31 Mart 2023 Cuma

Vermediğin Her An Tehlikedesin


Şimdi çok önemli bir ilahi emrin vedik doğum haritamıza yansımasına bakalım. Bir vedik doğum haritasında toplamda 12 ev bulunur. Bunlardan 9. ev Yüce Allah’ın ihsanının vedik doğum haritamıza giriş noktasıdır. 9. ev başka neyi temsil eder? İnancımız, şansımız, zenginliğimiz, ahlakımız, adalet duygumuz 9. Evin kontrolündedir. Ek olarak burası ‘vermenin’(zekat, sadaka) evidir. En başta ne dedim 9. ev, Yüce Allah’ın ihsanının kişinin vedik doğum haritasına ‘giriş’ noktasıdır, yani burası ‘korunma’ evidir. 9. Ev(Yüce Allah’ın ihsanı) bizi neden ‘koruyor’? Sekar’ın ateşinden(Hud 113), karma borçlarımızdan(Şura 30) bütün musibetlerden(Enfal 25).. Şimdi birleştirelim 9. Ev ‘vermenin’(zekat, sadaka) ve ‘korunmanın’(9.ev) evi, yani ne oldu? Bir insanın dünya üzerinde ‘vermeden’(9.ev) ‘korunması’(9.ev) kesinlikle mümkün değildir. Kazandıklarınızdan(zenginlik 9. Ev), vermediğiniz(9. Ev) sürece koruma kalkanınız(9.ev) devre dışı kalacaktır ve Enfal 25 ‘‘Sadece zalim kişilere isabet etmeyen fitneden(imtihandan) sakının’’ ayeti devreye girecektir. Yüce Allah bu nedenle Kur’an’ın 40 dan fazla ayetinde ‘verin’ diyor, çünkü koruma kalkanımız (9.ev) ancak bu şekilde aktive oluyor.. Şimdi gelelim asıl noktaya, bir kişi düzenli olarak zekat ya da sadaka vermiyorsa yani zorda olanlara düzenli olarak yardım yapmıyorsa 9. evi(verme) zarar görmüştür, bu sefer ne olacaktır? Kişinin vermediği(9.ev) yardımlar ilahi sistem tarafından kişiden ‘zorla’ tahsil edilecektir, ilahi sistemin bu ‘zorla alışı’ kişinin hayatında büyük finansal kayıplar(zarar görmüş 9.ev), devasa masraflar(zarar görmüş 9.ev), yanlış finansal kararlar(zarar görmüş 9.ev) ile ortaya çıkacaktır. Ar’af 156 ‘’Rahmetime gelince, o her şeyi çepeçevre kuşatmıştır. Ben onu; sakınıp korunanlara, zekâtı verenlere, ayetlerimize iman edenlere yazacağım.".. Yani verin, verdikçe arınırsınız(9.ev), verdikçe temizlenir(9.ev) ve korunursunuz(9.ev) hem bu dünyada(sekarda) hem de ahirette.. Tegabun 16 ‘’Kim nefsinin cimriliğinden kurtulursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir’’.. Bakara 195 ''Allah yolunda infak edin, kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever.''' 

Zekat (9.ev) yılda 1 kere verilmez bu yanlıştır, şimdi bunu açıklayalım. En’am suresi 141.ayet - ‘’Çardaklı ve çardaksız bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, sebzeleri, zeytinleri, narları, birbirine benzer ve benzemez biçimde oluşturan O'dur. Her birinin meyvesinden, olgunlaştığı zaman yiyin ve hasat gününde onun hakkını da verin. İsraf etmeyin, Allah israf edenleri sevmez.’’


‘Hasat gününde’ diyor Yüce Allah yani hasat elimize geçtiği ‘aynı gün’ onun zekâtını vermeliyiz. Eğer çiftçi değilsek ki insanların çoğu ‘maaş’ sistemi ile çalışıyor, demek ki maaş kişinin eline geçtiğinde ‘aynı gün’(En’am 141) onun zekâtını vermeli. Maaş yılda kaç kere eline geçiyor kişinin? 12 kere .. Demek ki 12 hasat günü, 12 zekat demek.. Bağımsız olarak ticari iş yapan kimseler de her ay sonunu ‘hasat günü’ olarak kabul edebilirler.. Kur’an’ı okumak, anlamak lazım..
 
Sadaka konusuna ise gelirsek, düzenli olarak elinizden yardıma muhtaç kişiler için  küçük ya da büyük şekilde para çıkması haritanızdaki 9. evi yani korunma evini aktive edeceği için, sizi hem zenginleştirir(9.ev) hem de koruma kalkanınızı(9.ev) aktive eder.. Yani düzenli olarak sadaka ‘verin’ arınıp korunmak bu şekilde mümkün.. Ve bu Sekar’a geri dönmememiz için yapmamız gereken ana eylemlerden biri..
 
Müddesir 41-42 ‘’Günahkarlara: ‘’Sizi Sekar’a sürükleyen nedir?’’. Cevap verdiler; ‘’Salat edenlerden değildik. Yoksulu yedirip doyurmuyorduk. Biz boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık.’’

© Kadim Astroloji Analisti – Erdem Çalışkan

24 Mart 2023 Cuma

Temiz Kalp

 


Bir vedik doğum haritasında 4.-8.-12. evler kişinin tekamül yolculuğunu gösterir.. 4. ev kişinin ‘kalbidir’, 8. ev kişinin ‘karma borçlarıdır’, 12. ev ise kişinin hayat sonu ve tekamüldür. Yolculuk her zaman ‘kalp’(4.ev) ile başlar.. Tekamül yolculuğunun en büyük kuralı ise ‘temizliktir’, kişi ancak temiz bir kalbe(4.ev) sahip olursa, bir sonraki aşamaya yani karma borçlarını(8.ev) temizlemeye geçebilir.. Çok enteresan olarak 4. Ev aynı zamanda kişinin ‘hayat mutluluğudur’, kişinin kalbi(4.ev) ‘kirli’(zarar görmüş 4. Ev) ise kişinin ‘hayat mutluluğu’(4.ev) yok olacaktır. Kalp(4.ev) insanda Yüce Allah’ın girdiği yerdir, Enfal 24 ‘’Bilin ki ALLAH kişi ile kalbi arasına girer ve O'nun huzuruna toplanacaksınız.’’ Yüce Allah nereye girmez? ‘Kirli’ olan yere(içinde negatif duygular olan kalp).. Yüce Allah’ın en büyük isimlerinden biri ‘Kuddüs’tür, bu isim ‘bütün kirliliklerden münezzeh olan’, tertemiz, pak olan demektir.. Bir kalpte(4.ev) ‘kir’ (negatif duygular) varsa ‘Kuddüs’ oraya girmez.. Bu nedenle tasavvufta, hırs, kin, kıskançlık, nefret, kibir, intikam, öfke, şehvet ya da herhangi bir negatif duygunun ‘kalbi kirlettiği’ söylenir. Kalbinde(4.ev) ‘kir’(negatif duygunun her türü) barındıran ‘tekamül’(4.-8.-12. Evler) yolunda başarılı olamaz aynı zamanda hayat mutluluğu(4.ev) yok olur.. Her şartta kalbimizdeki negatif duygulardan arınmak ve ‘temizlenmek’ gerekiyor, çünkü kalpte barınan ‘kirler’(negatif duygular) hem tekamül yolumuzun yıkılmasına(4.-8.-12. Evler) hem de mutluluğumuzun(4.ev) yok olmasına neden olur. Sürekli ‘arınmak’(tövbe) gerekiyor, çünkü Tevbe 108 ‘’Allah arınanları sever’’. Ve fıtratı gereği insan negatif duygularla birlikte yaratılmıştır, çünkü ilahi sistem bunları ‘aşmamızı’ istemektedir, bu bir sınavdır. İnsan zalimdir(İbrahim 34), nankördür(Hac 66), kıskançtır(Felak 5), öfkelidir(Al-i imran 134), arzusunu ilah edinir(Furkan 43), cimridir(İsra 100), açgözlüdür (Al-i İmran 14). İnsan fıtratını aşıp bu ‘kirlerden’ kalbini (4.ev) arındırabilirse tekamül kapısı açılır, Kuddüs’e ulaşır.. Şuara 88-89 ‘’Öyle bir gündür ki o, ne mal fayda verir ne çocuklar. Yalnız temiz bir kalple Allah'a varan kurtulur."

.

.

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

15 Mart 2023 Çarşamba

Karşılık

 

Kötülük olarak ne yaptında karşılığını görmedin? Kötülük yaptığını görüp ilahi sistem tarafından kötülüğü cezalandırılmamış tek bir insan gördün mü? ‘‘Tabi ki gördüm! Birçok insan kötülüklerine karşılık cezalandırılmıyorlar!’ diyeceksin ki bu senin içinde bulunduğun büyük bir ‘aldanış’, çünkü ‘ceza’ nedir bilmiyorsun ki.. Yüce Allah, Şura 30’da ‘’Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor’’ demiyor mu? Yüce Allah’ın sözü kesindir, yani yaptığımız kötü şeyler, bize musibet olarak ‘kesinlikle’ gelir çatar. Ama bu ceza halinin çeşitli şekilleri var, insanlar bu yüzden kötü insanların cezalandırılmadıklarını düşünüyorlar. İşlediğiniz her bir günah etherik bedeninize günahın büyüklüğü oranında işlenir ve ‘borcu’ kişiden tahsil edilmeye başlar. Günahın karşılığı kişide korku, endişe, depresyon, hastalık ya da fiziksel ceza olarak belirecektir. Kişinin günahları ne kadar büyükse hayatı o kadar korku, endişe, evham içinde geçmeye başlar, her anı zehir olur, dışardan onu gören ve ilahi sistemi bilmeyen kimseler ‘‘Bu kadar kötülük yaptı bak hiçbir şey olmuyor’’ derler cahilce, halbuki kişi içinde küçük bir ‘cehennem’ hali yaşamaktadır, onca malı mülkü olsa bile kişi için bunların önemi yoktur. Çünkü Yasin 8-9 ‘’Biz onların boyunlarına bukağılar geçirdik. Bukağılar çenelere dayanmıştır da bu yüzden onların kafaları yukarı kalkıktır. Biz önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.’’ Kelepçeler ‘etherik’ bedene geçmiştir, günahın bedeli ödenmedende çıkmayacaklardır. Kişinin ne mal, mülk, safa içinde yaşaması önemlidir artık ne de dışardan ‘iyi halli’ görünmesi.. Sekar’ın ‘ateşine’ her an maruz kalmaktadır, bu nedenle Yüce Allah bize şöyle diyor Hud 113 ‘’Zalim kişilere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur.’’ Çünkü günah içinde kalmış kişi her an ‘yanmaktadır’.. Tövbe/af dışında kalan her günah ‘tahsil edilir’. Kalem 15-16 ‘’Ayetlerimiz ona okunduğunda şöyle der: "Daha öncekilerin masallarıdır bu!’’, yakında biz onun hortumu üzerine damga basacağız.".. Hortum=Astral Bağ..

Şimdi Rumi'nin bu konuda neler söylediğine bakalım;

Sana gelip çatan şu can sıkıntılarının, şu karanlıkların, şu hoşa gitmeyen şeylerin, birisini incitmen, kırman, bir suç işlemen yüzünden meydana geldiğini bilesin diye karşılığı gelip-çatar. Ne ettin, ne yaptın, etraflıca hatırında değildir amma karşılığından çok kötü bir iş yaptığını anla; onun kötü olduğunu ya bilgisizliğinden, ya gafletinden, yahut da suçları kolayca sana yaptıran bir eş-dost yüzünden suç saymıyorsun, bilmiyorsun onu; fakat karşılığına bak da ne kadar ileri gittiğini, ne kadar sıkıldığını anla. Kesin olarak can sıkıntısı, suç karşılığıdır; gönül ferahlığı ise ibâdet ve itaat karşılığı.

 

Celaleddin-i Rumi

 

Ulu Tanrı, iyiliğin-kötülüğün karşılığını kıyamette vermeyi vâdetmiştir amma peşin olarak da onun örneği, dünya yurdunda soluktan-soluğa, bakıştan-bakışa belirip durmadadır. Bir insanın gönlüne bir neş'e, bir sevinç gelse bu neş'e, bu sevinç, birisini neşelendirmesine, sevindirmesine karşılıktır. Sıkılır, gamlanırsa da birisini sıkmıştır, birisini gamlandır mıştır. Bunlar, öbür dünyanın armağanlarıdır; ceza gününü gösterir; şu azıcık şeyler o çok şeyi anlatır; hani buğday dolu bir ambardan bir avuç buğday gösterirler ya, tıpkı onun gibi.

 

Celaleddin-i Rumi

 

Hırsız, insanların mallarını çaldı mı bir iç sıkıntısı, bir darlık gönlünü tırmalamaya başlar. O, ‘’bu sıkıntı, bu darlık nedir ki?’’ der. Şerrinden ağlayan mazlum yok mu? İşte onun sıkıntısı, onun darlığı. Bu darlığa, bu sıkıntıya pek aldırış etmezse bu inadının rüzgarı ateşini üfler. Hulâsa gönül sıkıntısı, memurların sıkıştırması hâline gelir, o mânalar, duyulur, görülür bir hâle gelip meydana çıkar. Dertler, zindan ve çarmıh olur. Dert; köktür, kök; dal budak verir. Kök gizliydi, meydana çıktı. Sen de darlığını, ferahlığını bir kök bil. Kötü kökse hemencecik, çabucak onu sök ki çimenlikte çirkin bir diken çıkmasın. İç sıkıntısı görünce ona bir çare bul. Çünkü dallar, hep kökten meydana gelir. Genişlik gördün mü de onu sula, yetişip meyve verince dostlara dağıt.

 

Celaleddin-i Rumi

.

.

© Kadim Astroloji Analisti – Erdem Çalışkan


14 Mart 2023 Salı

Büyük Denge

 

Beyaz ve siyah.. ‘Denge’ hayatın özüdür.. Uzakdoğu felsefesine yin-yang şeklinde geçmiş.. İslam’ın bize verdiği temel kuraldır bu ‘dengeli olmak’ tanımı. Kur’an’ın başında bulunan ve tüm Kur’an’ın özeti olan Fatiha suresindeki en büyük emirlerden biridir. Fatiha 6 ‘’Bizi sırat-ı müstakime eriştir’’. Sırat-ı müstakim, ‘dosdoğru yol’, ‘dengeli yol, ‘orta yol’ anlamlarına gelir.. Siyah ve beyazı(Yin-Yang) eşitlemek ve ‘ortasından’ yürümek.. Yani ne dünyayı bırakmak ne de ahireti bırakmak, ikisi arasında ‘orta bir yol’(Fatiha 6) tutmak.. Kur’an’ın her yerinde sırat-ı müstakim, ‘dengeli yol’ vurgusu yapılır, yani hayatta ve yaptığımız tüm işlerde ne aşırı gidilmeli ne de tamamen el çekilmeli, böylece ‘denge’(sırat-ı müstakim) sağlanır, ne siyahın beyaza üstünlüğü olur ve ne de beyazın siyaha(ki ikiside bir yerde birleşir çünkü ikiside ‘aynıdır’).. Örneklere bakalım İsra 26 ‘’Akrabaya hakkını ver! Yoksula ve evsize de. Fakat saçıp savurma!’’ yani ‘ver’ ama aşırıya kaçma = Sırat-ı Müstakim = Dengeli Yol. İsra 110 ‘'Namazında/duanda sesini yükseltme, kısma da. İkisi ortası bir yol tut.’’ = Sırat-ı Müstakim. Furkan 67 ‘’Onlar, harcamalarında ne isrâf eder ne de kısarlar; bu ikisi arasında orta bir yol tutarlar.’’ Lokman 19 ‘’Yürüyüşünde dengeli ol, sesini de alçalt.'’ Savaşta dahi ‘sırat-ı müstakim’, Bakara 190 “Sizinle savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın, fakat aşırılığa sapmayın; Allah aşırılığa sapanları sevmez.".. ‘Orta yol’ siyah ve beyaztan oluşan bu dualite dünyasında, ‘birliğe’ yani ‘vahdete’ erişmek ve ‘aynı’ olan siyah ve beyazı birleştirip ‘renksizlik alemine’ erişmek içindir. Orada sadece ‘Allah’ın boyası’ vardır, Bakara 138 ‘’Allah'ın boyası... Allah’dan daha güzel boyası olan kimdir? Biz O'na kulluk edenleriz.’’ Siyah ve beyaz birleşmeli ve asıl ‘boyaya’(Bakara 138) ulaşılmalı. İşte ancak Allah’ın boyasına ulaştığında ‘orta yolu’ aşıp, şu ayetteki 3. kategoriye geçebilirsin, Fatır 32 ‘’Sonra, kullarımız arasından seçtiklerimizi Kitap'a mirasçı kıldık. İçlerinden nefsine zulmedenler var(1), orta yolda gidenler var(2), Allah'ın izniyle hayırlarda yarışanlar var(3). İşte bu, büyük lütfun ta kendisidir.’’

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan


13 Mart 2023 Pazartesi

Çift Değil!

 


Milattan sonra 529 yılında Çin’de yaşamış Zen rahibi Sengcan anlatıyor; ‘’Kutlu yol sadece ‘ayrım yapıp’ seçenler için zordur, bir şeye karşı sevgi besleme ya da hiçbir şeyden nefret etme, böylece herşey yolunda gider. Zerre kadar ayrım yaparsan bir olan dünya ve cennet, birbirinden ayrılır. Eğer ‘gerçeği’ istiyorsan hiçbir şeye arzu duyma ya da hiçbir şeyi itme. ‘İstemek’ ya da ‘itmek’ zihnin en kötü sorunudur, ‘yolu’ anlayamayan zihnin gevezelikleridir bunlar. Kusursuz Yol, tıpkı sonsuz bir boşluk gibidir, sonsuz boşluk her şeyi içerir ve hiçbir şeyden yoksun değildir. Ayrım yapıp, seçtiğin, sevip ya da nefret ettiğin için bu yolun devasalığını göremiyorsun. Ne dünyaya kapıl, ne de kendi içindeki ‘boşluğa’.. ‘Her şeyin birliği’ içinde huzurlu hisset. Ve böylece dualite yok olacaktır. Her şey ‘Bir’in içinde kaybolsun istiyorsun ama her an başka bir aktiviteyle meşgulsün. Dualiteyle oyalandığın sürece hiçbir zaman ‘birliği’ bilemeyeceksin. Kalbine güvenmezsen ‘savunma’ ya da ‘inkar’ yoluna gidersin, halbuki bu dünyada ne ‘sen’ varsın ne de ‘senden başkası’. ‘Yol’ ile uyum içinde olmak için, tüm benliğini bırak. ‘Dualitenin’ dünyasını inkâr etmek, onu savunmaktır; ‘birliği’ savunmak ise onu inkar etmektir, ‘yol’ hakkında ne kadar çok konuşur ve düşünürsen, o kadar çok yolunu kaybedersin. Özüne dönmek ‘manayı’ bulmaktır, suretlerin peşinden koşmak ise özden uzaklaşmaktır. Aydınlandığın vakit işte o an doğru ve yanlışın ötesine geçtiğin andır. Zihin, kendi hayal ettiği dünyaya sıkı sıkı tutunur ama bu dünyaya gerçek demesi sadece cehaletindendir. Gerçeği aramana gerek yok, o seni ‘bulacaktır’, sadece bu dünya hakkında kafanda oluşan düşünceleri besleme yeter. ‘Mutlak’ olanla uyumlu bir zihine sahip olduğunda bencilliğin yok olur. Tüm zincirlerden özgürleşirsin artık en ufak bir korkun olmadan evrene tamamen güvenebilirsin. Bu aşamadan sonra varolan her şey mükemmel ve kusursuzdur. Herşey olması gerektiği gibidir, ne gözleyen ne de gözlenen vardır. Bütün bu mükemmelliğin özünü anlatmak istersen en iyi tarif şudur; ‘Çift değil!’. ‘Çift-olmayan’ bu evrende hiçbir şey birbirinden ayrı değildir. Herşey ‘Birdir’.’’

.

.

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

5 Mart 2023 Pazar

Sahte İlahlar
Motivasyon videoları bağırıyor; ‘‘Hadi kalk! Spora git! Başarabilirsin! Yapabilirsin! Yılmak yok!’’.. Tüm gün spor salonunda spor yapıyorsun, erkeksen spor sonlarında hayranlıkla aynada ‘kaslarına’ bakıyorsun ya da kadınsan spor sonrası vücudunun aldığı güzel şekli izliyorsun huşuyla.. Sonra bir ayet geliyor aklına, Furkan 43 ‘’Kendi arzusunu ilah edinen kişiyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?’’.. Tüm gün geziyor, alışveriş yapıyor, cinsellikle ilgileniyor günün çoğunu ‘arzularını’ tatmin etmeye harcıyorsun..Sonra aklına bir ayet geliyor, Furkan 43 ‘’Kendi arzusunu ilah edinen kişiyi gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?’’.. ‘İyi niyetli’ motivasyon videoları bağırıyor; ‘’Zengin olmak istiyorsun ha! Sabırlı ol! Dayanıklı ol! Tüm vaktini buna harca! Başaracaksın! Zengin olacaksın! Vazgeçme!’’.. Her şeyi unutup sadece ve sadece zengin olma ‘arzunu’ hayatının merkezine koyuyorsun(ilah ediniyorsun), bütün hayat amacın bu oluyor, sonra aklına bir ayet geliyor, Furkan 43 ‘’Kendi arzusunu ilah edinen kişiyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?’’. ‘’Kariyerim benim herşeyim! Bundan başka hiçbir şey önemli değil!’’ diyorsun, kariyerini en tepeye taşıma ‘arzunu’ kendine kılavuz(ilah) ediniyorsun ve tüm hayatını bu yönde harcıyorsun, sonra aklına bir ayet geliyor, Furkan 43 ‘’Kendi arzusunu ilah edinen kişiyi gördün mü?Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?’’. ‘’Çocuklarım benim herşeyim, ben hayatımı onlara adadım!’’ diyorsun çocuklarını kendine kılavuz(ilah) ediniyorsun ve aklına bir ayet geliyor, A’raf 189-190 ‘’O sizi bir tek nefisten yarattı. Ondan da eşini yarattı ki dinginlik bulsun. Eşine yaklaşınca, hafif bir yükle yüklendi ve onunla gezindi. Yükü ağırlaşınca her ikisi Rab'leri ALLAH'a: "Bize salih bir çocuk verirsen şükredenlerden olacağız" diye yalvardılar. Allah onlara salih bir çocuk verince, kendilerine verdiği nimette ikisi birden Allah'a ortak koşmaya başladılar. Allah onların ortak koştuğu şeylerden arınmıştır’’.. Yani ‘La İlahe İllallah’, Allah’tan başka ilah yoktur, hayatının ‘merkezine’ Allah’tan başka hangi ‘arzunu’ koyarsan koy, bu arzunu ‘ilah edinmiş’ ve Furkan 43’e konu olmuş olacaksın.. © Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan