16 Kasım 2024 Cumartesi

İki Ezeli Düşman

 

Akıl ve nefs savaşı.. Her insanın içindeki büyük savaş.. Nefs, var gücüyle ‘kötülüğü emreden’ bir mekanizma; Yusuf 53 ‘’Ben nefsimi temize çıkaramam. Çünkü gerçekten nefis, Rabbimin kendisini esirgediği dışında, var gücüyle kötülüğü emredendir.’’.. Yüce Allah ise bu kötü ‘nefs’ mekanizmasına karşı ‘aklı’ seçmemizi öğütlüyor; Yunus 100 ‘’Allah, aklını kullanmayanların üzerine pisliği bırakır’’.. Akıl, yerine nefsi seçtiğimizde yaşayışımız ‘zorlaştırılıyor’ yani.. Nefsi ‘kolay görmek’ ise bir cahillik; Rumi diyor ki ‘’Şu kara yüzlü, şu kötü huylu nefsi, yok et! Fakat bu mücâdele kolay değildir. Zira put kırmak kolaydır, fakat nefsi kolay görmek cahilliktir. İyi bil ki; safları dağıtan arslanla savaşmak kolaydır. Asıl arslan, kendini tutan ve nefsini alt edendir’’.. Nefs, heveslere, dünya hayatına, aşırı para-kariyer düşkünlüğüne, aşırı yemeye-içmeye, aşırı cinselliğe, israfa, materyal olan herşeye insanı çeker götürür.. Nefs, Allah yoluyla ilgilenmez, spiritüelliği desteklemez, insanın bu dünyada ‘çok değerli’ olan vaktini boş yere harcatıp, din gününe(Fatiha 4) ‘eli boş’ dönmesi için çabalar. İşte burada nefsin zıttı olan ‘akıl’ devreye giriyor, Yüce Allah’ın bize verdiği ‘nur’(akıl). Yüce Allah Kur’an’da yüzlerce ayette ‘akletmetyi’, ‘düşünmeyi’ farz kıldı, çünkü ‘sınav gereği’ insanın nefsine işlenmiş olan kötülükleri yenmesi için bir ‘nur’(akıl) gerekiyordu..Rumi diyor ki ‘’Akıl insana ilahi bir lütuf, bir kılavuzdur. Çalışır, çabalar akla itaat edersen, aklın vereceği şudur: seni daha fazla doğru yola götürür.. Çünkü bu hevânın, bu hevesin, gözü açtır; ancak içinde bulunduğu anı görür; akılsa din gününü düşünür. Aklın iki gözü de işin sonundadır; o gül için dikene katlanır, zahmetini çeker! Akıl nefsin zıddıdır.. Aklın neticeyi düşünür, Nefis ise akıbeti düşünmez. Akıl galip olursa, nefsin zayıflar. Zira ağır biniciden eşek zayıf düşer’’.. Akıl doğru olanı seçer, Nefs ise ‘hüsranı’ seçer, her şeyde sadece ‘aklını’(Yunus 100) kullan.. Rumi bitirsin ‘’Karga, ardınca uçan canı nihayet mezarlığa götürür! Kendine gel de kargaya benzeyen nefsin ardından koşma...çünkü o, seni mezarlığa götürür, bağa, bahçeye değil!..’’

.

.

©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan  


3 Ekim 2024 Perşembe

Büyük Sır

 

Yunus Emre dedi ki ‘’Yaratılmışı hoş gördük,Yaratandan ötürü..’’ Rumi dedi ki ‘’Anlamak bilmek, bilmek affetmektir’’.. Buddha dedi ki ‘’Affettiğinde iyileşirsin. Kötü duyguların gitmesine izin verdiğinde büyürsün’’.. Dünya’nın en batısından en doğusuna çağlar boyunca hakikat sırrına ermiş tüm alimler ‘affetmeyi’ öğütlediler.. Çünkü ‘affetmenin’ içinde ‘çok büyük bir sırrı’ taşıdığını biliyorlardı, ‘kefaret’..(Konuyla ilgili detaylı bilgi için bkz. Emrah Eryılmaz-Hakikat Planı sayfa 120- #reklam değil tavsiye, severek okuduğum bir kitap). Yüce Allah diyor ki Hud 114 ‘’Şüphesiz iyilikler, kötülükleri giderir..’’. Bu iyiliklerin kötülükleri gidermesi yasası çok büyük bir yasadır.. Yaptığımız ‘iyi’ ameller bizde bulunan mevcut günahların ve topladığımız kötü karmanın yok olmasına neden olurlar.. Bu iyi davranışların en büyüklerinden biri ‘affetmektir’ ki Kur’an’da Yüce Allah ‘affetmenin’ bir ‘kefaret’ sistemi olduğunu söylüyor bize.. Ve konunun affetmek, bağışlamak üzerine olduğu bir ayette Yüce Rahman şöyle diyor; Maide 45 ‘’Kim onu bağışlar da ‘kısas hakkından vazgeçerse’ artık o kendi ‘günahları’ için kefaret olur..’’ Yüce Rahman kişinin maruz kaldığı ‘negatif’ bir olayı/durumu ‘affetmesinin’, kendi ‘günahları’ için bir ‘kefaret’ oluşturduğunu söylüyor.. Yüce Allah, ‘affetmenin’ kişide bulunan ‘mevcut’ günahların ‘affedilmesini’ sağladığı konusunu şu ayette pekiştiriyor; Nur 22 ‘’Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar, yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoşgörsünler. Allah'ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz?’’.. Yüce Allah açıkça bu ayette insanın yaşadığı negatif davranışları/durumları ‘affetmesinin’ onun günahlarının ‘affedilmesi’ için bir yol olduğunu söylüyor.. Yani kişinin ‘affetmesi’ kendi günahları için bir bağışlanmadır, ‘kefarettir’(maide 45).. Yani prensip basit ‘affedilebilmek’ için ‘affetmek’ gerekiyor, bu hakikat sırrına ermiş alimlerin çağlar boyunca bildiği bir sırdı.. Bu nedenle Yüce Allah bize birçok ayette affetmeyi öğütlüyor ki bu ‘kendi iyiliğimiz’ için.. A’raf 199 ‘’Sen affetmeyi esas al, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir..’’

©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan    



20 Eylül 2024 Cuma

Bakış

 

Ev


ren 3 enerji üzerine kuruludur.. Satwa, tamas, rajas.. Satwa enerjisi(Güneş-Ay-Jüpiter) saflık, doğruluk, iyilik enerjisidir, bu enerji ‘yaşamı sürdüren’ enerjidir. Rajas(Venüs-Merkür), bitmek bilmeyen ‘yaratım’ enerjisidir, sürekli üretir sürekli ister sürekli tüketir, arzu ve hırs buradadır. Tamas enerjisi (Mars-Satürn-Rahu-Ketu) ise yıkım, depresyon ve ölüm enerjisidir. Bu üç enerji yaratımın üç safhasıdır. Başlangıç-Yaratılma(Rajas), Yaşamın sürmesi(Satwa), Ölüm-Yıkım(Tamas). Her canlı bu 3 aşamadan geçer.. İnsanlar bu 3 enerjinin ‘vücut bulmuş’ halidir.. İnsanın herhangi bir vakitte bu 3 enerjinin hangisinin etkisinde olduğu ‘bakış yönüne’ bakılarak anlaşılabilir. Satwa iyiliktir, gökyüzünden gelir(akaş), bu nedenle satwa bakışları ‘gökyüzüne’ döndürür.Rajas bitmek bilmeyen ‘arzulardır’, rajas enerjisi kişinin bakışlarını ‘tam karşısına’ çevirtir, tıpkı karşıdaki avına bakan aslanın ‘direk’ bakışları(arzulama-istek-açgözlülük) gibi. Mutsuzluk, ölüm enerjisi ‘Tamas’ ise yerdedir, kişi mutsuzluk(tamas), üzüntü(tamas), acı(tamas), depresyon(tamas) enerjileri içerisinde olduğunda ‘yere’ bakar, yani kafası ‘aşağı doğru’ dönüktür. Yani kişi satwa enerjisi içindeyse(iyilik-mutluluk-inanç-saflık) bakışları gökyüzüne dönüktür, kişi rajas enerjisi(hırs-arzular-istek-açgözlülük) bakışları tam olarak karşısına, gözünün hizasına çekilecektir. Kişi eğer tamas enerjisi(mutsuzluk-acı-üzüntü, depresyon) bakışları yere doğru çekilecektir.. Yani bakışlarınız sizin ‘modunuzu’ belirliyor, yukarı doğru bakarsanız ‘satwa’ enerjisine(iyilik-mutlululuk-inanç) giriyorsunuz, düşünün ‘Allah’ dediğinizde bile bakışlarınız ‘gökyüzüne’ yöneliyor.. Sürekli ‘karşı tarafa’, göz hizanıza baktığınızda ‘hırsınız, arzularınız’(rajas) tetikleniyor.. Yere-aşağı yöne(tamas) baktığınızda da üzüntü, mutsuzluk, acı, depresyon yani Tamas moduna geçiyorsunuz.. Şimdi gelelim asıl meseleye.. Milyonlarca insan ‘telefon’ kullanıyor değil mi, tüm gün ‘başları yere doğru eğik’(tamas-acı-üzüntü-depresyon-mutsuzluk) şekilde duruyorlar.. Tüm gün ‘başı yere dönük’(tamas-mutsuzluk-acı-üzüntü-depresyon) gezen insanlık neden hala ‘mutsuz’(tamas) olduğunu anlamıyor mu?

.

.

©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

10 Eylül 2024 Salı

Kirlenmek Güzel Değildir!

 

Satürn vedik doğum haritasında finansal zorlukların, depresyonun, hastalığın temsilcisidir.. Satürn’ün dıştaki fiziksel temsilcisi ise ‘kirdir’.. Bir yer(ev-iş) ‘kirlenmeye’(Satürn) başladı mı, bu orayı Satürn konularının(finansal zorluklar, hastalık, depresyon) yavaş yavaş işgal etmesi demektir.. Kişinin bulunduğu ortam ‘kirliyse’ kişinin hayatında Satürn temaları(finansal zorluklar-hastalık-depresyon) aktive olmaya başlar.. Bu nedenle her ne şartta olursa olsun ‘temiz’ olmak gerekiyor.. Temizliğin temsilcisi ise ‘Venüs’tür.. Venüs kişisel hijyen ve yaşam alanının hijyenidir.. Venüs’ün temsil ettiği diğer konular ise eğlence, hayatın zevkleri, konforlu yaşam, dünya nimetlerinden faydalanmaktır.. Yani kişi ‘temiz’(Venüs) olunca kişinin hayatından aldığı zevk artar, nimetleri çoğalır, hayatı daha konforlu hale gelir. ‘Kir’(Satürn) görünce hemen bundan arınmak(Venüs), temizlenmek(Venüs) gerekiyor, çünkü ‘kiri’(Satürn) devam ettirmek kişinin hayatında Satürn(finansal zorluklar-depresyon-hastalık) temalarını aktive ediyor.. Buraya kadar anlattığım ‘fiziksel temizlikti’.. Şimdi gelelim ‘asıl temizliğe’, yani ‘için temizlenmesine’.. Kalbinde Satürn(haset, hırs, intikam, kıskançlık, tüm negatif duygular) temalarını biriktiriyorsan kalbine körlük/hastalık(Satürn) geliyor demektir.. Kalbin bu kirler(Satürn-negatif duygular) nedeniyle ‘kör’ olur ve ‘saparsın’, zira Yüce Allah şöyle diyor; Hac 46 ‘’Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları olsun? Doğrusu, baştaki gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler kör olur.’’.. Satürn(haset, öfke, hırs,tüm negatif duygular) kalbini ‘körleştirir’, çünkü ‘kir’(Satürn) kalp gözünü kapatır.. Yine çare Venüs.. Venüs vedik astrolojide ‘bhakti’dir yani Allah aşkı ve ‘arınmak’(zekat).. Yüce Allah’ın Kur’an’da tavsiye ettiği ‘zekat’ kelimesinin bir anlamı da ‘arınmaktır’(Venüs), hem maddi hem manevi kirlerden(Satürn).. Dıştaki kirlerden(Satürn) arınırsan(Venüs) fiziksel bedenine ve hayatına hastalık(Satürn) gelmez, içteki kirlerden(Satürn) arınırsan(Venüs) kalbine hastalık(Satürn-kalp körlüğü) gelmez, ‘doğru yolda’ kalırsın..

.

.

©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan  

20 Ağustos 2024 Salı

Takva İle Temizlen!


Tefekkür vakti.. Rumi’yi dinleyelim; ‘’Beden ırmak yatağı; ruh da ondaki akar suya benzer. Ruhun sembolü olan su akıp gitmededir. Sen ise "Duruyor" dersin. O koşup gitmededir; sen ise "Oturmuş kalmış" dersin. Suyun derelerden, arklardan akıp gittiğini görmüyorsan, onun üstündeki yeniden yeniye yığılan şu çerçöp nedir? Hiç değilse onlara bak! Ey insan! Senin çerçöpün de düşüncelerindir. Her an sana dokunulmamış, alınmamış, bozulmamış, çeşitli şekillere bürünmüş düşünce gelir gider. Suyun yüzü de, düşünce ırmağı da akıp giderken, sevimli sevimsiz, güzel çirkin, birçok çerçöpü de sürükler, onlardan bir türlü kurtulamaz. Tertipleyen öyle tertiplemiştir. Aslında hakikat bahçelerinden akıp gelen bu ırmağın üstüne, gayb âleminin meyvelerinden kabuklar düşer.Sen o kabukların özünü, meyvesini suyun içinde ara! Çünkü o su hakikat bağından gelmektedir. O meyvelerden bazıları acı, bazıları tatlıdır; bazıları insana yolunu şaşırtır, "dalalet"e sürükler, bazısı doğru yola, "hidayet"e ulaştırır. Allah sana gizlice öyle bir şey verir ki, dünya halkı sana karşı yerlere eğilir. Adî bir taşa bir hüner vermiş, onu altın yapmıştır da, halkın gözünde aziz kılmıştır. Şu insan bedeni topraktan yaratılmış olduğu halde, Cenâb-ı Hakk ona, kendinden bir şey(Hicr 29), bir parlaklık verdi de, insan o parlaklık ile dünyayı kaplamakta, âlemi zapt etmekte, akıl almaz işler başarmaktadır.’’ Su ‘çerçöpten’ nasıl temizlenir? Rumi’yi dinleyelim; ‘’Hisler ve düşünceler; berrak suyun üzerindeki çerçöp gi­bi suyun üzerini kaplamışlardır. Akıl eli, o çerçöpü bir tarafa atar; aklın önünde su meydana çıkar. Hüdâ, aklın elini açmadıkça, bizim hevâmızdan neş’et eden çerçöpler, suyumuzun (can potansiyelimizin) üzerinde her an artar, durur. Hevâ bu duruma güler, akılsa ağlar; o hevâ da daima suyu örter. Takvâ, hevânın iki elini bağladığında Cenâb-ı Hakk da aklın her iki eli­ni çözer. Akıl senin hizmetkârın ve kumandanın olunca da evvelce sana gâlib ve hâkim olan hisler(hevâ), artık senin mahkûmun olurlar..Gayba mensup sırlar, can âleminden zuhûr etsin diye, hislerini uykusuz rüyâya daldırır da uyanıkken rüyâlar görürsün; böylece insana semâ­dan kapılar açılır..’’

.

.

.'Takva' Kelimesinin Anlamı:  Korunma, çekinme, dikkate alma, farkındalık, kaçınma, sakınma. - Genel olarak kullanılan manası 'emir yasaklara uymak ve Allah'a saygı duymak'.

A'raf 26 ''Ey Ademoğulları! Şu bir gerçek ki size, edep yerlerinizi örtecek giysi de indirdik, süs ve gösterişe yarayacak giysi de... Takva elbisesi, en hayırlısıdır. Bu, Allah'ın ayetlerindendir. Umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz.''

.
.

©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan 

16 Ağustos 2024 Cuma

Gündüz Devam Et, Gece ise Bekle!

Yunus 6 ‘’Gerçekten, gece ile gündüzün ardarda gelişinde ve Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup-sakınan bir topluluk için elbette ayetler vardır.’’ Yüce Rahman Kur’an’ın bir çok ayetinde ‘gece’ ve ‘gündüz’ü bize örnek verir ve bunların içinde bizim için bir çok ayetler(ibret, gösterge) olduğunu söyler. Şimdi bunların ‘bir kısmına’ vedik astroloji perspektifinden değineyim. Gündüz Güneş’in kontrolü altındadır ve Güneş gündüzün ‘gözcüsüdür’. Peki kime karşı? Venüs ve Merkür’e karşı.. Gündüz arz üzerinde tamamen Merkür ve Venüs aktiviteleri etkindir, peki nedir bu aktiviteler? Merkür kariyeri, para kazanmayı, dünyasal işlerin hallolmasını temsil eden gezegendir. Venüs ise eğlenceyi, dünya nimetlerini, hayattan zevk almayı, dünya nimetlerinden faydalanmayı temsil eden gezegendir. Güneş, Merkür(kariyer, para, geçim) ve Venüs(eğlence, zevk, dünya nimetlerinden faydalanma) üzerine muhafızdır, bunların kendisinin yönettiği gündüz zamanında etkin olmasına izin verir, ‘sınır aşıldığında’ ise bu iki gezegeni ‘yakar’. Matematiksel olarak Venüs ve Merkür hiç bir zaman yörünge de Güneş’ten çok uzağa gidemezler. Gece ise Ay’ın kontrolündedir, gece ise Mars ve Satürn aktivitelerinin aktif olduğu vakittir. Mars’ın gece aktif olması Mars’ın konularının gece aktif olduğunu gösterir; hayati tehlike, şiddet, zorbalık, suç gece Mars’ın temsil ettiği bu konular aktifdir. Geceleyin Satürn’ün aktif olması ise bize bir mesajdır, kişi gece ‘Satürn’ gibi hareket etmelidir. Peki Satürn nasıldır? Satürn elinde baston olan 90 yaşında yaşlı bir adamla temsil edilir. Yavaştır, tedbirlidir, eğlenceyle ilgilenmez, ibadet etmeyi sever. Yani kişi gece kendini Mars’ın(hayati tehlike, zorbalık) temsil ettiği konulardan korumak için Satürn(yaşlı adam) gibi hareket etmelidir. Geceleri kişi ihtiyatlı(Satürn) ve tedbirli(Satürn) olmalıdır. Bir de gece ve gündüz arasında kalan iki vakit vardır ki bu iki vakit tamamen ‘rahmettir’(Kaf 39).. Bu vakitlere de bir başka yazımda değineceğim.
.
.
©Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

13 Ağustos 2024 Salı

Taş Olarak Kalma

 


Sabır inanılmaz bir ‘kimyadır’, çünkü elmasa, yakuta, zümrüte dönüştürür ‘taşları’(Bakara 24).. Yüce Rahman, Asr suresinde ‘sabır’ için şöyle diyor; Asr 1-3 ‘’Asra andolsun; Gerçekten insan, ziyandadır. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.’’ Yüce Rahman burada Hakk’ın(gerçek) ve sabrın yakın ilişkisini vurguluyor.. Bu nedenle Rumi şöyle diyor; ‘’Asr suresinin sonunu dikkatlice oku da bak. Allah o surede sabrı hakla beraber andı, sabrı hakka eş etti. Yüz binlerce kimya yarattı ama insan sabır gibi bir kimya görmedi.’’ Peki sabretmek neden önemli? Çünkü sabır bu sistemde her kapıyı açabilen ‘en güçlü’ anahtar.. Çünkü sistem ‘zaman’ ve ‘mekan’ üzerine kurulu.. En’am 67 ‘’Her haberin gerçekleşeceği bir zaman/mekân vardır. Yakında bileceksiniz.’’ Yani her olay ancak ‘zaman’ ve ‘mekân’ şartının bir araya gelmesiyle vuku bulabiliyor ilahi sistemde..Sabır işte bunun için önemli, istediğin bir konu için her türlü çabayı gösterebilirsin ama onun gerçekleşmesini ‘bekleyecek’(zaman) sabrın yoksa sonuç ‘hüsran’ olacaktır.. Bu nedenle Hintli alim Kabir şöyle diyordu; ‘’Bahçivan, ağaca 100 kova su da verse meyve ancak mevsiminde çıkacaktır..’’ Yani bir işe ne kadar efor sarfettiğin önemli değil, önemli olan bu işin olması için gereken sabrı gösterebiliyor musun? Bugün domates tohumu ektin diye ertesi gün domates toplayamazsın, ‘sabır’ gerek.. Hayat sınavında ‘zorluklara’ karşı da durum böyle, Rumi diyor ki ’’Sabretmek insanın içini açar, gönlünü ferahlatır. Eğer tamamıyla zorluklara daldınsa, daralıp kaldınsa sabret. Çünkü sabır rahatlığın, genişliğin anahtarıdır. Dileği, isteği sabır elde ettirir. Tohum toprak içinde gizlendiği, zahmetlere katlandığı için bahçe yeşerir, güzelleşir. Gam ve kederin anahtarı sabırdır. Amaca sabırla varılır. Acele ile değil.’’ Sabırla ‘mücevhere’ dönüşürsün, ‘taş’ olmaktan kurtulmak gerek..‘Üzüm’ yerine ‘koruk’ yememek için de sabırla her şeyin ‘vaktini’(En’am 67) beklemek gerek, Rumi bitirsin; ‘’Her şey vaktini bekler, Ne gül vaktinden önce açar, Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle, senin olan sana gelecektir.’’

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

11 Ağustos 2024 Pazar

Yandaki 'Ağaç' Kuruyorsa Dikkat Et!

 


Dr. Neil Tyson diyor ki; ‘’Ormanda bir ağaç kesilip sadece kökü kaldığında, hemen ormandaki diğer ağaçlar bu tahrip olmuş ağaca kendi kökleriyle ulaşıp,ağacın hayatını kurtarmak için ona su, şeker ve onlarca besleyici madde gönderirler. Diğer ağaçlardan gelen bu yardım, ağacın kalan kısmını yüzyıllarca ayakta tutar ve kendini yenilemesini sağlar. Hatta ağaçlar bunu ormandaki tüm türlere yapar. Peki neden böyle davranıyorlar? Çünkü ormanın genel sağlığının kendi sağlıklarını da doğrudan etkileyeceğini çok iyi biliyorlar,bu nedenle ormanda ‘düşeni’ her zaman ayağa kaldırıyorlar.’’ Ağaçlardaki bu davranış, hayvanlarda da var, bir yer de ise çok daha az.. İnsanlar.. Yüce Rahman şöyle diyor; Lokman 28 ‘’Sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz tek bir nefsinki gibidir.’’. Tüm insanlık=‘Tek Bir Nefs’.. Hepimiz biriz.. Maide 32 ‘’Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur’’. Yüce Rahman burada tek bir insanın ölmesini ‘tüm insanlığın’ ölümü sayıyor ki, bu da tüm insanların ‘Bir’ olduğunu gösteriyor.. Ne yazık ki insanlar bunun ‘ağaçlar’ kadar farkında değiller.. Biri düştü mü eğer ona yardım etmezse kendinin de ‘düşeceğinin’ farkında değil insan..Hatta günümüzde başkasının sıkıntıya düştüğünü görmekten zevk alanların sayısı azımsanamaz bir durumda.. Ama unuttukları bir şey var, ‘yan ağaç’ kurursa durum sırayla ormandaki tüm ağaçlara sirayet edecek.. Bu nedenle Rumi şöyle diyor ‘’İnsanoğlu birbirlerinin uzuvlarıdır. Çünkü hepsi aynı cevherden yaratılmışlardır. Eğer uzuvlardan biri hastalanırsa, diğer uzuvlarda huzur ve rahat kalmaz’’. Bu nedenle Yüce Allah sadakayı, zekatı, yardımlaşmayı öğütlüyor, sen bunları ‘kendi ormanın’ için yapıyorsun ki, diğer ‘ağaçlar’ kurursa sende kurursun..Yani Yüce Allah bunca yardımlaşmayı, sadakayı, zekatı, iyilik yapmayı öğütlerken aslında bunu ‘kendi iyiliğin’ için öğütlüyordu.. Çünkü; Casiye 15 ‘’Kim salih bir amelde bulunursa, kendi lehinedir, kim kötülük yaparsa, artık o da kendi aleyhinedir.’’.. Nazım Hikmet bitirsin; ‘’Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine.. Bu hasret bizim..’’

© Kadim Astroloji Analisti-Erdem Çalışkan


3 Ağustos 2024 Cumartesi

Vedik Astroloji Danışmanlıkları Hakkında Bilgi

 



#reklam

DANIŞMANLIKLAR 


VEDİK DOĞUM HARİTASI ANALİZİ DANIŞMANLIĞI – TEKRAR AKTİF!

3 yıllık uzun bir doluluktan sonra yeni dönem için ‘Vedik doğum haritası analizi’ randevuları bugün itibariyle tekrar açıldı! Vedik doğum haritası analizi toplam 60-70 dakika(Yaklaşık 1 saat 10 dakika) süren bir analizdir, Vedik doğum haritası analizinizi bir ses kaydı olarak yapıyorum, size gönderiyorum ve dinliyorsunuz. Vedik doğum haritası analizinizde sahip olduğunuz potansiyeller, zayıf yanlarınız, güçlü yanlarınız, haritanızdaki sıkıntılar konusunda yapmanız gereken çareler, kendinize ve hayatınıza dair bilmediğiniz yanlarınız, hayat amacınız, hayat amacınızı gerçekleştirmeniz yapmanız gerekenler ve vedik doğum haritanızdaki dikkat çekici ayrıntıları analiz ediyorum. Bunun yanı sıra gezegenlerinizin yerleşimlerini gösteren vedik doğum haritanızın grafiğini de gönderiyorum(bu belge yükseleniniz ve gezegenlerinizin vedik doğum haritanızda yerleşimlerini gösteren bir grafiktir). Vedik doğum haritası analizi talep etmek için doğum tarihinizi, doğum saatinizi ve doğum yerinizi doğru olarak bilmeniz gerekir, bu bilgilere sahip değilseniz maalesef bu analiz sizin için yapılamaz. Vedik doğum haritası analizi hakkında ayrıntılı bilgi ve randevu talep etmek için bana Instagram @kadimastrolojianalistierdem hesabımdan DM yoluyla ulaşabilirsiniz. Sevgiler!

'Vedik Doğum Haritası Analizi' hizmeti almış değerli danışanlarımdan gelen dönüşlerden birkaçı ise şu şekilde;










TEK SORU DANIŞMANLIĞI VE ÇİFT SORU DANIŞMANLIĞI – ŞU AN AKTİF 

2022-2025 yılları arasındaki vaktin tamamında 'Vedik Doğum Haritası Analizi' randevularımın dolu olması nedeniyle, danışmanlık vermeye devam etmek adına 'Tek soru danışmanlığı' ve 'Çift soru danışmanlığı' hizmeti veriyorum. Bu danışmanlıkta hayatınıza dair merak ettiğiniz herhangi bir konu hakkında (evlilik, aşk, mevcut evliliğiniz, iş, kariyer ya da aklınızı kurcalayan herhangi bir konu) soru sorabiliyorsunuz. Ve bu soruyu vedik doğum haritanızı inceleyerek yanıtladığım yaklaşık 20 dakika süren(her bir soru için) bir ses kaydı gönderiyorum ve sorduğunuz konuda aydınlatıyorum sizi. Eğer sorduğunuz konu olumsuzsa, bu konunun çaresi ve ne yapmanız gerektiği konusunda sizi bilgilendiriyorum. Bunun yanında vedik doğum haritanızın grafiğini de gönderiyorum (bu belge vedik astrolojiye göre yükselen burcunuzu, ve diğer gezegen yerleşimlerinizi gösterir). Danışmanlığınızı tek soru ya da çift soru olarak seçebilirsiniz. Ses kaydını bir link olarak gönderiyorum, tıklayıp indiriyorsunuz ve dinliyorsunuz. Bu danışmanlıklardan herhangi birini alabilmeniz için doğum saatinizi doğru bilmeniz gerekir. Tek soru danışmanlığı veya çift soru danışmanlığı talep etmek ve ücret bilgisi almak için bana kadimastrolojianalisti@gmail.com mail adresimden ulaşabilirsiniz.

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan  

Tek soru ve çift soru danışmanlığı hizmeti almış değerli danışanlarımdan gelen dönüşlerden birkaçı ise şu şekilde;
































REKTİFİKASYON – DOĞUM SAATİ BELİRLEME İŞLEMİ – ŞU AN DOLU VE YER YOK 

Rektifikasyon yani ‘Doğum Saati Belirme İşlemi’ doğum saatini bilmeyen kişinin doğum saatini dakikası dakikasına bulma işlemidir. Bu hizmeti almak için ücreti ibanıma yatırıp bana bildiriyorsunuz. Rektifikasyon işlemi oldukça zorlu bir işlemdir ve 3 günlük bir çalışma gerektirir. Size hayatınıza dair cevaplamanız gereken 90 soruluk bir form gönderiyorum. Hepsini özenle cevaplıyorsunuz ve bana geri gönderiyorsunuz. Sonrasında verdiğiniz cevaplardan haritanızı tek tek inceliyorum. Ve haritanız üzerinde 3 gün süreyle çalışarak doğum saatinizi dakikası dakikasına belirliyorum. Yeni saatinizle birlikte vedik doğum haritanızın grafiğini de çıkartıp size gönderiyorum(Bu belge vedik astrolojiye göre yükselen burcunuzu, ve diğer gezegen yerleşimlerinizi gösterir). Rektifikasyon işlemi sadece doğum saatinizi belirlemeye yöneliktir herhangi bir astroloji analizi değildir. Yalnız bu işlem doğum tarihini tam olarak bilen ve sadece doğum saatini bilmeyen kişilere yapılabilir. Doğum tarihinizi doğru olarak bilmiyorsanız bu işlem size yapılamaz. Rektifikasyon danışmanlığı talep etmek ve ücret bilgisi almak için Instagram @kadimastrolojianalistierdem hesabımdan ya da kadimastrolojianalisti@gmail.com mail adresime mail atabilirsiniz.

© Kadim Astroloji Analisti – Erdem Çalışkan

27 Temmuz 2024 Cumartesi

Her yer Deniz.. Irmaktan Bahsetme!

 

‘Benlik’ iddia etmen ‘mutsuzluğunun’, ‘başarısızlığının’ temel kaynağı.. Çünkü ‘benlik’ yapaydır, sahtedir, ‘ana kaynaktan’(Hakk) ayrıdır.. ‘Yapay olan’, ‘sahte olan’ yiyecekler nasıl vücuduna zarar veriyorsa, yapay olan, sahte olan ‘benlik’ de (ego) ruhuna ve hayatına zarar veriyor.. Rumi diyor ki; ‘’Sen sıkı sıkıya, "Ben"e ve "Biz"e yapışmışsın. Yokluğa ve birliğe ulaşamamışsın, karşılaştığın bütün bu bozuk düzen işler, bütün bu perişanlıklar, bu yıkıntılar hep bu ikilikten meydana gelmededir’’. ‘Benliğin’ neyin içine girerse oradan ‘mükemmelik’(Hakk) çekiliyor, ‘kusurlar’ oraya yerleşiyor.. Bir zen hikayesinden bir kesit dinleyelim; ‘’Bir şeyi mükemmel yapmaya çalışırsan mükemmel olmadan kalır. Doğal olarak yap, her zaman mükemmel olur. Doğa mükemmeldir, çaba ise mükemmel değildir. O yüzden ne zaman bir şeyi aşırı yapıyorsan, onu yok ediyorsun. Bu nedenle, normalde herkes çok güzel konuşur ama bir kişiyi sahneye çıkartıp, bir kalabalığa hitap etmesini söyle, birden aptallaşır, birden her şeyi unutur, ağzından kelimeler zorlukla çıkar. Konuşmaya çalışsa bile asil olmaz, çünkü doğal değildir, akıcı değildir, ne oldu? Bu adamın dostlarıyla, eşiyle, çocuklarıyla, çok güzel konuştuğunu biliyorsun, bunlar da insan; aynı insanlar. Neden korkuyor? Çünkü benlik bilinci devreye girdi. Artık egosu söz konusu, sahnede bir performans göstermeye çalışıyor. Ne zaman bir şey sergilemeye çalışırsan, egon için gıda arıyorsun, ne zaman doğal olup, olayları akışına bıraksan, hepsi mükemmel oluyor ve bir sorun çıkmıyor. Doğal olduğun zaman, olayları akışına bıraktığında, Tanrı arkandadır. Ne zaman korkuyorsan, titriyorsan, bir şeyleri ispat etmeye çalışıyorsan, Tanrı'yı kaybedersin(çünkü benlik devreye giriyor). Etrafındaki insanlara bakarken, kendi ‘kaynağını’ unutuyorsun. Benlik bilinci seni ‘zayıflatır’. Benlik bilinci olmayan bir insan ise güçlüdür, ancak bu gücünün kendisiyle bir ilgisi yoktur, o güç ‘öteden’ gelir. Benlik iddia ettiğin zaman ise başın derttedir. Benlik bilincine sahip olduğun zaman, aslında ‘kendini tanımadığının’ emarelerini gösteriyorsun. Benlik iddia etmen daha henüz ‘yuvana’ ulaşamadığına işaret ediyor..’’

.

.

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan  

24 Temmuz 2024 Çarşamba

Burçlar ve Doğada Kontrol Ettikleri

 

Doğanın her bir öğesi vedik astrolojiye göre bir gezegenin ve burcun kontrolündedir. Mesela vedik astrolojiye göre Kova burcunda büyük sarp karlı dağlar bulunur, bir kişinin vedik doğum haritasında Kova'nın yöneticileri olan Satürn ve Rahu güçlü bir şekilde yerleşmişse ya da kişinin vedik astrolojiye göre Yükseleni ya da Ay'ı Kova burcunda yerleşmişse, ya da bir kişinin vedik astrolojiye göre Kova burcunda en az 3 tane gezegeni varsa kişi kışı çok sever ve karlı dağları oralarla ilgili her türlü aktiviteyi sever. Vedik astrolojiye göre Balık burcunda denizler, okyanuslar bulunur aynı zamanda denizlerin yönetici gezegeni Ay'dır. Bu ne demek oluyor? Kişinin vedik doğum haritasında Ay güçlü bir yerleşimdeyse kişi denize, denizle ilgili her şeye bayılır, aynı zamanda kişinin vedik astrolojiye göre Yükseleni ya da Ay'ı Balık burcundaysa ya da en az 3 gezegeni Balık burcundaysa kişi için 'deniz' vazgeçilmez olacaktır, her daim yüzmeyi ve denizde vakit geçirmeyi sever. Vedik astrolojiye göre Yengeç'te ise ırmaklar bulunur, ırmakları çok sevenler vedik doğum haritasında güçlü Yengeç vurgusu barındıranlardır. Vedik astrolojiye göre Başak'ta tarlalar, bağlar, bahçeler bulunur, tarımla uğraşmayı sevenler, güzel bahçelerde vakit geçirmeyi sevenler de vedik astrolojiye göre güçlü Başak vurgusu vardır.. Vedik astrolojiye göre Akrep'te göller, kuyular, bataklıklar bulunur, Akrep'in yöneticileri olan Mars ve Ketu'da bunların yöneticisidir. Özellikle göllere ilgi duyan insanlar, göl yanında vakit geçirmeyi sevenler vedik doğum haritalarında güçlü Akrep vurgusu taşırlar.. Vedik astrolojiye göre Aslan'da geniş ormanlar ve orta büyüklükte dağlar bulunur.. Ormanları çok sevenler, ormanda vakit geçirmek isteyen insanların vedik doğum haritalarında güçlü Aslan etkisi mevcuttur aynı zamanda Aslan’ın yöneticisi Güneş, Koç burcunda yüceldiği için vedik astrolojiye göre güçlü Koç vurgusuna sahip insanlar da orman sevgisi güçlü olarak görülecektir.. Güneş’in yükseleninizde(1.ev) yerleşmesi dahi sizin bir ‘orman tutkunu’ olmanıza neden olur.. Yani neyi sevdiğiniz, nerede bulunmaktan hoşlandığınız dahi vedik doğum haritanızdan bağımsız değildir..

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan 

7 Temmuz 2024 Pazar

Doğal Olana Direnme
Zen hikayesinde; ‘’Yaşlı bir bilgeye sormuşlar; ‘’Zehir nedir?’’ Bilge cevaplamış ‘’İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir! Bu, güç olabilir ya da tembellik; yiyecek, ego, hırs, kendini beğenmişlik, korku, öfke veya herhangi bir şey’’. ‘’Korku nedir?’’ diye sormuşlar, Bilge; ‘’Belirsizliği kabul etmemektir! Belirsizliği kabul edersek eğer macera haline gelir..’’ demiş. ‘’Kıskançlık nedir?’’ diye sormuşlar, Bilge cevaplamış ‘’Diğerlerinin iyiliğini kabul etmemektir! Eğer onların iyi durumlarını kabul edersek ilham haline gelir!’’. ‘’Öfke nedir?’’ demişler, Bilge cevaplamış ‘’Kontrolümüzün dışında olan şeyleri kabul etmemektir! Eğer onları kabul edersek esneklik ve hoşgörüye dönüşür.’’ ‘’Nefret nedir?’’ diye sormuşlar, Bilge cevaplamış ‘’İnsanları oldukları gibi kabul etmemektir! Eğer koşulsuzca kabul edersek, sevgiye dönüşür..’’.. Farkındaysanız negatif duygular ancak ‘sınırı aştığımızda’, doğal olanı ‘kabul etmediğimizde’, ‘direndiğimizde’ ortaya çıkıyor.. Hayat ise ırmakla ‘bir’ olmakla, doğal olana direnmemekle, O’na uyum sağlamaktan ibarettir.. ’Diğerlerinin iyiliğini kabul etmediğimizde’ bizde ‘kıskançlık’ ortaya çıkıyor, ‘kontrolümüz dışındaki şeylere’ direndiğimizde ise bizde ‘öfke’ ortaya çıkıyor.. Bunu hayatın her alanına uygulayabiliriz.. ‘Doğruluğa’ karşı direndiğimizde, bizde ‘yanlışlık’ ortaya çıkar, ‘ışığı’ kabul etmediğimizde bizde ‘karanlık’ ortaya çıkar, ‘temizliğe’ karşı direndiğimizde bizde ‘kirlilik’ ortaya çıkar.. Hayatta ‘doğal olan’ her neyi kabul etmez, doğal olan her neye karşı ‘direnirsen’ sen de ‘zararlı’, ‘negatif’ bir duygu ortaya çıkacaktır.. Hayat ırmakla(Hakk olanla) ‘uyumlanmaktan’ ibaret, ‘ırmağa’ karşı ‘yüzebilen’ var mı? Bu mümkün değil.. Yani ‘doğal olana’ karşı direnmek sadece ‘acı getirir’ ve seni yoldan saptırır(yozlaştırır).. Yine bir zen hikayesiyle bitirelim; ‘’Yaşlı bir adam kazayla bir ırmağa düşer ve yüksek bir şelaleye doğru gider, etraftakiler bunu görünce adamın hayatı için endişelenirler. Adam mucize eseri şelalenin altından sağ olarak çıkar. Herkes yanına koşarak, ona nasıl sağ kaldığını sorar. Yaşlı adam cevap verir: "Kendimi suya uydurdum; suyu kendime değil!".. . . © Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

29 Haziran 2024 Cumartesi

Hiçlik
Hiçlik.. Bizi sürekli kendisine çeken ama bizim sürekli kaçtığımız olgu.. Neden tüm hakikate ermiş alimler, ‘’Varlık yerine ‘hiçliği’ tercih et!’’ diyorlardı.. Çünkü gönlünü, bedenini bu dünyanın ‘sahte varlıklarıyla’ doldurduğunda ‘hakikat’ aleminden gelmesi gereken ilahi enerjiye bedenin kapanıyor.. Bu nedenle Lao Tzu şöyle diyordu ‘’Dolmak için önce boşaltmak gerek.. Parçalan ki yenilen..’’.. Rumi ise ‘’Varlık, yokluktadır, yapılma, yıkılmadadır..’’ diyordu.. Gerçek ‘varlık’ bu dünyanın aslında ‘yok olan’ varlığını üstümüzden attığımızda ortaya çıkıyor.. ‘Beden testisi’ ancak dış dünyaya kendini kapadığında(oruç, zikir, nefis terbiyesi) ilahi enerjiyi içinde toplayabiliyor ve hakikatten ‘bir koku’ alabiliyor.. Bu nedenle tüm alimler, bu aldatıcı dünyanın sahte nimetleriyle bedeni çok fazla oyalamamayı ve bunlarla olabildiğince az temas kurmayı öğütlemişlerdir.. Az yemek, az cinsellik, az uyumak bedenin gitmesi gereken menzile ve ilahi enerjiye yakın olmasını sağlar.. Lao Tzu diyor ki ‘’Otuz çubuk buluşur tekerin ortasında, ortadaki hiçliktedir arabanın yararı. Balçıktan çömlek oyarlar, içindeki hiçliktedir çömleğin yararı. Ev yapan kapı pencere açar duvara, oradaki hiçliktedir evin yararı. Demek varlık kazanç getirirse, hiçlik yarar getirir.’’ Demek ki ‘bedenin’ yararı nedir? İçinde ki hiçlik, boşluk hali ki, beden testisi ‘ilahi su’dan ‘bir miktar’ yüklenebilsin.. Oysa insan ‘testiyi boşaltmak’ yerine ‘gulyabanilerle’(materyal işler) uğraşıp aziz ömrünü harcamaktadır, Rumi’yi dinleyelim; ‘’Yolda gulyabaniler vardır, sesleri bildik sesine, seni mahvetmeye çeken tanıdık sesine benzer. “Ey kervan halkı, buraya gelin; işte yol, iz buracıkta!” diye bağırırlar. Gulyabani kervan halkını yok etmek, onları da yok olanlara katmak için birer, birer adlarıyla çağırır. Çağrılan kişi, oraya varınca bir de bakar ki karşısında kurt, aslan. Ömrü zayi olmuş, yol uzun, gün de geçiyor! Ey iyi huylu kişi, gulyabani sesi nasıldır? “Mal isterim, mevki isterim, şeref isterim!” işte böyle. İçinden bu sesleri menet de sırlar keşfedilsin. Tanrı’yı an da gulyabanilerin seslerini mahvet. Nergis gibi olan gözünü bu gergese(dünya) karşı kapa. . . © Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

26 Haziran 2024 Çarşamba

İçindeki Yıldızları Seyret!
Furkan 63 ‘’Rahman’ın kulları, yeryüzü üzerinde tevazu ile yürürler..’’.. Yüce Rahman has kullarının ‘tevazu’ sahibi olduklarını söylüyor peki neden? Çünkü kişide ‘benlik, ego, kibir’(Güneş) varsa ‘yıldızları’(hakikati) göremez.. Nasıl mı? Dünya milyarlarca yıldızın ortasında bir gezegen ama gündüzleyin gökyüzünde tek bir yıldız bile görebiliyor musun? Göremiyorsun.. Nedeni gündüzleyin Güneş’in hakikati(tüm yıldızları) ışığıyla örtmesi ve evrende ‘tek başımızayız’ gibi göstermesi.. Geceleyin gerçekten ‘nerede’ olduğumuzu görüyoruz, ilahi sistem milyarlarca yıldızla gökyüzünde parıl parıl parlıyor.. Güneş geldiğinde ise hepsi ‘gökten’ yok oluyor.. Peki ‘hakikati perdeleyen’ Güneş vedik astroloji de neleri temsil ediyor? Ego, kibir, benlik iddia etmek, böbürlenmek, hava atmak.. Bunlar(Güneş) geldi mi ‘tevazu’(Ay) gider, ‘yıldızlar’(nakşatralar) kaybolur… Yani hakikatle(gök) ile bağımızı tek kesebilen Güneş(benlik, kibir, ego, böbürlenmek).. Peki ‘gök’ neden önemli? Çünkü ‘rızkımız’(gönül rızkımız dahil) orada; Zariyat 22 ‘’Sizin rızkınız da göktedir, tehdit edildiğiniz şey de.’’.. Aslında olan şey şu, vedik gelenekte ‘fiziksel’ olan 3 boyut vardır(ondan sonra soyut 4 boyut daha var-Nebe 12). Bu 3 boyutun adları ise Bhu, Bhuva, Svaha’dır. Bhu loka(boyut) Dünya’dır ve 1. boyuttur. Bhuva loka 2. boyuttur burası gezegenlerin ve Güneş’in olduğu bölgedir. Svaha loka ise 3. boyuttur Nakşatraların(takımyıldızların) olduğu bölgedir. Gündüz Güneş varken ‘insanın gönlü’ en fazla 2. boyuta(Güneş ve gezegenler) ulaşabiliyor ama ‘hakikat’(Necm 49) boyutları ise 3. boyuttan(takımyıldızlardan) sonra başlıyor.. Ego, kibir, benlik vedik doğum haritamızda Güneş’i sürekli kuvvetli tutarak, gönlümüzün 2. Boyuttan yukarı gidememesine neden oluyor.. Yani gönlümüzde her daim ‘Güneş’(benlik, ego, kibir) olursa ‘gönlümüzün gökyüzünde’ Güneş batıp takımyıldızlar(nakşatralar-3.boyut) görünmüyor, hiçbir zaman ilerleyemiyoruz.. Tevazu ehli olarak gönlündeki Güneş’i(benlik, kibir, ego) batır ki ‘içinde’ pasparlak ‘takımyıldızlar’(3.boyut) görünsün.. Rumi bitirsin ‘’Benlik dikenlerini gönlünün ayağından çıkar da içindeki gül bahçelerini seyret!’’ © Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

15 Haziran 2024 Cumartesi

İçindeki Mağaraya Gir!
Gözlerini kapat.. Mağarayı gör.. Hazineyi bul.. Konumuz düşünce perhizi.. Fiziksel oruç nasıl beden için büyük bir şifa oluşturuyorsa, bir de zihnin de bir orucu olmalı değil mi? Bu zihnin düşüncelerden ‘perhiz etme’ haline uzakdoğu kültürleri meditasyon demiş ama bu kavram onlara ait değil, çünkü tarihin başından beri insanlık mutlak gerçeği bulmak için ‘kendi içine’ dönmesi gerektiğini biliyordu.. Çünkü insan içinde çok kıymetli bir ‘hazine’(Hicr 29) taşıyor.. Rumi diyor ki ‘’Sakın, endişelerden sakın! Fikir aslan ve yaban eşeğidir, gönüller de ormanlıklar. Perhizler, ilâçların başıdır. Çünkü kaşınma, uyuzu arttırır. Perhiz, şüphe yok ki ilâcın aslıdır. Düşüncelerden perhiz et de can kuvvetini gör! Sen, kulak gibi bu sözleri anla da sana altından küpe takayım. Küpe de ne? Altın madeni olursun Ay’a, Süreyya’ya kadar yükselirsin’’.. ‘Düşünce perhizi’ yani meditasyon ‘gözlerini kapatıp’ düşüncelerden arındığın ‘bilinçli’ bir ‘uyku halidir’, uyku ise ‘zihnin’ tek panzehiridir, Rumi diyor ki; ‘’Sen bir hayalden kurtulamıyorsun. Uyuyamıyorsun, adeta o hayal seni yiyor. Uyuyabilsen, sıçrayıp o hayalden kurtulacaksın. Düşünce, bal arısıdır. Uykun ise su gibidir. Uyanınca başına yine arılar üşüşür. Nice hayal arısı uçar durur. Seni kah bu tarafa, kah o tarafa çekerler, sürüklerler. Kendine gel de, o kaba, seni hırpalayan, yemeye çalışan hayaller sürüsünden “Biz seni koruruz” diye buyurmuş olan Allah tarafına kaç’’. Dünya üzerinde seni köleleştiren buranın ‘yalanına kanmanı’(Hadid 20) sağlayan beş duyundur, zira bu ‘yalan dünyayı’(Hadid 20), beş duyun(görme, koklama, tat alma, dokunma, işitme) üzerinden deneyimliyorsun ve bu 5 duyu senin buranın ‘gerçek’ bir yer olduğunu düşünmeni sağlıyor.. 5 duyunun kaynağı ise ‘zihin’.. Demek ki zihin ‘susarsa’, ‘aldanış’(Hadid 20) biter ve ‘Hakikat Kapısı’ açılır.. Beş duyu musluklarının her birini ‘düşünce perhizi’ ile kapatmak gerek.. Rumi bitirsin; ‘’Şu beş duygudan meydana gelen, şu beş musluklu beden testisinin içindeki suyu, her çeşit kirliliklerden sen koru, sen temiz tut.. Ey hakkı arayan kişi, sen vakit geçirmeden duygu musluklarını kapa ve testiyi aşk küpünün suyu ile doldur.’’ . . © Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

3 Haziran 2024 Pazartesi

Gam Seni Neşe İçin Hazırlar


 ‘Gam’(siyah), seni sevinç(beyaz) için ‘hazırlar’, yin-yang.. Rumi diyor ki ‘’İnsanın bedeni misafirhanedir; çeşitli üzüntüler, düşünceler de orada kalmaya gelen çeşitli misafirlerdir. Ârif, ten misafirhanesine gelen neşeli ve gamlı düşüncelere razıdır, hoş görür, misafir seven Halil peygamber gibi.. Gam düşüncesi sevinç yolunu keserse üzülme; çünkü o gam senin için sevinç, neşe hazırlamaktadır.’’. ‘Gam’ hünerli bir ‘bahçivandır’.. Rumi diyor ki ‘’Her gün nasıl ki bir eve misafir gelirse senin gönül evine de her an bir fikir, bir düşünce aziz bir misafir gibi gelir, konar. Ey benim canım efendim! Sen düşünceyi, fikri bir adam farz et.. Gam düşüncesi, sevinç yolunu keserse, üzülme; çünkü gam, senin için sevinç ve neşe hazırlamaktadır. Gönül dalındaki sararmış, kurumuş yaprakları ayırır, daldan yeni ve yeşil yapraklar bitmesine yardım eder. Ötelerden yeni bir zevk gelsin diye, eski sevincin kökünü çeker, çıkarır, kazır. Yeni kökü bitirsin, çıkarsın diye gam çürümüşpörsümüş olan eski kökü söker atar. Gam gönlünden  neyi kazır, neyi sökerse, karşılık olarak daha iyisini getirir..’’ Ve ‘Bahçivan’(gam) gönlüne geldiğinde tasalanma çünkü Rumi diyor ki ‘’Yolcu, sana da bir sıkıntı, bir gönül darlığı geldi mi alevlenme, meyus olma… Senin için uygundur o. Çünkü ferahlık ve genişlik zamanında varını, yoğunu harcedip duruyorsun demektir. Harcetmeye karşılık bir de gelir lâzım elbet! Yaz mevsimi sürüp gitseydi Güneş, bağları, bahçeleri yakar kavururdu. Nebatları kökünden yakardı, bir daha o yanıp kavrulan şeyler yenilemezdi, yeşerip tazelenmezdi. Kışın yüzü ekşidir ama şefkatlidir.. yaz gülümser ama yakar, yandırır! Darlık geldi mi onda genişlik gör de canlan, alnını kırıştırma! Çocuklar gülüp dururlar, bilenlerin ise yüzü ekşidir. Gam ye de, seni derde sokanların ekmeğini yeme.. çünkü akıllı adam gam yer, çocuksa şeker! Neşe şekeri, gam bahçesinin meyvasıdır. Bu ferah yaradır, o gam merhem. Gamı gördün mü aşkla kucakla.. Şam’a Rübve tepesinden bak! Akıllı adam, şarabı üzümde görür…Âşık varı yokta bulur’’. Anlaman gereken şu; gönlüne düşen bütün duygular/düşünceler sana öte alemden bir ‘kılavuz’ olarak gönderilirler gam dahil.. Rumi bitirsin ‘’İnsanın bir kısmı misafirhanedir. Her sabah yeni birisi gelir. Bir sevinç, bir bunalım, bir zalimlik, aniden farkına varmak hepsi beklenmedik misafirdir. Hepsini karşılayıp eyle! Karanlık düşünce, utangaçlık ve garez.. Hepsini gülerek karşıla kapıda. Ve buyur et içeri. Minnettar ol her gelene, kim gelirse gelsin. Çünkü bunların her birisi öte alemden bir kılavuz olarak gönderilir.’’

© Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan

2 Mayıs 2024 Perşembe

Büyük Saat
Gündüzleri, Güneş dünyanın etrafında hareket edip doğuyor ve batıyor zannediyorsunuz ya, işte o tamamen illüzyon.. Gerçekte olan şey ise Dünya kendi etrafında dönüyor, bu tam olarak 24 saat alıyor ve biz Güneş’i hareket ediyor zannediyoruz ama aslında hareket eden ‘biziz’, Güneş yerinde duruyor. Güneş’in kendine göre bir hareketi var ama bize oranla çok yavaş.. Yani biz kendi etrafımızda ‘dönüyoruz’ ama Güneş hareket ediyor doğup batıyor gibi görünüyor gerçekte ise hareketsiz.. İşte tam olarak bu, Dünya hayatının özeti gibi bir olay.. Tamamen bir illüzyon.. Bu arada ‘hâlâ’ dünya düz mü, yuvarlak mı diye soruyorsanız.. Cevabı Kur’an’da var.. Nazi’at 30 ‘’Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı.’’.. Yani tartışılacak bir şey yok.. Enteresan olan ise Güneş bu sistemde bir ‘saat’ görevi görüyor, günler, aylar, yıllar, mevsimler hep Güneş’e göre belirleniyor.. Gökteki burçlar dahi Güneş’e göre belirleniyor.. Neden 12 burç var? Çünkü Güneş ve Ay bir yılda toplam 12 kere ‘buluşur’, bu da burçları oluşturur.. Güneş sistemin ‘motoru’, çarkların işleyişini sağlıyor ve ‘yegane’ ışık kaynağı.. Güneş’in ışığı olmadan Güneş sistemindeki gezegenlerin hiçbiri işlevini yerine getiremezdi, bu nedenle Güneş vedik astrolojide maddi/manevi tüm kaynaklardan sorumludur. Ve bu büyük parlak ‘saat’(Güneş), Yüce Allah tarafından insanların hizmetine verilmiş bir mekanizma.. Gündüzleri önümüzü aydınlatıyor, geceleri de bu ışığı Ay’a ödünç verip onun üzerinden bizi aydınlatıyor.. Ve vedik kültürde şöyle bir durum var.. Güneş doğmadan hemen önceki vakit(seher vakti) ‘rızıkların’ dağıtıldığı vakit ve kişi maddi sıkıntı çekiyorsa Güneş doğmadan önce kalkmalı ve Allah’a rızık için dua etmeli.. Güneş akşam batarken ise vedik haritada 7.evde yani ‘ölüm’ evindedir, akşam Güneş batmadan önce edilen dua ise kişinin hastalıklarından kurtulmasını sağlar, yani Güneş’in batışından önceki dualar ‘sağlık’ için faydalı dualardır.. Hadi diyelim ki bunlar vedik kültürden.. Peki Yüce Allah bu büyük saati(Güneş) kullanmak için bize ne öğüt veriyor? Kaf 39 ‘’Güneş'in doğuşundan önce de batışından önce de Rabbini hamd ile tespih et!’’ © Kadim Astroloji Analisti - Erdem Çalışkan