Etki-Tepki

Etki-Tepki en güçlü fizik yasalarından biridir.'Etki' edilen karşılığında kesinlikle 'tepki' göstermelidir,bu bilimle kanıtlanmış kesin bir kuraldır.Örneğin elinizle bir tahtaya vurduğunuzda karşılığında 'ses' çıkar,bu sizin yaptığınız 'etkiye' karşı 'tepkidir'.Boş bir dağlık araziye gidip,dağlara karşı bağırdığınızda,sesinizin yansımasının geri döndüğünü görürsünüz,siz sesinizle etki ettiniz ve karşılığında tepki gördünüz.Bir çiçeği sulayarak etki ettiğinizde tepki olarak çiçek büyür, serpilir, tomurcuklanır.Yani bu evrende her 'etkinin' bir 'tepki' karşılığı vardır.İnsanın hayatında,ilişkilerinde ve insanın her hareketinde de bu etki tepki prensibi vardır.Kötü bir şey yapıp bir 'etki' meydana çıkardığınızda bunun kesinlikle İlahi sistem tarafından bir 'tepkisi' olacaktır,işte buna karma denir.Etki ettiğiniz her olayın kesinlikle dönüş olarak bir 'tepkisi' olacaktır.Kişinin yaptığı iyicil şeyler kişide iyi karma toparlayarak,'iyicil' tepkiler getirecektir kişinin hayatında yaptığı kötücül etkiler ise kişinin hayatına kötücül tepkiler getirecektir.Fizik yasaları hatasızdır ve hiçbir zaman yanılmadan çalışırlar.Yani ben bu kötü olayı yapıyorum,ben bu kötü etkiyi tatbik ediyorum,kimse görmez,bana da bir zarar olmaz diye düşünürse insan çok yanılır,çünkü İlahi sistem fizik kurallarıyla eksiksiz çalışır,yapılan her kötü etkinin kaçınılmaz olarak kötü tepkisi hayatınıza İlahi sistem tarafından sokulacaktır.İşte bütün bunları yöneten yani yarattığımız iyi yada kötü karmadan sorumlu gezegen Satürndür.Kişi eğer hayatında iyi etkiler yapmışsa Satürn bu iyi karmayı toplar ve yaşanılan güçlü Satürn transitlerinde kişiye bunların sonucu olan iyi 'tepkileri' getirir.Kişi eğer kötü etkiler yapmışsa doğum haritasında güçlü bir Satürn transiti altında yaptıklarının(etkilerinin) sonucu olan bütün kötü tepkiler hayatına girer ve kişiyi yerden yere vurur.İşte 'İlahi Adalet' buna deniyor.Yani kötü birşey yaptım(Etki) kimse bilmiyor ben bunun sonucundan kurtulurum yada iyi bir şey yaptım(etki) kimse görmedi takdir etmedi üzgünüm demeyin.Yaptığınız en küçük etkiyi de,büyük etkiyi de karmanın yöneticisi Satürn toplar ve doğum haritanızda Satürn güçlü transitler yaptığında hepsinin 'tepkilerini' hayatınıza sokar.İşte günah-sevap kavramı budur.Yaptığınız her 'etkiye' dikkat edin,İlahi sistem bunların 'tepkilerini' kesinlikle ve kesinlikle hayatınıza sokacaktır.Bir 'etki' varsa buna olan 'tepki' kaçınılmazdır..

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Vedik Astroloji de 2.Ev

Vedik Astroloji de Evler serime devam ediyorum.Şimdi Vedik haritanın 2. evinin özelliklerine bakalım.

Vedik Haritada 2.Ev:Bir Vedik haritada 2.ev kişinin zenginliğini yani birikmiş parasını gösterir.Bu ev kişinin para harcama alışkanlıklarını belirler.2. Ev kişinin beslenme evidir,kişinin yeme alışkanlıklarını ve ne tür yiyecekler yemeyi sevdiğini gösterir.2.Ev kişinin konuşma yeteneğini ve kişinin konuşma üslubunu belirler.2.Ev kişinin çocuk yıllarını kontrol eder ve nasıl bir çocukluk geçirdiğini gösterir.2. kişinin fiziksel yaşamını sürdürmesi için ne gibi besinlerin,tedavilerin ve ruhsal pratiklerin gerekli olduğunu gösterir.2. Ev kişinin ailesini ve aile üyelerinin karakterlerini gösterir.2.Ev kişinin ailesinden alabileceği mutluluk seviyesini belirler.Bir Vedik doğum haritasında 2. kişinin hayattan tatmin alabilmesi ve hayatını sorunsuz bir şekilde sürdürebilmesi için çok önemlidir.2.evde kötücül gezegenler olan Satürn,Mars,Rahu,Ketu,Güneş konumlandığında bu evin temsil ettiği konulara zarar vereceklerdir.2.Evde Jüpiter,Venüs,Merkür,Ay gibi iticiler gezegenler yerleştiğinde ise kişi bu evin temsil ettiği konularda bir zorluk yaşamaz ve 2. evin temsil ettiği konulardan yana şanslı olur.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Vedik Astrolojide 1. Ev

Evet bugün itibariyle yeni bir Vedik Astroloji yazı dizisine başlıyorum.Bu yazı dizimde bir Vedik haritada bulunan 12 evinde temsiliyetlerini ve Vedik Astroloji deki anlamlarını açıklayacağım.İlk olarak birinci ev yani Yükselen burcumuz ile başlayalım.Çünkü 12 ev her zaman 1. evden yani kişinin yükselen burcundan başlar.

1. Ev yani Yükselen Burç:Bir Vedik doğum haritasında 1.ev herşeyden önce kişinin sağlığını temsil eder.1.ev kişinin hayatta kalma kapasitesini gösterir ve kişinin yaşam uzunluğuna etki eder.1. ev kişinin dış görünüşüdür,1. evde konumlanan gezegenler kişinin dış görünüşüne doğrudan etki ederler.1. ev kişinin kişi zekasıdır ve bu zekayı nasıl kullandığıdır.1. ev kişinin azmini ve hayatta ki zorluklara karşı duruş kapasitesini gösterir.1.ev kişinin genel yaşam kapasitesini,ailesini,geldiği kültür ortamını ve toplumda ki asalet derecesini gösterir.1.ev kişinin karakterini gösterir,sevdiklerini-sevmediklerini belirler.1.ev kişinin yaşam enerjisini,egosunu ve iradesini belirler.Şimdi burada(1.Ev) kötücül gezegenler olan Satürn,Mars,Rahu, Ketu,Güneş gezegenler konumlandığında yukarıda saydığım ev özellikleri zarar görecektir.Burada iyicil gezegenler olan Jüpiter,Venüs,Merkür,Ay konumlandığında ise 1. evin güzel özelliklerinin kolayca ortaya çıkmasına ve evin temsil ettiği özelliklerin desteklenmesine neden olacaklardır.1.ev yani Yükselen Burç haritanın en önemli noktasıdır,buranın kötücül etkilere maruz kalması kişinin zorlu bir yaşamı olacağını gösterir.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Mantık Vs Hisler

Rahu ve Ketu yani Ay'ın düğümleri kişi de sıradışı durumlar ortaya çıkartırlar.Rahu ve Ketu aslında tek bedendir(Bunun hint mitolojisinde ki efsanesini daha önceki yazılarımda anlatmıştım).Bu bedenin kafa kısmı Rahu'dur,gövde kısmı ise Ketudur mitolojiye göre bir kılıç darbesiyle ikisi birbirinden ayrılmıştır.Yani Rahu bedensiz kafa olduğu için sadece düşünür ama bir şey hissetmez,çünkü kalp kısmı bedenin alt tarafında Ketu'da kalmıştır.Ketu ise sadece hisseder ama mantığını ortaya koyamaz,çünkü baş kısmı Rahu'da kalmıştır.Yani haritada Rahu'nun bulunduğu burç konularında kişi sadece mantığıyla(Kafa)hareket eder hislerini katamaz,Ketu'nun yerleştiği burç konularında ise kişi sadece hisleriyle(Gövde-Kalp) hareket eder mantığıyla düşünemez.Örneğin bir Vedik doğum haritsında Rahu Boğa burcunda konumlanmış olsun,Boğa burcunun ana teması nedir?Para ..Rahu burada para kazanma konusunda sadece mantığıyla hareket eder,kişi para kazanma konusunda hislerini kullanamaz,bu da zaman zaman vicdansızlıkla sonuçlanabilecek etkiler yaratır.Bir başka örnek ise bir Vedik doğum haritasında Ketu İkizler burcunda konumlanmış olsun,İkizler burcunun ana teması nedir?İletişim yani konuşma..Ketu başsız beden olduğu için sadece kalbini yani hislerini kullanabilmektedir,bu da İkizler burcunda Ketuya sahip kişinin iletişim kurarken yani konuşurken tamamen hislerine göre konuşmasına, hissetiklerini söylemesine ve iletişimde mantığını(Rahu-Kafa) kullanamasına neden olur.Bir Vedik doğum haritasında Rahunun bulunduğu burcun konuları hakkında kişi de sadece mantık çalışır,Ketunun bulunduğu burcun konularında ise kişide sadece 'hisler' çalışır..

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Vedik Astroloji'de 8. Ev

8.ev bir doğum bir Vedik doğum haritasında en önemli evlerden biridir çünkü bu ev kişinin yaşam uzunluğunu belirler,ayrıca kişinin yaşayacağı talihsiz olaylardan sorumludurlar.8. evin başlıca konuları arasında ölüm,yaşam uzunluğu,borçlar,hastalıklar,kötü şöhret,miras ve arkadaşların kaybı yer alır.8. ev nezninde yaşam uzunluğunu kontrol eden gezegen Satürndür,vücudun bozulması ve çürümesini temsil eden gezegen Ketudur,zihnin (Ay) ve ruhun(Güneş) yıkımını 8. ev nezninde temsil eden gezegen ise Rahudur.Mars 8. ev nezninde borçları temsil eder.Rahu zihni ve ruhu yıkıma uğratma görevini üstlendiği gibi aynı zamanda 'kötü şöhretten' sorumludur.Aynı zamanda Rahu,Ketu,Saturn 8. ev nezninde kişiye hastalık vermekten sorumludurlar,çünkü bu gezegenler ruha,zihine ve bedene düşmandırlar.Satürn ölümle ilgili herşeyden sorumludur,kişiye kalan miraslar Satürnün sorumluluğu altındadır.Bir kişinin doğum haritasında bütün kötücül olaylar kişinin 8. evinden görülür ve 8. evin doğal temsilcileri olan Satürn,Mars,Rahu,Ketu kişinin başına gelen bütün talihsiz olaylardan sorumludurlar.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Bilmek

‘De ki hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Zümer 39/9’.Kutsal kitabımız muhteşem bir kaynaktır,içinde ki bilgiler,öğütlenenler tüm insanlığa yol göstericidir.Yüce Allah Cebrail Aleyhisselam aracılığıyla vahiy ettiği öğütlerde bile ‘Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu’ diyor.İşte bu insanoğluna muhteşem bir öğüttür,insanoğlu okur ve kendini geliştirirse Allah katında bile ayrı sınıflandırılıyor.Keza bizim kutsal kitabımız ‘Oku’ emriyle başlar,bu dünya hayatı ancak okuyarak,

kendini geliştirerek başarılı olunabilecek bir yerdir.Şansı ve İlahi korumayı gösteren Jüpiter gezegenini hayatımızda çalıştırmanın tek yolu inançlı olmak,öğrenip kendimizi geliştirmek ve öğrendiklerimizle başkalarına ışık tutmaktır.Cehalet ve öğrenmemek kara veba gibidir ve haritada Satürn gezegenini çalıştırır,peki Satürn neyi temsil eder?Hastalık,sefalet, yoksulluk,şanssızlık,inançsızlık..Yani inançlı olup,ilim öğrenip kendini geliştiren Jüpiter’ini çalıştırıp İlahi koruma altında olurken,cehaleti ve öğrenmemeyi seçenler İlahi korumadan yoksun ve zorluklar içinde yaşarlar.Yani ‘Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?’..Öğrenmekten resmi eğitim yada okul gibi şeyleri anlamayın ilim heryerdedir,marangozlukta bir ilimdir,bitkileri tanımakta bir ilimdir..Dünyada ki ilim bir okyanustur kişi bu okyanusta ne kadar fazla ilime vakıf olursa Yaratıcının gözünde de o kadar değerlenir ve İlahi sistemin koruma görevini üstlenmiş Jüpiter haritasında çalışmaya başlar,bolluk ve bereket ile kutsanır.Bu nedenle eski Hindistan’da gezegenlerin hangi insan sınıfını temsil ettiğine baktığımızda bir gerçekle karşılaşırız.Bilginin temsilcisi Jüpiter brahmanları yani aydın kesim olan din adamlarını temsil ederken,cehaletin temsilcisi olan Satürn toplumun en düşük ve değersiz kastı olan ayak işleri yapan Sudralara ithaf edilmiştir.Tabiki durum böyle olacaktır,’Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?’ © Kadim Astroloji Analisti Erdem

Geçmiş ve Gelecek

Bir Vedik doğum haritasında 5. ve 9. evler kişinin şans evleridir.Bu evlerde iyicil gezegenlerin yerleşmesi kişinin daimi bir şansı olmasına yol açar.5. ev aynı zamanda kişinin geleceğini kontrol eder,9. ev ise kişinin geçmişidir yani geçmiş karmasını gösterir.Kişi eğer geçmişte iyi şeyler yapmış ve dharma yani doğru din yolundan gitmişse bu hayatta kişinin 9. evinde iyicil gezegenler(Ay,Merkür, Venüs,Jüpiter) konumlanmıştır ve kişi bu gezegenlerin şansını hayatı boyunca kullanır.Kişi geçmiş yada bu yaşamda ki karmasında kötü olaylar gerçekleştirmişse kişinin 9. evinde Mars,Satürn,Rahu gibi kötücül gezegenler konumlanmıştır ve kişi bu gezegenlerin verdiği kötücül olayları yaşar,9. evdeki kötücül gezegenler aynı zamanda kişinin inançsız biri olmasına Yaratıcıyı ve İlahi düzeni sorgulamasına yol açar.Şimdi 5. ev ise gelecek evi dedik bu konum aynı zamanda kişinin çocuklarını temsil eder çünkü kişinin çocukları kişinin 'geleceğidir'.5. evde ki iyicil gezegen kişinin iyi bir geleceği olmasına,kişinin iyi bir planlama yeteneği olmasına yol açar,5. evde ki kötücül gezegenler ise kişinin hayat kararlarının kötü olmasına ve kendine kötü bir gelecek için zemin hazırlamasına yol açar.Yani 5. ve 9. evlerin şans evlerinin olmasının nedeni bu evlerin kişinin geçmiş karması ve gelecek karmasının kişinin hayatında olan etkisidir.Kişi bu yaşamda ne kadar inançlı olup,din yolundan gidip,öğrenip kendini geliştirirse 9. ev de kötücül gezegenler olsa dahi geçmiş yaşam karmasını yada bu hayatta gerçekleştirdiği kötü karmayı temizleme şansına sahip.Kişi 5. evin temsil ettiği öğrenip-öğretme konularına ne kadar önem verirse,ne kadar ahlaklı çocuklar yetiştirirse kişi geleceğinin(5. Ev) karmasını temizler ve 5. evinde kötücül gezegenler olsa bile iyi bir geleceğe sahip olabilir.Yani inançlı olmak,din yolundan gitmek,ahlaklı olmak,sürekli öğrenip kendini geliştirmek kişinin bütün kötü karmalarını temizler..Geçmişte gelecekte sadece Yaratıcıya çıkar,dharma yani doğru yoldan gitmek en büyük zorluklardan ve türlü acılardan kurtarır..

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Satwa, Rajas ve Tamas

Evren 3 tane enerji üzerine kuruludur.Bunlar Satwa,Rajas ve Tamas enerjileridir.Satwa doğru yol,dharma,din,evrende ki 'doğru' düzeni tesis eden enerjidir,Güneş,Ay ve Jüpiter satwik enerjinin gezegenleridir.Güneş sahip olduğumuz tüm kaynakların sahibi gezegendir,Ay ise bu kaynakların devamlılığını sağlayan gezegendir,Jüpiter ise sahip olduğumuz kaynakları doğru şekilde hayata geçiren,dharma yani doğru yoldan gidip zekayla bu kaynakları kullanmamızı sağlayan gezegendir.İkinci enerji ise Rajas enerjisidir bu enerji insanın tutkularıyla ilgilidir,bu enerji de açgözlülük,çok fazla hareket,sürekli üretim söz konusudur.Rajas enerjisinin gezegenleri Venüs ve Merkürdür.Venüs insanın para hırsını,cinselliğini,üremesini kontrol ederek hiç durmayan Rajas enerjisini hayata yansıtır.Diğer bir Rajasik gezegen olan Merkür ise iş hayatı,ticaret, iletişim,seyahat gibi konuları yönetir,sürekli hareket halinde olan Rajas enerjisinini kişinin gündelik yaşamına ve hayatını sürdürme faaliyetlerine taşır.3. enerjimiz ise Tamastır.Bu enerji türünde bariz bir donukluk,tembellik, yıkım ve kötü alışkanlıklar vardır.Tamasik enerjisinin yöneticileri ise Satürn ve Marstır.Bunlardan Mars tamas enerjisini neden göstermeksizin 'yıkarak' kullanır,şiddet, kaza,zor kullanma,zorlama gibi konuları kullanarak toplum hayatını düzende tutmak ister.Satürn ise tamasik enerjiyi hastalık vererek,yaşamı sonlandırarak,sıkı kurallar koyarak,sorumluluk vererek,eskimiş olanı yokedip yenisini ortaya koyarak hayata geçirir.Doğum haritasında Satwik gezegenler Güneş,Ay,Jüpiter etkin olan kişiler dharma,yani doğru yoldan şaşmayan,herşeyi kararında yapan,ahlak etik kurallarına önem veren kişiler olurlar.Doğum haritasında Rajasik gezegenler Venüs,Merkür baskın olan kişiler daha materyalistik, açgözlü,cinselliğe düşkün,sürekli hareket halinde olup nerede duracaklarını bilemeyen,tatmin olmayan kişiler olurlar.Doğum haritasında Tamasik gezegenler Mars,Satürn olan kişiler ise tembel,kendilerine ve başkalarına zararlı,kötü alışkanlıklara düşkün,yıkım ve acıdan beslenen kişiler olurlar.Kişinin haritasında bu 3 enerjiden hangisi daha yoğunsa kişi bu enerjinin her formunu hayatında yaşayacaktır.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Venüs ve Cinsellik

Bir doğum haritasında kişinin cinselliğinden Venüs sorumludur.Venüs yaşamın başlaması için gerekli olan 'spermin' yöneticisidir.Venüs aynı zamanda kişinin hayvani içgüdülerini kontrol eder.Üremenin temsilcisi olan Venüs bu nedenle Vedik Astrolojide aynı zamanda evliliğin temsilcisidir.Venüsün temel elementi su elementidir,bu da yaşamın başlaması için 'su' elementinin elzem olduğunu gösteriyor.Bitkiler,meyveler,sebzeler hepsi sulanarak büyür,insanda su içerek büyür,suyun kişinin gelişiminde çok önemli bir rolü vardır.Zaten insan için susuz yaşam mümkün değildir.Venüsün yönettiği su elementi nasıl insan yaşamı için kesin gereklilik ise,Venüsün temsil ettiği,aşk,evlilik,cinsellik,üreme gibi konularda bir insanın hayatında su derecesinde önemlidir.Aşk ve evliliği kontrol eden gezegenin(Venüs) aynı zamanda insan için çok önemli olan su elementini yönetmesi insan için bu konuların ne kadar hayati olduğunu gösteriyor.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Hava Elementi

Satürn Vedik Astrolojide tüm hastalıklardan sorumludur.Peki neden Satürn bu görevi üstlentmiştir?Çünkü Vedik Astroloji de Satürn hava elementinin yöneticisidir,hava elementi ise bu evrende ki herşeyi bozucu ve yıkıcı etkiye sahiptir.Örneğin maydanoz yada marulu aldınız ve dolaba koymadan dışarıda beklettiniz,bir süre sonra bu bitkiler hava elementine maruz kaldıkları için kurumaya ve çatlamaya başlar,işte bu hava elementinin yıkıcılığıdır.Hiç et dışarda bekletilir mi?Et bir süre sonra havayla(Satürn) temas ettiği için bozulmaya ve çürümeye başlar.Gıdaların uzun süre havayla temas etmeleri çürümelerine yol açar,insanın durumu da çok farklı değildir.Hava bizim için hayati bir elementtir ama insanın bir çok hastalığı da hava elementini kullanmayı bilmediği için ortaya çıkar.Hava elementini insanın kullanmayı bilmemesi ne demektir?İnsanlar doğru 'nefes almayı' bilmedikleri için hastalanırlar,insanlar nefes aldıklarını zannediyor ama kaç kişi günde nefesine odaklanıp,derin derin nefes alıyor?İnsanlar derin nefes almayı bile unutuyorlar.Hava elementini yöneten Satürn insan için hastalıktır dedik ama şimdi Satürnün başka bir temsiliyetine gelelim..Satürn kişinin yaşam uzunluğunu kontrol eder ve uzun yaşam temsilcisidir.Yani hava(Satürn) hem bizi hasta edebilir hemde uzun yaşam kaynağı olabilir.İşte eski bilgelerin bize bıraktığı yoga,meditasyon,nefes teknikleri gibi kadim ilimler insanların havanın (Satürnün) yıkıcılığıyla nasıl baş edebileceklerini insana öğreten ilimlerdir.Bir kere hastalık yapan havayı nefes egzersizleri sayesinde doğru kullandığınızda Satürnün diğer temsiliyeti olan uzun yaşamı elde edersiniz.Yoga,meditasyon,nefes egzersizleri evrenin yıkıcı etkilerine karşı eskilerin bize bıraktıkları hazinelerdir.Bu gibi ilimlerde kişi kendi nefesine odaklanarak işe başlar ve doğru nefes almayı öğrenir.Eski ilimlere önem verin ve bu ilimler tabik edin çünkü bilgelik eskilerde,şu andaki insanların cehaletine karşın eskiler İlahi düzeni ayrıntılı şekilde tanımışlardır,bu nedenle eskilerin gösterdiği yoldan gitmek 'yeni' insanın kendini kurtarmak için tek çaresidir..

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Su

Doğum haritasındaki güçlü Güneş etkisi kişiye enstrüman çalmayı öğretir çünkü Güneş ritmik bir gezegendir,doğum haritasında güçlü bir Ay yerleşimi ise kişinin sesini güzel yapar ve kişide şarkı söyleme şevki oluşturur.Ay gezegeninin elementi su elementidir,sıvı olan herşey Ay'ın kontrolü altındadır.Ay'ın haritada baskın olması su elementini güçlendirdiği için kişinin aynı 'su' gibi insanların içine nüfuz eden bir sesi olur.Ay'ın elementi olan su fiziksel olarakta kişiye temas ettiğinde de kişide şarkı söyleme isteği yaratır,bu nedenle duşa giren insanların banyoda şarkı söyleme istekleri oluşur.Ay duyguların yöneticisidir,Ay'ın elementi olan su kişiyi duygusallaştırır,bu nedenle su kenarları,deniz,ırmak vs. insanlar için romantik yerlerdir,nerede su varsa orada 'duygu' vardır.Geceleri Ay'ı izlemek kişiyi duygusallaştırır,çünkü kişi o an tüm duyguların kaynağına bakmaktadır..

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Yaşamı Sürdüren

Güneş gezegenin yaşam kaynağıdır.Ektiğimiz tohumun büyümesi için Güneş ışığına ihtiyacı vardır,ışık olmadan tohum büyümez ve beslenme olmaz,beslenme olmadan ise yaşamın sürmesi mümkün değildir.İşte Güneş yaşamın devamını sağlayan güçtür.Aynı ekilen tohumlara verdiği ışık gibi,Güneş bizim içimizde ki ışıktır,yani Vedik Astrolojide Güneş ruhumuzu temsil eder.Ruh bize enerji veren ve bizi yönlendiren ışıktır.Bir vücuda sahip olmayan ruhlar olabilir ama ruhu olmayan vücutlar olamaz,çünkü Güneşin ışığı (Ruh) olmadan vücudun canlı kalması mümkün değildir.Ruh(Güneş) yaşamın sürdürülmesi için anahtardır.Eğer kişinin ruhu mutsuzsa,vücudu da buna cevap verecek ve kişinin sağlığı bozulacaktır..Güneş dharma yani din-doğru yolun temsilcisidir,aynı zamanda kişinin babasını temsil eder.Bu da demek oluyorki kişinin doğru yolu bulmasında ve ahlaklı bir insan olmasından babası sorumludur,ahlaksız baba,ahlaksız çocuk demektir,ahlaklı baba,iyi ahlaklı çocuk demektir.Yani kişinin karakterini belirlemek için babasının karakterine bakın,babası ahlaklı,doğru,dürüst bir insansa,kişi de öyle olacaktır,babası ahlaksız,yalancı,riyakar,kötü özelliklere sahip biriyse kişinin kendide böyle biri olacaktır.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Karma ve Hayat

Hayatınız Yaratıcının yazdığı bir senaryodur.Bir karmanız yani göreviniz vardır ve bu görevi tamamladan bu dünyadan ayrılmanız mümkün değildir.Bu nedenle 10. eve karma evi denir ve 10. evin yöneticisi gezegenin size karmayı vermekle görevli gezegen olduğu için yaşam uzunluğunuzu belirlemede büyük rol oynar.Her insanın bu dünyada bir karması ve görevi vardır ve doğum haritasında kişinin hangi karmayla dünyaya geldiğini görebiliriz.Şimdi hayat için bir senaryo dedik,yani bir Yazarı (Yaratıcı) vardır.Sizce Yaratıcının yazdığı bu senaryoda yaşadığınız herhangi bir durum,en küçük bir olay bile tesadüf yada alelade birşey olabilir mi ?Hayat işaretlerle doludur,etrafınızda Yaratıcı tarafından konulmuş binlerce işaret mevcut.En basitinden yolda yürürken hiç tanımadığınız iki kişinin konuşmalarına kulak misafiri oldunuz diyelim?Siz bu konuşmaya kulak misafiri olduysanız kesinlikle senaryonuzda vardır,senaryonuzda yazılı olmayan şeyi ne görebilirsiniz,ne duyabilirsiniz ne de deneyimleyebilirsiniz.Yani yolda yürürken tesadüfen duyduğunuz iki kelime de bile sizin için 'mesaj' vardır,çünkü senaryounuza yazılmış ve siz bunu duyabiliryorsunuz.Senaryo her yerdedir,hayatınızda binlerce olay vuku bulur,yolda yürürken ayağınızın taşa takılması da senaryodur,iş yaşamında yükseklere çıkmanızda senaryodur,taşa takılmakta iş yaşamında başarılı olmakta aynı derecede önemlidir,çünkü bu size 'yazılmıştır',her birisinden alacağınız mesajlar ve deneyimler vardır.Hayatınızın bir senaryo olduğu gerçeğini kavradığınızda çevrenizde yaşadığınız olaylar hakkında farkındalık kazanırsınız ve neden bir en küçük olayı bile yaşadığınızı düşünürsünüz,verdiği mesajı kavramaya çalışırsınız.Hiçbir şey tesadüf olmadı ve olmayacakta,en küçüğünden en büyüğüne.Hayatınızı izleyin Yaratıcının yaşadığınız olaylar vesilesiyle size ne mesajlar vermeye çalıştığını anlarsınız.Bu yolla hem Yaratıcıya bağlılığınız gelişir,hem de hayatınızda vuku bulan olayların zamanla sizi hangi yöne doğru götüreceğini anlarsınız..

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Rutin ve Güneş

Rutin ve düzen iyidir,neden mi?Vedik Astrolojide kişinin sağlığını yöneten gezegen Güneştir.İnsanın sağlığını yöneten bu gezegen rutin ve düzenlilik abidesidir.Hergün sadece 1 derece geçer ve bir burcu geçmesi tam 30 gündür,bu da bir burcu tam olarak 1 ayda bitirmek demektir.Güneş her sabah doğar,her akşam batar,hiç bir zaman geç batmaz.Aynı sağlığımızı yöneten gezegen Güneş gibi,insanda bu yolu benimsemelidir,kişi geceleri uyanık kalmamalı çok geç saatlerde yatmamalıdır,çünkü geceleri sağlığı yöneten Güneş aktif değildir,enerjisini kişiye ulaştıramaz ve gece hayatı kişinin sağlığını inanılmaz derecede yıpratır.Eski toplumlarda sabah 5 civarı gibi bir erken saatte kalkmak ve güne öyle başlamak çok önemli sayılırdı,çünkü Güneş o zaman doğardı ve kişi Güneşi 'üstüne doğurursa' büyük bir kısmeti olacağına inanılıyordu.Gündüzleri ne kadar fazla uyur ve geceleri ne kadar fazla ayakta kalırsak,sağlığı yöneten Güneşin enerjisini doğru şekilde alamadığımız için sağlığımız o oranda bozulur.Bu nedenle aynı 'Güneş' gibi rutin yaşamak,düzenli olmak yani akşam erken yatıp sabah erken kalkmak çok önemlidir.Güneş ritmi kontrol eder,bu nedenle vücudumuzda kalbimizin yöneticisi Güneştir.Kalp her zaman 'rutin' bir ritimde atar,aynı yöneticisinin yaşamı gibi,kalbin rutin ritmi bozulursa ne olur?Sağlığımız bozulur..Yani rutin ve düzenli bir yaşam sağlığın anahtarıdır,kişinin kendi hayat ritmini,rutinini geliştirmesi ve bunu sürekli pratik etmesi çok önemlidir.Rutin ve ritmi olmayan düzensiz bir yaşam kişinin bir çok sağlık problemi yaşamasına neden olacaktır..

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Prana

Eski Hint bilgelere göre var olan ve yaşayan her canlının içinde 'Prana' vardır yani 'yaşamın nefesi',Prana kişiyi ayakta tutan canlılığının devam etmesini sağlayan 'enerjidir'.Vedik Astroloji'de bu Prana enerjisinin yöneticisi kimdir? Ay ..Ay Vedik Astroloji de başka neyi yönetir?Kişinin zihnini..Yani kişinin zihninin kişinin içinde ki 'nefes' ile ve 'yaşam enerjisi' ile birebir ilişkisi vardır.Bir kişi hızlı hızlı nefes alırsa zihnindeki düşüncelerde bir o kadar hızlanır ve kişinin düşünceleri sürekli değişime tabi olur,kişi düşünceleri üstünde bir hakimiyet kuramaz.Kişi nefesini yavaşlatırsa,zihnini de yavaşlatır,düşünceleri durgunlaşır ve düşüncelerini kontrol etme şansına sahip olur.Bu nedenle bir kişi yoga yada meditasyon yaparken nefesini yavaşlatır,daha derin ve yavaş yavaş nefes almaya başlar,bunu zihnini (Ay) durgunlaştırıp,düşüncelerini kontrol altına almak için yapar.Bizim toplumumuzda da içinden çıkılamayan bir iş hakkında çok sık duyulan bir cümle olan 'Otur sakin sakin düşün' lafı boşuna değildir. Acelecilik,fevrilik,agresiflik ancak zihnin hızlanmasına,hızlı nefes alıp verilmesine ve düşüncelerin kontrol edilememesiyle sonuçlanır.Bu nedenle 'acele' verilen kararlar verimli olmaz,Pranayı dengeleyip,dizginlemek için önemli birşey yapmadan önce sakince oturup düşünmek lazımdır bir tık ötesi ise hayat kararlarımızın iyi ve güçlü kararlar olması sık sık meditasyon yapmak gerekliliğidir..

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Vedik Yükselen Boğa

Evet şimdi gelelim Vedik Yükselen Boğa Burcuna:Kişi genellikle orta boylu ve vücudu etli bir yapıdadır,kilo almaya meyillidir.Alnı açık,boyun kalın,gözler parlak,saç koyu renkli.Kişinin omuzları geniştir,kasları iyi gelişmiştir.Bu kişilerde büyük bir sabır ve dayanıklılık vardır,Tahrik edildiğinde aynı boğa hayvanı gibi sinirlenirler,durdurulmaları zordur.Kişinin hareketleri yavaştır,sabırlı şekilde hedefine ilerlerler,acele etmez.Kişi tutucudur,fikrini değiştirmek zordur.bu kişiler enerjilerini harcamayı sevmezler.Güçlü bir azmi vardır,ama amaçlarına ulaşmak için agresifleşmeyi sevmez.Zaman zaman tembellik,yemek yemeyi abartma görülebilir.Kişi yemeğe,paraya,cinselliğe ve dünya zevklerine oldukça düşkündür.Neşelidir ve eğlenceyi sever.Dış görünüşü çekicidir ve şanslıdır.Aşk hayatında kararlı ve sebatlidir.Müziği ve sanatı sever.Para biriktirmeyi sever,cimridir,kontrolsüzce harcamaz.Yükselen Boğanın yönetici gezegeni Venüs olduğu için kişi evlilik yaşamında şanslıdır.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Vedik Yükselen Koç

Evet Yeni bir Vedik Astroloji serisine hoşgeldiniz.Bu Vedik Astroloji serisinde Vedik Astrolojiye göre 12 Yükselen burcun özelliklerini vaktim oldukça yazacağım.Yükselen Burç bir haritada en önemli öğedir,kişinin karakterini,sağlığını,dış görünüşünü Yükselen burca göre belirleriz.Yalnız Vedik Astrolojiye göre haritanızı çıkaramadığınıza dair çok fazla mesaj alıyorum.Vedik Astroloji batı astrolojisine göre 23 derece geri olduğu için %8o oranında batı astrolojisinde ki Yükselen burcunuzdan 1 önceki burç Vedik Astroloji de Yükselen burcunuz olacaktır.Yani batı astrolojisinde Yükselen Burcu Boğa olan kimse Vedik Astrolojiye göre Yükselen Koçtur,batı Astrolojisine göre yükseleni Aslan olan kimse Vedik astrolojiye göre Yükselen Yengeçtir,Batı Astrolojisine göre Yükseleni Oğlak olan kimsenin Vedik Astrolojiye göre burcu Yay'dır.Yani batı daki her Yükselen Burç Vedikte bir önceki burca geçer.

Şimdi ilk Vedik Yükselen Burç olan Yükselen Koç burcuna bakalım.

Vedik Yükselen Koç:Yükselen Koç burcu olan kişiler genellikle orta boyludurlar ve atletik bir vücuta sahiplerdir.Bu kişiler ne şişmandır ne de zayıf,her zaman orta karar bir vücutları vardır.Dışardan sert görünürler,kaşları fırça gibi gürdür ve keskin bir bakışları vardır.Hırslı,tutkulu,cesur ve zaman zaman düşüncesizce hareket edebilen bireylerdir.Yükselen yöneticileri Mars nedeniyle aceleci ve agresif tiplerdir.Kendilerine güvenirler,girişimci bir ruha sahiptirler ve büyük hedefleri vardır.Azimleri takdire şayandır.Hayatlarında değişim yapmaktan çekinmezler,sık sık koşullarını değiştirirler.Oldukça iyimserdirler,güçlü bir karakterleri vardır. Çekicidirler ve karşı cins tarafından hayranlık görürler.Zaman zaman tutkularına yenik düşerler ve amaçları için zorlu yollara girmekten korkmazlar.

© Kadim Astroloji Analisti Erdem

Kötücül Özellikler

Bir doğum haritasında bütün kötücül şeylerden Satürn sorumludur.Alkol,sigara,zararlı maddelere bağımlılık gibi kötü alışkanlıklar Satürnün kontrolündedir.Kötü davranışlar,suç işleme,ahlaksızlık,inançsızlık hepsini Satürne tabidir.Vedik doğum haritasında Satürnün iyicil burçlarda konumlanması (Yay,Terazi, Boğa, Başak, İkizler,Yengeç) kişinin kötülük yapma potansiyelini,zararlı alışkanlıklar sahibi olma potansiyelini önemli ölçüde azaltır.Kişinin Satürnü Vedik haritada (Koç,Aslan,Oğlak, Akrep) gibi kötücül burçlarda konumlanmışsa kişinin kötü davranma,suç işleme,kötü alışkanlıklara sahip olma potansiyeli artar.Çünkü Satürn kendini bulunduğu burçtan besler ve yöneticileri iyicil olan burçlarda kendini iyiye yönlendirirken,yöneticileri kötücül gezegenler olan burçlarda kendini 'kötüye' yönlendirecektir.