve Allah'ı sever gibi onları severler. İman edenlerin ise Allah sevgisi her şeyin üstündedir.''

Zümer suresi 45. ayet - ''Allah tek başına anılınca ahirete inanmayanların içleri daralır. O'nunla aralarına koyduklarından söz edilince hemen yüzleri güler.''

Lokman suresi 6.ayet ‘’İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak için hadis/söz eğlencesi satın alır ve onu alay konusu edinir. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır.’’

Casiye suresi 6.ayet ‘’ İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?!’’

Yusuf suresi 111.ayet “Onların (peygamberlerin) kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır. Bu (Kuran), uydurma bir hadis/söz değildir. Ancak kendisinden öncekileri doğrulayan, her şeyi ayrıntılı olarak açıklayan ve inanan bir toplum için kılavuz ve rahmettir.”

En’am suresi 114.ayet ‘’ALLAH'tan başka yasa koyucu mu arayayım? O ki size kitabı detaylı olarak indirmiştir. Kendilerine kitap vermiş olduklarımız onun Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. O halde kuşkulananlardan olma.’’

Nahl suresi 104-105 ayetler ‘’ALLAH'ın ayetlerine inanmayanları ALLAH doğru yola iletmez; onlar için acı bir azap vardır. Yalan uydurup iftira edenler ALLAH'ın ayetlerine inanmayanlardır. Onlar gerçek yalancılardır.

Hud suresi 18-22 ayetler ‘’Uydurmaları ALLAH'a yakıştırandan daha zalim kim olabilir? Onlar Rab'lerinin huzuruna çıkarılır ve tanıklar: "İşte Rab'leri hakkında yalan uyduranlar bunlardır," diyecekler. ALLAH'ın laneti zalimleredir. Onlar ki ALLAH'ın yolundan alıkoyarlar ve onu eğri ve çelişkili göstermek isterler. Onlar ahireti de inkar ederler. Onlar, yeryüzünde kaçamazlar ve ALLAH'tan başka dost ve sahipleri yoktur. Onlar için azap katlanır. Çünkü onlar işitemediler, göremediler. Onlar, kişiliklerini yitirenlerdir. Uydurdukları şeyler bile kendilerini terkedip kaybolmuştur.''

Kaf suresi 45. ayet ‘’Biz onların ne konuştuğunu iyi biliyoruz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin. Uyarılarımdan korkanlara sen bu Kuran ile öğüt ver.’’

Nisa suresi 105.ayet ‘’ Halkın arasında ALLAH'ın sana gösterdiği gibi yargı veresin diye Biz sana gerçeği içeren kitabı indirdik. Hainlerden yana olma.’’

Al-i İmran suresi 79.ayet ‘’ALLAH'ın kendisine kitap, bilgelik ve peygamberlik verdiği hiç bir insan, "ALLAH'tan sonra bana da kulluk ediniz," diye halkı kendisine çağırmaz. Aksine, "Öğrenip öğrettiğiniz kitap gereğince kendisini Rabbine adayan kullar olun," der’’

Bakara suresi 85.ayet ‘’Tüm bunlardan sonra, sizler hala birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir grubu yurtlarından çıkarıyor, kötülük ve düşmanlıkta onlara karşı birleşiyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmanız zaten size haramken, bu yetmiyormuş gibi size esir düştüklerinde bir de onlardan fidye istiyorsunuz. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Böyle davrananların cezası dünya hayatında rezil olmak ve Diriliş Gününde de azabın en çetinine uğratılmaktan başka ne olabilir? ALLAH yaptıklarınızdan gafil değil.’’

Zümer suresi 36.ayet ‘’Allah, kuluna Kâfi değil mi, yetmiyor mu? Seni, O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah kimi saptırırsa artık ona kılavuzluk edecek yoktur.’’

Maide suresi 99.ayet ‘’Resule düşen, tebliğden başka bir şey değildir. Allah sizin açığa vurduklarınızı da gizlediklerinizi de bilir.''

Kıyame suresi 18-19 ayetler ‘’O halde, biz onu okuduğumuzda, sen onun okunuşunu izle. Sonra onu açıklamak bizim işimiz olacaktır.’’

Rahman suresi 1-2-3 ayetler ‘’Rahman Kuran’ı öğretti. İnsanı yarattı.''

Yusuf suresi 111.ayet ''Onların tarihinde, bilinç sahipleri için bir ders vardır. Bu, uydurma bir hadis değil; fakat kendisinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin detaylı açıklaması ve inananlar için bir hidayet ve rahmettir.''


KENDİ KEYİFLERİNE GÖRE HARAMLAŞTIRMA YAPANLAR – KENDİ KEYİFLERİNE GÖRE BESLENME ŞEKLİ VE GİYİM ŞEKLİ BENİMSEYİP ÖTEKİLERİNİ HARAMLAŞTIRANLAR (Veganlık, Vejetaryanlık vb. gibi - Ya da çeşitli 'dış görünüş' şekilleri belirleyip diğerlerini haram kılma)


Maide suresi 1. ayet ''Ey iman edenler! Akitlerin ve ahitlerin icaplarını yerine getirin. Siz ihramlı iken avlanmayı helal saymamak şartıyla ve ileride size okunacaklar müstesna olmak üzere, davar cinsinden hayvanlar size helal kılınmıştır. Kuşkunuz olmasın ki, Allah, iradesi yönünde hüküm verir.''

Maide suresi 4.ayet ''Sana soruyorlar, onlar için helal kılınan ne? Şöyle söyle: "Sizin için bütün temiz nimetler helal kılınmıştır. Eğittiğiniz avcı kuşların tuttukları ile eğittiğiniz av köpeklerinin tuttukları da size helal kılındı. Siz bu hayvanlara, Allah'ın size öğrettiklerinden öğretiyorsunuz. O halde onların sizin için tuttuklarından da yiyin ve üzerine Allah'ın adını anın. Allah'tan sakının! Allah gerçekten hesabı çok çabuk görür."

Şura suresi 21.ayet ‘’ Yoksa ALLAH'ın izni olmadığı halde onlar için dini kurallar ve yasalar ortaya koyan ortakları mı var? Daha önce belirlenmiş bir karar olmasaydı onların arasında yargı verilirdi. Zalimlere acı bir azap vardır.’’

En’am suresi 119.ayet ‘’Size ne oluyor da üzerine Allah'ın adı anılmış olanlardan yemiyorsunuz? Zorda kalışınız dışında üzerinize haram kıldığını bizzat kendisi size ayrıntılı olarak açıklamıştır. Birçokları ilimsiz bir biçimde kendi keyiflerine uyarak halkı şaşırtıyorlar. Hiç kuşkusuz, senin Rabbin sınır tanımaz azgınları çok iyi bilmektedir.’’

Yunus suresi 59-60 ayetler ‘’ De ki, "ALLAH'ın size indirdiği rızıkların bir kısmını helal, bir kısmını da haram ettiğinizi görmez misiniz?" De ki, "ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH'a iftira mı ediyorsunuz? ALLAH adına yalan uyduranlar diriliş gününü düşünmezler mi? ALLAH insanlara karşı bol lütuf sahibidir; ancak onların çoğu şükretmez."

Maide suresi 3. ayet ‘’Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm'dir.’’


En'am suresi 145.ayet ''De ki: "Bana vahyedilende, yiyen birisi için şunların dışında haram edilmiş bir madde bulamıyorum: () Leş, () kan, () domuzun eti -ki pistir-, () ALLAH'tan başkasına sapıkça adanmış yiyecekler." Zorda kalan bir kimse, istekli olmaz ve sınırı aşmazsa kuşkusuz senin Rabbin Bağışlayandır, Rahimdir.''

En’am suresi 151.ayet ’’De ki: "Gelin, Rabbinizin size neleri haram ettiğini söyleyeyim: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya iyi davranın. Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin; sizi de onları da biz besliyoruz. Büyük günahların açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve ALLAH'ın kutsal saydığı cana haksız yere kıymayın. Bunlar, düşünesiniz diye O'nun size verdiği öğütlerdir.’’

Nahl suresi 115-116 ayetler ‘’Size yalnızca leş, kan, domuz eti ve ALLAH'tan başkası için adananları haram kılmıştır. Kim (bunları yemek) zorunda kalırsa, istekli olmamak ve sınırı aşmamak koşuluyla ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir. Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü ‘’Bu helaldir, bu haramdır," demeyin. Böylece ALLAH'a yalan yakıştırmış olursunuz. ALLAH'a yalan yakıştıranlar başarıya ulaşamazlar.’’

En'am suresi 138. ayet ''Kendi kuruntularına uygun olarak şöyle dediler: "Şunlar, dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bizim dilediğimizden başkası yiyemez bunları." Hayvanlar var, sırtlarına binmek yasaklanmıştır; hayvanlar var, Allah'a iftira yüzünden üzerlerine Allah'ın adını anmıyorlar. Allah onları üretmekte oldukları iftiralar yüzünden cezalandıracaktır.''

A'raf suresi 32.ayet ''De ki: "ALLAH'ın, kendi kulları için yarattığı ziyneti ve temiz rızıkları kim haram edebilir?" De ki: "Onlar dünya hayatında inananlar içindir, ahirette ise sadece onlar içindir." Bilen bir toplum için ayetlerimizi böyle detaylı açıklarız.''

Hud suresi 18.ayet ‘’Uydurmaları ALLAH'a yakıştırandan daha zalim kim olabilir? Onlar Rab'lerinin huzuruna çıkarılır ve tanıklar: "İşte Rab'leri hakkında yalan uyduranlar bunlardır," diyecekler. ALLAH'ın laneti zalimleredir.’’

Bakara suresi 159-160 ‘’İndirdiğimiz açık-seçik delillerle, kılavuz mesajı; biz onu Kitap'ta insanlara ayan-beyan gösterdikten sonra gizleyenlere, işte onlara, hem Allah lanet eder hem de diğer lanet okuyanlar lanet eder. Ancak tövbe edip hallerini düzeltenlerle indirileni açıklayanlar müstesna. İşte böylelerinin tövbesini kabul ederim. Doğrusu ben tövbeleri çok çok kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım.’’


BİRLİK

Al-i İmran 103 ''Hepiniz Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın üzenizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar.''

En’am suresi 159. ayet ‘’Gerçek şu ki, dinlerini parça parça edip kendileri de gruplaşanlar, sen hiç bir şeyde onlardan değilsin. Onların işi ancak ALLAH’adır. Sonra o işlemekte olduklarını olduklarını kendilerine haber verecektir.’’

Şura suresi 14.ayet ‘’Kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden fırkalara bölündüler. Eğer belli bir süreye kadar erteleme sözü Rabbinden gelmiş olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onların ardından Kitap'a mirasçı olanlar da onun hakkında, işkillendiren bir kuşku içindedirler.’’

Rum suresi 32.ayet ‘’Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.’’

Bakara suresi 170. ayet ‘’Ve onlara ‘’Allah’ın indirdiği şeye tabi olun!’’ denildiğinde; ‘’Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola tabi oluruz.’’ dediler. Peki onların ataları hiçbir şeyi akıl etmiyor ve hidayete ermemiş olsalar bile mi?’’

En’am suresi 26. ayet ‘’Kendileri uzaklaştıkları gibi başkasını da ondan men ediyorlar. Böylece farkında olmadan kendilerini mahvediyorlar.’’

Furkan suresi 30.ayet ‘’Ve Resul dedi ki: ‘’Ey Rabbim! Muhakkak ki benim kavmim, Kuran’ı terk etti.’’

Haşr 14 ''Onlar, iyice korunmuş şehirlerde veya duvar arkasında olmaksızın sizinle toplu bir halde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çarpışmaları ise pek şiddetlidir. Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparçadır. Bu, şüphesiz onların akletmeyen bir kavim olmaları dolayısıyla böyledir.''

Al-i İmran 105 ''Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azab vardır.''


KURAN'I DÜZENLİ BİR ŞEKİLDE AYETLERİN ANLAMINI 'ANLAYARAK' OKUMAK SENİ ARINDIRIR-TEMİZLER

Al-i İmran 164 ''Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.''


Yunus 17 ''Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt, sinelerde olana bir şifa ve mü'minler için bir hidayet ve rahmet geldi.''

Rad 28 ''Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalbler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur.''

Zuhruf 44 ‘’Ve şüphesiz o (Kur'an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız.

KÖTÜLÜK TASARLAMA KENDİNE DÖNER

Fatır 10 ''Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah'ındır. Güzel söz O'na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için şiddetli bir azab vardır. Onların tasarladıkları tarumar olur''

Fatır 43 ''Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp düzenleyerek. Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmaz. Artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı gözlemektedirler? Sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın ve sen, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir dönüşüm de bulamazsın.''


ALAH'TAN BAŞKASINDAN KORKMA


Nahl 51 ''Allah dedi ki: 'İki ilah edinmeyin: O, ancak tek bir ilahtır. Öyleyse benden, yalnızca benden korkun. 'Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur, itaat-kulluk da (din de) sürekli olarak O'nundur. Böyleyken Allah'tan başkasından mı sakınıyorsunuz?''


Tevbe 13 ''Yeminlerini bozan, resulü yurdundan çıkarmaya gayret eden bir topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Üstelik size saldırıyı ilkin onlar başlattı. Korkuyor musunuz onlardan? Eğer mümin kişilerseniz, kendisinden korkmanıza en layık olan, Allah'tır.''

ŞERDE HAYIR, HAYIR DA ŞER OLABİLİR DİKKAT ET!

Nisa 19 ''Ey iman edenler, kadınlara zorla mirasçı olmaya kalkışmanız helal değildir. Apaçık olan 'çirkin bir hayasızlık' yapmadıkları sürece, onlara verdiklerinizin bir kısmını gidermeniz (almanız) için onlara baskı yapmanız da (helal değildir.) Onlarla güzellikle (örfe göre ve ma'ruf üzere) geçinin. Şayet onlardan hoşlanmadınızsa, belki, bir şey hoşunuza gitmez, ama Allah onda çok hayır kılar.''

Bakara 216 ''Hoşunuza gitmemekle birlikte, savaş üzerinize yazılmıştır. Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.''

GÜNAHTAN KAÇIN

Nisa 31 ''Size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin kusurlarınızı örteriz ve sizi 'onurlu-üstün' bir makama sokarız.''
,
KİBİRDEN UZAK DUR

Nisa 36 ''Allah'a ibadet edin ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.''

CİMRİLİKTEN UZAK DUR

Nisa 37 ''Onlar, cimrilikte bulunurlar, insanlara da cimriliği emrederler. Allah'ın fazlından kendilerine verdiğini gizli tutarlar. Biz o kafirlere aşağılatıcı bir azab hazırlamışızdır.''

ÖZENME, KANAATKAR OL!

Nisa 32 ''Allah'ın, bir kısmınıza bir kısmınızdan farklı olarak lütfettiği şeyleri isteyip durmayın. Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay var; kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay var. Allah'tan, O'nun lütfunu isteyin! Allah, her şeyi iyice bilmektedir.''

Hicr 88 ''Sakın onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözünü dikme, onlara karşı hüzne kapılma, mü'minler için de (şefkat) kanatlarını ger.''

Taha 131 ''Onlardan bazı gruplara, kendilerini denemek için yararlandırdığımız dünya hayatının süsüne gözünü dikme. Senin Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha süreklidir.''


GERÇEKTEN İNANDIĞINDA HAKK'IN DESTEĞİ YANINDA

Al-i İmran 160 ''Eğer Allah size yardım ederse, artık sizi yenilgiye uğratacak yoktur ve eğer sizi 'yapayalnız ve yardımsız' bırakacak olursa, ondan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler.''

Al-i İmran 13 ''Karşı karşıya gelen iki toplulukta, sizin için andolsun bir ayet (ibret) vardır. Bir topluluk, Allah yolunda çarpışıyordu, diğeri kafirdi, ki göz görmesiyle karşılarındakini kendilerinin iki katı görüyorlardı. İşte Allah, dilediğini yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda, basiret sahipleri için gerçekten bir ibret vardır.''

Al-i İmran 111 ''Onlar size ezadan başka kesinlikle bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşırlarsa size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.''

Al-i İmran 173-174 ''Onlar, kendilerine insanlar: 'Size karşı insanlar topladılar, artık onlardan korkun' dedikleri halde imanları artanlar ve: 'Allah bize yeter, O ne güzel vekildir' diyenlerdir. Bundan dolayı, kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan bir bolluk (fazl) ve Allah'tan bir nimetle geri döndüler. Onlar, Allah'ın rızasına uydular. Allah, büyük fazl (ve ihsan) sahibidir.''

ALDATANLAR

Fatır suresi 5. ayet ‘’Ey insanlar, Allah'ın vaadi haktır! O halde dünya hayatı sizi sakın aldatmasın! Aldatanlar, sizi sakın Allah ile aldatmasın.’’

Al-i İmran suresi 78.ayet ‘’Onların bazısı, kitapta olmayanı kitaptan sanasınız diye dillerini bükerek kitabı taklit eder ve ALLAH katından olmadığı halde, "Bu ALLAH katındandır," derler. Bile bile, ALLAH adına yalan söylerler.’’

En’am suresi 112.ayet ‘’Böylece, her peygambere insanlardan ve cinlerden olan şeytanları düşman kıldık. Aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözleri vahyederler. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. Onlara ve ettikleri iftiralara aldırma.’’

Al-i İmran 78 ''Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. 'Bu Allah katındandır' derler. Oysa o, Allah katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler.''

Bakara suresi 8-18 ayetler ‘’Halktan öyle kimseler var ki aslında inanmadıkları halde "ALLAH'a ve ahiret gününe inandık," derler. ALLAH'ı ve müminleri aldatmak isterler. Halbuki kendi kendilerini aldatıyorlar. Farkında bile değiller. Kalplerinde hastalık var. ALLAH da hastalıklarını arttırır. Yalanları yüzünden acı bir azabı hakkederler. Kendilerine, "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın," denildiğinde "Bizler sadece düzeltenleriz," derler. Oysa onlardır asıl bozguncu; farkında bile değiller. Kendilerine, "Şu halkın inandığı gibi inanın," denildiğinde, "Beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız," derler. Gerçek beyinsizler onlardır; fakat bilmezler. İnananlarla karşılaştıkları vakit, "İnanıyoruz," derler; fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında, "Sizinle beraberiz. Biz sadece alay etmekteyiz," derler. ALLAH da, taşkınlıkları içinde bocalar durumda bırakarak onlarla alay eder. Onlar hidayet karşılığında sapıklığı satın aldı. Ticaretleri ne kâr bırakır, ne de onları gerçeğe ulaştırır. Durumları, ateş yakan kimselerin şu durumuna benzer: Ateş çevrelerini aydınlatmaya başlayınca ALLAH onların ışığını giderir ve onları karanlıklar içinde görmez bir halde bırakır. Sağır, dilsiz ve kördürler; yönlerini değiştiremezler.’’

Bakara 204 - 205 ''İnsanlardan öylesi vardır ki, onun dünya hayatına ilişkin sözü senin hoşuna gider ve o, kalbindekine Allah'ı tanık tutar. Oysaki o, düşmanların en yamanıdır. İşbaşına geçtiğinde yeryüzünde fesat çıkarmak, ekini ve nesli yok etmek için işe koyulur. Oysaki Allah, fesadı sevmez.

SORGUYA ÇEKİLECEĞİMİZ TEK KİTAP

Zuhruf suresi 44.ayet ‘’Gerçek şu: Bu Kur'an sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bundan sorumlu tutulacaksınız.’’

A’raf suresi 3. ayet ‘’Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden birtakım velilerin(efendiler, otoriteler) ardına düşmeyin. Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!’’

TAKVA (Günahdan kaçınma, sakınma, erdemli olma)

A’raf suresi 26.ayet ‘’Adem oğulları, size, bedenimizi örtecek ve süsleyecek elbiseler hazırladık. Takva elbisesi ise en hayırlıdır. Bunlar, ALLAH'ın işaretleridir, olur ki öğüt alırsınız.’’

Bakara suresi 177.ayet ‘’ Yüzlerinizi doğu veya batı yönüne çevirmeniz iyilik değildir. İyiler o kimseler ki ALLAH'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere inanırlar; akrabalara, yetimlere, muhtaçlara, yolda kalmışlara, dilencilere ve köleleri özgürlüğe kavuşturmaya seve seve para yardımında bulunurlar; namazı gözetir, zekatı verir, sözleştikleri vakit sözlerinde dururlar; zorluğa, sıkıntıya ve zulme karşı direnirler. İşte bunlar, doğru olanlardır ve muttaki olanlar da bunlardır.''

İŞLERİ ORTAK KARAR ALARAK YÜRÜTMEK - İŞLERİ BİRBİRİNE DANIŞARAK YÜRÜTMEK - HAKSIZLIĞA KARŞI BİRLİK OLMAK


Al-i İmran 159 ''Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda onlarla müşavere et. Eğer azmedersen artık Allah'a tevekkül et. Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.''

Şura suresi 37-39 ayetler ‘’Size verilen herhangi bir şey, dünya hayatının metaı (kısa süreli faydalanması)dır. Allah katında olan ise, daha hayırlı ve daha süreklidir. (Bu da) iman edip Rablerine tevekkül edenler içindir; Büyük günahlardan ve çirkin utanmazlıklardan kaçınanlar ve öfkelendikleri zaman bağışlayanlardır. Onlar, Rab'lerinin çağrısına karşılık verirler, salatı gözetirler, işleri aralarında bir şuradır ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan yardım için verirler. Kendilerine zulüm ve haksızlık gelip çattığında birlik olup karşı koyanlardır.’’

Al-i İmran 200 ''Ey iman edenler, sabredin, sebat edin, birlik olun ve Allah'tan sakının, bu sayede kurtuluşa erişebilesiniz.''


NE YAPARSAN YAP ÖNCELİKLE DÜNYADA KARŞILIĞINI GÖRÜYORSUN(KARMA)


Şura 30 ''Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor.''

Şura 48 ‘’Şayet onlar, sırt çevirecek olurlarsa, artık Biz seni onların üzerine bir gözetleyici olarak göndermiş değiliz. Sana düşen, yalnızca tebliğdir. Gerçek şu ki, Biz insana tarafımızdan bir rahmet taddırdığımız zaman, ona sevinir. Eğer onlara kendi ellerinin takdim ettikleri dolayısıyla bir kötülük isabet ederse, bu durumda insan bir nankör kesiliverir.’’  


Nisa 62 ''Öyleyse, nasıl olur da, kendi elleriyle yaptıkları yüzünden, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek: 'Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik' diye Allah'a yemin ederler?''


Zümer 51 ''Böylece, kazandıkları kötülükler onlara isabet etti. Bunlardan zulmetmiş olanlara, kazandıkları kötülükler isabet edecektir. Ve onlar (Allah'ı) aciz bırakabilecek değildirler.''

Mü’min 40 ‘’ 'Kim bir kötülük işlerse, benzerinde başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler.''


Al-i İmran 165 ''(Onlara) İki misli uğrattığınız bir musibet size isabet edince mi: 'Bu nereden' dediniz? De ki: 'O, sizin kendinizdendir.' Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.''

Nisa 79 ''Sana iyilikten her ne gelirse Allah'tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir. Biz seni insanlara bir elçi olarak gönderdik; şahid olarak Allah yeter.''

Rum 41 ''İnsanların kendi ellerinin kazandığı dolayısıyla, karada ve denizde fesad ortaya çıktı. Umulur ki, dönerler diye (Allah) onlara yaptıklarının bir kısmını kendilerine taddırmaktadır.''

Casiye 22 ‘’Allah, gökleri ve yeri hak olarak yarattı; öyle ki, her nefis kazandıklarıyla karşılık görsün. Onlara zulmedilmez.’’

Nisa 123 ‘’Ne sizin kuruntularınızla, ne de Kitap Ehlinin kuruntularıyla değil. Kim kötülük yaparsa, onunla ceza görür; o, Allah'tan başka bir veli (dost) ve bir yardımcı bulamaz.’


Not: O zaman 'iyi şeyler' yap ki iyi amellerinin sonucu gelip seni bulsun çünkü;


Casiye 15 ''Kim salih bir amelde bulunursa, kendi lehinedir, kim kötülük yaparsa, artık o da kendi aleyhinedir. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.''


DUA ET!


Mü'min 60 ''Rabbiniz dedi ki: 'Bana dua edin, size icabet edeyim. Doğrusu Bana ibadet etmekten büyüklenen (müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir.”

Bakara 186 ''Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar.'' 

Al-i İmran 191 ''Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) 'Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.'''


YALAN SÖYLEME! BOŞA UMUT VERME!


Saff 2-3. ayetler ''Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi neden söylüyorsunuzYapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında büyük bir günahtır.''


ANNE – BABA

İsra 23 ‘’Rabbin yalnız kendisine kulluk etmenizi ve anne ve babanıza iyilik yapmanızı emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlılık çağına erişirlerse sakın onlara “Öf!” bile deme, onları azarlama, onlara gönül alıcı tatlı ve güzel söz söyle!’’


Lokman 14 ‘’Biz insana, anne-babasına mümkün olan en iyi şekilde davranmasını emrettikAnnesi onu nice zahmetlere katlanarak karnında taşımış; sütten kesilmesi de iki yılı bulmuştur. Onun için, ey insan, bana şükret, ana-babana da teşekkür et. Unutma ki, sonunda bana dönecek ve yaptıklarının hesabını vereceksin.’’


Ahkaf 15 ‘’Biz insana anne babasına en güzel şekilde davranmasını önemle emrettikÇünkü annesi onu nice zahmetlere katlanarak karnında taşımış ve nice güçlüklerle doğurmuştur. Çocuğun ana karnında taşınması ve sütten kesilmesi otuz ay sürer.”


İYİLİĞE SEBEP OLURSAN İYİLİKTEN PAY ALIRSIN, KÖTÜLÜĞE SEBEP OLURSAN TAM TERSİ


Nisa 85 ''Kim güzel bir işe aracı olursa ondan ona bir pay vardır; kim kötü bir işe aracılıkta bulunursa, ondan da kendisine bir pay vardır. Allah her şeyin üzerinde koruyucudur.''


SELAM VERMEK FARZDIR


Nisa 86 ''Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah her şeyin hesabını tam olarak yapandır.''



DEDİKODU, AYIP ARAMAK VE BAŞKA BİR TOPLULUKLA ALAY ETMEK

Hucurat suresi 11-13 ayetler ‘’Ey inananlar! Bir topluluk başka bir toplulukla alay etmesin! Olabilir ki, alay ettikleri topluluk kendilerinden hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Alay ettikleri, kendilerinden hayırlı olabilir. Kendi nefislerinizde ayıplar aramayın; birbirinize lakaplar yakıştırmayın. İmandan sonra sapıklıkla anılmak ne kötü şeydir! Kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimlerdir. Ey iman edenler! Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! Gıybet ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin! Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın bundan iğrendiniz. Allah'tan sakının! Hiç kuşkusuz, Allah tövbeleri çok kabul eden, rahmeti sonsuz olandır. Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.’’

Maide suresi 8.ayet ''İnananlar! ALLAH için adaleti gözeterek tanıklık edin. Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletli davranmaktan alıkoymasın. Adaletli davranmak daha erdemlidir. ALLAH'ı dinleyin. ALLAH yaptıklarınızı haber alır.''

Fatır suresi 45. ayet ''ALLAH insanları yaptıkları yüzünden cezalandırsaydı yeryüzünde hiç bir yaratık bırakmazdı. Fakat, onları belli bir süreye kadar ertelemektedir. Ne zaman ki süreleri biter, işte o zaman ALLAH kullarının (hesabını) görür.''

Not: Demek ki eleştirmemek kusur bulmamak lazım çünkü yeryüzünde kimse masum değil.. Birini eleştirmek istiyorsan önce 'aynaya' bak.


PEYGAMBERLER ARASINDA HİÇBİR AYRIM YAPMAMAK

Bakara suresi 136. ayet "ALLAH'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilenlere, Musa'ya, İsa'ya verilene ve tüm peygamberlere Rab'leri tarafından verilenlere inandık. Onların hiçbiri arasında ayırım yapmayız. Biz sadece O'na teslim olanlarız," deyiniz.’’

Nisa suresi 150-152 ayet ''Onlar ki Allah'ı ve O'nun resullerini inkâr ederler, Allah'la O'nun resulleri arasını açmak isterler de "Bir kısmına inanırız, bir kısmını inkâr ederiz" derler; böylece imanla inkâr arasında bir yol tutmak isterler. İşte bunlar gerçek kâfirlerdir. Ve biz, kâfirler için yere batırıcı bir azap hazırladık. ALLAH'a ve elçilerine inanan ve onların hiçbiri arasında ayırım yapmayanların da ödüllerini ileride verecek. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.''

Bakara 285. ayet ''Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü'minler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. 'O'nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana'dır' dediler.''

Al-i İmran 84 ''De ki: 'Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere iman ettik. Onlardan hiçbirini ötekinden ayırmayız. Ve biz O'na teslim olmuşlarız.'

Nisa 150-151 ''Allah'ı ve elçilerini (tanımayıp) inkâr eden, Allah ile elçilerinin arasını ayırmak isteyen, 'Bazısına inanırız, bazısını tanımayız' diyen ve bu ikisi arasında bir yol tutturmak isteyenler. İşte bunlar, gerçekten kafir olanlardır. Kafirlere aşağılatıcı bir azab hazırlamışızdır.^^

DÜNYA İMTİHANI

Al-i İmran 186 ''Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve sakınırsanız bu işlerin azim olanlarındandır.''

Bakara 214 ''Yoksa siz, sizden önce gelip geçmiş olanların karşılaştıklarının benzeri başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara şiddetler, belalar ve zorluklar gelip çattı; sarsıldılar. Öyle ki, resul ve onunla birlikte inananlar, "Allah'ın yardımı ne zaman?" diye yakarıyordu. Haberiniz olsun ki, Allah'ın yardımı çok yakındır.''

Al-i İmran 142 ''Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırdetmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırdetmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?

Bakara 155 ''Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.''


HAKSIZLIK

Bakara suresi 188.ayet ‘’Paralarınızı aranızda haksız yollarla yemeyin. Halkın parasını haksız yere yemek amacıyla bile-bile memurlara/yöneticilere rüşvet vermeyin.’’

Nisa 58 ''Şüphesiz Allah, emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir.''


İNFAK ETMEK – VERMEK – YARDIM

Bakara 195 ''Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever.''

Al-i İmran suresi 133-136 ‘’Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni göklerle yer kadar olan cennete doğru yarışır gibi koşuşun. O, takva sahipleri için hazırlanmıştır. Onlar bollukta ve darlıkta infak ederler. Öfkelerini yutanlardır onlar, insanları affedenlerdir. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever. Onlar ki bir günah işledikleri, yahut kendilerine zulmettikleri zaman ALLAH'ı anımsar ve günahları için bağışlanma dilerler.Zaten ALLAH'tan başka kim günahları bağışlayabilir ki? Ve onlar bile bile günah işlemeye devam etmez. İşte bunların ödülleri Rablerinden bir bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Sürekli kalacaklardır orada. İş yapıp değer üretenlerin ücreti ne güzeldir!’’

Al-i İmran suresi 92. Ayet ‘’Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.’’

Kasas suresi 54.ayet ‘’İşte böylelerine ödülleri, sabrettikleri için iki kez verilir. Onlar, kötülüğü güzellikle karşılayıp savarlar. Ve onlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler.’’

A’raf suresi 156.ayet "Bu dünyada da bizim için iyilik yaz, ahirette de... Biz sana yöneldik." Dedi ki: "Azabım dilediğim kimseye dokunacaktır. Rahmetim ise her şeyi kapsamıştır; onu özellikle: sakınanlara, zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım."


Bakara 267 ''Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz Allah, Gani'dir, Hamid'dir.''


Bakara 274 ''Onlar ki, mallarını gece, gündüz; gizli ve açık infak ederler. Artık bunların ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.''

Al-i İmran 180 ''Allah'ın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır.''

ADAKLARINDA CİDDİ OL VE YÜCE ALLAH'A NE ADADIYSAN YERİNE GETİR

Bakara 270 ''Her neyi infak eder ve adak olarak neyi adarsanız, muhakkak Allah onu bilir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur.''

İnsan 7 ''Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.''

DOĞRU YOLDAYSAN KORKMA

Nisa 141 ''Onlar sizi gözetleyip-duruyorlar. Size Allah'tan bir fetih (zafer) gelirse: 'Sizinle birlikte değil miydik?' derler. Ama kafirlere bir pay düşerse: 'Size üstünlük sağlamadık mı, mü'minlerden size (gelecek tehlikeleri) önlemedik mi?' derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmedecektir. Allah, kafirlere mü'minlerin aleyhinde kesinlikle yol vermez.''

TÖVBE

Al-i İmran 135 ''Ve 'çirkin bir hayasızlık' işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah'tan başka günahları bağışlayan kimdir? Yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir.''

Nisa 110 ''Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Allah'tan bağışlanma dilerse Allah'ı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur.''


İFTİRA ÇOK BÜYÜK BİR GÜNAHDIR

Nisa 111-112 ''Kim bir günah kazanırsa, o ancak kendi nefsi aleyhinde onu kazanmıştır. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse, gerçekten o, böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir.''


SARHOŞ EDİCİLER, ZARARLI BAĞIMLILIK YAPAN MADDELER VE KUMAR

Bakara suresi 219.ayet ‘’Sana sarhoş edicilerden ve kumardan sorarlar: "O ikisinde büyük bir günah ve insanlar için yararlar var; ancak günahları yararlarından daha büyüktür," de. Ayrıca, sadaka olarak neyi vereceklerini senden sorarlar: "Artanı," de. ALLAH ayetlerini işte böyle açıklıyor ki düşünesiniz...’’

Maide suresi 90. ayet ‘’İnananlar, sarhoş edici maddeler, kumar, kutsal taş, şans oyunları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan sakının ki kurtulasınız.’’

Maide suresi 91. ayet ‘’Şeytan, sarhoş edicilerle, kumarla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi ALLAH'ı anmaktan, namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyorsunuz değil mi? ‘’


AFFETMEK

Al-i İmran 159 ''Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda onlarla müşavere et. Eğer azmedersen artık Allah'a tevekkül et. Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.''


A’raf suresi 199.ayet ‘’Affetmeyi kendine usül edin! İyiyi ve güzeli emret, cahillerden yüz çevir!’’

Kasas suresi 54.ayet ‘’İşte böylelerine ödülleri, sabrettikleri için iki kez verilir. Onlar, kötülüğü güzellikle karşılayıp savarlar. Ve onlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan infak ederler.’’

Şura suresi 40.ayet ‘’Kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür; ancak kim affeder ve  barışmayı esas alırsa ALLAH tarafından ödüllendirilir. O, zalimleri sevmez’’


SABIR

Al-i İmran 142 ''Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırdetmeden ve sabredenleri belirtip-ayırdetmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?''

Şura suresi 43.ayet ‘’Sabredip bağışlamak, işlerin azim olanlarındandır.’’

Al-i İmran suresi 200. ayet ''Ey iman sahipleri! Sabredin, sabırda yarışın, nöbetleşin ve Allah'tan sakının ki, kurtuluşa erebilesiniz.''


CAHİLLE TARTIŞMA VE BOŞ SÖZDEN GERİ DUR

Kasas suresi 55. ayet ‘’Onların ödülleri, sabretmelerinden ötürü iki kez verilecektir. Kötülüğü iyilikle savarlar ve kendilerine verdiğimiz nimetlerden verirler. Boş sözleri işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve, "Bizim işimiz bize, sizin işiniz size. Size selam (barış) olsun. Biz cahillerle uğraşmak istemeyiz" derler.’’

Furkan suresi 63.ayet ‘’Rahman'ın kulları öyle kimselerdir ki yeryüzünde tevazu ile yürürler. Cahiller kendilerine laf atınca da ‘Selam’(barış) derler.’’

KARANLIĞA KARŞI AYDINLIKLA CEVAP VER

Mü’minun suresi 96.ayet ‘’Kötülüğü güzellik ile sav. Onların nasıl nitelendirme yaptıklarını biz daha iyi biliriz.’’

Fussilet suresi 33-36 ayetler ‘’ALLAH'a çağıran, erdemli davranan ve "Ben teslim olanlardanım," diyenden daha güzel sözlü kim olabilir? İyilik ile kötülük bir olmaz! Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir. Böyle bir tavra, sabredenlerden başkası ulaştırılmaz. Böyle bir tavra, büyük nasip sahibinden başkası ulaştırılmaz. Şeytandan herhangi bir düşünce seni etkisi altına alırsa ALLAH'a sığın. O İşitendir, Bilendir.’’


ABDEST – SADECE 4 ADIM

Maide suresi 6. ayet ‘’İnananlar! Namaza kalktığınız zaman: (1) Yüzünüzü yıkayın, (2) ellerinizi dirseklere kadar yıkayın, (3) başınızı sıvazlayın, (4) ve ayaklarınızı da topuklara kadar (sıvazlayın/yıkayın). Cinsel ilişkide bulunmuşsanız yıkanınız. Hasta veya yolcu iseniz, yahut tuvaletten gelmiş, yahut kadınlarla cinsel ilişkide bulunmuş ve su bulamamışsanız, temiz bir toprağa yönelip yüzünüzü ve kollarınızı onunla sıvazlayın. ALLAH size güçlük çıkarmak istemez. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. Olur ki şükredersiniz.’’

NAMAZ

Nisa suresi 43. Ayet ‘’ Ey iman edenler! Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüpken de -yolculuk halinde olmanız müstesna- boy abdesti alıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hastalanırsanız yahut yolculuk halinde bulunursanız yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, bütün bu durumlarda su da bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin. Yani yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Allah Afüvv'dür, günahları affeder, Gafûr'dur, hataları bağışlar.’’

Not: ‘’Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar’’ = Okuduğumuz surelerin Türkçe anlamlarını bilmemiz gerekiyor. Çünkü sarhoş olan kişi ‘ne söylediğinin farkında olmayandır’. Bunun üzerine tefekkür edin.

Ankebut suresi 45. ayet ‘’Sana vahyetmiş olduğumuz kitaptan oku ve namazı(salatı) gözet. Çünkü namaz(salat), iğrenç ve kötü şeylerden alıkoyar. ALLAH'ın zikri/Kuran'ı en önemlidir. ALLAH ne yaptığınızı bilir.’’


KÜRESEL ŞEYTANLAR 'DİŞİLERE' TAPIYOR


Nisa 117 ''Onlar, O'nu bırakıp da (bir takım) dişilere taparlar. Onlar o her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş şeytandan başkasına tapmazlar.''


İNANÇSIZLIĞA DÜŞMEKTEN KORUNMA YÖNTEMİ


Nisa 140 ''O, size Kitapta: 'Allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze dalıp geçinceye kadar, onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz' diye indirdi. Doğrusu Allah, münafıkların ve kafirlerin tümünü cehennemde toplayacak olandır.''


GÖSTERİŞ İÇİN YARDIM YAPANLAR

Bakara suresi 271.ayet ''Sadakaları açıklarsanız bu da güzeldir. Ama onları gizler ve yoksullara bu şekilde verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır; günahlarınızdan bir kısmını örter. Allah, Habîr'dir, yapmakta olduklarınızdan gereğince haberi vardır.''


Nisa 38 ''Onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye harcarlar, Allah'a ve ahiret gününe inanmazlar. Şeytan, kime arkadaş olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o.''

Bakara suresi 264.ayet ''İnananlar! ALLAH'a ve ahiret gününe inanmadığı halde halka gösteriş için yardımda bulunan kişi gibi yardımlarınızı başa kakmakla ve eziyet etmekle boşa çıkarmayın. Bu tip davranışın örneği, üzerinde toz toprak biriken bir kayaya benzer ki şiddetli bir sağanak onu çıplak bırakır. Yaptıklarından hiçbir şey kazanamazlar. ALLAH inkarcı toplumu doğruya iletmez.''

Bakara 262-263 ''Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.Güzel bir söz ve bir bağışlama, peşinden eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah Gani'dir, Halim'dir.''

Bakara 265 ''Yalnızca Allah'ın rızasını istemek ve kendilerinde olanı kökleştirip güçlendirmek için mallarını infak edenlerin örneği, yüksekçe bir tepede bulunan, sağnak yağmur aldığında ürünlerini iki kat veren bir bahçenin örneğine benzer ki ona sağnak yağmur isabet etmese de bir çisintisi (vardır). Allah, yaptıklarınızı görendir.''

İYİ BİR İŞ, HAYIRLI BİR AMEL YAPARSAN YÜCE ALLAH SENDEKİ İYİLİĞİ KAT KAT ARTTIRIYOR

Şura 23 ''İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: 'Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiç bir ücret istemiyorum.' Kim bir iyilik kazanırsa, biz ondaki iyiliği arttırırız. Gerçekten Allah, Gafur'dur, Şekur'dur.''

Nisa 40 ''Gerçek şu ki, Allah zerre ağırlığı kadar haksızlık yapmaz. (Bu ağırlıkta) Bir iyilik olursa, onu kat kat arttırır ve kendi yanından pek büyük bir ecir verir.''

YÜCE ALLAH'TAN BAŞKA KİMSEYE SIRTINI DAYAMA, O'NDAN BAŞKA VELİLER(OTORİTELER, EFENDİLER) EDİNME, BU ÖRÜMCEK AĞINA SIRTINI DAYAMAK GİBİDİR

Ankebut 41 ''Allah'ın dışında başka veliler(efendiler, otoriteler) edinenlerin örneği, kendine ev edinen örümcek örneğine benzer. Gerçek şu ki, evlerin en dayanıksız olanı örümcek evidir; bir bilselerdi.''

ADALETİ AYAKTA TUT

Nisa 135 ''Ey iman edenler! Nefsiniz, anne-babanız, yakınlarınız aleyhine de olsa, zengin veya fakir de olsalar, adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için şahidler olun. İster zengin, ister fakir olsun, Allah, ikisine de sizden daha yakındır. O halde, nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğip büker yahut yüz çevirirseniz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.''


KİMSEYİ AŞAĞILAMA, EMPATİ KUR VE ZORLAMA

Bakara 256 ''Dinde zorlama yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.''


Yunus suresi 99.ayet ''Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların tümü toplu halde mutlaka iman ederlerdi. Hal böyle iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın!''


HER SÖYLENENE İNANIP HEMEN HÜKÜM VERME!

Hucurat suresi 6.ayet ''Ey iman sahipleri! Özü-sözü bozuk birisi size bir haber getirdiğinde, hemen araştırıp inceleyin/delil arayın! Yoksa bilgisizlikle bir topluluğu suçlar da yapmış olduğunuza pişmanlık duyar hale gelirsiniz.''

Yunus suresi 100. ayet ''Hiç bir kişi ALLAH'ın izni olmadan inanamaz ve O, akıllarını kullanmayanların üstüne pislik yağdırır.''

YÜCE ALLAH'IN EMRETMEDİĞİ, KUR'AN'DA OLMAYAN BİR ŞEYİ SIRF GEÇMİŞTEN GELDİ DİYE DİNDE EMREDİLMİŞ VARSAYARAK BÜYÜK YANLIŞA DÜŞME!

Bakara suresi 170.ayet ''İnkârcılara: “Allah’ın indirdiğine uyun” dendiği zaman: “Hayır! Biz, atalarımızdan gördüğümüze uyarız” derler. Peki, ya ataları aklını kullanamayan ve doğru yolu bulamayan kimseler ise?''

Maide suresi 104. ayet ''Kendilerine, "ALLAH'ın indirdiğine ve elçiye gelin," denildiğinde, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter!," derler. Ataları, bir şey bilmeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler olsa da mı?''

A'raf suresi 28. ayet ''O imansızlar çirkin bir iş yaptıkları zaman: “Biz atalarımızın da böyle yaptığını gördük; esasen Allah da bize böyle emretti” derler. Şöyle de: “Allah, hiçbir zaman kötü ve çirkin işleri emretmez. Yoksa siz, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?”

Yunus suresi 78. ayet ''Onlar da: “Sen bize, atalarımızı üzerinde bulduğumuz yoldan bizi döndüresin de, bu ülkede üstünlük ve hâkimiyet yalnızca ikinizin olsun diye mi geldin? Hayır, hayır, biz ikinize de inanacak değiliz” dediler.''

Not: Atalardan 'din' konusunda gelen 'sorgulanmayan' sözler/adetler çoğu zaman yanıltıcıdırlar.